Barış Akarsu

Baris'in saman alevi olmayacagi elbette kesin.O mutlaka kalici olacak ama elestirileri de dikkate alirsa.Daha önce bu sayfalarda yazdiklarima çok kisi katildi çevremde.Acaba haksizlik mi yaptim diye de düsündüm .Bi daha dinledim albümü.Bir seyler eksik sanki.ne bileyim,sanki bir rock dayatmasi var albümde..ismi her neyse iste,bi gariplik var
 
vallaha he bende tuzağa düşmüşüm rockerrocker:) ne samanı be bana bi tane büyük yangın sölesenize şöle en büyüğünden sönmeyende olur
 
------------------------------------------------------------ --------------------

AKADEMİ Türkiye yarışmasında 16 hafta ekranda mücedele veren genç isimlerden biriydi Barış Akarsu.

Yarışmadan birincilikle ayrılmasının ardından bir süre sonra çıkan albümü müzikmarketlerdeki yerini aldı. Cem Karaca’nın yıllar önce seslendirdiği “Islak Islak” isimli parçaya çektiği kliple sık sık ekrana geliyor genç şarkıcı.

Amasra’da kendi halinde bir işçi, bir baba ve dikiş-nakış öğretmeni bir annenin çocuğu olarak dünyaya gelen Barış, Karadeniz Ereğli’de kurduğu grubuyla müzik yaptığı günlerde Akademi Türkiye’nin ekranda fragmanlarını görmüş.

Bir hafta boyunca kulaklarında yankılanan bu sese daha fazla direnmeden kayıt yaptırmış. İstanbul’a davet edildiğinde ise “Ben bu işi başardım!” demiş kendi kendine.

3.5 ay boyunca kapalı bir mekanda hayat sürdürmenin sıkıntılarını duymasına rağmen bu yarışma esnasında aldığı müzik, solfej, şan, tiyatro, iletişim, stüdyo derslerinin yanı sıra ingilizce eğitim almak genç sanatçı adayı Barış için bir kazanım olmuş.

Yarışmaya “Resimdeki Gözyaşları” ile yarışmada ilk kez jüri karşısına çıkan Barış, finalde yine aynı Cem Karaca’nın klasikleşmiş “Islak Islak” ile yarışıp birinci olmuş.

Rock bir hayat felsefesi

Müzik tarzını klasik rock soundu olarak nitelendiren Barış, Türkiye’de yapmak istediği müziğin sınırları ve tarzını sorduğumda “Ne Teoman, ne Haluk Levent gibi değil. Benim yaptığım müzik Barış Akarsu tarzı rock olacak” yanıtını veriyor.

“Hiçbir şeyin Türkiye ile sınırlı kalması gerektiğiyle ilgili bir düşüncemiz yok. Sınırları aşması içinde bu işin dünyada nasıl yapıldığını takip etmek gerekiyor. Türkiye’deki gençler bunu çok sıkı bir şekilde takip ediyor.”

Rock Müziğe gönül veren bu yolda ilerlemek isteyen Barış’a bu tarzdaki yükselişin nedenini soruyorum. Genç müzisyen, popun daha çok eğlen-ceye yönelik ve çabuk tüketilen bir müzik türü olduğuna dikkat çekerek başladığı cümleleri bakın bizleri nerelere götürüyor:

“Rock, ruha dokunan ve bir müddet sonra hayat felsefesi haline gelen, insanın hayatını ele geçiren bir kavram. 1990’ların ortasından itibaren başlayan clup tarzı müzikler çok çabuk tüketildi. Rock öyle değil. Tarihsel sürece bakıldığında ise Rock Müziğin çıkış süreci Vietman Savaşı sonrasına denk gelir. Duyarsız kalmayan insanlar, müzikte de bu tepkilerini gösteriyorlar. Bu nedenle Rock Müzik yeniden yükseldi.”

Müzisyen insan duruşu, fiziğiyle her şeyiyle bir bütündür. Mükemmel sesi olan birçok insan var. Sahneye çıktığınızda insanlara güzel bir şeyler vermeyi hedefleyen Barış saçlarını 7 yıldan bu yana uzatıyormuş.

Gözlerine sürme çekiyor

Gözlerine çektiği sürmelerle de özdeşleşen Barış, bunun kendisine yakıştığını düşündüğünü ve devam edeceğini açıklarken, Johny Deep benzerliğine sözü getiriyorum. Karaib Korsanları’ndaki haline benzediğini inkâr etmeyen genç ses, evde arkadaşları tarafından Johny Deep karakterine büründürüldüğü günü hatırlatıyor bana.

