Şaka bir yana... :arrow:
Yapabilecek fazla bir şeyin olmamasından elim kolum bağlı izlemeye devam ediyorum olup biteni. "Tecrübeli" olarak nitelendirilmesi adına, 19 senelik bir yaşamın, henüz erken sayılan bir kısım olduğu yalanının ardına sığınıp duruyorum ya da.. Sanıyorum uzuuunca bir süre de bir türlü çizmeyi başaramadığım yolum için yakınacağım. Canım gün geçtikçe sıkılıyor ve kendimi kemirmeyi ne zaman bırakabileceğim diye derin derin düşünmekten alamıyorum. Sanırım bende sabır dedikleri şey zaman ile değil, izleyebilmek için kafamı her gün daha da yukarı kaldırma gereksinimim ile tükeniyor. Peki ne yani, pes mi etmeli? Yoksa hakikaten henüz oraları hak etmediğimizi mi düşünmeliyim? Veya en basiti, senden önce daha sırada kimler ne çekiyor ayağına, hiç düşünmemeli miyim? Ya da, (bakın burası güzel) kanıtlanacak hiç bir şeyin olmadığını, kimsenin bir şey anlamayacağını göz önünde bulundurup gönül rahatlığı ile teslim etmek mi lazım acaba elindekileri? :roll:
Off ya - tam zamanıydı, yeniden başladı... ... Arkasını biliyorsunuz :?
Ben Emin'i getirmeni diliyorum :!:
