@HmzGkgz, @tugrul6733 Evet..
Rack Sistem Mantığı Nedir? Neden Rack? Ne Gerek Var?
- Konuyu açan tugrul6733
- Başlangıç tarihi
- Konu Sahibi Konu Sahibi
- #22
Bu analog delay denilen nane nedir peki?
Cevaplar için teşekkürler. Resmen aydınlandım.
Anladım, eyvallah.
Rack sistem modüler olduğu için tercih ediliyor. Farklı preampleri farklı poweramp'lerle kombine edip değişik tonlara kanat açabilirsiniz. Her defasında yeni bir amfi almak yerine sadece preamp değiştirip ton yelpazesini genişletebilirsiniz. (Mesela bende hem mark serisi preamp TriAxis, hem de Rectifier preamp var; poweramp'e ikisi de bağlı ve switch ayağımda, tek harekette geçiş yapabiliyorum)
Konserlerde birden çok setup "backup" ( biri arızalanırsa öbürü ile konsere devam) amacıyla var. Bazı durumlarda "clean" ile "drive" setuplarını da ayırmak gerekiyor. Bu yüzden aynı setup'tan 4 takım olabilir. Garip bir durum yok.
Çok gitarla gitmenin nedeni, farklı şarkılarda farklı gitarlar kullanma ihtiyacı... (ton, tune, ergonomi)
Pedal board'taki pedallar çoğunlukla "Pre" yâni gitar-amfi arasına konumlanan efektlerdir, rack line prosesor FX ise"post" send return'e bağlıdır. Pedallar ile rack efektlerin görevi (fonksiyonu) farklıdır.
Konserlere tırlarla gitmenin garip bir yanı yok, sonuçta söz konusu dream theater ise, prodüksiyonun çapı tırı, gitarı, rodiyi düşünmez.
Rack sistemlerde stereo yapmak daha kolaydır, tek preamp ve bir stereo power amp yeterlidir, zaten çoğu rack power amp (hatta sanırım hepsi) stereodur.
Mono gitar sinyalini, preamp'ten geçirdikten sonra, stereo efektlerle (send return'den ya da preamp ile poweramp arasında...) stereo poweramp'ten geçirip çift kabine ya da stereo tek kabine saplar, Ping pong delay, stereo chorus vs etkisini duyarsınız.
Ve bonus: rack sistemi taşımak, kafa amfi taşımaktan daha kolay olabilir, hele benimki gibi tekerlekli case varsa...
Konserlerde birden çok setup "backup" ( biri arızalanırsa öbürü ile konsere devam) amacıyla var. Bazı durumlarda "clean" ile "drive" setuplarını da ayırmak gerekiyor. Bu yüzden aynı setup'tan 4 takım olabilir. Garip bir durum yok.
Çok gitarla gitmenin nedeni, farklı şarkılarda farklı gitarlar kullanma ihtiyacı... (ton, tune, ergonomi)
Pedal board'taki pedallar çoğunlukla "Pre" yâni gitar-amfi arasına konumlanan efektlerdir, rack line prosesor FX ise"post" send return'e bağlıdır. Pedallar ile rack efektlerin görevi (fonksiyonu) farklıdır.
Konserlere tırlarla gitmenin garip bir yanı yok, sonuçta söz konusu dream theater ise, prodüksiyonun çapı tırı, gitarı, rodiyi düşünmez.
Rack sistemlerde stereo yapmak daha kolaydır, tek preamp ve bir stereo power amp yeterlidir, zaten çoğu rack power amp (hatta sanırım hepsi) stereodur.
Mono gitar sinyalini, preamp'ten geçirdikten sonra, stereo efektlerle (send return'den ya da preamp ile poweramp arasında...) stereo poweramp'ten geçirip çift kabine ya da stereo tek kabine saplar, Ping pong delay, stereo chorus vs etkisini duyarsınız.
Ve bonus: rack sistemi taşımak, kafa amfi taşımaktan daha kolay olabilir, hele benimki gibi tekerlekli case varsa...