Yıllar sonrasına uzanacak kalıcılığı hedefleyen Barış Akarsu, önümüzdeki günlerde ikinci eseri “Kimdir O?” parçasına klip çekecekmiş...

Sonbetimizin ilerleyen bölümünde söz doğal olarak Eurovision’a ve bizi temsil edecek Rimi Rimi Ley parçasıyla solist Gülseren’e ve giderek artan eleştirilere geliyor.

Solist ve parça hakkında fazla yorum yapmaktan kaçınan genç şarkıcı, “İyi bir sunum, kareografi, profesyonel bir çalışma ve iyi parça olursa başarı geliyor.

Sertab Erener ve Athena’da bunları gördük. Eurovision seçmelerinde tekrar bu tarza dönülmesinde yarar var” demekle yetiniyor. Ve son olarak da en geç 2 sene sonra Eurovision’da kendi bestesiyle yarışmak istediğini söylüyor...


------------------------------------------------------------ --------------------

Saadet ÖZCAN / İSTANBUL
04.03.2005

(Yine bir röportajı ekliyorum buraya..)
 
xece herkesin eksikleri vardir, hiç kimse mükemmel degildir, rock müzik engin bir olgudur. en büyük rock sanatçisi bile daima kendini gelistirmek zorundadir.ögenmenin,gelismenin sonu yok, her konuda bu böyle sadece rock müzikte degil. ilk albümde sana göre eksik bir seyler olabilir. ama baris daha yolun basinda. daha ilk adiminda bu kadar olumsuz tepkiler vermek (genel tepkilerden bahsediyorum sahislara özel bir sey söylemiyorum) sadece önyargili olmaktir, yada üzülerek çekememezlik oldugunu düsünüyorum. zamana ve firsata ihtiyaci var tüm insanlar gibi. saygilar
 
xece fatalsmilea katılıyorum eleştirilerinde mutlaka seninde kendine göre haklı olduğun noktalar vardır ve evet olabilir biz Barış Akarsu yu çoksevdiğimiz için bazı konuları göz ardıda yapabiliriz ama at gözlüğü ile kesinlikle bakmıyoruz doğruları gördüğümüz kadar hatalarıda görüyoruz buna inan lütfen bak bir röportaj daha var orda bunu Barış da çok güzel dile getirmiş koyu olan kısımda özellikle... :metalhead

Onu, hepimizi ekranlara kilitleyen müzik yarışması Akademi Türkiye ile tanıdık. Sürmeli gözleri, uzun saçları, iri takıları ve eşsiz yorumuyla dikkat çeken Barış, yarışmayı birincilikle bitirdi. Ardından albümünü de çıkardı.
Seyhan Müzik etiketi taşıyan "Islak Islak" isimli albümüyle müzik dünyasındaki yerini alan genç yorumcunun şimdi en büyük hayali, kalıcı olmak; Cem Karaca ve Barış Manço gibi dilden dile dolaşan unutulmaz şarkılara imza atmak.

* Tüm Türkiye sizi "Akademi Türkiye" ile tanıdı, yarışmasıyla tanıdı, ya ondan öncesi...
- 1979 Amasra doğumluyum. 19 yaşıma kadar Amasra'da yaşadım. İlk ve orta öğrenimimi orda tamamladıktan sonra yaşamıma Ereğli'de devam ettim. Müzisyenliği orada başladım ve uzunca bir süre çalıştım. Birçok mekanda sahne aldım. Bu arada basketbol oynadım, ayrıca yelken sporuyla uğraştım...

TEK HAYALİ
* Peki şarkı söylemek tek hayaliniz miydi?
- Evet... Gitarı elime aldığım yaşlardan itibaren başka hiçbir şey yapmak istemedim.
* Çaldığınız ilk enstrüman gitar mıydı?
- Aslında önceleri bağlamaya merak sarmıştım. Ama sonra gitarda karar kıldım. Mızıka da çalıyorum.
* Bildiğim kadarıyla müzik eğitimi almadınız. Bundan pişmanlık duyduğunuz oluyor mu?
- Eğitim alamamda o dönemin şartlari etkiliydi. Gitar çalmayı kendi kendime öğrendim. Sahne çalışmaları ise başlı başına bir eğitim oldu benim için. Ardından da Akademi Türkiye'deki eğitim.... Eğitimimi hala sürdürüyorum aslında. Her günümü yeni bir şeyler öğrenerek geçiriyorum.

