45 Yaşındayım Ve Oyun Oynuyorum

Olur abi senin id neydi?

Abi benim id: akchamurat

Bir de sana ve bilen varsa diğer forumdaşlara da bir sorum var; şimdi ben yaban gibi indirmiş bulundum bir dolu oyunu fakat bir baktım ki harici diskten sadece ps4 oyunlarını oynayabiliyorum, ps5 oyunlarının alayını konsola geri kopyalatıyor oynamak için. O kadar cahilim ki olayın bu yönünü kaçırmışım ben.

Kurcalarken “harici diski exFAT olarak biçimlendir” diye bir seçenek daha gördüm. Acaba baştan bu şekilde mi biçimlendirmem gerekiyordu ps5 oyunlarını da hariciden oynayabilmem için? Yoksa yine de olmayacaktı da ben boşa mı üzüyorum kendimi bilemedim. Çünkü diski konsola ilk bağladığımda çıkan birincil biçimlendirme seçeneği de bu değildi ve halen “ps5 için uyumlu bir disk bağlamadınız” gibi bir uyarı görüyorum. Siteye bakıyorum, orada da “ps5 oyunlarını oynayabilmeniz için konsola geri kopyalamanız gerekir” diyor.

Kullandığım harici disk de seagate one touch 5tb, gayet ps5 ile uyumlu olarak kendi sitesinde de kabak gibi görünen bir marka/model ürün.

Ben bu sınavı geçemedim.
 
Yıl 2022 ve ben Half Life serisini daha yeni bitirdim. 2000 lerin başından beri Half Life'ı sadece online oynadım. Hiç single player moduna merak edip girmemiştim. Geçen aylarda steamda indirimli Half Life bundle'ı denk geldi. Ek paketler dahil Half Life 1 ve 2 nin tüm oyunları vardı içinde. Satın aldım ve 1. oyunun hikaye modunu açıp başladım. Meğer senelerce elimizin altında bir cevher varmış biz farkına varmadan online mod oynayıp durmuşuz :D
 
41 yaşındayım şu ana kadar en uzun aktif olarak oynadığım oyun Elite Dangerous (1650 saatteyim), açık evren uzay simulasyonu - strateji oyunu. Bunun dışında 5 yaşımdan beri envayi çeşit her oyunu pcde konsolda oynadım, hala da oynuyorum tür farketmeksizin, ama çoğu şey kabak tadı vermeye başladı :)

Son next-gen updateden sonra Witcher 3 ana hikayeyi tekrar bitirdim, diğer iki dlc'ye başlayacağım, onları hiç oynamamıştım. Bir de High on Life çok değişik bir oyun tavsiye ederim Rick N Morty kafasında shooter (zaten onların yaratıcılarının oyunu)
 
Son düzenleme:
• The Callisto Protocol’den nispeten taze geliyorum; oyuna bütünüyle balon demek istemiyorum fakat dead space esintilerinin ve Glen Schofield’ın şanının ekmeğini bu kadar yemeyi hak etmiyor. Glen abi bile hak etmiyor, o derece ayıplayarak bitirdim oyunu. 2. oyunu da asla pre-order yapmam, hatta ayağa düşüp ücretsiz gelene kadar bile bekleyebilirim. Bir umut evil within 2 gibi serinin ilk oyununa göre aşmış bir yapım olarak döner gelir, belki bir daha düşünürüm. Bir de tam ben bitirdim adamlar iyileştirme patch’i yayınladı, aklımı kaçırtan rezil rezalet geçilemeyen ölüm animasyonları geçilebilir oldu. Final boss da acayip tırt idi, gıdıklamadı bile.

• Elden ring’e başlamak için sabırla 1 yıl bekledim, nihayet başladım da fakat level 23 bir vagabond kamil olarak daha en bsşt boss’u bile indiremedim. Biraz vakit sıkıntısı da çekiyorum ve oyunda max 2 saat harita geziyorum, acayip yoruluyorum. Daha bir tane boss kesemedim demiş miyidim? heh işte büyü yapamama halimi de eklersek aklımı alıyor namussuzlar saniyesinde. Gelişim sağlamak gerçekten bu kadar zor mu yoksa ben mi bir yerde batırıyorum anlamadım. Şimdilik tanışma evresindeyiz diyeyim.

•Returnal’da aylardır sadece co-op veya tower of sisyphus takılıyordum, bu ara hiç girmez oldum. Mortal shell’de de virtious cycle moduna tekrar bir şans vereyim dedim; oyun zaten zorken iyice saçma bir hale geliyor bu modda. Şeytan diyor hadern ile plus formatında yeniden bitir komple oyunu, işte bunlar hep sıkıntıdan.