Mesaj biraz uzun @diabolique ustad kizacak belki ama olsun madem bilgilendirme basligi detayli sekilde yazalim istedim: Önce müziği boşverelim bir sonraki mesajda onu da yazarız.
Rack malum İngilizce raf demek. Elektronik cihazların taşınması ve korunması için yapılmış ve artık boyutları standartlaşmış muhafazalar bunlar, hepsi bu. Varlık nedeninin profesyonellikle, teknolojiyle, kaliteyle şunla bunla uzaktan yakından alakası yok.
Bu muhafazalarda büyüklük birimi U diye geçiyor ve 19 inch genişliğinde 1.752 inch yüksekliğinde bir slota vidalanarak monte edilecek tum ekipmanların (isterse beyaz peynir olsun) form faktörüne karşılık geliyor. Tabi hemen herşeyde olduğu gibi bunun da bir standardı var ANSI/EIA-310-D-1992. Derinlik ise çok daha değişken çünkü söz konusu cihazın rafa monte edilmesi ile ilgili bir kısıt oluşturmuyor. Bu var olan tek boyutlandırma degil tabi ki baska boyutlarda da raf duzenleri var. Ama muzisyenlerin fetis haline getirdikleri versiyonu bu yukaridakiler.
Steve Vai`nin “refrigerator size” dediği rack dolapları standart olarak 42U olarak üretiliyor. Bunların dikdörtgen prizması şeklinde yani bildiğin dolap olarak yapılmasının ana nedeni kargo alanının etkili kullanılması. Bir yere aynı şeyden istiflemek istersen ve imkanın da varsa bu istifleyeceğin şeylerin top şeklinde olmasını tercih etmezsin, lakin aynı boyda toplar “close packed” olarak dizilirlerse bile uzayın %74 ünü doldurabiliyorlar (Kepler Conjecture -- from Wolfram MathWorld). O vakit niye bu sekilde yapıldıklarını da anladık.
Uzun lafın kısası aynı boyda dikdörtgen prizmaları olarak yapılmış bu “rack” dolapları tüm uzayı kaplayacak şekilde dizebilirsin dolayısı ile kargo avantajı olduğu gibi 100 tane şeyi bağlamak zorunda olan veya böyle hisseden adamlar için bağlantı avantajı da sağlıyorlar.
En başta niye var olduklarına geri dönersek bunların icat edilmesinin dediğim gibi müzik ile uzaktan yakından alakası yok telekominikasyonla alakali ve cok eski. Zaten büyük kullanıcı olarak bizim gibi züğürt gitarcılardan önce kayıtla uğraşanlar, onlardan önce de yayınclılar (broadcasting) var. Günümüz için konuşursak bunların ana kullanıcıları müzisyenler değil ( aslında hiç olmadılar ve hiç olmayacaklar) yani. Çok daha geçerli ne diyelim “relevant” bir örnek server denilen bilgisayar ailesi. Türkiye`de bile hemen her KOBi de bir bilgi islem odasi ve bir rack dolabı görebilirsiniz. Parekendeciler ve bankalarda ise büyük depolama birimleri ve clusterlar gayet yaygın şekilde bulunuyorlar ve onlar için hususi ayrılmış katlar ve hatta binalar vardır. Ve son olarak teknik hesaplamalar için kullanılan yüksek başarımlı bilgisayarlarda bu tür rack ünitesine dizilmis yüzlerce hatta binlerce hesaplama birimi bulunuyor. Örneğin İstanbul Teknik Üniversitesi`nde böyle bir enstitü epey bir zaman önce kuruldu (UHeM). Manchester Üniversitesindeki parcacik fizikcilerin kullandigi Tier2 daki bilgisayar rack mount cihazların kaçınılmaz olduğu bir uygulamaya örnek:
Rack malum İngilizce raf demek. Elektronik cihazların taşınması ve korunması için yapılmış ve artık boyutları standartlaşmış muhafazalar bunlar, hepsi bu. Varlık nedeninin profesyonellikle, teknolojiyle, kaliteyle şunla bunla uzaktan yakından alakası yok.
