Hem evet, hem hayır. Yüzeyi hava ile temas eden soy-metaller harici her metal, havada bulunan oksijen basıncı sebebiyle kararlı hale dönmeye yani oksitlenmeye çalışır. Arada poşet olması üstündeki O2 basıncını değiştirmez, O2 basıncı ancak vakumlu ortamda düşürülebilir. Hele ki ortamda nem varsa taşınım artacağı için oksitlenme hızlanır. Fakat burada ufak bir ayrıntı mevcut, gitar tellerinin içinde Ni ve Cr bulunur, Cr paslanmaz çeliklerde demiri oksitlenmeden koruyan elementtir ve kinetik açıdan çok hızlı şekilde oksitlenerek yapar, oksijene karşı affinitesi daha yüksek olduğu için, yani daha bazik olduğu için demirden önce bütün oksijeni kendine bağlar. Yani oksitlenir ve yüzeyde Cr2O3 bileşiği olarak koruyucu bir tabaka oluşturur. Bu da O2'nin daha derinlere inmesini engeller, çünkü Cr metali, oldukça homojen ve gerçirimsiz olarak oksitlenir. Kısaca, üretilen her gitar teli üretildiği anda teknik açıdan oksitlenir ve bu yüzden parlak görünür. Buna da korucu oksit tabaka denir.
Gelelim sıfır gitar tellerindeki aşırı koyuluk ve paslanmaya. Bunun esas sebebi Cr'un yüzeyde homojen dağılmamasıdır. Bu yüzden bölgesel yerlerde demirin kendisi oksitlenir ve poşette olması da bu durumu değiştirmez. Gitar takıldıktan sonra devamlı kullanma ile korozyon hücresi oluşur, yani eldeki nem, iyon taşınımını hızlandırır. (Elektroliz) Yine kromun homojen olarak yayılmaması veya mekanik etkiler sonucu Cr2O3 ince filmin çatladığı yerlerde demir hızla oksitlenir ve kırmızı bir renge dönmeye başlar ve demir, krom gibi koruyucu bir tabaka oluşturmaz, pinler oluşturarak oksitlenir ve bu oksit merkeze doğru devam eder. Sonuç olarak tel çöpe gider. Kısaca hikaye budur. Bir de bir kural: Korozyon asla engellenemez, sadece yavaşlatılabilir.