2023 ve ilerisi için dead space remake, routine, fort solis ve atomic heart listemde. Özellikle routine’i iple çekiyorum. Death stranding 2‘ye zerre bulaşmak istemiyorum keza ilk oyunu kusarak bitirenlerdenim, yoklukta gideri var mı bakacağız artık.

Daha bir dolu oyun ya listemde ya da kenarda bekliyor, gel gör ki iş yoğunluğundan aklımı yemiş vaziyetteyim.
 
oyun oynamayı seven biriyim ama hiçbir zaman iyi bir bilgisayarda istediğim oyunu oynayamadım. Şu an 19 yaşındayım geçen sene hayatımı sömürecek ve bağımlı olabileceğim aynı zamanda da bilgisayarımı zorlamayacak bir mmorpg oyunu arıyordum ve ultima online'ı buldum. ama oyunu oynayan kitleden bihaberdim. eski ve unutulmuş bir oyun olduğu için sunucuların dolu olmayacağını biliyordum zaten. oyuna girince oyuncuların en az 28 yaşında olduğunu öğrendim (benim tanıştıklarım arasından) ve bu durum gayet güzeldi insanların sevdikleri oyuna hala devam etmesi hoşuma gitmişti. ortam çok keyifliydi, oynayan abilerle skill kasarken sohbet ediyorduk tam istediğimi bulmuştum. ama ilk günün gecesi bir abi discord dan tam iki saat oyunu oynamamam gerektiğini, hayatıma yazık edeceğimi anlattı. bu şaka değil. sadece bu da değil, neredeyse herkes vaktine yazık etme diyordu bana. çok komikti. ikinci gün ikna oldum ve başlamadan ultima online kariyerime son verdim. ama discordları çok keyifliydi, insanlar işten ve ailelerinden buldukları her boş vakitte oyuna giriyordu.

benim için enteresan olan bu anıyı anlatmak istedim.
 
oyun oynamayı seven biriyim ama hiçbir zaman iyi bir bilgisayarda istediğim oyunu oynayamadım. Şu an 19 yaşındayım geçen sene hayatımı sömürecek ve bağımlı olabileceğim aynı zamanda da bilgisayarımı zorlamayacak bir mmorpg oyunu arıyordum ve ultima online'ı buldum. ama oyunu oynayan kitleden bihaberdim. eski ve unutulmuş bir oyun olduğu için sunucuların dolu olmayacağını biliyordum zaten. oyuna girince oyuncuların en az 28 yaşında olduğunu öğrendim (benim tanıştıklarım arasından) ve bu durum gayet güzeldi insanların sevdikleri oyuna hala devam etmesi hoşuma gitmişti. ortam çok keyifliydi, oynayan abilerle skill kasarken sohbet ediyorduk tam istediğimi bulmuştum. ama ilk günün gecesi bir abi discord dan tam iki saat oyunu oynamamam gerektiğini, hayatıma yazık edeceğimi anlattı. bu şaka değil. sadece bu da değil, neredeyse herkes vaktine yazık etme diyordu bana. çok komikti. ikinci gün ikna oldum ve başlamadan ultima online kariyerime son verdim. ama discordları çok keyifliydi, insanlar işten ve ailelerinden buldukları her boş vakitte oyuna giriyordu.

benim için enteresan olan bu anıyı anlatmak istedim.
Çoğu kişi için yaş ilerledikçe oyunlardan alınan keyif gittikçe azalıyor.
Sorumluluk duygusu, yapılması gereken işler, aileye ayrılması gereken zaman vs olduğunda keyif almak zorlaşıyor gitgide. Bir de üstüne suçluluk duygusu geliyor bazen; zamanımı (hayatımı) boşa mı harcıyorum gibisinden.

CS:GO'ya totalde 1000 saatimi harcadığımı gördükten sonra "ne yapıyorum ya ben" moduna girip oyunu birden bırakmıştım. Bir daha da açmadım. Bulundukları kötü bir öneri değil aslında.

Arada sırada halen oyun oynarım kafa dağıtmak için. Daha 1-2 gün önce Silent Hill 1'i bitirdim, ondan önce Detriot : Become Human oynadım, öncesinde Heavy Rain vs. Ancak ağırlıklı olarak single player oyunlar oynuyorum. Bir kere bitirdikten sonra tekrar oynasan bile yüzlerce saat harcanacak şeyler değiller. Multiplayer oyunlardaki rekabet duygusu ve birlikte oynamanın keyfi single player bir oyuna nazaran daha fazla bağlanmaya sebep oluyor oyuna. Bunlara çok zaman harcamamakta yarar var. Azı karar bence.
 
