Processor kullanmak deyince yanlış anlaşılma olmasın, bu güne kadar gördüklerim içinde iki processorde gerçekten doğal amfi simulasyonuyla karşılaştım; Boss GT ve POD. Diğer processorlarda hissedilir derecede digital gelen ses rahatsız edicidir. Ama konu efekt pedal simulasyonuna gelince boss gerçektende kendi processorune büyük bi kıyak geçmiş. GT serisinin efekt tonları anolog boss pedallarındaki kadar başarılı. Üstelik GT serisine o kadar parametre koymuş ki, tek pedallarda ulaşamayacağınız seslere bile ulaşabiliyorsunuz.
Parametreler fazla olunca başta öğrenme zor oluyor doğru, ama parametrelerin fazla olması GT serisi processorlerin başarısını sağlayan ve diğer processorlerden ayıran bi özellik. Aleti alır almaz aynı gün içinde öğrenmeyi, eğer ses teknolojilerine yabancıysanız ummayın. Fabrika ayarı preset tonları da aletin mantığını kavramanız için ideal ama, aletin potansiyelini kullanmak istiyorsanız kendi tonlarınızı kendiniz yazmalısınız.
Eğer gitar tonlarına yabancı bir kişiyseniz, processor kullanmıyor Anolog sistem kullanıyor) olsaydınız da yapmak zorunda olduğunuz işi yapın; beğendiğiniz gitar tonlarını iyice dinleyin ve aletinizde o tonları yakalamaya çalışın. Bu arada aletin klavuzunu iyice okumayı ve orada geçen belli bazı müzik terimlerinin anlamarını öğrenmeye çalışmayı da ihmal etmeyin. Elinizin altında internet ve turkrock gibi bir siteyle bunu yapmanız çok kolay.
Eğer ortalama bir kulağa sahipseniz, ilginize de bağlı olarak 1 ila 3 hafta arasında aletin özelliklerini sökersiniz. Ama eğer alete ilgi göstermezseniz o da size göstermez.
Ve yine anolog pedal zinzirinde de bilmek zorunda olduğunuz altın kural; bi tonu önce bir efekt halkasında bozup zincirin diğer halkalarında düzeltmeye çalışmaktansa, bütün halkalarda sağlıklı soundu elde etmeye çalışın. Örneğin en başla master equaliseriniz dengeli olsun. Diğer efektler de sırayla dengeli olduktan sonra işiniz daha kolay olur.
Peki iyi hoş da kendinizi bu kadar "EZİYETE" niye sokasınız?
GT3 kullanmanın mantığını ve gerekçelerini konunun başında da yazmıştım. Ama bir daha özetleyeyim;
1. Bir kere türkiyede özellikle de barlarda doğru düzgün tonmaister bulmak neredeyse imkansız! Çalmak zorunda kalacağınız ton ile sizin istediğiniz tonun arasında hiçbir alaka olmayacak. Üstelik evde uğraşıp elde ettiğiniz soundu sahnede de tutturmanız zor, hadi tutun ki tutturdunuz, tonmaister geçinen adamın sahnedeki tonu dışarıda (dinleyicilerin olduğu kısımda) tutturması çok zor... 🙂 Halbukim processor ile evdeki müziksetinizden yada studyoda ince eleyip elde ettiğiniz soundu konserde birebir almak gibi bir ayrıcalığınız var.
2. Amfi ve tek pedallar ile konserin farklı yerkerinde farklı tonlar için eğilipte ayar yapmak hiçte pratik olmuyor ve hiç de hoş gözükmüyor. Ve uzun süre tek pedallardan oluşan seti kullanan arkadaşlarımda gördüğüm olay başınıza geliyor. Yılgınlık veya bıkkınlıktan, cover çalıyor ve şarkılar arasında farklı tonlara ihtiyaç duyuyor olsanız bile eğilip ayar yapmaktansa performansın başından sonuna kadar aynı tonla gidebiliyorsunuz. Halbukim processorde ayağınızın tek bir dokunuşuyla hafızadaki ton birebir, tam istediğiniz gibi... Eee bu koşullarda çalmak da zevk oluyor.
3. Anolog olayın birde asıl zor kısmı; Amfiler gerçek tonlarına, volume'leri belli miktarı aştıktan sonra, benim kullandığım tabirle drive'a gelerek ulaşır. müzik kulağınız için vazgeçilmez olan çalışırken doğru sound ile evde çalışmanız, eğer komşularınız sağır yada rocker değilse imkansız. GT3 teki amfi simulatörünün volume'ünü açarak da amfide meydana gelen drive olayını daha düşük ses seviyelerinde elde edersiniz Yani amfinin sesini açtığınızda nasıl değişimlerle karşılaşıyorsanız GT3 tede aynı tepkiyi alırsınız. Ama güzel tarafı bunu komşularınızı delirtmeyen ses düzeylerinde de yapabilirsiniz. Evde düşük watajlı beğendiğiniz soundu, onbinlerce, hatta yüzbinlerce wattlık PA sistemlerden de alırsınız.
