Emre Aydın

Müzik bilgisi çok yüksek olsaydı ve Emre Aydın´ı bu sebeple beğenmiyor olsaydı eskiden Emre Aydın Turkrock.com ´da nerdeyse orda olurdu... Bilmiyorum bu da benim naçizane görüşüm ogunkolik. Zira geçmişe bakılırsa anlaşılır ne demek istediğim. Ben artık kendisine cevap vermiyorum zira yazdığı her mesajla ne kadar komik bir insan olduğunu gösteriyor. Biz Emre Aydın severler olarak artık geçtik bazı şeyleri... Haklı eleştiriye açık olduğumuz gibi eleştirme uğruna kendinden geçenlere de gülebiliyoruz. Bu kadar. Bitti.
 
Arkadaşlar çok merak ettiğim iki şeyi sormak için üye oldum...

1.si Emre Aydın'ın sitedeki nicki ney acaba? Yorumlarını çok merak ediyordum fakat onca aramalarıma rağmen kullanıcı adına ulaşamadım...

2.si ekşi sözlükte Emre Aydın yorumlarını okurken gözüme birşey ilişti, ne kadar doğru bilemiyorum ama siz ne diyeceksiniz buna acaba?

sevilince iyi müzik yaptığı için sevilen, eleştirilince eleştiren aptal olduğu için eleştirilen adam.

ekşi sözlük çerçevesinde, kendisini beğenmeyenlere "çünkü siz aptalsınız, anlamıyorsunuz" modunda yaklaşan ama ne hikmetse çok büyük younlukla 6. 7. ve 8. nesil 100-200 entry sahibi insanlar tarafından -bir iddiaya göre para karşılığı- savunulan biri emre aydın. bir ara benim de başıma dert oldu kendisi. ben şahsen sesini ve yorumunu beğenmiştim. fakat keşke ağlamasa böyle, ağlamayana meme yok modundan ekmek yemese, biraz farklılık yaratsa dediğim için pek muhterem haluk kurosman'ın hiç üşenmeden arkadaşıma telefon açıp "silsin o entry'i benim tepemi attırmasın" tehtidleri buyurduğu bir adam bu. inat değil mi ben de bunun üzerine bir çok yorum daha yaptım. tabii ben kimlerle uğraştığımı bilmiyormuşum. aylin aslım ve tayfası varsa emre aydın ve mafyası varmış meğer. bir nevi prestij müzik'in anadol rockçı türüymüş bu adamın ekibi.

emre aydın ve mafyası olayı ile uğraşmaya mecali kalmıyor insanın. bezip siliyorsunuz yazdıklarınızı belki ama silmemek lazım işte, madem düşünce özgürlüğü var, demokrasi var düşündüğünüzü söyleyebilmelisiniz. ben daha çevremde emre aydın dinliyorum hastayım diyen birine rastlamadım. boş geçen konserler haberleri vesaireler kulağımda tınlıyor devamlı.

elbetteki çok büyük bir emeğin eseri emre aydın ve başarılı olup, mor ve ötesi'nin 4. albümü ile açtığı yoldan bizi otobana çıkartmasını dilemek boynumuzun borcudur. ne de olsa müzik dünyasında doğuş da var çelik de var hilal cebeci de var bu bir yelpaze, emre aydın'dan nefret etmek için normal şartlarda hiç bir nedeniniz yok. en fazla dinlemezsiniz. ben bu adamın sesini ve röportajlarından gördüğüm kadarı ile elektriğini samimiyetini, cana yakınlığını çok doğru buldum.

kendisi için hazırlanan promosyon planı çok ciddi bir emeğin ürünü;
her türlü sansasyon ve plan proje uzun yılların ürünü. çok büyük emek bu. turkrock sitesinin sahiplerinden biri olması, ana sayfada asırlarca reklamı çıkması, şarkısının internetten yayılması, albüm çıkartsın diye sözde protesto eden sahte web siteleri, kendisi hakkında kötü yorum yapılacak ortam bırakılmaması, çinko'ya kadar varan sözlü övgüler, müzik yazarlarını okşamalar, daha sonra bir klip çekilip, ikinci kibin ilk klip olarak çıkartılması. şebnem dönmez'in ferda anıl yarkın'dan sonra yeniden ekranlara döndürülmesi, yabancı adama klip çektirilmesi, hepsi haber unsuru, tam bu sırada şebnem sevgilisinden ayrılmış falan filan. çok başarılı promosyonlar bunlar. zaten grgdn'ın üçü bir arada konser grupları vega, gripin, manga'ya önden emre aydın çıkartılarak da adı duyurulunca plan kusursuz gibi görünüyor.

