Asosyallik

En kısası özü Fuhrer'in tanımı bence.Küçük bi savunma mekanizması insanın.Ama böylesine bi kavramın da kişiden kişiye değişebilmesi daha önemli sanki..(ya bu arada içmeden de bazı şeylere kafa basmıyo ki)
 
Asosyallik kavraminin tam olarak ne olduğu hakkında bilgi sahibi olmaksızın birde ortada övünecek birşey varmışcasına ben a-sosyalim diye övünen tiplere hiç anlam veremiyorum.. Bunun övünülecek tarafı nedir? Bunun bir karizmasımı var? Bi nebzede olsa bu duruma kendini sürükleyen insanlar çokmu haz alıyorlar durumlarından?
 
sosyal fobiyle karıştırmamak lazım asosyalliği.. kendi isteğinle sosyal olmamak ayrı şey, insanlardan çekinip kendini soyutlamak ayrı..
kendini bilerek yapıyorsan bunu ne ala..
 
Yönetici Uyarısı: Mesaj içeriği anlaşılmayı güçleştirecek ölçüde yazım ve anlatım hatalarına sahip olduğundan yönetim tarafından silinmiştir. Kasıtlı olarak Türkçe'yi yanlış kullanmaya devam etmeniz durumunda siteden atılacaksınız. Lütfen Forum Kurallarını okuyunuz.
 
funkyduck demiş ki:
Çevrende az insan olması, evden çıkmamak ya da sürekli ders çalışmak değil ki asosyallik...
kesinlikle katılıyorum..insanlar bunu yanlış değerlendiriyor..
geceden sabaha durmadan amaçsızca sağda solda dolaşmak,takılmak sosyallik değildir ki , bence..
 
bence asosyallik çoğu zaman yapay ilişkilerle kafayı bulmaktan iyidir.kendi başına olan insanlar küçümsenmemelidir.bu yolu bilerek,isteyerek seçmişlerse büyük saygı duyulmalıdır.yalan mı,bir sürü insan (çevremizde vardır kesin) sırf ilgi çekmek adına,bir isim yaratmak uğraşıyla oraya buraya gidiyor.bir gün önce ağzına düştüğü adamın ertesi gün kafasını tekmeleyebiliyor :) bana illallah geldi bu tip insanlardan.onların yanına takılıp sürüklenmektense çoğu zaman yalnız olmayı tercih ederim.(yalnız kalarak da sosyalleşebilir insan ;) )
 
İstenerek asosyal olunmuyor yalnız, asosyal olmak çevreyle iletişim kurma yetisinin gelişmemesinden kaynaklanır. Kişinin kendi seçimiyle yalnız olması ise inzivadır...
 
funkyduck demiş ki:
İstenerek asosyal olunmuyor yalnız, asosyal olmak çevreyle iletişim kurma yetisinin gelişmemesinden kaynaklanır. Kişinin kendi seçimiyle yalnız olması ise inzivadır...

Asosyal olmaya iten nedenleri de irdelemek lazım bu bağlamda. Elimizdeki yakın kavramları tanımlamak sorgusallığını güçlendirdiği için sana teşekkür ederim, bu forum için önemli birşeydir bu. Kısacası şu dediğim, asosyalliği tartışıyorsak asosyalliği tanımlamak lazımdır herşeyden önce. Teşekkürüm bunu yaptığın için.

Evet asosyallik istenerek edinilen bir statü değildir toplumun içinde ancak kişinin yapısal kökenleri bunu otomatik olarak sağlayabilir.

:arrow: Misal, burslu öğrencilerin dışlandığı bir x özel üniversitesi olsun, burslu gelen öğrenci birşeyleri başarıp oraya ulaşabilmiştir. Eğer bir sosyal grubun değerleri sınıfsallaştırmak üzerinden ayrımcılığa dayanıyorsa örneğimizde olduğu gibi, burslu öğrencinin asosyalliği toplumun baz aldığı temel değerlerden dolayı o daha toplumla yüzleşmeden tanımlanmıştır, ne yaparsa yapsın asosyal olacağı bir ortamdır orası.

İşte derin düşünen insanların Özal sonrası makyavelist Türkiye'sinde toplumun içinde sıkça düştüğü bir pozisyondur bu...

