Barış Akarsu

ALINTI
.
“Ardımdan bir Barış Akarsu vardı desinler, şarkılarımı söylesinler” dedin. Bu kadar mı istedin erkenden bunu söyletmeyi? Bu kadar mı istedin “Benim babam O” diyecek kadar sevdiğin Jim Morrison’la aynı yaşta, yakın tarihlerde gitmeyi? “Sevgi her şeyin anahtarı” dedin. Biz seni hiç sevmedik mi yoksa Barış? Yoksa seni çok mu sevdik de sevgimizle boğup kaçırdık Barış? Onca yıl sonra seni ilk kez izlediğime sevinirken, hemen ardından sevincimi neden acıya döndürdün Barış? Sana sırf kendin gibi, olduğun gibi olduğun için gösterilmeyen itibarı, sahte sevgileri bu kadar mı görmek istedin Barış? Biz seni tüm şerlere karşı yeterince sarıp sarmaladığımızı mı sandık Barış? Kaderini hesaba katamadık demek ki, ne desen haklısın Barış. Hep denirdi ya “Barış’ın bir bildiği vardır” keşke bu kadar bilmeseydin Barış. Gel gör şimdi senin arkadaşın sıfatıyla ortaya çıkıp sana sahte methiyeler düzecek Barış sevgisiz sahtekarları. Gel gör şimdi o kliplerini izleyebilmek, şarkılarını dinleyebilmek için mesaj yağmuruna tuttuğumuz sahte medyanın sahte itibarını. Gel gör şimdi her arkadaşın dost olmayacağını ve seni de kötü kaderlerine ortak etmelerine izin vermemen gerektiğini. Değdi mi Barış, değdi mi? Neden bu kadar acele ettin? Neden illaki düşmeden koştuğun bulutlarda uçmayı seçtin? Bizi hiç üzmek istemedin ama; keşke arada bir alıştırsaydın da bizi ansızın böylesine yakmasaydın Barış. Demek ki şarkılarını gönlünce denizlerde, kırlarda, yukarıda bir yerlerden söylemeyi seçtin. Peki, sen yeter ki söyle, biz seni duyarız kardeşim. Yolun bari şimdi açık olsun kaptan, rahat uyu hocam, biz seni hep dinleyeceğiz, unutmayacağız, unutturmayacağız. Gün gelecek senin bizden önce tanıdığın yerlerde buluşacağız, o güne dek Allah’ın rahmeti üzerinde olsun kardeşim…

Sarp Baran / ANTALYA
 
En çok sorulmuş olan sorudur sana Barış; "Bundan yıllar sonra kendini nerede görüyorsun, hedefin ne?"
Verdiğin cevap; "Yaptığım işlerle anılmak istiyorum, gençler kumsalda şarkılarımı söylesin istiyorum!"

Bunu gerçekten de ne kadar yürekten istemişsin be Barış, zaten herşeyi yürekten isterdin, yürekten yapardın..
4 Temmuz gecesi gençler en sevdiğin kumsalda, Amasra'da şarkılarını söylemeye başladı bile.. Ve emin ol bu yıllar boyu sürecek..

Bugün bütün radyo ve tv'lerin ilk sırasındasın Barış.. Kaç gün sürdürecekler bu timsah gözyaşlarını bilemiyorum.. Şu anda biz de ise fırtına öncesi sessizlik hakim ama..

UNUTTURACAÐIMIZI MI SANIYORLAR?

Asla..

Kimseyi yarı yolda bırakmazdın sen.. Yine de öyle yaptın.. Ne yardan geçerim ne serden derler ya.. Hiç birimizi bırakamadın.. Ne Zeynep'le Nalan'ı, ne de aileni ve sevenlerini, bizleri hemen bırakabildin.. Bizimle kalmanı çok istedik, buna çok inandık ama kader arkadaşlarının yanında olmayı seçtin sen..
Düşmeden bulutlarda koşacak ve şarkılarını bize oradan söylemeye devam edeceksin.. Merak etme biz duyarız, hissederiz.. Hem seni, hem de onları..

Orada Birbirinize İyi Bakın.. Görüşmek Üzere.. O güne kadar sizi çok özleyeceğiz..
 
