Polyphia



En güzel örnek İsmail YK olur herhalde

Bu adam "gifted" klasmanına giriyor. "Hazır gelmiş" de der bazıları. Benim kast ettiğimin çok uç bir örneği bu. Bu denli üstün yetenekli olması şart değil aslında örneklerin.
Farkındaysanız adam öyle yetenekli ki, aslında teknik olarak nizami olmayan bir biçimde çaldığı ve çok da tecrübeliymiş gibi durmadığı enstrümanları bile iyi çalıyor.
Yalnız işin bir şöyle acı bir kısmı var tabii. Yetenek ne denli fazlaysa, ürettiği hayal kırıklığı da o denli büyük oluyor sanki:)
"Bas gaza" gibi bir soytarılığı dinledikten sonra, insan gülse mi ağlasa mı bilemiyor.
Kendi hesabıma konuşacak olursam; bu kadar yanlış kariyer tercihleri yapınca yeteneği pek de bir şey ifade etmiyor ne yazık ki.
Not: En sıradan becerisini (şarkıcılık.... çok özelliksiz tınlıyor vokali...) kullanarak ünlü olması da bir diğer tuhaf unsur bunların. Başka örnekleri de var bunun geçmişte.
İster istemez belki de bu kadar yetenekli olması işi bozuyordur 🤣
Charles Barkley'nin (yanlış hatırlamıyorsam o idi...) NBA efsanesi Larry Bird için söylediği bir söz vardır (mealen söylüyorum):
"Bird zıplayamazdı, koşamazdı ve bu Tanrının işleri adil hale getirme şekliydi"🤣
Bir şeyleri doğru yapmak yerine, doğru şeyleri yapmak daha iyi sanki...
 
Bu adam "gifted" klasmanına giriyor. "Hazır gelmiş" de der bazıları. Benim kast ettiğimin çok uç bir örneği bu. Bu denli üstün yetenekli olması şart değil aslında örneklerin.
Farkındaysanız adam öyle yetenekli ki, aslında teknik olarak nizami olmayan bir biçimde çaldığı ve çok da tecrübeliymiş gibi durmadığı enstrümanları bile iyi çalıyor.
Yalnız işin bir şöyle acı bir kısmı var tabii. Yetenek ne denli fazlaysa, ürettiği hayal kırıklığı da o denli büyük oluyor sanki:)
"Bas gaza" gibi bir soytarılığı dinledikten sonra, insan gülse mi ağlasa mı bilemiyor.
Kendi hesabıma konuşacak olursam; bu kadar yanlış kariyer tercihleri yapınca yeteneği pek de bir şey ifade etmiyor ne yazık ki.
Not: En sıradan becerisini (şarkıcılık.... çok özelliksiz tınlıyor vokali...) kullanarak ünlü olması da bir diğer tuhaf unsur bunların. Başka örnekleri de var bunun geçmişte.
İster istemez belki de bu kadar yetenekli olması işi bozuyordur 🤣
Charles Barkley'nin (yanlış hatırlamıyorsam o idi...) NBA efsanesi Larry Bird için söylediği bir söz vardır (mealen söylüyorum):
"Bird zıplayamazdı, koşamazdı ve bu Tanrının işleri adil hale getirme şekliydi"🤣
Bir şeyleri doğru yapmak yerine, doğru şeyleri yapmak daha iyi sanki...
Bu yönüyle piyasaya çıkış yapsa belki de hiç bugünkü bilinirliliğine ulaşamayacaktı bence bunun bilincinde olup bu tercihi yaptı
 
Yetenek ne denli fazlaysa, ürettiği hayal kırıklığı da o denli büyük oluyor sanki:)
"Bas gaza" gibi bir soytarılığı dinledikten sonra, insan gülse mi ağlasa mı bilemiyor.
Kendi hesabıma konuşacak olursam; bu kadar yanlış kariyer tercihleri yapınca yeteneği pek de bir şey ifade etmiyor ne yazık ki.


En güzel örnek İsmail YK olur herhalde


Ya yapabileceklerini söyleseydi ya da söyleyebileceklerini yapsaydı.

Adam envayi çeşit enstrümana harikulade hakim ama sonuç "Şapır şupur beni ye* oluyor. Kendini zayi etmek bu olsa gerek.

