ya aslinda herkes bu konuda bi suru laf soyluyor. ben de soyleyecegim bi kac birsey. bi kere gercekten processorler yeterince ilerlemis durumda. sesler konusunda analoglarla yarasir, kullanim rahatligi acisindan da analoglari katlar bile. bu konuda bence kimsenin karsi duracagi bir sey yok.
ama su var ki, bi processor alinca, hangimiz o aletin nesini kullaniyoruz ki? 20 tane overdrive distortion efekti, 30 tane amfi, 15 çeşit delay, 10 çeşit chorus. bissuru abuk subuk efekt. tabi aslinda o kadar ekipmanin icerisinden istedigini secebilmek guzel birsey, ama sonunda ayarlarini yaptiktan sonra kullanmadigin bi ton opsiyonu kaliyor o aletin. sadece kullanacaklarini belirleyip onlara para yatirmak daha mantikli geliyor bana o yuzden.
bir de insan kendini o kadar çok bu efekt, processor, setup, hangi processoru alsam derdine kaptiriyor ki, olayin muzik tarafi kalmiyor, teknik bilgi yaristirimasina donuyor is. en rahati, gidip ihtiyacin oldugun malzemeyi alip kullanmak o yuzden, kafana takmadan..
bilmiyorum, bir de processorlerle tamam herkes istedigi tonu, o hayrani oldugu grubun tonunu yakaliyor yakalamasina, aynen de caliyor, da bu cover gruplarinin daha basarili cover yapmasina yarar sagliyor o kadar, bu aletleri kullanip da ozgun ozgun besteler yapan da oyle ortaya cikan az.
valla bu tartisma bitmez, ama ben de bi kac senede bunu ogrendim ki, en iyisi en basit olani, 10 tane analog pedal da dizmek sacma, en son cikan processorleri takip edip, yenisini almak da.
bar programlari icin processorler buyuk rahatlik, ben de dusunmuyor degilim bi xt live almak, ama o kadar param olana kadar, uc-dort analog pedal ve yeterli bi amfiyle yetinmek, o processorleri arastirmaya verilecek vakti muzik yapmaya vermek daha mantikli sanki 😛