İki gündür düşünüyorum ne yazabilirim hislerimi nasıl ifade edebilirim diye, ama bu öyle bir acı ki tarif edecek hiçbir kelime yok aslında. Barış canımdan can kopararak gittin, sevenlerinin canının yarısını alıp gittin. Ne diyebilirim ki, her şeye rağmen helal olsun sana. Ama biz acıya nasıl dayanacağız? Onu da söyleseydin keşke gitmeden önce. Ne oldu da binlerce hatta milyonlarca insan bir anda böyle bir sevgi seli oluşturdu. Seni bizim kadar yakından tanıma fırsatı bulmamış, hatta hiç görmemiş insanlar bile senin için günlerce dualar etti, senden gelecek güzel haberleri bekledi. Sen giderken milyonlar ağladı. Ne yaptın sen bizlere Barış? Neydi bu acele? Severken ayrılacağız demiştin de, biz onu sadece şarkı sanmıştık oysa ki. İsterdim yeniden doğmak ya da hepten yok olmak, bir melek gibi kanat açıp dağlara uçmak demiştin, biz onu da şarkı sanmıştık. Severken ayrılamadın arkadaşlarından, ne büyük bir sevgiymiş ki, bizi ancak ölüm ayırır derdin ya hani, bak gördün mü işte ölüm bile ayıramadı seni arkadaşlarından. Kayboldun teninden, ama bizim hiçbir şey gelmedi elimizden, öyle eli kolu bağlı yavaş yavaş gidişini izlemek zorunda kaldık. Ve gittin… bizler ardından ıslak ıslak baka kaldık Barış. Nasıl acı çektik ve çekiyoruz biliyor musun?

Barış bak seni hiç tanımayan biri ne yazdı bugün bana:
“Hiç görmediği, tanımadığı, müziğini bile dinlemediği birinin kaybına insan ne çok üzülürmüş meğer, ilk kez yaşadım bu duyguyu, nasıl oldu bilmiyorum ama acı haberi öğrendiğimde göz yaşlarına boğuldum ben de :( Neden bilmiyorum, belki gençliğinden, belki geçirdiği kazadan sonra ekranda daha çok görüp daha fazla ısındığımızdan, belki de binlerce insanın böylesine büyük sevgisinin bir nedeni olduğunu düşündüğümüzden”.

Yolumu kısa bir süre önce ayırmış olsam da, giderken söylemiştim seni kardeş olarak hep seveceğimi. Benim hiç kardeşim olmamıştı Barış seni tanıyana kadar, ve artık yine kardeşim yok, kardeşim melek oldu. Ama sen bilmeden bana öyle bir acı ders verdin ki giderken. Ben en başından beri seni hep önce müzik sonra kardeşim olarak seviyorum derken meğer kendi kendimi kandıyormuşum, kendime yalan söylüyormuşum Barış. Yüreğime öyle bir ateş düşürdün ki, fark ettim ki ben seni asıl kardeşim olarak seviyormuşum, ama keşke böyle acı bir şekilde anlamasaydım. Keşke sen yaşasaydın, nefes aldığını bilmek bile bizi mutlu ederdi. Aslında o kadar çok keşke denecek şey var ki, ama artık söylenecek söz bitti. Sen hepimizin boğazını düğüm düğüm ederek gittin. O yüzden şimdi susma zamanı. Annem günlerdir ağlıyor “Oğlumu kaybettim” diye. Nasıl böyle ailemizden biri olabildin, senin yüzlerce ailen var sanıyorduk ama gördük ki milyonlarca ailen varmış Barış. Dilerim ki sen de bu büyük sevgiyi hissettin, yukarıdan sevgimizi gülümseyerek, acımızı ise üzülerek izliyorsun. Biliyorum ki sen sevenlerini asla bu şekilde üzmek istemezdin ama kader işte senin de elinde değildi. Aslında belki de o hepimizi kahreden 5 günde, sonrasında çok üzülmeyelim diye bizi gidişine hazırlamak istedin, o yüzden dayandın direndin gücün yettiğince. Ama sen de kendini kandırdın Barış, bizi asla alıştıramazdın, alıştıramadın, bundan sonra da alışamayacağız yokluğuna. Bazılarımız kendi kendini gelebilecek kötü bir habere hazırlamaya çalıştı bu geçen zorlu günler bekleyişler zarfında, kendimi en kötüsüne hazırladım dedi bazı dostlar, ama onlar da kendilerini kandırdılar sadece. Senin gidişine alışmanın hiç bir yolu yoktu çünkü. Hiç birimiz bunu aklımıza bile getirmek istemedik. Tüm inancımızla, pozitif düşüncelerimizle sana güç vermeye çalıştık elimizden geldiği kadar. Ama ya biz beceremedik sana sesimizi, sevgimiz duyurmayı, veya Allah çok sevdiği kulunu yanına alıp o güzel sesi bir an önce kendisi dinlemek istedi. Ya da belki de cennet bahçelerinde akan tertemiz akarsular kurudu da o yüzden seni çağırdılar yanlarına.