Bence yaş ilerledikçe oyunlardan alınan keyfin azalması; modern oyunların artık bir hızlı tüketim aracına dönüşmesinden kaynaklanıyor. Tıpkı Marvel filmlerinin Hollywood sinemasına yaptığını paragöz şirketler oyun dünyasına yapıyorlar. Benim de yaşım 41 ve yukarıda bahsettiğim gibi 35 yıldır oyun oynuyorum, ilk çıktıkları zaman bugün hala devam eden popüler serilerin ilk oyunlarını oynadım, bugün dönüp baktığımda ne kadar güzel grafikleri olsa da o ilk andaki heyecanı artık çoğunlukla alamıyorum. İlk Street Fighter 2, Outrun, Lotus, Monkey Island , Metal Gear, Gran Turismo hatta Wolfenstein oynadığımda aldığım keyif artık bugünün oyunlarında yok. Bu bakımdan artık daha sakin ve yenilikçi oyunlar arıyorum, genellikle simulasyon, strateji ve oynamaya değer mmorpg oyunlar oynuyorum. Oyuna zaman ayırmak konusunda da eğer kendinizi frenleyebiliyorsanız ve diğer yapmanız gereken işleri aksatmıyorsanız profesyonel bir biçimde oynayabilirsiniz. Yılbaşında da kendime gamepass alarak artık bu maymun iştahına son verdim, eğer bir oyunu merak ediyorsam yüklüyor bakıyorum, sarmazsa hemen siliyorum.

Son zamanlarda en çok oynadığım oyunlar; Witcher 3 GOTY, Elite Dangerous, Warzone 2.0, Valheim, No Man's Sky, Flight Simulator 2020, Red Dead Online, Assetto Corsa, Forza 5. Proje beta aşamasına geldiğinde de mutlaka Star Citizen alacağım...
 
Bence yaş ilerledikçe oyunlardan alınan keyfin azalması; modern oyunların artık bir hızlı tüketim aracına dönüşmesinden kaynaklanıyor. Tıpkı Marvel filmlerinin Hollywood sinemasına yaptığını paragöz şirketler oyun dünyasına yapıyorlar. Benim de yaşım 41 ve yukarıda bahsettiğim gibi 35 yıldır oyun oynuyorum, ilk çıktıkları zaman bugün hala devam eden popüler serilerin ilk oyunlarını oynadım, bugün dönüp baktığımda ne kadar güzel grafikleri olsa da o ilk andaki heyecanı artık çoğunlukla alamıyorum. İlk Street Fighter 2, Outrun, Lotus, Monkey Island , Metal Gear, Gran Turismo hatta Wolfenstein oynadığımda aldığım keyif artık bugünün oyunlarında yok. Bu bakımdan artık daha sakin ve yenilikçi oyunlar arıyorum, genellikle simulasyon, strateji ve oynamaya değer mmorpg oyunlar oynuyorum. Oyuna zaman ayırmak konusunda da eğer kendinizi frenleyebiliyorsanız ve diğer yapmanız gereken işleri aksatmıyorsanız profesyonel bir biçimde oynayabilirsiniz. Yılbaşında da kendime gamepass alarak artık bu maymun iştahına son verdim, eğer bir oyunu merak ediyorsam yüklüyor bakıyorum, sarmazsa hemen siliyorum.

Son zamanlarda en çok oynadığım oyunlar; Witcher 3 GOTY, Elite Dangerous, Warzone 2.0, Valheim, No Man's Sky, Flight Simulator 2020, Red Dead Online, Assetto Corsa, Forza 5. Proje beta aşamasına geldiğinde de mutlaka Star Citizen alacağım...
Hocam. God of War sonrasında God of War:Ragnarök oynayın tekrar keyfiniz tavan olacak. :)
 
Çoğu kişi için yaş ilerledikçe oyunlardan alınan keyif gittikçe azalıyor.
Sorumluluk duygusu, yapılması gereken işler, aileye ayrılması gereken zaman vs olduğunda keyif almak zorlaşıyor gitgide. Bir de üstüne suçluluk duygusu geliyor bazen; zamanımı (hayatımı) boşa mı harcıyorum gibisinden.

CS:GO'ya totalde 1000 saatimi harcadığımı gördükten sonra "ne yapıyorum ya ben" moduna girip oyunu birden bırakmıştım. Bir daha da açmadım. Bulundukları kötü bir öneri değil aslında.