gerçekten albüm yapmak isteyen herkesin isteyeceği tarzdan promosyonlar bunlar. mahsun kırmızıgül'ün ya da gülben ergen, hülya avşar'ın izlediği yoldan çok farklı değil. ama benim hoşuma gitmeyen noktası, örneğin mor ve ötesi patladığı zaman bu promosyonun yüzde biri yapılmadı. burada da esasında şu fark çıkıyor ortaya, emre aydın ile mor ve ötesi aynı çizgide değiller. mor'un bir derdi var, duruşu var, olgunluğu var. emre ise henüz bebek gibi konuşarak, hitab ettiği yaş kesimini kendine çok güzel çekiyor bu bağlamda, açıkçası ben kerem cem'den çok büyük bir farkını görmüyorum bu projenin, gitarları kapatın doğuş'tan hiç farkı yok. yani promosyonu gazlayınca elbetteki hips don't lie gibi korkunç bir parça bile ödül alabiliyor.

bir albümü en çok satanlarda, bir parçayı topten'in zirvesinde görünce gerçekten sattığı için mi orada yoksa promosyonun parçası mı değil mi elbetteki biliyoruz artık. bunları yemiyoruz. ama yiyen çok büyük bir kesim var. yani olayı sahteleştirip, dinleyiciyi kaçıran, soğutan, küstüren bir yol var önümüzde. emre aydın elindeki bu güçle bunu değiştirebilir dileğiydi benim en başta söylediğim. yazık ki o da gitti...

işte sözüm ona "ea mafyası" bütün bu kurgusuna zeval geleceğinden çok korktu. üstelik zarar gelmediği de çok açık. beğenmeyenlere, beğenmemelerinin sebebinin kendi acizliklerinden kaynaklandığını empoze etmeye çalışmışlardır. ben emre aydın'ı da değil projeyi beğenmediğimi söylediğimde, kendini emre için kuban edecek rolündeki fanatik kitle hiç üşenmeden, tepki vermeye başladı. bir sabah bir çok forumda kendi adıma açılmış "şu adamı protesto edin" başlıklı yazılar buldum. 4 yıl önce yolladığım demoyu gündeme getirmiş, yetersiz ve kötü bulunduğu için reddedildi onun ezikliğinden böyle yapıyor şeklinde tonla yazı okudum. içimden şapşal, sen yeterli bulmayabiliyorsan ben de bulabilirim diyerek güldüm. tamamen dalga geçmek amaçlı yaptığım parçalara link verilip işte bakın emre aydın'a laf eden adam budur, adı bu sitesi bu girin protesto edin kışkırtmaları ile karşı karşıya kaldım. kendi benliği konusunda hayrandan öte programlanmış hipnotize paralı asker kıvamındakiler aklınca saldırdı.

sonra biraz düşündüm emre aydın'ın şiirlerinden salih isimli olanı okudum;

~~~~~~~~~dikkat şiir~~~~~~~~~
salih

salih
öldürdüğü için
yıllarca hapis yattığı
o ibneyi
o gece
cihangir`de değil de
bi pavyon sahnesinde görse
ayakta alkışlardı

rahşan affetmese
evlenemezdi salih
ve bıçaklayamazdı karısını
bakire çıkmadı diye

halbuki aynı salih
on sekiz yaşının
ilk soluğunu
kerhanede almıştı
http://www.emreaydin.org/siir7.html
~~~~~~~~~dikkat şiir~~~~~~~~~

çok basit, asla eleştiremiyeceğiniz konuyu alırsınız, olur olmadık yerinde return tuşuna basınca şiir oldu diye siteye koyarsınız. buna avlanan, elbette hayatında şiir okumamış olması muhtemel bir insandır.

yani öyle bir proje yaparsınız ki şiirleri herkese dokunur, bir şeyden bahsediyordur, farklı bir bakış açısı ile size bir şey katıyordur, bir sezen aksu'yu düşünün nasıl kuvvetli sözleri vardır, dinleyince insan bir çok kez "bunu hiç böyle görmemiştim" der.

