level dergisinin ilk çıktığı zamandaki ekibi hatırlıyorum. inanılmaz eğlenceli bir dergiydi. oyun incelemeleri gayrı ciddi, hatta bazen yazacak birşey yoksa uydurma hikayelere bağlayarak yazılır fakat eğlendirir, okur mektuplarında şakalaşılır, sürprizimiz var ama söylemeyiz modunda insanlar aylarca yalvartılır, ardından hakkaten iyi bir sürpriz yaparlar coştururlardı. konudan da uzaklaşılmazdı, hayatımız oyun havası vardı.
sonra bir süre takip etmedim, aklıma gelip aldığımda yeni bir ekip kurulmuştu. gelenler ciddi ciddi işe konsantre, genel müdüre mail atarcasına konular açtılar, sıkıcılaştı. siz eğlence sektöründesiniz dedim, çok ciddi yazmamalısınız dedim. ama son sayfaya geldiğimde ne göreyim? okurlar yine sulu mailler atmışlar, hepsi bir bir azarlanmış. işte o zaman gitti hevesim.
zaten artık oyun almak için inceleme okuyup seçim için kırk takla atacağımıza indiriyoruz.
kişiyi ve köşesini biliyorum. söylenen gibiyse eğer çok gereksiz ama okur tarafından isteniyor herhalde. zaten bu aralar çok takipçili sosyal medya kullanıcıları tipli yazarlar çıktı. sanki hayatları bize çok lazımmış gibi.