Neverland(dreamtone)

Bende demodan istiyorum ,edinebilme kaynaklarına ne kadar yakınım bilemiyorum .
Gerçi web de olanlar indirildi de , benim demom niye yok hala anlayabilmiş değilim .

İlgili arkadaşlara artık sorayım dedim . : (
 
arkadaşım ve onun bi tanecik annesi sayesinde öğrendim dreamtone grubunu,efe alpay'ı,burak kahraman'ı!
ama doğrusunu söylemek gerekirse gerçekten güzel çalıyorlar ve iyiki arkadaşım ve annesini dinlemişim.zaten bi tanecik arkim ve rockçı annesi beni tanıdı eğer ziyaret ettilerse... neyse gerçekten rock istanbulda başarılar dilemek isterim ve bunun devamında sizi iyi yerlerde görebilmek
:!: tekrar biricik arkadaşım ve onun bi tanecik annesine teşekkürler :!:
 
Herkese tekrar selamlar. Bir kaç gündür internetimde sorun olduğu için forumlara bakamıyordum, sonunda bugun bakabildim :)
Öncelikle fotoğraflar için çok teşekkürler submarine :) Güzel kareler yakalamışsın ellerine sağlık :) Christina'ya da ayrıca teşekkürler güzel yorumları için.
Usha, bir düzeltme yapmakta fayda var sanırım. Demomuzun adı Sojourn değil, Unforeseen Reflections. Sojourn'un miksajı yeni bitti ve bir terslik çıkmazsa bir ay içinde mastering'i yapılacak. Yani anlayacağın kesin bir çıkış tarihi şu an için yok. Sojourn ile ilgili gelişmeler oldukça buradan ve yine web sitemizden sizlere duyuracağız.
Demo getirme konusuna gelince, İstanbul'a 20 25 tane demo getireceğiz ve isteyenlere ücretsiz dağıtacağız. Bunun dışında demo isteyenler [email protected] adresine e-posta atarlarsa onlarla bağlantıya geçip demomuzdan seve seve veririz :)
İlginiz için tekrar çok sağolun. Görüşmek üzere :)
 
ilginize ve grubun her üyesine tekrar teşekkürler...
ve yine rock istanbulda başarılar diliyorum
:elsallaa
 
Dreamtone Konser saati

11.15 ten 11.00 a alınmıştır, duyurulur!

Organizasyona bağlı sebeplerden ötürü, 22 Haziran Çarşamba - Rockistanbul Alternatif Sahne'deki performansımız 11.00 saatine alınmıştır, ilgilenenlere önemle duyurulur.
 
Herkese selamlar. Yola çıkmadan önce son bir hatırlatma :)

22 Haziran Çarşamba günü saat 11:00'de Rockistanbul Festivali Alternatif Sahnesinde çalacağız.

Demomuz Unforeseen Reflections'ı edinmek isteyenler konserden sonra yanımıza gelirlerse onlara temin edeceğiz elimizden geldiğince.

İstanbulda görüşmek üzere :)
 
İyi yolculuklar Dreamtone :elsalla
Hepinize başarılar.
Umarım bu festival önünüzde güzel kapılar açılmasına vesile olur.
:metalhead
Not:Aman Efe dikkatli sür arabayı, sağ salim gidin gelin :)
 
İstanbulda bizi yanlız bırakmayan herkese çok teşekkürler :) Ufak tefek aksaklıklar yaşamamıza rağmen güzel bir konser oldu :)
Konser fotoğrafları yakında web sayfamızda olacak.
En yakın zamanda tekrar görüşmek dileğiyle :) ..
 
hacı geçmiş olsun, ulan ankaradan bi uzaklaşamıyomki çok isterdim dinlemeyi, eminim şahane geçmiştir
albümünüz(demo demeye dilim varmıyo artık) çıktığı zaman talibim haberin ola emrecan, ehe ehe...başarılar
 
Çok sağol Samet :) Albümün çalışmalarıda iyi gidiyor valla. Hayırlısı diyoruz :) Ben de Exe'yi bir türlü izleyemedim en yakın zamanda mutlaka geleceğim programınıza. Exe elemanlarına da çok selamlar :D
 
Sojourn albümü için Mastering işlemleri, Absolute Audio Inc. adına Jim Brick (James Labrie, Jordan Rudess, Shadow Gallery, vs.) tarafından ABD'de yapılmıştır... Sojourn ile ilgili diğer notları geçmeye de devam edeceğiz...