TARZIM DEÐİL
* Yarışmaya dönelim. Akademi Türkiye'ye katılmanız nasıl oldu?
- Aslında bu tarz yarışmaları hiç izlemedim. Ama yurt dışında yapılan versiyonun görüntüleri, okul ortamı, eğitim tarafı beni çok etkiledi ve katılmaya karar verdim.
* Buna hak kazandığınızı öğrenince neler hissettinız, ne yaptınız?
- Çok heyecanlandım, ağladım, o an sanki yarışmayı kazanmış gibiydim.
* Peki yarışmada, başarısız olma düşüncesini hiç yaşadınız mı?
- Hayır. Çünkü akademite yaşadıklarımdan keyif alıyordum, eğitim benim için her şeyden çok daha önemliydi.
* Ya sonuç, sizin için sürpriz miydi?
- Son ana kadar sonunda ne olacağını hiç düşünmedim inanın. Ama genelde başarılı bir gidişim olmuştu. İçtenlikle söylüyorum, birincilik o noktadan sonra, benim için, olsa da olurdu olmasa da...

SÜRME BENİM PARÇAM
* Gözlerinizdeki sürme ve takı merakınız?

- Kendime çok yakıştırıyorum bunları. Sürme ve takılarım benim birer parçam gibi... Bakımlı olmayı, iyi görünmeyi çok seviyorum.
* Gerek saçlarınız, takılarınız, kıyafetleriniz, gerekse de meşhur sürmeleriniz, müzik tarzınızı yansıtsın diye mi?
- Hepsi bir bütünün, yani benim parçalarım. Özellikle yapmış olduğum bir şey yok... İmaj çalışması falan da değil... Şahsen şoförlük ya da balıkçılık da yapsam böyle görünürdüm.

* Sürekli Cem Karaca ve Barış Manço'nun veliahtı olarak gösteriliyorsunuz. Bu tanımlamayı nasıl değerlendiriyorusunuz?
- Veliaht lafı hoşuma gitmiyor açıkçası. Özellikle Cem Karaca şarkılarını çok seviyorum. Düşünsenize bebekliğinizden beri evde her gün duyduğunuz bir ses var... Babam Cem Karaca hayranıydı... Her iki sanatçının da müziğini seviyor ve verdikleri emek karşısında saygıyla eğiliyorum. Sadece bu kadar. Müzik tarzımızsa çok farklı, ben Barış Akarsu olarak var olmak istiyorum...


HENÜZ BEBEK
* Gelelim albümünüze... Henüz bebek olan albümünüz "Islak Islak" içinize sindi mi?
- Evet. Çok iyi bir "ilk albüm" olduğuna inanıyorum...
* Albümünüzde Cem Karaca, Zülfü Livaneli, Barlas, Namık Naghedilev gibi isimlerin şarkılarını da seslendiriyorsunuz...
- Evet. ...ve her şarkımı ayrı ayrı seviyorum.
* İstanbullu oldunuz diyebiliriz artık. Hayatınızdan memnun musunuz?
- Memnunum, çünkü ben deniz insanıyım, tüm kıyı kentlerini çok seviyorum.

MÜZİK SEVERLER
* Hayranlarınızla aranız nasıl? Tepkileri sizi şaşırtıyor mu?
- Onları hayran olarak değerlendirmek istemiyorum aslında. Müziği seven ve bize emek veren bir kitle. Ama tepkileri hoşuma gidiyor...
* Ya sahnedeyken neler hissediyorsunuz?
- İçime başka bir ruhun girdiğini hissediyorum. Adrenalinim yükseliyor. Nabzımı ölçseniz ne çıkar bilemiyorum... En mutlu olduğum yer sahne...

* Gelelim modaya... Giyim tarzınızı nasıl yorumlarsınız?
- Moda beni hiç ilgilendirmiyor... Kendime ait rahat ettiğim ve aynaya baktığımda beni memnun eden bir tarzım var... Koyu renkleri çok severim. Bir de kırmızı, ateş kırmızısı...
 
ben bir sey söylemiyorum. amcam en güzelini söylemis zaten :)
.
''Allah'ın bile insanlar hakkındaki hükmünü, ömürleri sona erdikten sonra verdiğine inanırken... Biz kim oluyoruz da insanları birkaç kez görmek, iki-üç yazı okumak, birkaç dedikodu dinlemekle... yargılama hakkına sahip olabiliyoruz?''
Dale Carnegie
 
bence Barış o yarışmaya katılarak hata yaptı?yapmak istediği müzik türünü dinleyen kişilerin bu tür yarışmalara olan tavırlarını bile bile bu yarışmaya katılmak bence en büyük hatasıydı.hakkında oluşan bu önyargıları aşabilmek pek de kolay görünmüyor.albümü dinledim ne çok iyi ne çok kötü.burda söylenenler gibi abartılacak bir albüm değil ama kötüde değil bence(idere eder diyim bari :)).albümleri bence çok kötü bişey yapmadıkça her zaman iyi satar (genç kızlarımızdan dolayı) ama rock müzik piyasasında saygı görmesi biraz zor gibi...
 