Bu muhafazalarda büyüklük birimi U diye geçiyor ve 19 inch genişliğinde 1.752 inch yüksekliğinde bir slota vidalanarak monte edilecek tum ekipmanların (isterse beyaz peynir olsun) form faktörüne karşılık geliyor. Tabi hemen herşeyde olduğu gibi bunun da bir standardı var ANSI/EIA-310-D-1992. Derinlik ise çok daha değişken çünkü söz konusu cihazın rafa monte edilmesi ile ilgili bir kısıt oluşturmuyor. Bu var olan tek boyutlandırma degil tabi ki baska boyutlarda da raf duzenleri var. Ama muzisyenlerin fetis haline getirdikleri versiyonu bu yukaridakiler.
Steve Vai`nin “refrigerator size” dediği rack dolapları standart olarak 42U olarak üretiliyor. Bunların dikdörtgen prizması şeklinde yani bildiğin dolap olarak yapılmasının ana nedeni kargo alanının etkili kullanılması. Bir yere aynı şeyden istiflemek istersen ve imkanın da varsa bu istifleyeceğin şeylerin top şeklinde olmasını tercih etmezsin, lakin aynı boyda toplar “close packed” olarak dizilirlerse bile uzayın %74 ünü doldurabiliyorlar (Kepler Conjecture -- from Wolfram MathWorld). O vakit niye bu sekilde yapıldıklarını da anladık.
Uzun lafın kısası aynı boyda dikdörtgen prizmaları olarak yapılmış bu “rack” dolapları tüm uzayı kaplayacak şekilde dizebilirsin dolayısı ile kargo avantajı olduğu gibi 100 tane şeyi bağlamak zorunda olan veya böyle hisseden adamlar için bağlantı avantajı da sağlıyorlar.
En başta niye var olduklarına geri dönersek bunların icat edilmesinin dediğim gibi müzik ile uzaktan yakından alakası yok telekominikasyonla alakali ve cok eski. Zaten büyük kullanıcı olarak bizim gibi züğürt gitarcılardan önce kayıtla uğraşanlar, onlardan önce de yayınclılar (broadcasting) var. Günümüz için konuşursak bunların ana kullanıcıları müzisyenler değil ( aslında hiç olmadılar ve hiç olmayacaklar) yani. Çok daha geçerli ne diyelim “relevant” bir örnek server denilen bilgisayar ailesi. Türkiye`de bile hemen her KOBi de bir bilgi islem odasi ve bir rack dolabı görebilirsiniz. Parekendeciler ve bankalarda ise büyük depolama birimleri ve clusterlar gayet yaygın şekilde bulunuyorlar ve onlar için hususi ayrılmış katlar ve hatta binalar vardır. Ve son olarak teknik hesaplamalar için kullanılan yüksek başarımlı bilgisayarlarda bu tür rack ünitesine dizilmis yüzlerce hatta binlerce hesaplama birimi bulunuyor. Örneğin İstanbul Teknik Üniversitesi`nde böyle bir enstitü epey bir zaman önce kuruldu (UHeM). Manchester Üniversitesindeki parcacik fizikcilerin kullandigi Tier2 daki bilgisayar rack mount cihazların kaçınılmaz olduğu bir uygulamaya örnek:
Son düzenleme:
Evet bir de böyle bir gerçek var, rack sadece amfi için değil. rack'ine bilgisayar da bağlar konseri kaydedersin, mikrofon preamp/wifi sistemi takarsın yanına, grubu in-ear monitörleme yaparsın. mikser takarsın, patch bay ıvır zıvır aklına ne gelirse hepsini paket yapar, taşır açar kullanırsın. konuyla alakasız şeyler de koyabilirsin. Metallica'nın bir sahne arkası / kulis görüntülerinde rack müzik çalar vardı, dinlemek için. Bir yerlerde rack kahve makinesi bile görmüştüm, bulursam fotoğrafını gönderirim. Benim de bir dönem (heves) rack PC bilgisayarım oldu ama laptop alınca verdim (dağıttım).
