bu3
http://www.gecce.com/pages/haber_detay.asp?haber=50680
21 Aralık 2005 Çarşamba 10:08
DERDİM LALE MANÇO’YLA DEÐİL EŞİ SERDAR AHISKALI’YLA... LALE MANÇO İLE SİBEL CAN’IN EŞİ SULHİ AKSÜT ARASINDA YAŞANAN ‘BORÇ’ TARTIŞMASI GİDEREK BÜYÜYOR.
Aksüt’ün, ‘Lale Manço adına TMSF’ye ödediğim 600 bin dolar için alacak davası açacağım’ sözlerine, Manço’nun ‘Halk Bankası’ndan alınan 400 milyarı ne yaptı’ diye cevap vermesi, gerilimin iyice tırmanmasına neden oldu.
- Lale Manço ile 6 yıldır devam eden bir borç kavganız var. Geriye dönersek eğer, nasıl ortak olmaya karar verdiniz?
Bodrum’da devre tatil köyü yapıyorduk. Rahmetli Barış Bey bir gün bu otele yüzde 50 ortak olmak istediğini söyledi. Hatta babamla ortak olmayı kendisi teklif etti. Kabul ettik. O günlerde bir Türk belgeseli çekecekti. Oradan gelecek parayı tatil köyüne ortak olmak için şirkete verecekti. Biz de tüm iyi niyetimizle, beş kuruş para dahi almadan, nasıl olsa para gelecek diye şirketin yüzde ellisini kendisine verdik. O sırada zaten tatil köyünü borçsuz harçsız bitirmiş, açılışını da yapmıştık.
- Sonra kredi alındı...
Barış Manço, Halk Bankası’ndan kredi almaya gitti. Dönemin genel müdürleri ile masaya oturdular. Genel müdürler ve yardımcıları kendisine krediyi veremeyeceklerini, bir teminat almaları gerektiğini söyledi. İşte o noktada rahmetliyi şirketin yüzde ellisine ortak yaptığımız için, bankaya gidip ipotek verdik. Ardından da krediler çekilmeye başlandı. Fakat kredi çekilmeden önce Barış Ağabey, ihtiyacı olduğu için şirketten borç çekiyordu. Biz de kredi alacağı için her istediğinde şirket kasasından borç verdik.
- Krediler çekilmeye başlandı... Sonra ne oldu?
Krediler çekilmeye başlandıktan bir süre sonra Barış Ağabey vefat etti. Vefat ettikten bir-iki ay sonra bir toplantı yaptık. Lale Hanım toplantıya geldi ve ‘Siz haklısınız. Bizim size borcumuz var. Çıkartın boş kağıdı, imzalayayım. Ben size şirketin hisselerini vereyim. Ne kadar borç varsa Kanlıca’daki evi satıp, onu da ödeyeyim’ dedi. Kabul etmedik. Çünkü tek başına bir kadın, iki tane çocuk, gönlümüz razı olmadı. Onun yerine oteli satıp, borçları kapatmayı uygun gördük. Anlaştık. Ne zaman bu Serdar Ahıskalı ortaya çıktı, sorunlar başladı.
- Lale Hanım, Halk Bankası’ndan alınan 400 milyarlık krediyi sizin kendi inşaat şirketiniz olan ASY’ye aktardığınızı iddia ediyor.
Şu an elimde Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı’nın takipsizlik kararı verdiği bir davanın metni var. Buyrun siz de okuyun. Biz ne kadar kredi kullandık; 400 milyar. Bakın burada ne yazıyor; ‘29.01.1999 tarihinde yani Barış Manço’nun ölümünden önce 338.127.082.694 TL’nin çekildiği. Ölümünden sonra da 157.052.000.000 TL yatırıldığı...’ Onun da elinde bu belge var ve çıkıp yalan söylüyor.
DÖRT BANKADAN KREDİ ALDILAR
- Barış Manço’nun ölümünden önce çekilen 338 milyar lirayı almadığınızı söylüyorsunuz...
Hayır, şirkete böyle bir para girmedi. Gelsin defterlerini getirsin, ben de defterlerimi getireyim. Çekilen bu paralar nereye gitmiş, kim almış, ben borç yapmış mıyım, almış mıyım, kimin kime borcu var, hepsi ortaya çıksın.
- Peki siz çekilen bu 338 milyarın hesabını soruyor musunuz?
