Nedir bu Gibson'lardaki kalite(!)?

Agac stoklarinin hoyratca kullanilmasi , is gucu maliyetinden tasarruf , rock muzigin yerini cer cop muzik turlerine birakmasi sonucu gitar satisindaki ciddi azalmalar , yuzlerce cin ve kore firmasinin enstrüman isine girmesi vs bir cok konu yuzunden bu firmalarin hayatta kalabilmek icin kaliteyi yani uretim maliyetini dusurmeleri kacinilmaz oluyor. Gibson yillardir iflasin esiginde bir firma , dukkani kapatmadan ne tutturursak kardir diye kazikliyorlar insanlari. Verilen paranin cogu üzerindeki logo icin veriliyor artik. Fakat yine de gibson belli seviyenin uzerinde gitarlar uretiyor , yani kenardaki agacin damarlarinin bununla uymamasi cok buyuk bir mesele degil. Boyali gitarlarda durum cok daha beter , 5 parca poplar usa fenderler vardi 90 li yillarda , uzerine incecik bir tabaka laminat yapistiriyorlardi , gitar 2 parca gibi gorunuyordu. Simdi de boyayi kaldirdiginda altindan cikan agaclari gorsen yuzlerine bakmazsin bu firmalarin.
 
Valla 7 parçadan oluşan 90'lar American strat gördü bu gözler. Gibson harikadır gibi bir iddiam yok ama tamir için hemen hemen aynı döneme ait siyah bir Gibson LP Custom'dan acaba kaç parça çıkacak beklentisiyle boyayı kaldırınca tabak gibi dümdüz ve hatasız tek parça maun gövde, flamesiz ama pırıl pırıl maple kapak çıktı. Olabiliyor böyle şeyler. 1958-60 arası üretilen bütün burst'ler Holy Avenger +5 deyil ki arkadaşım. Arada eminim gayet vasat olanları vardır.

Demek istediğim Gibson'un da iyi dönemleri kötü dönemleri olmuştur. İyi dönemlerde üretilen her gitar iyi olmadığı gibi kötü dönemdekilerin de hepsi kötü değil elbette. Benim tahminim hatta, bu firmaların en kötü dönemlerinde dahi ürettikleri çoğu enstrüman aslında iyidir, en fazla aradan kaçan patlak sayısı fazladır vs. Şimdi bundan Gibson'ların bence de fahiş fiyatlarına meşruiyet kazandırmak gibi bir niyet okuması yapan olursa, hayır amacım o değil. Gibson'a veya Fender'e verdiğimiz dölarların büyüğünü daha pahalı emek maliyetine, markaya, vs. veriyoruz, o ayrı.

Hal böyleyken, Mike'ı düşününün. Mike bir önceki gece karısıyla kavga etmiş, fabrikada ikramiyeyi az bulup patrona kızmış, kahve molasında üstüne kahve dökmüş bir Gibson çalışanı. Mike 2012 senesinin Temmuz ayının sıcak bir Cuma öğleden sonrasında, 35 derecelik Nashville sıcağını bertaraf etmek için işten sonra iki bira yuvarlamayı bekliyor. O esnada da üstünde çalıştığı Les Paul'ü tamamlıyor. Mike'ın aceleye getirerek yaptığı Gibson LP Standard'a gidip de çil çil dölarları sayan birisi elbette hayal kırıklığına uğrayabilir. Yalnız onun da garantisi yok. Mesela meşhur Peter Green/Gary Moore/ Kirk Hammett Les Paul'üne fabrikada dikkatsizlikle ters takılan sap manyetiğinin nasıl bir efsaneye katkı koyduğunu biliyoruz değil mi?

TL;DR İki düşük çözünürlüklü fotodan Gibson, Fender, vs. vs. kalitesi/kalitesizliği anlaşılmaz. Bu markalar genelde iyi enstrüman üretirler ama malum gitar bu, hepsi aynı olamıyor. Satarken de üstüne güzel kar koyarlar. Elinizde tutmadan, denemeden alırsanız hayal kırıklığına uğrama riski hep var.

Bu vesileyle İngilizce okuyabiliyorsanız bir de eğlenceli kitap tavsiye edeyim. Gibson - Fender rekabetini güzel Rock'n Roll arkaplanı ve dönem tarihi sosuyla veriyor: The Birth of Loud
 
Bunu 50 lerde urettikleri gitarlar için de söylüyorlar..Yine o yıllarda uretilen PAF lar için de aynı geyik var.. Velhasıl Gibsonda tutarlılık sanırım hiç olmadı..

Hiçbir Gibson bir diğeriyle aynı değildir lafı zaten eşsiz olduklarından değil, kalite kontrol seviyesi yıllar içinde düştüğünden dolayı söylenir. Ama öte yandan tek bir ilana bakıp buradan yürümek biraz iddialı.
 
Bu arada böyle paçavra gibi post girmiş oluyorum kimse kusura bakmasın ama atlamışım ekleyeyim: Gibson'un iflas koruması istemesinin sebebi gitar işi değildi. Aksine Gibson'un gitar bölümü marjlar düşse de hep karlıydı.

Mesele eski CEO Henry Juszkiewicz'in Gibson markası altına doldurduğu diğer markaların beklenen geliri sağlamamasıydı. Şimdi bu konuda da Henry'yi çok gömdüler ama ben adamın sorunun çözümü olmasa da tespitinde başarılı olduğunu düşünüyorum: Genel olarak enstrüman, özel olarak gitar çalan sayısı azalıyor. Buna ek olarak yakında boomer'lar ölecek, gitar müziğinin tepe yaptığı 50'ler-70'ler arasına nostaljik bir bağ hissedenler azalacak. Kaldı ki Asya üretimi enstrümanlar kalite olarak Amerikan üretimi olanları aratmıyor artık.

İşte Amerikan gitar şirketleri de haliyle bu sorunlara çözüm arıyorlar. Fender mesela, Fender Play gibi gitar çalmayı teşvik edici uygulamaları desteklerken Henry portfolyoyu genişletmeye oynadı, kaybetti.
 
Tüm burst'ler gibi o da hayatına başladığında sarı değildi elbette ama evet sarımtrak bir renk almış denebilir:

Cevabınız için teşekkürler. Burst'ların bu hale geldiğini ilk defa gördüm.
 
Geri
Üst