turkrock sitesinde de genellikle kendisini yine karşısındakine saldırarak savunan rumuzların mesaj sayısının azlığı dikkatimi çekti. myspace'deki sayfası ana sayfadaki atatürk fotoğrafları ve arkadaş listesindeki kevaşelerle sözlükte dile getirince anında kapatıldı, olaylar yatışınca baştan daha düzgün bir şekilde açıldı.

benim bu kadar nazarı dikkatimi çekmiş bir ekürinin ürünü emre aydın'ın "ölşem ölşem" dediği hiç dikkatimi çekmemişti. sözlükte okuyana kadar. teoman' da lafları biraz fışır fışır söyler bunu eleştirmek yersiz olabilir biraz. yani bu projenin en doğal parçası o bebekçe konuşmak, zavallı, masum, terkedilmiş, lonelygirl15'i oynamak zaten birinci kuraldı. klibinde kendini göstermiyor olması da kendisine ait bir buluş değil hatta ayna grubunun yanılmıyorsam erhan yapmıştı, yaşar kurt yapmıştı, lezzet olarak aynı merak uyandırma olayı bunlar. allahım kör et beni gibi arabesk sözler her zaman bize işliyor işler de. bilindik en basit yoldur bu.

şu ana kadar sözlerde çok etkileyici bir cümle göremedim. terim, tanım, deyim, atasözü, söylem, argo, kargo vesair lafların anlamını tersine çevirerek peş peşe dizmekten öte bir şey yakalayamadım. "gözlerinden öperim"i gözlerinden öpmem, gibi çevirmişler genel olarak.

şimdi tüm bunlara "sen salaksın, eziksin de ondan sana böyle geliyor" diye yaklaşmak benim söylediklerimin satırına kadar doğru olabileceği gerçeğinin uyandırdığı sözlük formatına aykırı olmayan yasal acının dürtüklediği en basit refleks olabilir, böyle bir zihniyetle hitap edilen kesimin doğuş'un biz birlikte güçlüyüz mottosundan farkı olabilir mi ki?

kimsenin niyeti, özellikle benim niyetim kimseyi baltalamak değil, bana hiç bir yararı yok, ama milletin entrylerini takip edip de beğenilmedi diye harbee ve şeker çetesi yazacak kadar korkak olmayı gereksiz buluyorum. müzik kocaman bir yelpaze, herkese yetecek kadar yer var. insan kendini beğenmeyeni söverek, aşağılayarak, ona neresinden vurursak acıtırız diye düşünerek bir işe kalkışıyorsa bunda bir yanlış vardır. herkes emre aydın'ı sevse bunda bir gariplik olur zaten.

ben içinde barındırdığı potansiyeli beğeniyorum ama çıkan şişirme ürünü, yöntemi beğenmiyorum. bunu anlayabilecek olana da kurban olayım diyorum. birazcık ilerleme, birazcık aydınlanma diliyorum. zaman gösterecek bize kim ölür kim kalır.

klip parçası ilk çıktığı zaman, gece saat 9-10 gibi, yolda yürürken, bir çocuk gördüm epey üstü başı paspal, biraz köyden indim şehire havası vardı üzerinde, elinde son model bir cep telefonu. cep telefonundan fısır fısır ölşem ölşem diye emre aydın'ın parçasının sesi geliyordu. çocuk çok sert, pis ve bir o kadar da yenik bakıyordu. birden bire koşarak çöp kutularına tekme attı. söylendi etti bastı gitti...

bu mudur hedef kitleniz? bu mudur amacınız? zaten hayatı boktan olan adamı delirtmek mi? ben buna karşıyım. yoksa şeker çete kurban olsun emre aydın ve mafyası'na... nedir yani.... 10 tane daha la sol fa mi üzerine beste yapın elinize mi yapışır ki?

bu işi iyi bilen şirketler ellerindekini tüketerek değil koruyarak iş yapmayı becerenlerdir, manga'yı bitirdik emre ile devam edelim diyip çocuk şarkıları yapmak niyedir ki? sen git para kazanacak başka iş yap, frençayz al ne bileyim bas git, ne kandırıyorsun insanları. en basit duygularını emip para kazanıyorsun. madem bu kadar hislisin, şiirler şarkılar, hakkında kötü yorum görünce polat alemdar kesilmek yerine oturup düşünmen belki ağlaman gerekir senin.

