Armoni de bileceksin, çaldığın enstruman dışında en az bir enstruman daha (tercihan piyano) çalacaksın, solfejin olacak, müzik tarihinden haberdar olacaksın…
Bunlar olmadan yarım yamalak bir hobiyi sürdürmekten başka yapılabilecek bir şey yok kimse kusura bakmasın.
Ülkede yapılan üretimleri radyoda, TV'de dinlediğim zaman triad akorlar üzerine marş armonik besteler dışında öyle az şey duyuyorum ki içim kaldırmıyor.
Ya da müzik bilen prodüktör ve aranjörlerin komalı doğu türkülerinin altına karmaşık altyapılar yazarak kurtarma çabaları da enteresan.
İç ritmi aksak olan melodilerin 4/4 ritmin ezilip büzüldüğü, armonik olarak bağdaşmayanı bir de ritm katmanı ile sıvayan bir müzikal (ne demekse?) acaipliğin ortasındayken, gerçekten bir şey üretmek isteyen varsa işin derinine inmesi gerektiğini savunuyorum.
Paralel beşli nedir, dörtlü armoni nedir, klasik orkestrada regist'ler nasıl dağılır (dolayısıyla pop müzikde enstruman kullanımı ve miks içersinde nasıl ayarlanır) gibi mevzulara da kafa yoracaksın maalesef.
Gitarı aldım, ''Enter sandman'' çalabiliyorum, ver elini barda müzik… kafasıyla dolu bir ortamda, hatta ''Biz süper besteler yaptık, kimse bizim elimizden tutmayacak mı?'' beklentisiyle çok da müzikal yolculuklar yapılamaz inanın bana.
Elitist değilim yanlış anlaşılmasın, ama hayatta en değer verdiğim şey olan müziğin de herşeyde olduğu gibi ayağa düşmesi de beni gıcık ediyor yani.
Sevgiler saygılar.
Bunlar olmadan yarım yamalak bir hobiyi sürdürmekten başka yapılabilecek bir şey yok kimse kusura bakmasın.
Ülkede yapılan üretimleri radyoda, TV'de dinlediğim zaman triad akorlar üzerine marş armonik besteler dışında öyle az şey duyuyorum ki içim kaldırmıyor.
Ya da müzik bilen prodüktör ve aranjörlerin komalı doğu türkülerinin altına karmaşık altyapılar yazarak kurtarma çabaları da enteresan.
İç ritmi aksak olan melodilerin 4/4 ritmin ezilip büzüldüğü, armonik olarak bağdaşmayanı bir de ritm katmanı ile sıvayan bir müzikal (ne demekse?) acaipliğin ortasındayken, gerçekten bir şey üretmek isteyen varsa işin derinine inmesi gerektiğini savunuyorum.
Paralel beşli nedir, dörtlü armoni nedir, klasik orkestrada regist'ler nasıl dağılır (dolayısıyla pop müzikde enstruman kullanımı ve miks içersinde nasıl ayarlanır) gibi mevzulara da kafa yoracaksın maalesef.
Gitarı aldım, ''Enter sandman'' çalabiliyorum, ver elini barda müzik… kafasıyla dolu bir ortamda, hatta ''Biz süper besteler yaptık, kimse bizim elimizden tutmayacak mı?'' beklentisiyle çok da müzikal yolculuklar yapılamaz inanın bana.
Elitist değilim yanlış anlaşılmasın, ama hayatta en değer verdiğim şey olan müziğin de herşeyde olduğu gibi ayağa düşmesi de beni gıcık ediyor yani.
Sevgiler saygılar.