İyi kalın...
 
Shadow Gallery'nin, Star One, Ayreon, Leonardo gibi projelerden de hatırlayabileceğimiz ünlü gitaristi / klavyecisi Gary Wehrkamp, Sojourn'da "The Narrator" rolü ile konuk sanatçı olarak yer almıştır.


Bir sürpriz daha işte :)
 
Bir sürprizde benden olsun :)

Albümde Come to Me isimli parça bir düet ve konuk sanatçısı Joker grubundan Yasemin Genç.

Ayrıca klavyeler eski Ominous Grief klavyecisi Ozan Alparslan tarafından çalındı.
 
Eylül ayının sonunda Ankara'da başlayacak ufak bir Türkiye turnesi yapmayı planlıyoruz. Turnenin amacı albümümüz Sojourn'u daha iyi tanıtabilmek. Değerli arkadaşlarımız olan Nettlethrone grubuda bize eşlik etcekler turne boyunca.

Şu an için konser düzenlemeyi planladığımız şehirler İstanbul, İzmir, Eskişehir ve Bursa. Kesinleşmiş herhangi bir tarih ya da mekan şu an için yok ancak konserler bir terslik çıkmazsa 2 hafta arayla haftasonları gerçekleşecekler.

Detaylar belli oldukça buradan haber vermeye devam edeceğiz. Hoşçakalın :)
 
Albümümüz Sojourn'un ilk yurt dışı kritiği geldi :)

STRUTTER'ZINE (Hollanda)

DREAMTONE ‘SOJOURN’ (INDEPENDENT)

A promising band from Ankara, Turkey. They are called DREAMTONE and the 5 members are very young of age. Although the production of their first CD is a little average, the included music is high quality Melodic Progressive Metal in the style of SYMPHONY X, AYREON and SHADOW GALLERY. ‘Sojourn’ is a concept piece, which is told and sung in 17 songs, making this CD in total 50 minutes of playing time. The narrator of the story is none-other than GARY WEHRKAMP, who also was part of many other Rock/Metal Operas, such as LEONARDO, AYREON, STAR ONE…Now he tells the stories in between the songs of the debut CD of this Turkish band. I have heard a few other bands from Turkey, but I think DREAMTONE is one of the best bands out there at the moment. If these guys go into a studio with a professional producer somewhere in the North of Europe I am quite sure we have a winner on our hands. This independent CD of the band is musically very impressive and already shows that this band is one to keep our eyes wide open for. This could well be the next KAMELOT or SYMPHONY X if they continue to develop themselves in the future. Especially for a country like Turkey this band could well be an inspiration for all those Turkish people in the Western European countries, because none of them appreciate Hardrock or Metal music at all, in contrast to Turkey itself. Let’s hope for a breakthrough of this band in and outside Turkey. The following years will probably make clear if this DREAMTONE will be able to reach higher levels. In the meantime do check out their site at: http://www.dreamtone.net and e-mail them at: [email protected]

(Points: 8.2 out of 10)
 
Bu da Türkiye'den gelen ilk kritiğimiz :)

