Crossfire'ın ilk albümü aggression treaty(saldırma zevki)yi bir iki ay önce bir arkadaşımdan almıştım.aldığım günün akşamı bir kez dinledim ve masamın üzerinde dinlenmeye bıraktım.geçenlerde tekrar tekrar dinleme fırsatı buldum.forumdada kısaca izlenimlerimi ve düşüncelerimi sizlerle paylaşacağım.emek harcanarak çıkarıldığına adım gibi emin olduğum bu ilk albümü tüm yönleriyle ele almam imkansız...
albüm adını taşıyan aggression treaty girişiyle başlıyor.siren sesleriyle beraber albüm sizi kaosa doğru sürüklüyor.ben b girişin içinde türkçe birşeyler duymayı gerçekten isterdim.bu haliyle sanki polisiye bir filmden arak gibi duruyor.neyse zaten albümün hedefinde yurt dışı varmış gibi gözüküyor.belkide biz dünya ölçülerindeyiz lan mesajıda verilmek isteniyor olabilir.herneyse albüme dönersek2. parça olarak slaves(tutsaklar)sert gitar rifleriyle bizi karşılıyor.parçanın sözlerine baktığımızda ise uyan benim sevgili halkım bu akıl dışı rüyadan .. gibi sözlerle karşılaşıyoruz.anlam güzel ve parçada sözler kulağa batmıyor.bu sözlerle yabancı dinleyiciler etkilenebilir.3.56 lık bu şarkının sonunda kayanın solosu ve siren sesleriyle bitiyor.
daha sonra sıra benim favori parçalarımdan ilki eternal salvation geliyor.etkin twinlerle ve sert gitar riffleriyle şarkı başlıyor.şarkı şeytanı anlatıyor hissine kapıldım.ve oryantal gitar bölümleri gerçekten parçayı nitelikli kılıyor.nakaratlardaki geri vokaller ve daha sonrasında tef ve ziller şarkıyı diğer parçalardan farklı kılıyor.daha sonrasında kayanın solo kısmı geliyor.solo gitar genelde vokalin takipçisi.bu parça benim benim için on numara arkadaş
dream within a dream'se davul soloyla başlıyor.çalan için baya keyifli olmalı.lakin twinlerin daha değişken kullanılmasını isterdim.yani öyle dıgıdı dgıdı dıgıdı tekdüze sevmiyorum(belkide dream theater sevgimdendir)tabiki bu benim zevim.şarkının bir albüme yetecek kadar çok sözü var.7 dakkayı aşkın şarkının 4.dakkalarına doğru başlayan akusti bölüm gerçekten hoş.nakaratın anyone else'li ve freedo^'lu kısmı insanda ohhh duygusu uyandırıyor.ve hemen ardından keremin solosu başlıyor.bu genç ve iri arkadaşımızı kutluyorum.
nightwolf gerçekten hoş bir introyla başlıyor.ben bir programcı olsam cingıla bu parçayı koyarım.vokal bu parçada kimi yerlerde hırlıyor.bu güzel bir etki yaratmış.fun clublarına isim veren şarkı heralde budur dedim içimden.hepimiz birer nightwolfuz lan.parça keremin solosuyla devam ediyor.yine güzel bir iş çıkarmış bu iri arkadaşımız.
inner conflict bir lavuğun konuşması ve sırıtışıyla başlıyor.vokal kullanımı bu parçada gerçekten hoşuma gitti.sololarda ise atışmaya tanık oluyoruz.benim dikkatimi çekense sololardaki hep o aynı tad.insana kaya kereme baka baka kararır dedirtiyor.hoş bir sweep pasajı var.kulağımda sleep with in ler patlıyor.zart diye bitiyor.