Arada sırada halen oyun oynarım kafa dağıtmak için. Daha 1-2 gün önce Silent Hill 1'i bitirdim, ondan önce Detriot : Become Human oynadım, öncesinde Heavy Rain vs. Ancak ağırlıklı olarak single player oyunlar oynuyorum. Bir kere bitirdikten sonra tekrar oynasan bile yüzlerce saat harcanacak şeyler değiller. Multiplayer oyunlardaki rekabet duygusu ve birlikte oynamanın keyfi single player bir oyuna nazaran daha fazla bağlanmaya sebep oluyor oyuna. Bunlara çok zaman harcamamakta yarar var. Azı karar bence.
İlk oyun keyfini 8 bitlik makinelerde (Commodore 64) almış birisiyim. 16 bit devreyi tümüyle es geçtim. O sırada gitarla tanışmıştım çünkü:)
2000 yılı itibariyle PC'de oyun oynamaya başladım.
"Yaş ilerledikçe oyunlardan alınan keyfin azalması" toplumsal koşullar kadar kişilikte değişimlere ve dönüşümlere de bağlı. Ben bunu anladığımdan beri sevdiğim oyunlar üzerinden de "kendimi bilme" fırsatı aramaya başladım.
First person olarak oynayıp keyif aldığım bir kaç şeyden sonra (Daikatana'yı çok sevdim ve deli gibi kasarak bitirdim, pek çok insan neferet eder oyundan...) sadece hikayesi olan oyunları oynamaya başladım.
Half Life 2 denilen şeyi oynadıktan sonra ise uzunca bir süre başka bir şey oynamak istemedim. "O oyun beni niye o kadar ters yüz etti" diye düşünürken, oyunun "Kahramanın Yolculuğu" sistematiğiyle yazılmış olduğunu keşfettim. Pek çok insan o oyunu grafikleri, düşmanın yapay zekası, hikayesi filan üzerinden analiz ederek neden o kadar başarılı olduğunu izah etmeye çalıştı, ama gerçek şu ki, Half Life 2, insanların içindeki kahramanı keşfedip onu oyuna aktarmaya en uygun şekilde tasarlanmıştı. Star Wars, Dune ve Total Recall izlemiş-okumuş tadı veren bir oyun deneyimi yaratmayı başarmıştı adamlar. Gerçekten oyunun tasarımını yapanlar bu işi biliyordu.
Mesela, bütün karakterler o denli canlı ve zeki iken Gordon neden hiç konuşmuyordu biliyor musunuz?
Cevap: Herkesin kendini onunla özdeşleştirebilmesi için. Herkesin kendi sesiyle onu hayal edebilmesi için. Evet, bu adamlar bu kadar zekiler.
O günden bu yana oyunları kendimdeki dönüşümü anlamak için kullanır oldum.
Tahmin edilebileceği üzere, fantastik kurgu-bilim kurgu hayranıyım. Ama o zamana değin doğru düzgün RPG oynamamıştım. Giderek tarza ısındım, aksiyon RPG'lerde savaşçı oynamaktan, giderek büyücü vs tadında şeyleri oynamaya meylettiğimi fark ettim. O sırada Ibanez RG'ler hayatımdan çıkıyor, Strat kasalara halleniyordum. Tesadüf mü? Elbette hayır:)
Doğal olarak Mass Effect ve Dragon Age gibi seriler, biraz Kingdoms of Amalur ve gerçekten hakkı yenmiş bir oyun olarak Vampire the Masquerade: Bloodlines bana belli düzeylerde Half Life 2'nin büyüsünü yaşattı diyebilirim. Hiç bir Elder Scrolls oyununa ısınamadım. Skyrim dahil. Olmadı.
Sonra bir gün Fallout 3 - New Vegas oynadım. Nihayet Half Life 2 deneyimine gerçekten rakip olacak bir şey bulmuştum. Old World Blues denilen add-on'u oynadıktan sonra aynı anda ağlamak ve gülmek istedim. Öyle garip bir şeydi. Oyunu bitirdim, sonra oyunu bitirdikten sonra oynamaya devam etmeye imkan veren modu kurdum. Ama bir kez büyüsü bitmişti.
O zamandan beri de olmuyor artık. Witcher 3'ü kurdum, biraz oynayıp sıkılıp kaldırdım. Ara ara kurduğum bir şeyler oluyor ama, ı-ıh. Kızımla Ateş ve Su oynuyoruz. Daha eğlenceli 🤣
Artık pek oyun oynamıyorum ne yazık ki. Olmuyor. Benden geçmiş. "Vampire the Masquerade: Bloodlines" için ikincisi gelecek dediler, ama muhtemelen yapamadılar oyunu. Yılan hikayesine döndü ve gelse bile hayal kırıklığı olacak tahminim. Arada bir kere Star Wars Jedi: Fallen Order denilen rezilliği oynama hatasına düştüm. Halen midem bulanıyor.
 
