Oooo... Askeriye'mize yardımcı olmak bizim için bir şeref ve zevk
Sonuçta harcanan milletin parası, dediğin gibi, bari harcarken maksimum dönüşü sağlayacak bir yatırım olsun.
Bize öncelikle bu sistemi ne amaçla kullanmak istediğini bildir ki ona göre bir ihtiyaç listesini yeniden gözden geçirelim:
a) Askeri bando/orkestra/koro kayıtları mı yapılacak? Eğer bu amaçlanıyorsa aynı anda en fazla kaç kanala ihtiyaç duyulabilir? Bu ilk aşamada kaç adet kanaldır, ileride kaç kanala çıkması istenebilir? Burada kaç kanal mikrofon girişi isteniyor?
b) Bu sistem Video Prezentasyonlar için Ses Kayıdı/Miksajı amacıyla kullanılacak mı? (Yani Ses ve Görüntü senkronizasyonu ihtiyacı olabilir mi?)
c) Yukarıdaki cihazlardan hangileri alınmış durumda, hangileri henüz alınmadı ama düşünülüyor?
d) Yaklaşık bütçe nedir?
Digi002'nin güzel tarafı Protools 6 LE programıyla beraber gelir ve uyum sorunu yoktur, kendi hardware'i kendi software'i olduğu için şipşak çalışır. En sevmediğim tarafı ise tek başına proje stüdyosu olarak çalışması düşünüldüğü için External Wordclock In girişi yoktur, diğer cihazlara SPDIF üzerinden senkronize etmek durumundasın, orada da eğer SPDIF'ı başka bir cihazdan gelen sinyal için kullanman gerekiyorsa bu sefer öbür iki cihazın birbirlerine senkronize edilememesi halinde bir yığın baş ağrısı olacak. Askeriye için bu sistem kuruluyorsa zannediyorum Askeri bando için veya iç prezentasyonlar için de bu sistem kullanılabilecek olmalı, Orada da Digi002 birkaç beden küçük gelecek, video SMPTE/AES-EBU senkronizasyonunda sefilleri oynayabilirsin, senin bu sistemi kurarken Video-Audio senkron çalışabilecek bir sistem kurman faydalı olur diye düşünüyorum. Orada Nuendo 2.0 gerçekten iyi bir seçim zira o program zaten o tip post-prodüksiyonlar için düşünülerek yola çıkılmış bir program. Ben kullanmadım ama bizim Doruk kullanmakta ve üzerine yok diyor.
Bahsedilen Audio Interface'ler için de çok güzel şeyler duyuyorum, MOTU (Mark Of The Unicorn) zaten kendi başına bir standart, RME modülerliği ve kalitesi ile ün salmış bir kart, hiç tereddüt etmeden alınabilir diyorum, o kadar çok arkadaşım kullanıyor ki bir tanesinden şikâyet duymadım şimdiye kadar. Nuendo 9652 hakkında bir bilgim yok, 9652 serisi RME'nindi diye hatırlıyorum, doğru yazdığından emin misin?
Bizim Burak Tülbentçi MOTU 828 kullanıyor, sizin kaç kanala ihtiyacınız var bilemiyorum ancak sana önerebileceğim iki cihaz şudur: MOTU 896HD 8 kanal Mic Pre'li Analog ve ADAT I/O'lu 192kHz AD/DA konvertörlü FireWire Ses Arayüzü
http://www.motu.com/english/motuaudio/896/body.html ve kesinlikle bir adet Apogee Big Ben 192kHz Wordclock Generator
http://www.apogeedigital.com/products/bigben.php
Bütün cihazların Wordclock girişlerini Big Ben'in Wordclock çıkışlarına bağlayıp tek bir referansa senkronize edeceksiniz ki sistem hatasız çat patsız çalışsın. Big Ben'in güzel tarafı hem çok sağlıklı bir Wordclock Generator olmasının yanında Harici Video Black Burst sinyaline senkronize edilebiliyor (video/audio senkronize çalışmaları için ideal), giriş sinyalinde bir sakatlık olduğunda içindeki bilgisayar kontrollü faz kilitleme sistemi sayesinde çıkışı saçmalamıyor, SPDIF, AES/EBU ve Adat Optik sinyal taşıma formatları arasında iki yönlü çevirim yapabiliyor (yani SPDIF sinyalini girip çıkışı Adat Optikal olarak alıp başka bir cihaza gönderebiliyorsun, girişi çıkışı birbirine uymayan cihazları birbirine bağlamak için ideal), Wordclock olarak senkronize edilemeyen, sadece kendi iç saati ile çalışan cihazların sinyallerini sisteme bağlamak gerektiğinde asenkron girişi derleyip toplayıp senkron edip sisteme verebiliyor, ayrıca 192kHz'e kadar Clock çıkışı var, Protools için Superclock veriyor ve bütün bunların hepsi ABD fiyatı ile $1350. Bedava. Yok böyle bir cihaz. (Bu arada Apogee'nin de AD/DA konvertör piyasasının tanrılarından olduğunu da belirtelim. Eğer bütçen varsa Apogee Rosetta 800 veya AD-16X/DA-16X al diyeceğim ama işi bilmeyenin elinde yazık olur o cihazlara.)