tam ''off lan kafam beynim semsert oldu''derken ogghhhhh dedirten ,çakmakları havada sallatan gate geliyor.gitar inim inim inliyor lan.kızlar kereeemm diye bağrıyor.vokalin başı eğik.hepimiz titriyoruz.ve sert gitar riffleriyle,tappinglerle gerçek hayata atlıyoruz.kafalarımızı koparırcasına sallıyoruz(daha gözyaşlarımız kurumadan),ben senin kulağına eğiliyorum,lan diyorum vokalin sesi ıced earth ün vokaline ne kadar benziyor diyorum.birazdan akustik gene başlıyor.bülent gözlerimizin içine baka baka yumruklarını sıkarak haykırıyor.ulan ne güzel konsermiş beaa,diyorum içimden ve uyanıyorum.geri vokaller ve gitar tapping etkileyici...
...and darkness fallin(ve tanrı kadını yarattı) yav bu çocuklar parça girişlerine çok iyi çalışmışlar.umarım ilerde çalışırm onlarla diyorum.bu çocukların hayalleri çok güzel dedim içimde.geri vokallere hayran oldum.kerem vokallerle beraber solo gitmeyi seviyor sanırım.bu da gerçek bir solo gitarist olduğunu kanıtlar heralde.sololar can yakıcı.bu iri ve genç arkadaşı tekrar tebrik ediyorum.
under siege şarkısıyla beraber çanakkale savaşlarına doğru yol alıyoruz.girişteki bazı kısımlar bana tanıdık geliyor.under siege gerçekten coşkulu bir parça.sözlere baktığımızdaysa kuşatma altındaki bir askeri görüyoruz.
sıra geliboluya geldiğindeyse ,intro gene bizlere çakmakları çıkarttırıyor.ama şarkıda kullanılan melodi ve ingilizce sözler.bana sanki olaya yabancı gözüyle bir yaklaşımmış gibi geldi.albümün genelinde olaya yabancı gözüyle bakmak gibi bir hataya düşmüşsünüz.bu bakımdan bu ilk albüme sonuna kadar destek vermeme rağmen,güzel olmuş diyemiyorum.ama bir ankaralı müziksever olarak,sizlerin varlığı beni yüreklendiriyor.gelecekteki çalışmalarınızda başarılar diliyorum.birde crossfire denince aklıma yanan bir haç geliyor.o da ayrı bir konudur...
albüm adını taşıyan aggression treaty girişiyle başlıyor.siren sesleriyle beraber albüm sizi kaosa doğru sürüklüyor.ben b girişin içinde türkçe birşeyler duymayı gerçekten isterdim.bu haliyle sanki polisiye bir filmden arak gibi duruyor.neyse zaten albümün hedefinde yurt dışı varmış gibi gözüküyor.belkide biz dünya ölçülerindeyiz lan mesajıda verilmek isteniyor olabilir.herneyse albüme dönersek2. parça olarak slaves(tutsaklar)sert gitar rifleriyle bizi karşılıyor.parçanın sözlerine baktığımızda ise uyan benim sevgili halkım bu akıl dışı rüyadan .. gibi sözlerle karşılaşıyoruz.anlam güzel ve parçada sözler kulağa batmıyor.bu sözlerle yabancı dinleyiciler etkilenebilir.3.56 lık bu şarkının sonunda kayanın solosu ve siren sesleriyle bitiyor.
daha sonra sıra benim favori parçalarımdan ilki eternal salvation geliyor.etkin twinlerle ve sert gitar riffleriyle şarkı başlıyor.şarkı şeytanı anlatıyor hissine kapıldım.ve oryantal gitar bölümleri gerçekten parçayı nitelikli kılıyor.nakaratlardaki geri vokaller ve daha sonrasında tef ve ziller şarkıyı diğer parçalardan farklı kılıyor.daha sonrasında kayanın solo kısmı geliyor.solo gitar genelde vokalin takipçisi.bu parça benim benim için on numara arkadaş
dream within a dream'se davul soloyla başlıyor.çalan için baya keyifli olmalı.lakin twinlerin daha değişken kullanılmasını isterdim.yani öyle dıgıdı dgıdı dıgıdı tekdüze sevmiyorum(belkide dream theater sevgimdendir)tabiki bu benim zevim.şarkının bir albüme yetecek kadar çok sözü var.7 dakkayı aşkın şarkının 4.dakkalarına doğru başlayan akusti bölüm gerçekten hoş.nakaratın anyone else'li ve freedo^'lu kısmı insanda ohhh duygusu uyandırıyor.ve hemen ardından keremin solosu başlıyor.bu genç ve iri arkadaşımızı kutluyorum.
