Ben de Sirinleri ve Tom-Jerry severdim, hala da izlerim denk geldikce... Bir de bu anket Turkrock tarihinde bir ilk olacak galiba, su ana kadar kimse hayir demedi!....
Onu hatırladım, bir tane de Benjamin'in arkadaşı vardı Eric diye sarı birşey. Hatta bu eleman ayağını kırmıştı, kız arkadaşı falan vardı. Önceden Benjamin'le dişe diş rakiptiler sonra dost oldular.Zythum demiş ki:Ben küçükken ismini tam bilmediğim bi çigi film vardı. Futbol konulu, "Benjamin" adlı ana karakterin etrafında dönen Japon yapımı 1 şey..Ama aşırı komikti; kilometrelerce hava topuna yükselen elemanlar,gene kliometrelerce koşulan bir saha, ağlarda deli gibi dönen top (gol olayının abartılışı)...🙂🙂
Tam bir Japon çizgi Filmi... Kesin çoğu kişi biliyordur...
Roth-Azad demiş ki:Onu hatırladım, bir tane de Benjamin'in arkadaşı vardı Eric diye sarı birşey. Hatta bu eleman ayağını kırmıştı, kız arkadaşı falan vardı. Önceden Benjamin'le dişe diş rakiptiler sonra dost oldular.Zythum demiş ki:Ben küçükken ismini tam bilmediğim bi çigi film vardı. Futbol konulu, "Benjamin" adlı ana karakterin etrafında dönen Japon yapımı 1 şey..Ama aşırı komikti; kilometrelerce hava topuna yükselen elemanlar,gene kliometrelerce koşulan bir saha, ağlarda deli gibi dönen top (gol olayının abartılışı)...🙂🙂
Tam bir Japon çizgi Filmi... Kesin çoğu kişi biliyordur...
Bir de benzeri vardı Tsubasa, herşey neyse de Genzo Makabayashi ismine taparım. O nasıl bir endam öyle, nasıl bir isimdir. Bir de şapkası var ki.
Böyle futbol çigi filmlerinin hep klişeleri vardır:
-Saha o kadar uzaktır ki dünyanın yuvarlak olduğunu anlarsın, koş koş bitmez. Önce üst direk görünür ve geri kalanı yavaşça gelir.
- Topa hızla vurulunca mutlaka oval bir şekil alır.
-Özel vuruşlar vardır: magnum vuruşu, kartal vuruşu gibi... Mesela bazıları o kadar hızlıdır ki kaleciyle beraber içeri girer. Ya da kalecinin ellerinde döner, döner ve en sonunda merkez kaçtan fırlar ve gol olur
- Kaleciler önemli bir top kurtarıcaksa mutlaka son anda, ve vücutlarının bir yerlerini kırarak, kafasını gözünü yararak kurtarır.
-Direkten dönen top rövoşatayla tamamlanır.
- Ana kahramanın kız arkadaşının abisi mutlaka karşı takımda oynar. Ve bunlar finalde karşılaşır. Kızın abisininde kalp hastalığı vardır, maçı yenemezse ölme şansı vardır. Ana kahraman arada kalır. Maç başlar kızın abisi tam gol atıcakken ekran siyah beyaz olur ve aptal rock/pop karışımı ince hatun vokalleriyle iğrenç japonca bir şarkı girer ve biter...
Bende hep Raphael olurdum. O tür oyunlarda da hep sessiz sakin, efendi, ama karizmatik :twisted: eleman olurdum.Zythum demiş ki:Yenilerde Rugrats'e hastayım.Ice age izledim güzel oldukça.
Diğer yandna voltran deli giz izlerdim!Hatta kafasının üerinde "V" harfi olduğu için voltran dediğim ama Voltran'la alakasız bir robotum bile vardı.
Ayrıca Ninja Turtlkes için sayfalar dolusu yazabilirim.Küçükken sokakta arkadaşlarla oynadığmız oyundu çok iyi hatırlıyorum.Ben paso Donetello olurdum.Zaten o tip oyunlarda hep bilgin tipler oluırdum 🙂 🙂
Ayrıca annemin kafasını şişire şişire aldığım kaplumbağa setini de hiç unutmuyorum..Hatta araarbası felan vardı bunların..ama benim hiç olmadı 🙁 🙁 🙁 😛
Roth-Azad demiş ki:Onu hatırladım, bir tane de Benjamin'in arkadaşı vardı Eric diye sarı birşey. Hatta bu eleman ayağını kırmıştı, kız arkadaşı falan vardı. Önceden Benjamin'le dişe diş rakiptiler sonra dost oldular.Zythum demiş ki:Ben küçükken ismini tam bilmediğim bi çigi film vardı. Futbol konulu, "Benjamin" adlı ana karakterin etrafında dönen Japon yapımı 1 şey..Ama aşırı komikti; kilometrelerce hava topuna yükselen elemanlar,gene kliometrelerce koşulan bir saha, ağlarda deli gibi dönen top (gol olayının abartılışı)...🙂🙂
Tam bir Japon çizgi Filmi... Kesin çoğu kişi biliyordur...
Bir de benzeri vardı Tsubasa, herşey neyse de Genzo Makabayashi ismine taparım. O nasıl bir endam öyle, nasıl bir isimdir. Bir de şapkası var ki.
Böyle futbol çigi filmlerinin hep klişeleri vardır:
-Saha o kadar uzaktır ki dünyanın yuvarlak olduğunu anlarsın, koş koş bitmez. Önce üst direk görünür ve geri kalanı yavaşça gelir.
- Topa hızla vurulunca mutlaka oval bir şekil alır.
-Özel vuruşlar vardır: magnum vuruşu, kartal vuruşu gibi... Mesela bazıları o kadar hızlıdır ki kaleciyle beraber içeri girer. Ya da kalecinin ellerinde döner, döner ve en sonunda merkez kaçtan fırlar ve gol olur
- Kaleciler önemli bir top kurtarıcaksa mutlaka son anda, ve vücutlarının bir yerlerini kırarak, kafasını gözünü yararak kurtarır.
-Direkten dönen top rövoşatayla tamamlanır.
- Ana kahramanın kız arkadaşının abisi mutlaka karşı takımda oynar. Ve bunlar finalde karşılaşır. Kızın abisininde kalp hastalığı vardır, maçı yenemezse ölme şansı vardır. Ana kahraman arada kalır. Maç başlar kızın abisi tam gol atıcakken ekran siyah beyaz olur ve aptal rock/pop karışımı ince hatun vokalleriyle iğrenç japonca bir şarkı girer ve biter...
Roth-Azad demiş ki:...Ahh ah mahalle maçları aklıma geldi şimdi. Heyt be ne günlerdi.