Elbette katılıyorum. Polemik olayı zaten verimsiz tartışma modu gibi diyelim. Yani kendimizi diğerine tamamen kapatıp sadece aynen tasvir ettiğiniz gibi can havli ile savunma olayına dönüyor. Kimseye de bir faydası olmuyor. Benim burada üyeliğimin kapsamı dahil tüm yapmaya çalıştığım zaten iletişim kanallarını açık tutmak. Yani burada başka amaçlarla bulunmadığım için ters bir durum gördüğümde biraz yüzümü ekşitebiliyorum.
Ancak bu seviyede aynı fikirde olmamamız bile bana olumlu hisler verdi, bunun için teşekkür ederim.
Veri olmaksızın açıklandığını ya da öznel olmadığını iddia etmedim zaten, aslında bunu konuya yazdığım ilk cevapta da belirtmeye çalıştım.
Fikirlere dayalı konuşmak mevzuyu karıştırabilir ya da burada bir şeye de faydası olmayabilir. Amacımız önce bahsettiğim çerçevede sohbet olduğu zaman zaten bence bir sıkıntı olmuyor. Tabii ki bu çerçevede bir açıklama olur, o açıklama yeni bir merak doğurur, kişi araştırma yapar daha iyi bilgilere kavuşur falan filan, bunlar da olabilir, kendimi bunlara da kapattığımı söylemiyorum ama yaklaşım önemli işte. Yukardaki tartışmalardaki yaklaşım sorunu yüzünden sıkıntılar oldu. Yoksa her türlü tartışılabilir, her türlü eksik bilgimin düzeltilmesine de lafım olmaz.
Bilgi temelli deneyler ve analizler hala otorite evet, ben otoritelerine karşı değilim. Söylediklerim bilimin değerini düşürmüyor ki...
Sanırım ilk yazdığım cevapta kökten dinci biri gibi algılandım, sonra dinlere mesafeli ama yine inançlı biri ve bilimi hakir görüyor falan gibi düşünüldü. Eğer öyleyse tüm bunlar yanlış anlaşıldı (ya da yanlış anlattım) demektir.
Mesela pi sayısı örneğini vereyim. Çok bilindik bir örnek. Tarihsel olarak pi sayısının ölçümünün gelişimi, bilimin ilerlemesini temsil ediyor. Bu ölçüm sayesinde birçok ilerleme mümkün hale geliyor. Geldiğimiz noktada pi sayısını ölçüm için geliştirilen tekniklerin ne kadar ilerlerse ilerlesin gizemi çözemediğini görüyoruz. Şimdi madem gizemi çözemiyorlar bu durumda boşa uğraşıyorlar diye mi düşündüğüm zannediliyor? Hayır tam aksine. Zaten ne kadar hassas ölçüm yapılırsa o kadar ilerleme sağlanıyor ama pi sayısı örneğinde de olduğu gibi bu işin bir sonu olmayabilir. En azından içinde olduğumuz imkanlarla bunun böyle olduğunu söylüyorlar.
Çok bilinen bir örnek ama söylediklerime birebir uyuyor. Yani biz kendi imkanlarımızla bir dairenin çevresinin çapına oranını hesap edip bir sonuca ulaştığımızı bilimsel metotlarla ilerleyebiliriz ama oradaki gizem orada durmaya devam ediyor. Bu yapılan hesaplamaların değerini düşürmüyor, sadece bu gibi konularda fazladan bir şeyler olabileceği ihtimalini bize gösteriyor.
Tabii ki teknik detaylarına vakıf değilim. Yani bu konuda örnek vermek için vakıf olmak gerekir mi? Sorun buradan mı çıkıyor bilemiyorum ama mevzuyu müziğe getireyim. Yaptığımız ölçümlere dair ortaya çıkan pi sayısının gizemi bir anlamda yukarda açıklamaya çalıştığım kaos teorisi, belli sayıda değişkenin toplamı ile farklı bir aşamaya geçmesi gibi de açıklanabilir. Pi sayısı örneğinde bu sadece ölçüm sorunu da olabilir şimdi onu saklı tutarak söylüyorum ama bunu denize atılan taşın yaydığı titreşimler gibi de değerlendirebiliriz. Müzik ve melodilerin ortaya çıkardığı sonuçlar aynı bu titreşimlerin tek tek ölçülebilen verilerin ötesinde bir boyuta geçmiş oluyor.
En başından beri vurgulamaya çalıştığım şey bu. Müzik örneği, kaliteli müzik ve bu anlamda bir bakış açısını anlatmak için söylenmiş şeylerdi. Yoksa bu konuların analizin bizi daha ileri bir çağa götüreceği aşikar. Burada tek anlaşamadığımız şey sanırım günün birinde bilimin pi sayısını çözeceğini düşünmek. Ben de bu konuda mevcut araçlarla bunun çözülemeyeceğini düşünenlerdenim. Araçlar ve tabii aynı zamanda bunları algılayacak insan beyni kapasitesi başka bir şeye evrilmesi gerekiyor ki tüm bunlara bir cevap bulunabilsin, diye düşünmekteyim (ya da böyle düşünenlere katılmaktayım diyelim).
Bu kadar uzatınca da farklı bir anlam çıkıyor mu bilmiyorum ama dediğim gibi bir sohbet olarak ele alınca ben keyifle yazdım, umarım keyifle okunur. Yoksa hiç uzatmama gerek yok, söylemeniz yeterli.