Dergi: ZOR #6
Kritik Sahibi: Mert Yıldız

DREAMTONE
SOJOURN
PROMO 2005
Yerli piyasa adına güzel bir ürün ile karşı karşıyayız. Dreamtone neredeyse bir albüm niteliği taşıyan demoları “Unforeseen Reflections” ile dikkatimi çeken bir gruptu, gerek icra ettikleri progressive power metal türündeki kaliteli müzikleri, gerek de yaptıkları işe karşı olan profesyonelce yaklaşımlarıyla büyük bir potansiyele sahip olduklarına ve gelecekte çok daha iyi işlerle karşımıza çıkacaklarına kanaat getirmiştim. Yanılmadım. Grup “Sojourn” isimli bu ilk albümlerinde her açıdan kendini geliştirmiş bir biçimde karşımıza çıkıyor.
Albüme geçmeden evvel grubun kendisindeki gelişimlerden söz etmem gerekiyor. Vokallerden başlayalım. Grubun vokalisti Oganalp’in “Unforeseen Reflections”ın ardından almaya başladığı şan derslerinin etkisi bu kayıtta ilk dikkat çeken şeylerden biri oluyor. Önceki kayıtta da vokallerin epey kendine özgü olduğunu ve grubun müziğine iyi gittiğini düşünmüştüm, burada ise vokaller çok daha temiz ve güçlü. Diğer bir olumlu değişiklik bateride göze çarpıyor. Grubun yeni bateristi albümde çok iyi bir iş çıkarmış, seçilen akustik tonlar da bunu iyice vurguluyor. Gitar partisyonları aynı şekilde belirli bir gelişim gösteriyor. Diğer bir gelişim de klavye konusunda, albümde grup klavyeyi zaman zaman solo enstrüman olarak da kullanarak müziğin boyutunu genişletmiş. Kısacası grubun şu anki kadrosu gerçekten güçlü ve albümde sağlam bir uyum sergiliyorlar.
“Sojourn” konsept bir çalışma. Grup ikinci “ciddi” çalışmasında böyle zorlu bir yöne gitme kararı almış ama gelişen bestecilik ve müzisyenlikleriyle bu işin altından kalktıklarını rahatça söyleyebilirim. Burada üzerinde durmam gereken “Sojourn”un “Seventh Son Of A Seventh Son” gibi parçaların birbirinden kopuk olduğu ve hikayenin oldukça silikçe işlendiği değil, “Operation: Mindcrime” gibi tüm parçaların birbirine bağlandığı, her parçanın kendi başına bir şeyler ifade etmekten çok konseptin ilerleyişi içinde anlam kazandığı bir yapıya sahip olduğu. Bu hiç şüphesiz ki üzerinde daha çok uğraşılmasını gerektiren bir şema gerektiriyor, zira her parça tam anlamıyla hikayenin bir bölümü gibi ve hem kendi aralarında, hem de kendi içlerinde hikayenin ilerleyişine göre çeşitli dinamiklere sahip olmaları gerekiyor. Bu da klasik verse-chorus parça yapısının çoğu yerde bir işe yaramayacağı anlamına geliyor.
Bu aslında iki tarafı keskin bir bıçak gibi: klasik parça yazım kurallarının konsepti daha iyi vurgulamak adına diskarde edilmesi daha derin bir müzikal yapı sunabilir, ama oluşacak karmaşık yapı tam bir kördüğüme dönüşüp çekiciliğini dinleyici açısından tamamen yitirebilir. Grup her iki yöne de giden parçalar yazarak bu sorunu çözmüş gibi; örneğin albümün açılış parçası “Sojourn” oldukça basit ve akılda kalıcı, akabinde gelen birçok beste ise albüm hikayenin dinamikleri üzerinde oynayan daha progresif yapıda parçalar. Grup dinleyici konseptin karmaşıklığı içine gömülmeye başlarken “The Teaser” gibi daha basit yapıda bir parçayı devreye sokarak atmosferi bir nevi “su yüzüne” çıkarıyor. Burada belirtilmesi gereken parça aralarında hikayenin gidişatını vurgulayan dramatik konuşma bölümlerinin kullanılmış olması (bu bölümlerde Shadow Gallery’den Gary Wehrkamp konuk sanatçı olarak yer alıyor). Konseptin derinliğini arttıran bir diğer etken de hikayedeki karakterlerin farklı vokaller ile “canlandırılmış” olması, örneğin “Come To Me”de hikayedeki “Tanrı”yı canlandırması için bir bayan vokalist ile çalışılmış.
