Cem Karaca

ewet şu an ble şarkılarını dinliyor olmamız onun ne kadar büyük bi müzik adamı olduğunun kanıtıdır,zaten kanıtlamayada gerek yok gerçi.mkanı cennet olsun
 
Kendi Ağzından Cem Karaca

Çocukluğumun en büyük kararı beğenilmekti. Ergenliklerimin yüzümde patlamaya başladığı çağlarda aynaya baktığım zaman kendi kendimden tiksinirdim. İleri derecede miyop gözlü, gerektiğinden çok şişman çocuksu yüzümü, kızlardan geçtim ben bile beğenmiyordum. Bu yılllarım kolejde geçti. İktisadi yapısı benden kuvvetli kişiler arasında bir takım bunalımlarım başladı. Beğenilmeye karar vermiştim fakat beğenilmiyordum. O yıllarda ilk kez sevdim. Ama dedim ya şişmandım işte. Boş zamanlarımı annemin ve babamın oynadığı tiyatroda geçiriyordum. Sevdiklerimin halkı etkilemesi ve alkış sesleri hep kafamda uğuldardı. Ben de beğenilecektim ve alkışlanacaktım. Kesin karar verdim. Bu arada şarkıcı olmaya karar verdim. Beğenilme yolu sahne olacaktı benim için.

İlk öğrendiğim şarkı Johnny Guitar, beni seven ilk kız Suadiyeli Nesrin'di. Beğenilmek için yol bulmuştum kendime. Pikaptaki ve radyodaki şarkıları papağan gibi ezberliyordum.

Ne oldu nasıl oldu bilemiyorum bir gün kendimi tiyatro sahnesinde buldum. Tiyatroyu tekrar müzik, onu birinci evliliğim, evliliğimi askerlik takip etti. Askerde Türkiye'yi tanıdım. Türk idim. Türkçe Türk'ü anlatmam gerekiyordu. 1967'de bu yolda yürüyerek Altın Mikrofon ikincisi oldum.

"Başlangıcından bu yana ne değişti?" diye soracaksınız. Çok az şey değişti. Eskiden 215 kuruşluk Marmara şarabı, Sana yağı ve ançuez severdim. Şimdi Yakut şarabı, tereyağ ve lakerda yiyiyorum. Değişen yaptığım müziktir. Parasızdım bu işe girerken, şimdi de parasızım....

İyi şeyler yapmak istiyorum. Yetmiyorum kendime. Patlamak istiyorum. Bütün her şeyi geride bırakıp asra uygun bir patlama yapmak istiyorum. Arıyorum yolumu. Mutlaka iyiyi daha iyiyi bulacağım....



D.N. : Sabah Gazetesinden alıntıdır...
 
Shzofren demiş ki:
Kendi Ağzından Cem Karaca

Çocukluğumun en büyük kararı beğenilmekti. Ergenliklerimin yüzümde patlamaya başladığı çağlarda aynaya baktığım zaman kendi kendimden tiksinirdim. İleri derecede miyop gözlü, gerektiğinden çok şişman çocuksu yüzümü, kızlardan geçtim ben bile beğenmiyordum. Bu yılllarım kolejde geçti. İktisadi yapısı benden kuvvetli kişiler arasında bir takım bunalımlarım başladı. Beğenilmeye karar vermiştim fakat beğenilmiyordum. O yıllarda ilk kez sevdim. Ama dedim ya şişmandım işte. Boş zamanlarımı annemin ve babamın oynadığı tiyatroda geçiriyordum. Sevdiklerimin halkı etkilemesi ve alkış sesleri hep kafamda uğuldardı. Ben de beğenilecektim ve alkışlanacaktım. Kesin karar verdim. Bu arada şarkıcı olmaya karar verdim. Beğenilme yolu sahne olacaktı benim için.


İlk öğrendiğim şarkı Johnny Guitar, beni seven ilk kız Suadiyeli Nesrin'di. Beğenilmek için yol bulmuştum kendime. Pikaptaki ve radyodaki şarkıları papağan gibi ezberliyordum.

Ne oldu nasıl oldu bilemiyorum bir gün kendimi tiyatro sahnesinde buldum. Tiyatroyu tekrar müzik, onu birinci evliliğim, evliliğimi askerlik takip etti. Askerde Türkiye'yi tanıdım. Türk idim. Türkçe Türk'ü anlatmam gerekiyordu. 1967'de bu yolda yürüyerek Altın Mikrofon ikincisi oldum.