bu da benim rack setup, üstte duranlar. altta duranlar ise konser salonuna ait, sanırım iki tane in-ear kulaklık monitör vericisi ve patch bay var orada, en alttaki nedir bilmiyorum. mikrofonlama/soundcheck'ten önce çekildiği için kablolar takılı değil. birazdan orası kablo cenneti olacak.
İyiymiş valla. Keşke rack için gerekli parayı da kitabın arasına koysalarmış.
Dayanamadım ben de rack ımı paylaşmak istiyorum.
Alkol kullanmıyorum ama bu cümlenin üstüne "ben de rakımı paylaşmak istiyorum" diye espri yapasım geldi. :banghead:Dayanamadım ben de rack ımı paylaşmak istiyorum.
Kendi halimi düşününce ofiste sesli güldüm de kime ne anlatıcam.. " abi şimdi rack diye bişey var, pedal var, araba pedalı değil, midi controller var, stereo, amfi, delay, ses. basıyon bunlara, ben komik basıyorum.......... " devreler yandı..
- Konu Sahibi Konu Sahibi
- #35
Volkan yapmaaaaaaaAlkol kullanmıyorum ama bu cümlenin üstüne "ben de rakımı paylaşmak istiyorum" diye espri yapasım geldi. :banghead:
Ben de pişman oldum sonradan.
Nasıl kötüyse artık 1 gün kimse konuya bir şey yazmadı.
- Konu Sahibi Konu Sahibi
- #37
Ben de bigün iyice sindireyim öyle cevap yazayım dedimBen de pişman oldum sonradan.
Nasıl kötüyse artık 1 gün kimse konuya bir şey yazmadı.
Her hangi bir cihazın rack olanı ile olmayanını ayrı ayrı tecrübe etmişliğim yok, bu yüzden bir fark var ya da aynıdır diyemem. Ama şunu sorabilirim: Büyük bilgisayar küçükten daha mı iyidir? Hayır. Mikro işlemci teknolojisi alıp başını yürüdüğü için bilgisayarlar istediği kadar küçülebilir. Ama tüketicinin bunu kullanabilmesi için klavyesinin parmak uçları boyutunda , ekranınındaki karakterlerin de gözün seçebileceği büyüklükte kalması gereklidir. Tüketiciye sunulan bilgisayarda sınır budur.
Ancak analog devreler için bu geçerli değil. Daha detaylı kontroller eklenebilmesi veya -elektronikten anlamam gerçi ama- daha yüksek ses sadakati sağlayabilmek için hala daha fazla elektronik elemana, kısaca daha büyük fiziksel alana ihtiyaç duyuluyor olabilir .Bunu da 19" genişliğindeki rack sistem sağlar.
Yani analog rack sistemin analog kompakt pedallardan daha iyi olma ihtimli vardır. Fikrimin sesi bunu söyler
Bir de rack sistem havalıdır.
Rack and Roll!
Ancak analog devreler için bu geçerli değil. Daha detaylı kontroller eklenebilmesi veya -elektronikten anlamam gerçi ama- daha yüksek ses sadakati sağlayabilmek için hala daha fazla elektronik elemana, kısaca daha büyük fiziksel alana ihtiyaç duyuluyor olabilir .Bunu da 19" genişliğindeki rack sistem sağlar.
Yani analog rack sistemin analog kompakt pedallardan daha iyi olma ihtimli vardır. Fikrimin sesi bunu söyler
Bir de rack sistem havalıdır.
Rack and Roll!
Tamamen gereksiz
ölümcül metal yapıyorsanız gereksiz olabilir ama bunun dışında bol efektli müzik yapıyorsanız ve 16 tane ayağınız yoksa gerekli.