:arrow: Bu insanlardan bazıları da ayakta durabilmek için oynamaktadır bilinçli olarak toplumun içinde başka bir değişle pasif asosyallerdir. Gerçek hayallerini, derinliklerini bu insanlara yansıtmazlar, sadece gülerler, geyik yapar, eğlenir geçerler.

Peki ben bu örnekleri neyi anlatmak için veriyorum? Şunu: Asosyallik bir kusur ya da psikolojik yetersizliklerin doğal bir sonucu olan bir cüzzamlı olma hali değildir çoğu zaman.

:arrow: Bazen milyonlardan yaratıcılığınla, hayallerinle, düşüncelerinle tek bir kişi olarak daha üstünsündür ancak bu üstünlüğünü onlarla paylaşmak istediğinde seni dinleyecek 1 kişiyi bulamazsın... Toplumlar bazen , etik yönden temelli ya da değil farketmez, kendi değerlerine değil de başka değerlere göre güçlü olan insanları ciddiye almazlar.

Anlamadıklarını "saçmalıyor" olarak görürler. İşte o üstünlük üstün olan o bireyi toplumun gözünde alçaltmış, "deli" statüsüne sokmuştur çoktan. O noktada asosyallik kaçınılmazdır. İşte asosyalliğin, seçimlerden bağımsız olsa bile gurur duyulabileceği bir nokta da budur.
 
Asosyallik,tiyatroya,sinemaya,resim sergisine,vb.sanatsal etkinliklere katılmakla bitmez.Sosyallik içerisinde insanı barındırır,asosyallikse barındırmaz...Tiyatroya ya da sinemaya gidebilirsiniz ancak bir vapura bindiğinizde yanınızdaki insanla konuşmaktan çekiniyorsanız ya da kaçıyorsanız o insandan yine de asosyalsinizdir...
Başka bir açıdan bakarsak şunu da söyleyebiliriz:Yaşamda yalnızca yalnızca bir iki şeye de saplantı şeklinde yoğunlaşmak da bana göre bir asosyallik durumudur...Çünkü yaşamın birçok farklı tatları vardır...Ve dikkat ederseniz,bir iki şeyi saplantı durumuna getirdiğimizde ve bu durumu farkettiğimizde yaşamın ne kadar sıkıcı,ne kadar boş ve boğucu olduğunu düşünür ve boşuna yaşadığımızın farkına varırız...Dolayısıyla yaşam ve sosyallik birbirine bağlı şeylerdir...Yaşam=Sosyallik...
 
Bence genel olarak özgüven eksikliğiyle alakalı bir durumdur asosyallik..Bir kişiye ya da topluluğa karşı pasif kalma aslında o kişide bulunan özgüven eksikliğidir.
Bu da daha çok konuşmasının vereceği sonuçları tahmin edemeyen ya da etmekten korkan insanların başına gelir.Örneğin bir kıza çıkma teklif etmeyi düşünüyorsunuz fakat bu teklifi ettiğinizde reddedilme ve artık bu olayın sonsuza kadar bilineceği korkusu oluşur.Diğer insanlar için çok normal olan bu durum sizde daha çok saplantı haline gelebilir.Yani kız umursamıyor olabilir fakat kişi bunu çok büyük başarızsızlık olarak görür.Dolayısıyla diğer kızlara karşıda bir önyargı oluşur aynı şey yine başıma gelir diye....Bu tarz konuşma iletişim kurma güçlüğü çeken insanlar doğal olarak hayatının geri kalanında da içinde hep yanlış yapma korkusu taşıyacaktır.Bu eksikliğide daha farklı alanlara bağlanarak gidermeye çalışacaktır(mesela zamanının çoğunu pc başında geçirmek devamlı aynı mekana takılmak gibi) Bu tarz insanları dinlemeye çalıştığınızda ne kadar konuşmaya hevesli olduğunu farkedeceksiniz.
Asosyallik bu özgüven eksikliğine bağlıdır fakat şu da varki her zaman bu insanları dinlemek isteyen kişiler çıkmayacaktır..Bu da asosyalliğin daha ağır sonuçlar vermesine neden olur..Çünkü insanlar bir şekilde konuşacağı aşk yaşayacağı hayatı paylaşacağı hemcinslerine ihtiyaç duyar
 
Asosyallik içine düşünce çıkılması zor bir kısır döngüdür.
Asosyal insan uyum sağlayamaz
Uyum sağlayamayan insan asosyal olur...