bunun için de söylenmis bir söz var :)
.
Güçlükler ne kadar büyük olursa, onların altından kalkmakla erişilecek başarı da o derece parlak olur. Üstün kaptanlar, maharetlerini ve kendilerine duyulan saygıyı fırtınalarla ölçerler.Epikürüs
 
Yüksel aytuğun bir yazısı :!: Bence bu konuya tam oturuyor ;) bu yorumu yapmak için aslında barışın herhangi bir konserine gelmek yeterlidir :)

Teyzelere rock dinletiyor

AKADEMI Turkiye yarismasi sirasinda bir iddiam vardi: "Baris Akarsu, Istanbul'daki herhangi bir muzikholu doldurabilecek yetenege ve karizmaya sahip" diyordum. 15 gün önce Baris'in Yeni Melek Gosteri Merkezi'ndeki album tanitimina gittim. Baris koca salonu doldurmayi basarmisti. Albumu de son derece basariliydi, isin ilginc tarafi, icinde hard rock sinirlarini zorlayan son derece sert sarkilarin bulundugu album icin salonu dolduranlar arasinda 35-60 yas grubundaki kadinlar cogunluktaydi. içinden birine, "Hosunuza gitti mi?" diye sordum. "Ne diyorsunuz Yuksel Bey, Baris'in sayesinde bu yasimda torunlarimla birlikte rock muzik dinlemeye basladim" diye yanit verdi. Album ilk gun 40 binlik satis rakamina ulasmis. "Islak Islak"a cekilen klip ise muzik kanallarinda fildir fildir donuyor. Baris'ta muthis bir enerji var. Etrafindaki o goz kamastiran isik halesinin icine 7'den 77'ye herkesi cekmeyi basariyor. Asil anlamadigim, 60 yasindakileri rock muzikle tanistiran bu müthis enerji yumagini dizi yapimcilari nasil kesfedemiyor...
 
hiç konserine gitmedim ama ''35-60 yas grubundaki kadinlar ÇOÐUNLUKTAYDI'' sözü çok fazla abartı geldi.ben yukarıda ki sözümün arkasındayım çoğunlukla genç kızlar dinliyor.
 
kim söylemisse dogru söylemis.çevresindeki bayanlar genelde annesi,ablasi yasinda.sadece insani tarafiyla ilgilenen kisiler yani :) bence gidip gözlerinle gör ve en önemlisi canli performansini kulaklarinla duy derim arkadasim :) sadece bir öneri.
 
zaten konserine gitmediğin için böyle bir yorum yapıorsun :!: doğrudur :!:

inan bunda bir abartı yok :!: bende ilk konserinde çok şaşırmıştım :roll: yaş ortalamasının bu kadar yüksek olmasına :!: tabiki de barışıda dinleyen büyük bir genç kız grubu var :!: aynı teomanı,mangayı,mor ve ötesini(son zamanlarda),kıracı,haluk leventi vb. dinleyenler olduğu gibi :!:

ama çok ilginçtir ki,barışın Diğerlerinden farklı olarak , yaş ortalaması büyük bir dinleyici kesimi var :!: ,çoğu gencin yapamadığını yaptı barış ;) konserlerine gidenler ne dediğimi anlar :!: Yüksel Aytuğ da konserinde bzizim gördüğümüz şeyleri yazmış 8O sadece
 
sagittarie hep söylüyorum yapıcı olduktan sonra tüm eleştirilere açığız övgülere olduğu gibi at gözlüğü ile bakmıyoruz etrafımıza yani

ama fatalsmile ın sözlerine katılıyorum ve mümkünse canlı performansını izlemeni tavsiye ediyorum yarışma ve onunla ilgili söylediklerini bir önceki sayfaya kopyaladığımız röportajlarında Barış da bunun bilincinde olduğunu popülerlikadına değil orda verilen eğitimler adına o yarışmaya katıldığını burada aldığı 1. liğin ıonun için fazla bir anlamı olmadığını yolun çok başında olduğunu zaten hep dile getiriyor.

Ama inanın ki arkadaşlar Barış Akarsu bu piyasada kalıcı olacak güzel işler yapacak ve biz senelerce bu forumdaki yazılar belki de yüzbinleri bulduğunda hala onu yazıyor ve dinliyor olacağız.
...
 
Geri
Üst