Bişeyler söylemek istedim kendim ve grubum hakkında ama nasıl başlayacağımı bilemiyorum. Galiba başından başlasam çok daha iyi olacak. Garage’a uğradığım ilk gündü, bundan yaklaşık bir yıl önce, hatta daha da öncesi... O gün sahnedeki gruba bakıp “Ulan buralara çıkmak için ne yapmak gerekir ki?” diye kendi kendime düşünmüştüm.. Halbuki kısa süre içerisinde o sahnede çalacağım aklımın ucundan geçmezdi.. Neyse, baharda yeni bir grup kurduk “Voltron” adında. Grup olarak cidden güzel işler yapabileceğimizi düşünmek bizi sevindirmişti, ve yine kısa süre içinde iki tane bayan vokalle çalıştık, daha sonra sadece Anıl’ la yola devam etmeye karar verdik. Adımızı A.B.E.S. olarak değiştirdik, herbirimizin baş harflerini koyarak. Zaten dört ayrılmaz dostuz ki, onlar benim zor günlerimde grupta kalabilmem için ellerinden gelen herşeyi yaptılar. İlk sahnemizden itibaren bir çok eleştiri aldık, yine de yılmadık.. Çünkü yaptığımız şeyi severek yapıyorduk, sevdiğimiz şeyi yaparken insanları da eğlendirmek bu mutluluğu ikiye katlıyordu..
Bu yüzden bu işe başladığımız ilk günden beri, hep daha çok kişiye ulaşmak istedik. Belki de bugün “bizim olmayana tamah etmek” şeklinde nitelendirilen şey budur. Fakat bu hiçbir zaman “hadi birilerini yerinden edelim” gibi bir olaya dönüşmedi. Bu işe gönül verdiğimizden beri mekanda yönetimler değişti, gruplar değişti, fakat bizim amacımız ve ideallerimiz değişmedi. Üstüne basarak da söylüyorum ki, hiçbir mekan çalışanıyla aramızda iş ilişkisinden başka bir ilişki yoktur, kimse de bizim menajerimiz falan değildir. Kimse bizi daha iyi bir yere getirmek için kendisini tehlikeye atmaz.
Bütün bunları söyledikten sonra diyeceğim tek şey, bu sahneler hiçbirimizin değil. İndikten sonra haftaya aynı gün orda olacağının garantisini kimse veremez. Fakat o sahneye kim gelirse gelsin, bunun nelere mal olacağı en küçük ayrıntısına kadar düşünülmüştür. Bugün bunun bilincinde olarak sahnedeyiz.
Bu akşam 20.30 gibi Garage’dayız. Her zaman da görüşebilmek dileği ile kendinize iyi bakın.