Bertuğ Cemil

dexar demiş ki:
İngiliz bir kadın ile bir Türk erkek evlenirse ve bir çocukları olursa. Çocuğun adı ne olur? bu çocuğa bir ad verilmesi gerekmiyormu?
Bunun ticari bir yaptırım olduğunu düşünmek biraz ters geliyor bana. Her şeyin bir adı olduğu gibi anadolu melodileri ile süslenen rock müziğinede bir ad bulmak gerekiyor sanırım. Size başka bir örnek vereyim hemen mesela yine ingiliz bir anne meksikalı bir adamla evlenmiş. Çocuklarının adı ne olmuş? Tex-Mex Rock olmuş 😉 Demek istediğim adının ne olduğu önemli değil bence önemli olan elektro gitar, bas gitar ve bateri nin içinde bulunduğu ve insanı kendinden geçirmeyi başarabilecek müzikdir. Bertuğ Cemil bunu başarıyor bence. Yolun açık olsun abi


ilginç bir bakış açısı geliştirmişsin açıkçası.takdir ederim.

anlatmaya çalıştığım şudur ki. İngiliz türk farketmez,ortak payda insandır. ikisinden ortaya bir çocuk çıkabilir ve evet, o da insandır. bir isim de konulabilir pekala...

ama ortaya çıkan çocuk sen ne verirsen onu alır.sen ona ne kadar şevkatle yaklaşırsan o ölçüde şevkatli olur.ne kadar samimiyet gösterirsen o kadar alırsın. yani hayırlı bir evlat olup olmaması sana bağlıdır.

zira müzik de böyle. kısacası ne ekersen onu biçersin. hayırlı bir evlat yetiştirmek senin elindedir.

işte o nokta da "samimi olanı anlayabilsek..." giriyor devreye. çocuğun samimiyeti...

ve bence türkiye de o samimiyette çocuk çok yok.

biz çocuktan yanayız yine de . anne babalar da suç...
 
RockTime demiş ki:
Selamlar Bertuğ Abiye... Son Klibi harika tabiki. Ayrıca lütfen gerçekten lütfen üçüncü klibini Yağmur şarkısına çeksin. Beni alıp götüren bir şarkı adeta... Albüm harika gerçekten. Ama şunu da söyliyim albümü çok zor buldum. Bizim ordaki DNR ile kavga bile ettik 🙂

Teşekkürler,yağmur bir adım önde gözüküyor...
Oluyor böyle problemler,ısrarla isteyiniz 🙂
 
forumda dinleyicilerle bire bir kontak halinde olmanız, yorum yapmanız, yapılan yorumlara cevap vermeniz çok hoş gerçekten 🙂 keşke her müzisyen sizin kadar ilgilense bu şekilde , belki vakitsizlikten vs. sebeplerle pek sizin kadar ilgileni görmedim açıkçası. ayrıca bu tavrınız insanlara pek çok kazanım da sağlıyor bence müzikal anlamda.
teşekkürler 🙂
 
demirdemir demiş ki:
dexar demiş ki:
İngiliz bir kadın ile bir Türk erkek evlenirse ve bir çocukları olursa. Çocuğun adı ne olur? bu çocuğa bir ad verilmesi gerekmiyormu?
Bunun ticari bir yaptırım olduğunu düşünmek biraz ters geliyor bana. Her şeyin bir adı olduğu gibi anadolu melodileri ile süslenen rock müziğinede bir ad bulmak gerekiyor sanırım. Size başka bir örnek vereyim hemen mesela yine ingiliz bir anne meksikalı bir adamla evlenmiş. Çocuklarının adı ne olmuş? Tex-Mex Rock olmuş 😉 Demek istediğim adının ne olduğu önemli değil bence önemli olan elektro gitar, bas gitar ve bateri nin içinde bulunduğu ve insanı kendinden geçirmeyi başarabilecek müzikdir. Bertuğ Cemil bunu başarıyor bence. Yolun açık olsun abi


ilginç bir bakış açısı geliştirmişsin açıkçası.takdir ederim.

anlatmaya çalıştığım şudur ki. İngiliz türk farketmez,ortak payda insandır. ikisinden ortaya bir çocuk çıkabilir ve evet, o da insandır. bir isim de konulabilir pekala...

ama ortaya çıkan çocuk sen ne verirsen onu alır.sen ona ne kadar şevkatle yaklaşırsan o ölçüde şevkatli olur.ne kadar samimiyet gösterirsen o kadar alırsın. yani hayırlı bir evlat olup olmaması sana bağlıdır.