4. Bazı şarkılara fender twin amfi yakışır, bazılarına marshall, bazılarına da vox... Eğer özgürlüğünüzün kısıtlanmasını istemiyorsanız, ya her performansa bikaç amfi götüreceksiniz, ya da "Bu da iyi be?... Fena değil, ha?...İdare eder değil mi?... Eder, eder..." diye kendinizi kandıracaksınız. Walla anlattıkça keyifleniyorum, ne güzel aletim varmış be 🙂 dur biraz daha çalayım...
... Döndüm. işte aynen böyle; gitarla çalışmak zevk haline geliyor. Canınız istediği zaman canınızın istediği anfiyle çalıyosunuz işte 🙂
5. İlk yazdığınız bikaç tondan sonra alete ısınmaya ve alışmaya başladığınızdan başta zor gelen parametre ayarları gittikçe kolaylaşacak ve zevkli hale gelmeye başlayacak. Hele birde elinizde GT manager yazılımı varsa bir midi kablosuve bir ses kartıyla harikalar dünyasının kapısını açıyorsunuz.
6. Farklı çıkış seçenekleriyle de mixere girerek elde ettiğiniz sesi gir gitar amfisine girerek, yada gitar amfsiyle elde ettiğiniz sesi mixere direk girerek de elde edersiniz.
7. Anolog setup'ı studyoda yada sahnede kurup kaldırmak oldukça zordur pedalları yeni alıp ta hevesiniz geçtikten sonra çin işkencesi başlar. Konser biter bitmez vokalistinizin yada basçınızın aperatiflerini alırken direk "ortamlara" dalmış olması ama sizin hala toplamanız gereken setup'ı topluyor olmanız kimin zoruna gimez ki? Ama bi de şöyle düşünün anolog pedalcılar da olmasaydı davulcular yanlız kalmazlarmıydı? 🙂 Paranız bolsa gidin bi de fazladan pedal çantası alın. Ama yok, o kadar zengin deilim diyorsanız, GT3 ü kurup kaldırmak için sadece gitar jakı ile adaptörünü takmanız yeterli. 😉
8. Efekt pedalların farklı sıralarda dizilmeleriyle elde edeceğiniz ton değişir. GT3 le aynı efekt zincirine mahkum değilsiniz, bir bankada bi zincir sırasıyla, diğerinde tamamen farklı bir sıralamada kullanarak özgürlüğün tadını çıkarabilirsiniz.
9. GT3 teki efektler ve GT6 daki efektlerler ve simulasyon, bikaç ekleme hariç, parametrelerine varıncaya kadar aynı. Dolayısıyle bu aletin fiyat/perfomans oranı gerçekten harika. Bikaç knob da eksik oluversin, zaten alete alışınca knobları pek aramıyorsunuz. Bikaç saniyede istediğiniz ayarı yapıyosunuz zaten. Üstelik, GT manager yazılımıyla ton yazmak yada düzenlemek GT6 dan bile daha kolay.
10. GT6 da, FX1 deki efeklerden sadece bir tanesini seçebiliyorsunuz. Bu durum özellikle pick up simulatör veya kullanmak isteyeceğiniz Ac Guitar Simulator, Tremolo, Slow Gear, Feedbacker, Anti-Feedbacker ile compressorü birlikte kullanmak istediğinizde sıkıntı yaratıyor. Bunlardan sadece bir tanesini seçebiliyorsunuz. GT3 te ise bu efektlerden ayrı olarak çok gerekli olan compressoru de birlikte kullanabilirsiniz.
11. Alet biraz ağır (4.5 Kg), omzunuza asarak yarım saat yürürseniz ertesi gün kız arkadaşlarınızı baygın baygın omuzlarınıza bakarken yakalayabilirsiniz 🙂 ama her tarafı metal, çok sağlam, hani evladiyelik derler ya, ondan.
12. Tabii ki bu kadar harika özelliğe sahip olduğundan satmak istediğinizde üretimden kaldırılmış bir model olmasına rağmen fazla zorlanmıyorsunuz. Hoş üretimden kaldırılınca ne oluyor ki? Boss GT yada rack processorleri, bilgisayar processorleri gibi 2 senede eskimiyor ki, Bugun payasaya sürülen anolog pedallar, amfiler 20-30 yıllık teknolojinin ürünleri hala... Ses kalitesi bu kadar tatmin edici, alet de bu kadar sağlam olduktan sonra, daha uzun yıllar kullanırım. Hani derler ya, kaybolsa bitane daha aynısından bulmaya çalışırım.
Aleti alanlar benimle temasa geçerse elimden geldiği kadarıyla yardımcı olmaya çalışırım.