Asosyallik her gencin başından geçen bir dönemdir. Çoğu zaman fırtına öncesi sessizliktir.
Asosyallik kendi kabuğuna çekilip düşünmek, insanlarla konuşmaktan kaçmaktır
Asosyallik çevresel kötü deneyimlerden ders değil de üzüntü çıkaranların geçirdiği kısa veya uzun ruhsal bunalımdaki davranış biçimidir.
Asosyallik belli etkenlerde aşırı uç noktalara gidilmesi ve araçların amaca dönüştüğü anda insanlardan soyutlanmanın getirdiği kişisel bağımlılıktır.
Asosyallik tabuların yoğun olduğu, insanı birey olmaktan uzaklaştıran dönemin en büyük simgesidir.
Asosyallik, bünyedeki yaşama ve teşebbüs potansiyelinin minimum olduğu, ilk zamanları hırçın, son zamanları uyumsuz bir süreçtir.
Asosyallik, insanları tanıma deneyimini yaşamasını önleyen, sonuçları ileride girilen sosyal yaşamda kötü biçimlerde ortaya çıkan bir olgu.
Asosyallik, yoğun sosyallik ve insan ilişkisinden, duygulardan sonra huzur bulunabilecek davranış biçimidir.

Herkes bu listeden kendine göre birşeyler seçebilir. Asosyallik tekbirşeyle sınırlandırılamaz. Ancak dikkat edilirse başta açıkladığım gibi uyumsal bir sorun. Asosyallik bazen iyidir. Kafa dinlemek için. Ama işte her zaman asosyallik iyi değildir.

Ayrıca gençlerin çoğu artık sokakta futbol oynayarak, saha maçlarında üşütüp hasta olarak değil, evde bilgisayar başında çalışarak, oynayarak netcafelere giderek, kendini geliştirerek ve öğrenerek vakit geçiriyor. Bu davranış akımı bence asosyalliğin temel sebebi değildir. Olanaklar doğru kullanılınca insanlar aynı yollarla bir araya gelebiliyor. Mesela bu forumda yazmak gibi.
 
siz sosyal fobi ile asosyalliği fena halde birbirine karıştırmışsınız.. özgüven eksikliği hissetmek, insanlarla ilişki kurmaya çekinmek vs. bunlar sosyal fobi belirtileri..

sağda solda kelebekler gibi uçuşarak her gün yeni insanlarla tanışmanın aslında bir boka yaramadığını bilmek, insanların artık huyunu suyunu, ne halt olduklarını bilip de sosyalliğe ihtiyaç duymamak.. işte asosyallik budur..

yukarıda söylediklerime kimse katılmak zorunda değil ayrıca..
 
Asosyallik aklı çalışması gereken yerlere çalışan insanlar için tatmin edicidir.Eğer amacınız üretmekse asosyal olmak bunun götürüsü değil getirisidir.Bunun şartı ise Asosyal olmanız değil olmayı seçmenizdir.Ama yok ben mutlu olucam diyorsanız, hiç zorlamayın.
 
funkyduck demiş ki:
İstenerek asosyal olunmuyor yalnız, asosyal olmak çevreyle iletişim kurma yetisinin gelişmemesinden kaynaklanır. Kişinin kendi seçimiyle yalnız olması ise inzivadır...

katilyiorum.... benim piano adina inzivaya ceklidigim donem oldu ama asosyal degildim, insanlarla rahatca iletisim kurardim sadece buna pek fazla vaktim olmazdi.. bu kadar..
 
Bende insanlarla iletişim kuramıyorum ne kadar zorlarsam zorlayayım başaramıyorum.Psikoloji ile de biraz alakalı sanırım...

Bir tek rahatça konuşabildiğim kişi Anneemm onun dışında diğer sosyal aktivitelerim normal ama mutlu değilim işte...
 
asosyalliğin bir dönem yaşanması gerekiyor bence,sürekli sosyal insanların çevrelerinde ona karşı yakın bi kişi bulmak zordur,asosyalliği atmak içinde,önceden sevmediğim veya yapamadığım herşeyi yapmaya çalıştım(tabi sınırı aşmayın)
 
Geri
Üst