zira müzik de böyle. kısacası ne ekersen onu biçersin. hayırlı bir evlat yetiştirmek senin elindedir.

işte o nokta da "samimi olanı anlayabilsek..." giriyor devreye. çocuğun samimiyeti...

ve bence türkiye de o samimiyette çocuk çok yok.

biz çocuktan yanayız yine de . anne babalar da suç...

sadece anne babalar mi demirdemir,egitim sistemini de biraz sorgulasak 😉
 
eğitim sistemi diyerek dönen çarktan bahsediyorsun anladığım kadarıyla bertuğ.

evet aslında ordanda bakmak lazım. anne babaları böyle çocuklar yetiştirmeye itenleri de sorgulamak lazım.

bu aslında bizi aşabilecek bir konu. ne söyleyebilirim tam olarak bilemiyorum. tüccar beyinler diyoruz ya onlar satabilecekleri işe bakıyorlar.

satabilecekleri işi alanlar olacağı için alanlara müzik zevki vermediklerinden mecazsız olarak eğitim sisteminden bahsedebiliriz.

halk bunu istiyorun ucu mecasız olarak eğitim sistemine gider. ne gördük ki okullarda.hafta da bir saat blok flütle samanyolu çalmaktan başka. kulağımıza ne yerleşti ki şimdi ne dinleyelim.

bir avuç kendini kurtarabilmiş insanız işte.

değişir mi? hiç sanmam...
 
açıkçası çok da katılmıyorum, ne aileler ne eğitim sistemi direkt suçlanamaz bence. bir avuç kendini kurtarabilmiş insanız belki ama bence kurtarmayı kendimiz seçtik. ancak bizlerin çocukları belki aileden gelen bir müzik bilgisine, zevkine sahip olabilecekler diye düşünüyorum. kaçımızın ailesi bizi rock müzik dinlemeye yöneltmiş olabilir ki? varsa bile aramızda öyleleri eminim ki sayıları çok azdır. kendi yaş dönemim adına, en azından kendi ailem adına bu müziğe kendi kendime yöneldim, kendi kendime keşfettim diyebilirim en azından. gerçi ben nispeten şanslı sayılırım, ailem klasik batı müziği dinlediği için enstrümansal olarak rock müzikle alt yapılar bence epeyce yakın , belki o açıdan daha çabuk yakınlaştım ama dediğim gibi bence çoğunluk kendi keşfetmiştir diye düşünüyorum. biraz da insanın ruhunda olması gereken bir şey çünkü. diğer müzik türlerini şahsen ruhum reddediyor kulağımdan önce.bu da benim fikrim tabi. sizin fikirlerinize de saygım sonsuz tabi ki.
 
Eyvallah,ikinize de katılıyorum arkadaşlar,ben daha da şanslıydım herhalde Whole Lotta Love'ı babam dinlettiği için ilk 🙂
Tabi aileden ve eğitim sisteminden bahsederken kinaye yapmıştık biraz,o kinayenin önemli bir kısmı da manipülasyon merkezleriydi ama,neysse,su akar yolunu bulur...
 
aman tanrım. hepimiz ayrı bir yerden bakıyoruz. baktığımız yerler çelişiyor. ama hepsi de doğru aynı zamanda.

müzik öyle birşey işte. paradox...

bertuğ eğitim sistemi derken söölediim gibi piyasa koşularını kastetti sanırım.

ben gerçek anlamına çekip başka bir yerden bakmayı denedim.

söylediğim şeyler tabii ki herkes için geçerli olamaz.kişiden kişiye değişen şeyler bunlar.
ama genel olarak düşünürsek, sanki okullarda bu işe biraz daha önem verilirse,kurtarılan kişi sayısı fazla olacaktır diye düşünüyorum.

kendini ifade ediş tarzına da bayıldım ayrıca.ihtiyacımız var senin gibilerine.

müzik için düşünen beynine sağlık dostum.

saygılar
 
bertugcemil demiş ki:
Eyvallah,ikinize de katılıyorum arkadaşlar,ben daha da şanslıydım herhalde Whole Lotta Love'ı babam dinlettiği için ilk 🙂
Tabi aileden ve eğitim sisteminden bahsederken kinaye yapmıştık biraz,o kinayenin önemli bir kısmı da manipülasyon merkezleriydi ama,neysse,su akar yolunu bulur...