nightwolf gerçekten hoş bir introyla başlıyor.ben bir programcı olsam cingıla bu parçayı koyarım.vokal bu parçada kimi yerlerde hırlıyor.bu güzel bir etki yaratmış.fun clublarına isim veren şarkı heralde budur dedim içimden.hepimiz birer nightwolfuz lan.parça keremin solosuyla devam ediyor.yine güzel bir iş çıkarmış bu iri arkadaşımız.
inner conflict bir lavuğun konuşması ve sırıtışıyla başlıyor.vokal kullanımı bu parçada gerçekten hoşuma gitti.sololarda ise atışmaya tanık oluyoruz.benim dikkatimi çekense sololardaki hep o aynı tad.insana kaya kereme baka baka kararır dedirtiyor.hoş bir sweep pasajı var.kulağımda sleep with in ler patlıyor.zart diye bitiyor.
tam ''off lan kafam beynim semsert oldu''derken ogghhhhh dedirten ,çakmakları havada sallatan gate geliyor.gitar inim inim inliyor lan.kızlar kereeemm diye bağrıyor.vokalin başı eğik.hepimiz titriyoruz.ve sert gitar riffleriyle,tappinglerle gerçek hayata atlıyoruz.kafalarımızı koparırcasına sallıyoruz(daha gözyaşlarımız kurumadan),ben senin kulağına eğiliyorum,lan diyorum vokalin sesi ıced earth ün vokaline ne kadar benziyor diyorum.birazdan akustik gene başlıyor.bülent gözlerimizin içine baka baka yumruklarını sıkarak haykırıyor.ulan ne güzel konsermiş beaa,diyorum içimden ve uyanıyorum.geri vokaller ve gitar tapping etkileyici...
...and darkness fallin(ve tanrı kadını yarattı) yav bu çocuklar parça girişlerine çok iyi çalışmışlar.umarım ilerde çalışırm onlarla diyorum.bu çocukların hayalleri çok güzel dedim içimde.geri vokallere hayran oldum.kerem vokallerle beraber solo gitmeyi seviyor sanırım.bu da gerçek bir solo gitarist olduğunu kanıtlar heralde.sololar can yakıcı.bu iri ve genç arkadaşı tekrar tebrik ediyorum.
under siege şarkısıyla beraber çanakkale savaşlarına doğru yol alıyoruz.girişteki bazı kısımlar bana tanıdık geliyor.under siege gerçekten coşkulu bir parça.sözlere baktığımızdaysa kuşatma altındaki bir askeri görüyoruz.
sıra geliboluya geldiğindeyse ,intro gene bizlere çakmakları çıkarttırıyor.ama şarkıda kullanılan melodi ve ingilizce sözler.bana sanki olaya yabancı gözüyle bir yaklaşımmış gibi geldi.albümün genelinde olaya yabancı gözüyle bakmak gibi bir hataya düşmüşsünüz.bu bakımdan bu ilk albüme sonuna kadar destek vermeme rağmen,güzel olmuş diyemiyorum.ama bir ankaralı müziksever olarak,sizlerin varlığı beni yüreklendiriyor.gelecekteki çalışmalarınızda başarılar diliyorum.birde crossfire denince aklıma yanan bir haç geliyor.o da ayrı bir konudur...