"Başlangıcından bu yana ne değişti?" diye soracaksınız. Çok az şey değişti. Eskiden 215 kuruşluk Marmara şarabı, Sana yağı ve ançuez severdim. Şimdi Yakut şarabı, tereyağ ve lakerda yiyiyorum. Değişen yaptığım müziktir. Parasızdım bu işe girerken, şimdi de parasızım....

İyi şeyler yapmak istiyorum. Yetmiyorum kendime. Patlamak istiyorum. Bütün her şeyi geride bırakıp asra uygun bir patlama yapmak istiyorum. Arıyorum yolumu. Mutlaka iyiyi daha iyiyi bulacağım....



D.N. : Sabah Gazetesinden alıntıdır...


okuyunca boğazım dümlendi ne diyeceğimi şaşırdım çok büyük ve tartışılmaz bir ansandı
 
bu arada anadolurock'ın kısaca özgeçmişini bilen veya kaynak verebilecek var mı? tarih projesinde rockın tarihini hazırlamaya çalışıyorum yerdım derseniz sevinirim
 
Ben öldükten sonra değeri bilindi laflarına katılmıyorum.. Hiç bi değişiklik olmadı.. Her zaman seviliyordu, halada seviliyor.. Şimdi o zaman neden sürünüyordu diyceksiniz onu ben bilemem, ,. Belki parada gözü yoktur da onun için..

Tamirci çırağını ilk dinlediğimde tüylerim ürpermişti. Uzun süre kendime gelememiştim.. "Sende başını alıp gitme"yi bir söyleyişi var ki offf..
 
ruhu şad olsun
bence türkiyeye böyle bir rock çı bir daha kolay kolay gelmez
ben kendisinle ne kadar tanışmakistemiştim inanamazsınız ama gelin görün ki olmadı yapamadım 😢
 
anadolu rock ölmedi bence sadece şekil değiştirdi. Mesela Kıraç'ın yaptığı Anadolu Rock değilde ne? Zaten hiç birşey aynı şekliyle devam edemez gibi geliyo bana. zamanı gelince yok olmaya başlar ve sonra şekil değiştirerek yeniden canlanır. ama asla yok olmaz.
 
InfernaL1 demiş ki:
Sen feleğin şu çarkına çomağı soktun zaten ...

beni mi kastettin eğer ödevle ilgiliyse müzik tarihi ile ilgili türkiye çapında bi ödev hazırlıyoruz anadolu rock yaşatılmalı tanıtılmalı laflarını fln da duyunca tanıtım için bi şeyler yapmaya çalıştım.........
 
tretorian demiş ki:
anadolu rock ölmedi bence sadece şekil değiştirdi. Mesela Kıraç'ın yaptığı Anadolu Rock değilde ne? Zaten hiç birşey aynı şekliyle devam edemez gibi geliyo bana. zamanı gelince yok olmaya başlar ve sonra şekil değiştirerek yeniden canlanır. ama asla yok olmaz.
kızma ama kıraçın tek yaptığı şey sadece cem abimizi taklit etmek
gerçi hoş bir durum böyle örnek alınmak ama ne bileyim bence kendi de bir parça bir şeyler yapmalı ama kıraç ı yine yaptığı işlerden dolayı kutluyorum ben 😉
 
son zamanda kendi gençliğine sırtını dönmesi dışında evet mükemmel bir ses ve mükemmel bir kaliteye sahipti ayrıca birde Nazım Hikmet şiirlerinin anlamlarını daha doğrusu şiirlerin anlattıklarını dahada güçlendirerek vermesi harikaydı neyse en azından huzur içinde yatsın
 
Ölüm
Ölüm bana sırıtarak gel
Ölümü öp n’olur
Yüzünde,o tanıdık riyakarlık
Çünkü nice dost dediklerim,
Sarılıp öptüklerim,
Suratlarında aynı eda
Ve sahtekarlık

Elbette haksın, haktan gelirsin
Kimi gördük ki,
Dünyaya kazık kakmış da kalmış
Heykelin bile dikilse
Sen öldükten sonra
Bakarsın tepene kuşlar kakalmış

Cahar atıp şeş oynasam
Gene yenersin beni
Ölüm bana gülerek gel
Ölümü öp n’olur
Sırtımdan vurdurma beni
Alnıma sık kurşunu
Karşıma geç,yüzüme bak ve
Öttür baykuşunu..

Beni sordun mu ölüm
İkiz kardeşin doğuma
Bağlayan ne çözen ne
Bu hayat denen düğümü
Kimi havyar yerken
Kimi soğan cücüğünü
Üç beş arşın beze sarar
Öyle gidersin
😢 😢 😢 😢 😢
 

Geri
Üst