Wordclock olayının ne olduğunu SÖZLÜK başlığında anlattık, hassasiyetinin önemini de anlattık. Düşük jitter'ın ne kadar önemli olduğunu dijital ortamda kayıt işinde biraz mesafe alanlar hemen kavrar. Eğer İngilizcen varsa şu linklerdeki yazıları oku, ilk baştan biraz ağır gelebilir ama sen yine de oku, bir hafta ara ver tekrar al oku, ilk başta sana hiçbirşey ifade etmeyen o bazı şeyler gözünde canlanmaya başlar.
Bu arada kablo olayını sakın yabana atma, moderatörlerimizden Burak Tülbentçi'nin çok güzel bir sözü var: "Zincir en zayıf halkası kadar kuvvetlidir" der. Doğrudur, bu kadar parayı yatırıp bunca kaliteli cihazı aldıktan sonra arabağlantı için ucuz kalitesiz kablo kullandığın anda bir çuval incir berbat olur. Bütün emekler boşa gider. Kaliteli kablo da pahalıdır, seçme şansın yok, kaliteli kablo alacaksın. Metresi sana 1,5-2 dolara malolacak ve bu kablolardan yüzlerce metreye ihtiyacın olacak, şimdiden haberin olsun, iki tane beş metrelik mikrofon kabloso ile işi götürebileceğini sanma. Benim minnacık stüdyomda şu ana kadar kullandığım kablo sayısı 300 metreyi geçti, sadece kabloya döktüğüm parayı var sen hesapla.
Herkes der ki: "bir kere dijitale çevirdin mi ondan sonra istediğin kadar kopyala, aktarma yap, sesin kalitesi değişmez"... mi acaba? Meşhur mastering mühendisi John Vestman der ki:
http://www.johnvestman.com/digital_myth.htm
ve
http://www.johnvestman.com/digital_myth2.htm
Bak amca ne diyor:
John Vestman demiş ki:
The Gear Checklist: [Cihaz Kontrol Listesi]
1. A good source (like the musician's actual sound and performance) is more important than the kind of mic. [Müzisyenin performansı ve çıkardığı gerçek sesin kalitesi kullanılan mikrofonun ne olduğundan daha önemlidir.]
2. A good all-in-one "channel strip" (mic pre, eq, compression) is just as important than the mic. [Güzel bir hepsi-bir-arada kanal şeridi (mikrofon pre/EQ/kompresör bir arada cihaz) yine aynı şekilde mikrofondan daha önemlidir.]
3. A low-jitter clock and good A-D and D-A converters are just as important as the mic or the channel strip. [Düşük yalpalamalı bir saat ve iyi Analog-Dijital/Dijital-Analog konvertörler mikrofon ve kanal şeridi kadar önemlidir.]
4. The converters and cables (analog and digital) are more important than the kind of workstation software [Konvertörler ile analog ve dijital hatlarda kullanılan kablolar bilgisayarınızda yüklü kayıt programının ne olduğundan daha önemlidir.]
5. The monitor system is just as important as all of the above, because it's the "lens" you look through to determine how to set all of the above. Example: If you system has too much high end, you'll tend to eq everything slightly dull. If the bottom is mushy, it will take weeks to figure out what really makes low end tight and punchy... because nothing will sound punchy even if it is punchy! [Ses Monitör sistemi yukarıdakilerin hepsi kadar önemlidir, çünkü o sistem bütün bu yukarıda sayılanları nasıl ayarlayacağınızı kuracağınızı tayin etmek için içinden bakacağınız "objektif"tir. Örnek: Eğer sisteminiz tizleri abartıyorsa bu doğal olarak herşeyi daha tatsız/boğuk tonlamanıza sebep olacaktır. Eğer basları çamur gibi veriyorsa müzikte sağlam basların nasıl verilebileceğini bulabilmeniz haftalarınızı alabilir... çünkü gerçekte taş gibi de olsa hiçbirşey taş gibi tınlamayacaktır.]
6. Subwoofers are more important than 10 dates with a hot babe (well, maybe 5...) [Subwoofer'lar ateşli bir hatunla 10 defa çıkmaktan daha önemlidir... tamam hadi 5 olsun.]
Jitter olayını ve doğru bir senkronizasyonun gerekliliğini de Mastering Mühendislerinin Master'larından, meşhur "Mastering Audio" referans kitabının yazarı Bob Katz'ın kendi web sitesi Digital Domain'den oku:
http://www.digido.com/portal/pmodule_id=11/pmdmode=fullscreen/pageadder_page_id=28/
Bunları okuduktan sonra bu işin ciddiyetinin biraz daha farkına varırsın, orada ciddi paralar harcıyorsunuz, bari parayı doğru harcayın ki kaynak heba olmasın.
Kolay gelsin.