Son yolculuğunda yanında olamadım, beni affet ne olur. Çünkü seni o tabutun içinde görmeye asla katlanamazdım, kalbime saplanacak o hançere dayanamazdım. Günlerdir göz yaşlarımla birlikte seni gördüğüm her an film şeridi olarak akıyor gözlerimden, seni sadece o filmdeki gibi en güzel, en güler yüzlü, en neşeli halinle hatırlamak istiyorum.

Aslında beki de çok üzülmemiz lazım değil mi Barış? Çünkü sen sanki biliyormuşsun gibi bizlere senin yokluğunu paylaşacak, bu büyük acımızda birbirimize destek olacak, nasıl derinden yaralandığımızı anlayabilecek yani damdan düşenin halinden anlayacak dostlar bıraktın arkanda. Bizi bizden gayrı kim anlar ki, sen bunu bile düşündün sanki gitmeden önce. Sağol Barış, kazandırdığın harika dostlar için o kadar borçluyuz ki sana. Seninle ilgili acı tatlı tüm anılarımızı paylaşacak dostlarımız var en azından yanımızda, bundan güzel bir hediye bırakamazdın bize giderken.

Hani foruma yazmıştım ya “Rock denizinde emin ve geniş kulaçlar atarak enginlere açılman, açılabilmen dileklerimle…” diye, bu kadar ciddiye alacağını, bu kadar enginlere açılacağını hiç düşünmemiştim o zamanlar, aklımın ucundan bile geçmezdi böylesine hızla en engine açılacağın. Umarım gittiğin en uzak yerde çok mutlusundur. Bizler şimdi çok mutsuz, kırgın, kızgın, üzgün ve küskünüz, acımız o kadar büyük, o kadar derin ki tarif edilemez, umarım zamanla yokluğuna bir nebze de olsa alışabiliriz, bize armağan ettiğin dostlarla seninle ilgili anılarımızı gülümseyerek hatırlayabiliriz. Allah bize o gücü verir inşallah. Çünkü biliyorum ki sen bizlerin bu kadar üzülmesini asla istemezdin, herkes mutlu olsun, gülümsesin isterdin. Kusura bakma Barış, şimdi bu çok zor, zaman her acının ilacı mıdır değil midir onu da zamanın kendisi ispat etmek zorunda bize. Zamanın işi de çok zor olacak, bakalım bizim bu büyük acımızla nasıl savaşabilecek.

Giderken bir şeyi daha gösterdin Barış, sen Barış Abi’nin kazandığı 7’den 70’e sevgiyi, O’nun tamı tamına yarı yaşındayken kazanmışsın. Buna üzülmek mi gerek gurur duymak, mutlu olmak mı gerek bilmiyorum, çünkü üzüntüden artık hiçbir şey düşünemiyorum.

Cumartesi’nden beri hep seninle konuştum Barış, bilmiyorum o sözlerimi, dualarımı duydun mu diğer milyonlarca insanlarınkilerle birlikte. Sen güçlüsün kardeşim, bunu da atlatırsın, açacaksın gözlerini, yavaş yavaş da olsa iyileşecek eski güzel günlerine döneceksin, daha yapılacak çok işin varken, tam bir şeyleri yoluna koymaya başlamışken vazgeçmezsin sen, inanına yaşarsın, yapabileceğini biliyoruz, inanıyoruz, burada seni bekliyoruz dedim. Dualarımız kabul olmadı ne yazık ki. Ben seninle hala konuşuyorum ve konuşacağım, dilerim şimdi arkandan ettiğimiz duaları ve sözleri duyuyorsundur.