 
Orhan Gencebay da sıkı müzisyen derler, İbrahim Tatlıses adeta Pavarotti derler... bunlara karnım tok, bir şeyi iyi yapabilmek, iyi bir şeyler yapmak anlamına gelmiyor illa ki... müzisyenlik birazda duruş, tavır, mesaj, kişilik, kültür vs işidir. O yüzden ekstrem örneklerle konuyu sulandırmaya gerek yok bence de...
 
Aslında dakika 8'den öncesi çok daha keyifli imiş, oraya kadar tadında çalıyorlar:)
Mancuso iyi hoş da, "parmaklarımla çalıyorum ama aynı pena ile çalar gibiyim" kafası özellikle de distortion ile çok anlamsız oluyor.

Rick Beato'nun konuğu olmuştu. Garip bir şekilde hayatında hiç pena ile çalmamış. Bir yandan da o kafada olmak zorunda herhalde.
 
Rick Beato'nun konuğu olmuştu. Garip bir şekilde hayatında hiç pena ile çalmamış. Bir yandan da o kafada olmak zorunda herhalde.
Adam inanılmaz yetenekli, daha da önemlisi müzisyenliği de üst düzeyde. Polyphia filan gibi şeylerden çok farklı bir yerde bu anlamda. Ama distortion ile yoğun çaldığı zaman parmakla çalmasının çok anlamı kalmıyor. Yani "vay be, adam parmakla çalıyor ama penadan bile hızlı !!!" filan dedirtmesi birilerinin hoşuna gidiyor olabilir de, adam bunların çok ötesinde bir müzisyen aslında.
 
Bir konu vardı açılmış forumda dolanırken gördüm "Yapılacak birşey kalmadı mı" diye. Bu adam yapıyor mesela bence "Yapılacak şeyler"i.
Eli heryere uzansada caz kafasında biri. Babasıda keza öyleymiş. Kim bilir kaç yıldır haşır neşir bu işlerle. Namm'de de beraber çalıyor zaten babasıyla. Polyphia gibi şeylerin ötesinde zaten oraları yavaş yavaş aşıyorum :) Sadece öyle kalabalık etmeyeyim diye hakkındaki fikirleri merak ettiğim şeyleri buraya atıyorum mazur görün😅
 
Adam inanılmaz yetenekli, daha da önemlisi müzisyenliği de üst düzeyde. Polyphia filan gibi şeylerden çok farklı bir yerde bu anlamda. Ama distortion ile yoğun çaldığı zaman parmakla çalmasının çok anlamı kalmıyor. Yani "vay be, adam parmakla çalıyor ama penadan bile hızlı !!!" filan dedirtmesi birilerinin hoşuna gidiyor olabilir de, adam bunların çok ötesinde bir müzisyen aslında.

Hocam cahilliğim olursa mahzur görün ama bildiğim kadarıyla matteo'nun parmağı ile çalmasının sebebi tonalite açısından değil de daha çok kendi tekniği ile ilgili adam öyle rahat ettiği için öyle çalıyor parmaklarıyla çaldığında tonun penadan daha yumuşak olması sebebi ile ilgili değil.
 
Hocam cahilliğim olursa mahzur görün ama bildiğim kadarıyla matteo'nun parmağı ile çalmasının sebebi tonalite açısından değil de daha çok kendi tekniği ile ilgili adam öyle rahat ettiği için öyle çalıyor parmaklarıyla çaldığında tonun penadan daha yumuşak olması sebebi ile ilgili değil.
"It is bouncy. It's not an even movement" diye ekliyo penayla çalmayı denedikten sonra
 
Hocam cahilliğim olursa mahzur görün ama bildiğim kadarıyla matteo'nun parmağı ile çalmasının sebebi tonalite açısından değil de daha çok kendi tekniği ile ilgili adam öyle rahat ettiği için öyle çalıyor parmaklarıyla çaldığında tonun penadan daha yumuşak olması sebebi ile ilgili değil.
Estağfurullah. Benim yaptığım yorum işin o kısmı ile ilgili değil. Benim söylemeye çalıştığım şey, aynı Frank Gambale veya Tom Quayle'de olduğu gibi bir yerden sonra tekniğe abanmanın işi tahmin edilebilir hale getirmesi. Penayla çalar gibi süratli çaldığı zaman iş kaçınılmaz olarak oraya dönüyor. Akustik ve temiz tonda bu o denli rahatsız etmiyor, ama distortion etkisi de eklenince iş iyice tekniğin egemenliğine geçiyor, çünkü zaten tuşesi çok kuvvetli.
 
Geri
Üst