yeni albümden bi parçayı canlı oalrak dinlemiş biri olarak şunu derim ki malmsteen i taklit ediyor diyenler susacak ama kıyafetten falan devam ederler müzik taklitliği olmayınca
çok manyak parçaydı eğer tüm albüm öyleyse bomba gibi bir albüm oalcak ilk albüm gibi devamlı gitar sololarına boğuulmak değüil dieğr müzisyenlerinde ağırlığıyla rengarenk bi albüm olacak heralde
her kaliteli müzisyenin yaptığı gibi bir geçmişe dönüş olcak sanki bana öyle geliyor. piyasada gereksizher önüne gelenin rock yapıyor olması müzisyenleri maziye sürüklüyor rockın saf bozulmamış haline.
cem köksal'ın malmsteenden etkilendiği veya taklit ettiği olaylarında hiç kimse hayır o adam özgündü demedi. ve hatta cem köksal bu konuda sorulan bi soruya şu şekilde cevap vermiştir. aynen copy yapıyorum
""Soru : Malmsteen hayranı olduğunuzu biliyoruz. Forumlardaki mesajları okuduğumuzda sizi seven ve müziğinize tam not verenlerin yanı sıra sizi Malmsteen’in kopyası olarak görenlerde var. Kimileri sizi virtüöz olarak anmaktan mutluluk duyarken kimileri de virtüöz olarak anılmanızdan rahatsız oluyorlar... Malmsteen’le tanıştığınızı ve sohbet ettiğinizi biliyoruz. Malmsteen, Cem Köksal’ın müziğini ve tarzını dinleme fırsatı oldu mu? Malmsteen cem köksal hakkında ne düşünüyor? Yine Malmsteen taklidi konusunda J. L. Turner ile müziğiniz hakkında konuştunuz mu? Turner’in bu konudaki fikirleri nelerdir?
Ayrıca müzisyen dostlarınız müziğinizi ve müzisyenliğinizi nasıl değerlendiriyorlar? Bu sorularım özenti olduğunuz iddialarını ortaya atanlara cevap niteliği taşıyacaktır diye düşünüyorum.
Yngwie Malmsteen benim müzikal gelişim sürecimde önemli bir rol oynamıştır. Solo tekniğim kendisine benzer. Burada en önemli olan yanlış anlaşılma bu müziğin Malmsteen ile bağdaştırılması. Tek bir cümlede şöyle açıklayabilirim. İkimiz de barok seviyoruz. Bütün bildiğimiz büyük müzisyenler bir akıma veya birilerine benzer. Bilhassa ilk ürünlerinde. İlk ürünlerde müzisyenler genel olarak o güne kadar beğendikleri ve biriktirdikleri melodileri amiyane tabirle “kusarlar”. Bundan daha doğal hiçbir şey yoktur. Benim idolüm olan Bach ilk ürünlerinde hep Vivaldi üzerine varyasyonlar yazmıştır. Bir daha tekrarlamak isterim ki bunun başka bir yolu da yoktur. Bir müzisyen etkilenecek, esinlenecek, daha sonra bazı perdeleri aralayıp yoluna devam edecektir, İlk ürünümde son derece özgün bir çalışma yapacağım diyen müzisyen hataların en büyüğünü yapar. Sonuca ulaşması mümkün olmayan bir yola girer. Müzikten soğur. Çünkü “özgünlük” (eğer böyle bir şey kaldıysa) çok ama çok zor bir şeydir. Dünyada kaç adet müzisyen ve kaç adet akım olduğuna bakılırsa sebep anlaşılır. Benden ilk albümümde yeni bir müzik alanı veya yeni bir gitar tekniği üretmem mi bekleniyordu? Bence bu haksız bir davranış, çünkü bırakın müziğimi adımı bile bilen yoktu. Gerçi bu tip eleştiriler bazı sorumlulukları da sırtıma yüklemiyor değil ve bu açıdan sevindirici. Demek benden en zor olan isteniyor. Bir de bu bir hastalık gibi yayılıyor. Genç arkadaşlarımız bazı konularda bilgi sahibi gibi görünmek için daha albümü dinlemeden bu tip eleştiriler yapıyorlar. Bir gün Kadıköy’de müzik haricinde işletmekte olduğum poster mağazasında dolaşırken bir genç müşteri ile muhabbet ediyorduk. Ama o benim kim olduğumu tanımamıştı. Vai idi Satriani idi derken ben sözü Cem Köksal’a getirdim ve aldığım cevap şu oldu. “Çok Malmsteen be abi ya”
Gülsem mi ağlasam mı bilemedim. “Memnun oldum, bu arada ben Cem Köksal..” deyip elini sıktım. Öyle bir yüz ifadesini kimse kaçırmak istemez. : ) Emin olun çevrenizde bir çok, bu yönde yorum yapan insan daha benim bir şarkımı bile dinlememiştir. İlk albümümde Türkiye’de rock müzik adına çok şey vermiş olduğuma inanıyorum. Bir çok yol açmış olduğuma inanıyorum. Önümüzdeki ay basında çıkan haberleri görünce eminim siz de bana hak vereceksiniz. Kendime hiçbir zaman virtüöz demedim. Demeyeceğim de. Bu terim camiada kendiliğinden çıktı. Çok göreceli bir kavram olduğuna göre tartışmak ta yersiz. Sadece JLT sitesinde benim için bu terimi kullanmış bu da beni aşırı memnun etti.
Yngwie’ ye hep bu tip talepler geldiği için sıkılıyordu. Ben bunu hissettiğim için sadece son gün demomu daha sonra dinlesin diye verdim. Sonra da konuşmadık. J.L. Turner la telefonda konuşurken ve Yngwie’den bahsederken ben hiç çekinmeden bu eleştirilerden bahsettim. Verdiği cevap tam olarak şuydu. “Evet Barok’tan etkilenmiş olabilirsin, bu da çok normal ama melodi yapısı, ve söz yazımı olarak hiçbir ortak yanınız yok. Aksine senin vokal melodilerini bulma ve söz yazma konusunda çok büyük artıların var. Bu da beni çok şaşırttı.” Müzisyen dostlarımla ister inanın ister inanmayın, hepsiyle %100 aynı paralelde düşünüyoruz. Benim yaşıtım müzisyenler bu konularda (Malmsteen benzeri vs. gibi) bu tip yorumları yapanlardan daha bilgili oldukları ve görüp geçirdikleri için bazen bu eleştirilere benden fazla sinirleniyorlar.
Özentilik kavramına hiç girmeyeceğim, komik yorumlar sadece. Geçen gün bir arkadaşım bana Cehennemdeki Türk çukurunda yanma sakın dedi ve fıkrayı anlattı. Çok hoşuma gitti..
" Cem Köksal
hala yok şöyleydi böyleydi gibi şeyleri tartışmamız gereksiz sanırım.
ayrıca jlt aşmış abi geçen hafta kemancı yıkıldı resmen smoke on the waterda, sahne duruşu şovu falan adam uçmuş yaşına rağmen. canlı izleyin derim. ayrıca murat ilkandan sonra gelen mehmet isimli vokal arkadaşımızı başda çok sallamazken şarkıları söylemeye başlayınca helal olsun dedik gayet başarılı. ilk sahnesinde cem köksalla birlikte böyle bir performans herkesi şok ve memnun etti. çok iyi işlere imza atacağından ilerde eminim
saygılar