Ama ardında bıraktığın, unuttuğun biri yok mu Barış? Abisi Miço’yu bırakıp nerelere gittin??? O seni çok arayacak, çok özleyecek seninle oynamayı.

Uykucu Barış, sen uykuyu çok seversin, o kadar çok severmişsin ki tembellik edip en derin uykuyu seçtin. Ama sen bir o kadar da hiper aktifsin Barış, oralarda öylece hiçbir şey yapmadan duramazsın değil mi? Şimdi çok sevdiğin motorunu cennet bahçelerinde sürüyorsun eminim ki. Yeni yeni şarkılar besteleyeceksin. Bilmiyorum kaçımız layık olup da cennete yanına gelebilecek. Gelebilirsek eğer yeni şarkılarını yine bizler için söyleyeceğini biliyorum. Zaten sen şimdi de söylüyorsun şarkılarını, duyuyoruz, hissediyoruz Barış.

Biz sana gelene kadar sen daima kalbimizdesin, bunu asla unutma.
Şimdilik güle güle BARIŞ,
Zeynep ve Nalan’a selam söyle bizlerden.
Cennette görüşmek dileğiyle…
 
Allah rahmet eylesin,biz seni daha çok dinlemek istiyorduk,daha çok görmek istiyorduk,Kısmet olmadı,inşallah yattığın yerde huzurlusundur.Kimin,ne zaman,ne şekilde ölüceği belli olmuyor.Sevdiklerimizin ve sevenlerimizin kıymetini bilmek lazım,yalandan sevseler bile :(
 
Geride ıslak ıslak gözler bıraktın Barış.. Seni özlicez..Keşke bizi bırakmasaydın.. Ama biz seni hiç bırakmicaz, merak etme.. Geleceğin Cem Karacasıydın sen..Senin önün açıktı neden gittin ki sanki..? :( Allah rahmet eylesin.. Mekan-ı cennet olsun.. Rahat uyu barış seni sevenlerin burda..Allah bütün sevenlerine sabır versin..Seni seviyoruz BARIŞ !!
 
Daha seninle dinleyip dibe batacağımız şarkılar vardı, Nereye gittin Barış abi?

Keşke o lanet olası gün olmasaydı, ya da o arabada Barış abi olmasaydı. Sokakta gördüğü her kişiye '' Merhaba, Nasılsın ? '' derdi. Herkese gülerdi, Kimse ile dalga geçmez, sadece müzik işine bakardı. Yüzünde ki o tebessümlü gülüşü hiç ihmal etmezdi. İşte Barış abi buydu. Çok yazık oldu, Fanlarını düşünüyorum da, Benim dinlediğim grubun vokali vefat etse herhalde kafayı yerim. Fanlarının ve Tüm Barış sever ailesinin Başı sağ olsun, Başımız sağ olsun.

Islak Islak'lı dün toprağa emanet ettik abimizi, Türkiyenin diğer yerlerinden o kadar çok insan geldi ki, Bu anlatılmaz. O kalabalıkta seveninin çok olduğunu anladık. Sen bizim kalbimizdesin, Seni unutmayacağız.

İsterdi yeniden doğmak.
 
Bir BARIŞ'ımız gitti Çok Uzaklara!
Daha yapacağın onca albümler,söyleyeceğin şarkılar,ve sevenlerinle birlikte paylaşacağın birsürü şey vardı..
Seni seviyoruz BARIŞ AKARSU sen hep Kalbimizdesin
Ailesine ve Sevenlerinin başısağolsun
Allah Rahmet eylesin
Mekanın Cennet olsun..
Savaşsız Bir Dünyada Tertemiz Akan Bir Su Gibiydin Sen BARIŞ AKARSU...
 
keşke keşke demesek....gittikçe kendini aşan birinin gitmesi gerçekten çok üzücü....Allah rahmet eylesin sana....
 
crazymuge demiş ki:
Albümü en çok satılanlar arasına girmiş son 1 hafta içinde...
Ahh ahh ne diyeyim ben sana ey insanoğlu!!!


