Ne diyebilirim bilmiyorum...
Bu grup için iyi kötü emek sarfettiğimi düşünüyorum, tam üç yıldır. Bu adamlarla birlikte oradan oraya seyahat etmek ve aracın koltuklarına sığamamak, tv çekimlerinde makyaj odasında geyikler yapmak, konserlerde birbirimize bakıp kimi zaman "Allaaaahhh beee" diye eğlenmek, kimi zamansa "ulan ne işimiz var lan burada" demek ve bunu sadece gözlerimizi kullanarak başarmak,
birimiz bir cümleye başladığında diğerinin cümlenin sonunu getirmesi ve buna birlikte gülmemiz, Almanya'da yemek diye verilen bir dilim pizzamı bu iki dünya güzeli insan ile paylaşıp aç kalmak, ilk Crossfire konserini 1
Nisan 2000 günü Can ile izleyici olarak takip etmek (ki bu adam benim lise arkadaşımdır, hoş o zaman samimi değildik), yıllar sonra o Can sahnede terlerken ona ışıkçılık - crewlik - hamallık - menajerlik yapmak...
Tüm bunlar benim için bir onurdu.
Kerem, kardeşim yaşında, gerçekten kardeşimle yaşıt ama bir o kadar büyük gönüllü bir insan. Her taşın altına el sokuldu, maddi ya da manevi nice fedakarlıklar yapıldı. Kız arkadaşım ile kavga ettiğimde bu adamlarla dertleştim, biri bana yamuk yaptığında arkamda "hşşştt noluyo birader" diyen bu adamları gördüm.
Şimdi ise bu kadar çok şey paylaşmamızı sağlayan gruptan, ortak paydamızdan ayrıldıkları haberlerini okuyorum.
Gözlerim dolu inanın ki... Gruplarda isimler gelip geçici, kavramlar kalıcı olmuştur çok zaman. Ama kabullenmek de bir o kadar zor.
Bir FAN olarak temennim CROSSFIRE'ın yoluna devam edebilmesidir, ki öyle olacağını da biliyorum.
Bir DOST olarak ise Can ve Kerem'e sağlık, afiyet, huzur, mutluluk ve müzisyenlik kariyerlerinde nice tatminkar başarılar dilemek düşüyor bana.
Sizleri tanımaktan onur duyduğumu, sizlerle çalışmış olmanın ve hayatım boyunca anlatacağım anılarımda yer etmiş olmanızın mutluluğunu yaşıyorum. İyi ki varsınız dostlarım...
Yolunuz açık olsun kardeşlerim...
Bu grup için iyi kötü emek sarfettiğimi düşünüyorum, tam üç yıldır. Bu adamlarla birlikte oradan oraya seyahat etmek ve aracın koltuklarına sığamamak, tv çekimlerinde makyaj odasında geyikler yapmak, konserlerde birbirimize bakıp kimi zaman "Allaaaahhh beee" diye eğlenmek, kimi zamansa "ulan ne işimiz var lan burada" demek ve bunu sadece gözlerimizi kullanarak başarmak,
birimiz bir cümleye başladığında diğerinin cümlenin sonunu getirmesi ve buna birlikte gülmemiz, Almanya'da yemek diye verilen bir dilim pizzamı bu iki dünya güzeli insan ile paylaşıp aç kalmak, ilk Crossfire konserini 1
Nisan 2000 günü Can ile izleyici olarak takip etmek (ki bu adam benim lise arkadaşımdır, hoş o zaman samimi değildik), yıllar sonra o Can sahnede terlerken ona ışıkçılık - crewlik - hamallık - menajerlik yapmak...
Tüm bunlar benim için bir onurdu.
Kerem, kardeşim yaşında, gerçekten kardeşimle yaşıt ama bir o kadar büyük gönüllü bir insan. Her taşın altına el sokuldu, maddi ya da manevi nice fedakarlıklar yapıldı. Kız arkadaşım ile kavga ettiğimde bu adamlarla dertleştim, biri bana yamuk yaptığında arkamda "hşşştt noluyo birader" diyen bu adamları gördüm.
Şimdi ise bu kadar çok şey paylaşmamızı sağlayan gruptan, ortak paydamızdan ayrıldıkları haberlerini okuyorum.
Gözlerim dolu inanın ki... Gruplarda isimler gelip geçici, kavramlar kalıcı olmuştur çok zaman. Ama kabullenmek de bir o kadar zor.
Bir FAN olarak temennim CROSSFIRE'ın yoluna devam edebilmesidir, ki öyle olacağını da biliyorum.
Bir DOST olarak ise Can ve Kerem'e sağlık, afiyet, huzur, mutluluk ve müzisyenlik kariyerlerinde nice tatminkar başarılar dilemek düşüyor bana.
Sizleri tanımaktan onur duyduğumu, sizlerle çalışmış olmanın ve hayatım boyunca anlatacağım anılarımda yer etmiş olmanızın mutluluğunu yaşıyorum. İyi ki varsınız dostlarım...
Yolunuz açık olsun kardeşlerim...