Sormaz olur muyum? Benim hedefim Serdar Ahıskalı. Eminim ki Lale Hanım bu suçlamalarıyla ileride yalnız kalacak. Yalnız kaldığında da perişan olacak. Acaba onların kendi şirketleri, sadece Halk Bankası’ndan mı kredi aldı? Hayır...
- Başka bankalardan çekilen krediler de mi var?
Dört bankadan kredi aldılar. Mesela Etibank’tan 75 milyar kredi alındı. Üstelik Barış Manço ölmemişti. Lale Hanım, eşinin adına sahte imza atıp, parayı aldı. Şimdi ben soruyorum, niye aldın o krediyi ve kim ödedi?
- Ödediğiniz 600 bin dolar TMSF’ye olan borçtu. Ortak olarak borcun yarısını Lale Hanım ödemek zorunda mı diyorsunuz?
Evet, bu borç ASM LTD’in borcuydu. Bu şirketin yarı hissedarı kim? Lale Manço. Onun da imzası var, o da kefil. Hálá bana ait olmayan borcu ödedi diyor. Geliri 1 milyon 800 bin dolar olan bir adam, kısa bir zaman içinde nasıl 4-5 milyon dolar harcayabilir ki? Kanlıca’da ev, arabalar, 600 bin dolarlık tablolar alınmış. ASM’den borç almış. Sonra ASM sıkışmış. Bu kez Mançolar şirkete olan borçlarını ödemek için gitmiş bankalardan kredi almış, şirket hesabına koymuşlar. Bu şirket gitmiş tekrar onların harcamalarını yapmış. Ben o hesaptan beş kuruş para almadım. Belgeler ortadadır. Üstelik yapılan incelemede benim bu şirketten (ASM) 1 milyon doların üzerinde alacağım bile çıktı.
- Neden bu kredi borçlarını siz ödüyorsunuz?
Bütün ipotekli mallar, benim mallarım da ondan.
- Siz bu krediler için bugüne kadar ne kadar ödediniz?
1.5 trilyonu geçti. Halk Bankası’na da 2 milyon dolara yakın ödeme yapıp, otelimi kurtaracağım.
- Kısacası ortadaki 5 trilyon borcun yarısını ortak olarak Lale Hanım ödemeli diyorsunuz.
Tabii ki. Ama benim derdim kendisiyle değil, eşiyle...
- Kendisi bugüne kadar ne kadar ödedi?
Köşk ve arabalar dahil 800 milyar... Ama rahmetli ölmeden önce bana ‘Bugün bana bir şey olsa, bu iki çocuğu senden başka kimseye emanet edemem’ demişti. Bütün bu yapılanlara rağmen Lale Hanım’ın avukatına, ‘Senin oluşturduğun bir heyet bu raporları inceletsin, her şeye baksın. Eğer Lale Hanım haklıysa, benim hiçbir sorumluluğum olmamasına rağmen, bu parayı ödeyeceğim. Haklı olmadığını bildiğim için yine de o iki çocuğa, evlenene kadar tasarrufu bende olmak üzere oteldeki yüzde 25 hisseyi bırakacağım’ dedim. Asla kendisine bir şey vermem.
Kanlıca’da 30 milyara ev var mı
- Eşi Serdar Ahıskalı’nın Lale Manço’yu yönlendirmesi mi işi bu noktaya getirdi diyorsunuz?
Evet. Nereden çıktı bu adam bilmiyorum ki! Öldükten iki ay sonra Kanlıca’daki evi üzerine aldı.
- Borç yüzünden mi bu ev kaçırıldı yani?
Tabii ki... Serdar Ahıskalı, ‘Ben bu evi 30 milyara aldım’ diyor. Kanlıca’da bana 30 milyara bir ev gösterir misiniz? 2,5-3 milyon dolar değeri olan evi, 30 milyara aldığını söylüyor. Zaten Halk Bankası bu satış yüzünden kendilerine dava açtı.
Benim işim gücüm belli
- Sulhi Aksüt ne iş yapar?
İşim belli. Benim İngiltere’de üç tane inşaat şirketim, bürolarım ve banka hesaplarım var. Ayrıca benim Özbekistan’da ve Dubai’de işim var. İnşaat işiyle uğraşıyorum. Türk şirketimse bir tane. 15 yıldır yurt dışında çalışıyorum. Türkiye’de 1987 yılında ikinci Boğaz köprüsünün çevre yolunun alt yapısını, Adana-Gaziantep otoyolunu yaptım. Birkaç iş daha var.