bu gayet normal bir durum,her zaman böyle olmuştur.ama buna kızmanın bi anlamı yok.Barış'ı hiç anlamayacaklarına böyle anlasınlar.bence bu Barış'ı sevenleri daha mutlu eder.En azından gittikten sonra da olsa hayallerinden belki de birisini daha yapmış olacak.keşke dediğin gibi olsa, insanlar herşeyi zamanında anlasa ama olmuyor işte...
 
tinklebell demiş ki:
keşke mümkün olsaydı da ömrümü seninle paylaşabilseydim. yaşama bu kadar sıkı sıkıya bağlı birinin ondan kopmasını hala yüreğime anlatamıyorum. dünya gözümde gitgide bir bataklığa dönüşürken senin ani gidişinle de tüm heveslerimden bir anda soğudum.
tabiki mümkün, senden onu yanı giderek mümkün olmayanı yaratabilirsin hemde zaten bu dünyadan sıkılmışsın ne duruyorsun git sevgilinin yanına...... tamam allah rahmet eğlesin genç yaşda gitti birçok şey daha yapabilirdi ama kader kısmet degilmiş... onlarca şehit veriyoruz ama o kdrda tv de bunları seyrederken sızlanmıyoruz yazık oldu teröre lanet edip hızlı bişekilde geçip unutuyoruz
ve bir tane genç kız veya genç arkadaşlar çıkıp hiç birşeyin davasını protestosunu yapmıyor bu nedenle allah hak ve adaleti degeleyecektir ama bizler hiç bir zmn bunu fark etmeyecez.
 
slm arkadaslar bn dizifilm.com dan geliyorum barıs akarsuyu malesef kaybettik ancak biz onu eserleriyle yasatma anısına bir kitap cıkarmayı planlıyoruz.bu kesin değil.kitabında resimler,biz hayranlarının yazdıkları siirler,yazılar olacak ama kesin değil.eğer yardımcı olmak istiorsanız destek olmak istiyorsanız bu konuyu ortak olarak konusalım.isteyenler kendi yazdıkları siirleri,yazıları gnderebilir
 
Baştan sona doğru atılan mesajları okuyorumda bir insan öldümü değeri anlaşılır demeden geçemiyorum, o ne yaptıysa hep göze batıldı :roll: ne yaptıysa gelen kötü eleştirilere engel olamadı, bazen yerin dibine sokuldu , ama ağzından hiç bir kötü laf çıkmadı çünkü; kimseyi kırmak istemiyordu her zaman iyi niyetliliğini gösterdi ;) Barış bu dünyaya yakışmadı çünkü; çok iyiydi, bir melek gibi .. bizler ona sahip çıkmadık, ya da çıkılmadı, yolunda giden yanlış şeyler oldu aslında söylemek istedim çok şey var, ilerde mutlaka bir kitap haline getireceğim ;)
Neyse şimdi ağlama zamanı değil onu hep güzel şeylerle anacağız her zaman, bir gün mutlaka bizimde gideceğimiz yer orası olacak (ölüm) gerçeğini hiçbir zaman onutmayalım, hayatı isteğimiz gibi yaşamak en güzeli, hep derim 3 günlük dünya, gelen geldi ne götürdü? Barış birçok yüreği birlikte götürdü , kazandığı bir çok yürek var , şimdi diyordur vay be ne kadar çok yürek kazanmışım :)en güzel şeyi kazandı Barış şimdi cennetin baş köşesinde 3. albüm hazırlıklarına başlamıştır bilem.......
 
Barış cennetin en güzel köşesinde elinde gitarıyla oturuyor. Biliyorum. Saçma gelecek belki ama dün gece rüyamda gördüm onu. Rüya bu ya, evsiz kalmış Barış. Biz( biz derken, tanımadığım dünya kadar insan vardı) de bir evi eşyayla dolduruyorduk. Herkes eşya, halı, ıvır zıvır, yiyecek içecek, bir sürü bir şeyler getirmişti. Hepsini yerleştirdik falan filan. Enteresandı ama sabah anladım edilen dualar bulmuş yerini. Huzurludur şimdi. yine de ölüm iğreti durdu üzerinde.
 
Geri
Üst