içine grdik çıkamıyoruz🙂
 
demirdemir eyvallah arkadaşım 🙂 farklı bakış açıları her zaman iyidir, insanın gelişmesini sağlar , hepimizin birbirine katacağı bilgiler değerler vardır mutlaka, önemli olan tartışsak bile, ki müzik adına tartışmak dünyanın en güzel tartışması olsa gerek, bir konsensusa varabilmek, farklı görüşleri ortak payda da yoğurabilmek, ortaya her görüşten bir tutam serpilmiş bir sonuç çıkarabilmek bence. yoksa birbirinin fikrine saygı göstermeden yapılan ağız dalaşlarının hiç kimseye herhangi bir katma değeri olamaz. Zaten Bertuğ beyin foruma katılıp fikirlerini paylaşamasını da bu açıdan çok faydalı buluyorum. Keşke tüm müzisyenlerin bunu yapabilecek vakti olabilse ne güzel olurdu.

ayrıca içinde olmaktan çok memnunum ben, hiç çıkasım yok valla 😆
 
her söylediğinin altına imzamı atarım ben de.

hakkaten hiç çıkasım yok.

bertuğ da iyiki üye olmuşum demekte.

bu forumda grup üyelerinin kaçırıldıını da gördüm ben.

burda medeni olabilmek gerçekten iyi geldi.çıkasım yok aynen🙂
 
hahhahah aklıma da gelmedi değil hani. müzik genel bölümünde konuşulması gereken konuyla adamın başlıını işgal ediyoruz die🙂

hoca kusura bakma almışız gazı gitmişiz...
 
Muhabbetinizi bölmek için demedim ama tam da yerinde demişim,öyle algılaman normal 🙂
Siz devam edin,ben tartışmanızdan bağımsız olarak konuştum,zira bu foruma üye olmamdaki birincil amaç,var ise ön yargılara açıklık getirmekti..
Bu arada Konuşarock'a göz attım,Aydilge ve Umut Kuzey,Türk Rock'ının bu kadar keskin çizgilerle ayrılması üzerine konuşuyorlardı;yukarıda belirttiğimiz ve suni olarak yaratılan Anadolu-Alternatif ikiliğinden bahsediyorlardı...
Umut : "Bir şeyin alternatifinin olması için öncelikle sağlam bir gövdesi olması gerekir",ya da benzeri bir şey söyledi.Aydilge de "Neyin alternatifi,neye alternatif" dedi kendi müziğiyle ilgili ve "alternatif" sözcüğünün kullanılıp böbürlenildiğinden bahsetti 😀
Ya birbirimizden habersiz fikirler aynı yönde,ya da yukarıdaki konuşmalarımız çok yerinde ve faydalı oldu;her iki durumda da şahane oldu,çok sevindim...
Aydilge'yi ayrıca kutlarım,benim de bahsettiğim,"dinleyicinin müziği tarzlara ayrıştırarak ve karşılaştırarak algılaması" konusundaki saptamasından dolayı,yalnız olmamak güzel 🙂
 
programı bende izledim ve o noktada aydilge yi bende takdir ettim.

bir de popüler kültürden bahsetti. dışında kalıp eleştirmekle yetinmektense içine girip birşeyler yapmaktan...

güzel konuştu hakikaten.

bizim burda konuştuklarımız doğrultusunda gitmesi de görüşlerimizi güçlendirdi sanırım.

bu işle ilgilenen çoğu kişi bunun farkındayken hala neden ayrımlar var sadece o ilginç...
 
Tarih:7 mart .19:00
Yer:Ooze Venue
Fiyatlar:20 Şubat 2007 tarihine kadar: 17 YTL,20 Şubat Sonrası 22 YTL, etkinlik Günü Kapıda 25 YTL olacaktır.
Ön bilgi:
-18 yaş sınırı vardır.
-Belirtilen saat kapı açılış saatidir.
-Organizasyon şirketi etkinlik için uygun olmadığını tespit ettiği kişileri, bilet ücretini iade etmek şartı ile etkinlik alanına almama hakkına sahiptir.


Önemli: Kombine biletler 5 gün Tüm Festival boyunca geçerli olacaktır. Konser girişinde Günlük Biletlerle değiştirilmesi zorunludur

Etkinlik Programı:

Oozefest 1.Gün Programı

Özlem Tekin
Seksendört
Pinhani

Oozefest 2.Gün Programı

Teoman
Pamela
Badem

Oozefest 3.Gün Programı
Feridun Düzağaç
Yüksek Sadakat
İhitiyaç Molası

Oozefest 4.Gün Programı
Vega
Emre Aydın
Bertuğ Cemil


Oozefest 5.Gün Programı
Ogün Şanlısoy
Hayko Cepkin
Çilekeş
 

Geri
Üst