Son düzenleme:
Assassins'Creed Altair ilk oyun hastasıydım. Sonra hiçbiri aynı tadı vermedi. O çok fazla bina kur, ofis yönet, para topla vs işleri feci baydı. En umutlu olduğum Valhalla bile masabaşı mevzuya fazla ağırlık vermiş. Bakalım Mirage nasıl gelecek...
Witcher 3 Wild Hunt kurdum PS4'e.. güzel ama o da çok sarmadı. Yine potion yap, ot topla... daha aksiyon istiyor canım. Sırf bu yüzden tarihin en iyi oyunlarından RDR2 bile sarmadı beni.
Bu kafa yapısıyla hayatımda oynadığım en "benlik" oyun Ghost of Tshushima diyebilirim. Grafikler, hareketler, hikaye, aksiyon... mükemmel. Ot, post toplama işleri de tam kıvamında.
Araba işleri için PS2 orijinal Gran Tourismo, tarihin en keyifli yarış oyunuydu. Bugün GT7 veya Xbox'a özel Forza Motorsport çok daha iyi simülasyonlar elbette ama o keyfi asla vermiyor.
Futbol... valla Pes mi Fifa mı demeyecem... PES 2022 mükemmel oyun. Fifa ise 2023 ile bence yine öne geçti. Severiz futbol oyunu, hepsini.
Eskiden Call of Duty ya da benzeri shooter çok oynardım ama sanırım yaştan mütevellit FPS oyunlar midemi bulandırıyor, feci baş dönmesi yapıyor artık. Ancak Ghost ya da Uncharted tipi third person oynayabiliyorum, o da kamera hareketleri, ekran fps filan iyi sistemlerde.
 
1998-2005 soldier of fortune, half life ve modları, Counter-strike, unreal tournament, call of duty, medal of honor, battlefield, burn out

2005-2019 World Of Warcraft, star wars battlefront, battlefield, burn out, fortnite

2019- Fortnite, apex legend, star wars battlefront, battlefield

Sadece multiplayer oynarım.
 
Benim pc'de ilk oyun tecrübem Doom'du. 4 disket ve .arj ile sıkıştırılmıştı. (Ms-dos ta kuruluyordu oyunlar ) O zamanlar bir mimar abim vardı o yüklemişti :) Hatta pc'yi ilk aldığımda windows 3.1 yüklüydü. Ardından yine o mimar abim 15 disket ile windows 95 yüklemişti :)

Doom oynayınca tabiki delirdik elinde silah ile adam yürüyor ve uzaylı karakterleri vuruyorsun falan. Akşamları babam gelince arkadan o da izlerdi ' vay bee' falan derdi :)
Pc disketli olunca tabi oyun bulmak zor oluyor. Bizim burada bir pasajda kuzenim disket oyunlar satan bir bilgisayarcı bulmuş. Bana söyledi hemen verbatim disketlerimiz ile gittik. Belki 10 sayfa oyun listesi vardı. Listede oyunların adı yazar yanlarında oyun hakkında bilgiler ve kaç disket olduğu yazardı. Mesela sensible soccer vardı. Kuş bakışı bir futbol oyunu . Acaip zevkliydi fakat top kontrolü çok zordu.

Biz bu disket oyun satan bilgisayarcıyı baya sömürmüştük :) Oyunları diskete çektirir kıçımıza vura vura eve koşar, yüklerken sorun olunca yine koşa koşa gider hatalı disketi düzelttirirdik ne günlerdi :) Oyun oynamanın en güzel günleriydi.

İşten güçten dolayı uzuuun bir oyun oynayamama döneminden sonra bu sefer oculus request 2 ile tekrar dönüş yaptım. Vr olayı bambaşkaymış herkese tavsiye ederim :)




edit: imla
 
Yukarıdaki mesajımda yazmayı unutmuşum. Klasik Star Wars tadındaki işlerin bir hayranı olarak elbette bir de KOTOR diye bir efsane vardı. Neyse ki oyunları çok daha sonra, özellikle KOTOR II toparlandıktan sonra oynamıştım.
Güya ona remake gelecekti ki, o da askıya alındı. O diyarı yeniden ziyaret etme hevesi de yine kursağımda kaldı.
 
Geri
Üst