Ama şöyle bir yanılgı var sanki benim gördüğüm: köprünün içe girip girmiyor olması doğrudan actionla(tellerin klavyeye olan mesafesi) alakalı değil. İkisinde de köprünün yüksekliği ayarlanabildiğinden dolayı action gerçekten alçaksa bu köprüyü değil, perdelerinin iyi ve düzgün olduğunu gösterir.
Gibson gitarlarda da action teorik olarak oldukça düşük olabilir ama tellerin gövde ile olan mesafesi köprüden dolayı recessed köprülere göre fazladır. Bazıları bunu seviyor, ben sevmiyorum. Tellerin hem klavyeye hem de gövdeye yakın olması benim için daha iyi. Action denilen şeyden kasıt tellerin gövde ile mesafesiyse doğru olmuyor tabi bu önerme. Ama bence tellerin klavye yani perdeler ile mesafesidir herhalde.
Fiyatla ilgili yazılmadığını biliyorum canım. O yönde eleştiri gelse zaten ben uzun süredir piyasayı bilmediğim için baya dikkate alırım. Action denilirken kastedilen dediğin gibi tel ile perdelerin mesafesi. Sol el için geçerli. Fakat rahatlık sağ eli de ilgilendiriyor, action demesek bile.
İyi action sadece düzgün perde anlamına gelmiyor onu anlatıyorum. Ben perdeler hariç (perdelerin etkisi zaten biliniyor, kötüyse mecbur yükselteceğiz action'u) diğer değişkenleri yazdım (üst eşik yüksekliği de çok etkiler de neyse şimdi). Sapın pozisyonu etkiliyor. Açılı saplardaki durumu zaten açıkladım. Düz giden saplarda ise action'u çok iyi bir şekilde indirebilmeniz için, klavyenin yani
sapın gövdeden yukarı taşan kısmının yüksekliğinin ideal olması gerekir. Sap fazla alçaktaysa, köprüyü aşağı indirmenin bir limiti olduğu için, alt perdelere indikçe action'ın yükselmesi sorunuyla karşılaşırsınız. Eğer sap fazla yukarıdaysa bu sefer mecburen köprüyü fazla yükseltirsiniz. Klavyedeki action evet baya düşük olur fakat bu sefer teller ve köprü gövdeden fazla yukarıda kalır, sağ el için konforsuz olur. Bu konfor olayını hız basan shredciler için söylüyorum tabi.
Çalınan tarza göre değişiyor tabi. Vintage işlerle uğraşan, blues, jazz vs yapanlar yüksek action tercih ediyorlar, sustain biraz artıyor. Slide kullanılıyorsa zaten yüksek action gerekiyor. Fakat shred yapanlar düşük action tercih ediyorlar. Olay şu, düşük action'a sahip gitarda köprüyü biraz yükselterek action'u yükseltirsiniz fakat yüksek action'a sahip her gitarda telleri klavyeye silme şekle getiremezsiniz.
Bak mesela, şu Epiphone Les Paul'da neck angle inanılmaz fazla olmuş, haliyle action normal olsa bile teller ile gövde arasından gemi geçecek neredeyse.
Çok düşük neck angle olunca köprüyü indiriyorsunuz ama sıkıntı fotoğraftaki gibi. Manyetik çerçevelerine değecek neredeyse.
Sap yükseliği derken de şunu kastediyorum. Sağda kalan Gibson ES345'te sapı daha yüksekte konumlandırmışlar, sap açısı da biraz farklı haliyle köprünün de yukarıya çıkartılması gerekiyor.
Sap açısı az ve aşağıda konumlandıysa da, gördüğünüz gibi manyetikleri iyice gömmeniz lazım fakat, ilk koyduğum fotoğraftaki gibi köprü yüzünden bu düşük açıyla giden sapta action'u indiremeyeceksiniz. Yukarıdaki 2 fotoğraf da alttaki fotoğraf da Gibson ES gitarlar. Dikkatsizce yapıldığı için böyle farklar oluyor. Şu alttaki gitarda en iyi tesviyeyi, sap ayarını ve köprü ayarını yapın, action'u düşürememeniz çok olası. (aşağıda görselini koyduğum jazzmaster'daki problemi kısmen yaşar bu gitar alt perdelerde)
Jazzmaster'da mesela, tune o matic köprü ve düz giden sap olduğu için alt perdelerde yüksek action problemi vardır. (benim ilanda sattığım gitardaki problem de buydu) Fakat bu gitar bolt-on olduğu için, köprüyü recessed yapmak yerine, sapı söküp arkasına açı verdirecek bir şey koyularak action azaltılıyor. (hem daha kolay, hem de köprünün break angle'ının aşırı azalması problemi olmuyor)
Sapın gövdede taşan kısmının ideal yükseklikte olması gerekir dedim mesela. Telecaster'da bu 6.5mm ile 8.5mm arası değişiyor. Sapın girdiği cep ise 16-17mm arası değişiyor. Dolayısıyla bazı gitarlarda sapın girdiği cep zımparalanır, bazılarında neck shim konulur, bazılarında sapın kendisi zımparalanır.
Olay sadece perdelerle bitmiyor yani. Gitara göre problem farklı, çözümü farklı. Benim ilanını koyduğum gitarda, sapı söküp jazzmaster gibi açı verdiremeyeceğimize göre, veya telecaster gibi neck shim koyamayacağımıza göre yapılması gereken recsssed tune o matic işlemiydi. İlanda esas vurguladığım kısım pena tutan elin, tel ve köprü aşağıda olduğu için daha rahat etmesi. Bende Les Paul tipi gitar da var Floyd Rose'lu gitar da, eskiden tremolo sistemli de vardı. Vintage tremolo ve tune o matic'te elin köprüye koyulan kısmı rahatsız ediyor açıkçası. Tune o matic'te saddle'ların sivriliği, tremoloda ise saddle yükseklik ayar vidalarının ele batması falan of of... Floyd Rose'da elimi köprüye koyunca rahat hissediyorum. Bu gitarda recessed yapıldıktan sonra benzer bir rahatlık oldu, köprü ele batmadı. Elin bütün ağırlığı köprüye gitmiyor çünkü, gövdeye daha çok temas ediyor el. Batma hissi azalıyor.
İşçilik denmiş, gitarın sapı (headstock kanatları hariç) tek parça quartersawn kesim, OK gibi gidiyor. Haliyle baya kaliteli. S çizme veya sağa sola doğru yamulma da yok. Gövdeye de paralel gidiyor. Dolayısıyla bu işlem gitarı daha iyi hale getirdi. Eğer açılı bir sap olsaydı ve uygun bir açıyla setneck yapılmasaydı, yukarıda örneğini koyduğum diğer gitarlar gibi, o zaman baya kötü olurdu. Çünkü resmini koyduğum gitarların gerçekten iyi bir hale gelmesi için (köprünün aşırı gömülmesi veya aşırı yukarıya çıkmaması için) yapılması gereken şey sapı sökülüp düzgün bir açıyla tekrar takılması ki Gibson'dan, Epiphone'dan falan bahsediyoruz...
"hem de action tune o matic bir gitara göre çok daha aşağıda olabiliyor" kısmı abartı olabilir evet buna katılıyorum. İlan güncellerken bu cümleyi değiştiririm. Bütün tune o maticlerden düşük action diye düşündürmesin.