Sanırım bu noktada konsepte de biraz değinmek gerekiyor. Hikaye, öldükten sonra tekrar hayata dönüp ailesiyle beraber olabilmek için şeytanla bir anlaşma imzalayan bir adamla ilgili. Diğer bir deyişle albüm, en büyük arzusunu gerçekleştirebilmek için sonsuz bir zulme mahkum olan bir karakterin trajik öyküsünü anlatıyor. Tema olarak geleneksel bile sayılabilecek bir çıkış noktasına sahip “Sojourn”; My Dying Bride’ın “The Light At The End Of The World” ve Iron Maiden’ın “Caught Somewhere In Time” parçaları burada ilk aklıma gelen örnekler oluyor ama Dreamtone bu temayı tüm bir albüme yaydığından hikaye daha esnek bir yapıya sahip, albüm iyi tasarlanmış bir gelişime de sahip olduğundan konsept ilgi çekiciliğini yitirmiyor.
Albüme parça bazında bakacak olursak, “Behind The Face”, “The Teaser”, “Nightmare” ve “Nemesis” başta olmak üzere bir çok parçanın tek başına da çok güçlü olduğunu ve insanı ilk dinleyişte yakalayan melodiler ve vokallere sahip olduğunu söyleyebilirim.
Grup bu albüm ile müzikal yelpazesini biraz daha açmış. Burada Blind Guardian’dan Dream Theater’ın ilk zamanlarına kadar bir çok referans noktası mevcut ama ortadaki karışımın ve duygu yoğunluğunun kendine özgü bir birleşim oluşturduğunu söyleyebilirim. Belki albümde yer yer demoda olduğu gibi daha farklı vokal tarzları da denenebilirdi, özellikle “Nightmare” gibi bir parçada daha sert vokallerin müziğe varyasyon getirebileceğini düşünüyorum.
Albüm görsel yapısıyla da konsepti oldukça güzel bir biçimde tamamlıyor. Ön kapak flipcover olarak tasarlanmış, iç kapakta da parçaların lirikleriyle bağlantılı farklı illüstrasyonlar mevcut. Bunların tümü Kerem Beyit isimli genç bir sanatçı tarafından hazırlanmış ve gerçekten çok başarılı.
Elimde albümün mastering’siz bir kopyası var ve bu nedenle prodüksiyon konusunda tam anlamıyla sağlıklı bir yorum yapmam mümkün değil, ama kısa ve öz bir biçimde sound’un son derece oturaklı ve yoğun olduğunu söyleyebilirim. Demodaki mekanik tonların yerini daha sıcak akustik tonlar almış. Mastering’in kaydın şu anki halinde dikkat çekmeyen birçok ayrıntıyı vurgulayacağını ve tonların tümünü olduğundan daha güçlü yapacağını göz önüne alırsak Dreamtone’un bu konuda da iyi bir iş çıkardığını söylemek mümkün. Bu arada mastering'in daha önce Shadow Gallery, James Labrie(Dream Theater) ve Jordan Rudess(Dream Theater) gibi isimlerle çalışmış Jim Brick gibi önemli bir isim tarafından yapılacağını belirtmekte fayda var.
Sonuç olarak ülkemizde sıklıkla rastlanmayan türden, ciddi ve baştan aşağı özenle hazırlanmış bir çalışmayla karşı karşıyayız. Şu an için albümün ne zaman ve ne şekilde yayınlanacağı belirsiz olsa da “Sojourn”un sağlam bir firma etiketiyle çıkması kesinlikle işten değil. Dinleyici olarak yapmanızı isteyeceğim şey grubu gerek konserler, gerek compilation’lar, gerek de websiteleri aracılığıyla takip etmeniz olacak, öyle görünüyor ki Dreamtone büyük bir isim olma arzusunda kararlı ve ilerde isimlerini çok daha sık duyacağız. 8,5/10 – MRT.
www.dreamtone.net
 
Geri
Üst