bunu bile malzeme yapıp, adamın adını duyuracaklarına eminim. şimdiden kolay gelsin.

edit: yazdığımın bir satırını bile anlamayanlar dökülsün aşağıya dilerim.

büdüt: site tasarımcıları, forum adminleri, müzisyen ve şair nuwanda'dan mesaj var, kendisi der ki;
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
al bunuda yaz ekşiye...

eziksin !

her konserinde ful doldurdu ve dışarda insanlar kaldı bu da sana kapak olsun git gör !!!

ayrıca yazıklar olsun gerçekten ayıptır yaptığın ciddi söylüyorum çok büyük ayıp herşeyi geçtim götten sıkmalar çok ayıp
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

ilk satırlarda bahsettiğim şeyi, okuyup üzerine ispatlamaları ne güzel. ben bu sürati ve teşkilatı tebrik ediyorum. halen daha ne dediğimin anlaşılmaması için çabalandığını görmek garip, "bütün konserleri boş geçmiş" de demedim, formata uygun cevap entryler ilginç. sanki emre aydın kötü denmiş, bir hava katılıyor, oysa tam tersini dediğimi anlamak için herhalde epey dil dökmek lazım. ayrıca basit bir entry ile böyle telefonlar, böyle mailler, cevaplar alınca insan kendini hiç ezik hissetmiyor. eğer ki hiç sallanmasaydım ezik miyim diye düşünebilirdim. ben de dilerim benim için insanlar böyle fanatikleşsin varını yoğunu ortaya koysun, işini gücünü bırakıp telefonlara, maillere saldırsın, üşenmesin protesto zincirleri oluşturmaya çalışsınlar. gerçi ben utanırdım. sevenlere niye seviyorsunuz boşverin gelin sevmeyin mi diyorum?

"şöyle iyi bir sanatçı, şair ve söz yazarı çünkü şu şiiri şöyledir, şundan dolayı seviyorum" diye bir cevap yazmak, "sevmeyen sevmesın, bırakın bana kalsın" dememek çok garip bütün yanıtlar taa ilk satırda bahsettiğim beğenmeyen "salaktır, eziktir, götten uydurmacıdır" tadındadır. niye ki? siz yaptığınız işe güveniyorsanız, seviyor mutluysanız, ilk defa albüm satın alacak kadar düşkünüyseniz, ne mutlu size o zaman. fanatik olmak, sevmeyene saldırmak etmek niyedir ki? gerçekten niye sevmeyene saldırıyor bu adamlar anlamıyorum. hakkında kötü bişi yazılacak, birileri sevmeyecek diye bu kadar korkuyorsanız, aynısını başkasına da yapmamanız daha ilk satırda bahsettiğim şeyi atılan ilk mailde yapmamanız icab etmez miydi?

bu kadar kan davalık bir olay değildir, lafım asla ve asla kişisel olarak emre aydın'a da değildir. bunu da anlamıyorsanız kendi kendinize ilk klibin ilk sözünü tekrar edebilirsiniz.

promosyonun adımlarından bahsetmek mi ayıptır ki, beğenmiyorum demek mi ayıptır, yoksa böyle telefonlar açıp mailler atmak mı ayıptır. neticede böylesine büyük bir projenin, büyük düşünebilen, büyük olmayı başarabilen bir ekibi olması gerekmez mi? bu tavırlar emre'yi yüceltiyor mu, yasemin'in penceresine mi çeviriyor? layığınız buysa, atın mailleri.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
http://www.turkrock.com/ftopic34994-960.html

nuwanda

darkwingsoul demiş ki:
ayrıcalıktan ziyade özenti geldi bana... dumanın aşk deil waşk demesine bensio...

bana hemen emre'nin vokal tarzında birini göster s'leri yuvarlayan dik çıkışlarda hadi gösteremiyorsan ben sana özenti gösterecem. ayıptır günahtır artık ilkokul çocuğu gibi anlamadığınız kafanızın basmadığı şeye özenti tü kaka demeyin ayıptır. özentiymiş neye niçin özenti neden böyle birşeye özenilsin aklın mantığın alıyormu ? neden allah vergisi ufak bir sorunu özenti olsun ? senmi çok zekisin bizmi aptalız ? 10052102 tane albüm çıkıyor s'yi ş gibi söylemek ne zaman tuttuda böyle bir özenti şekli çıksın ! akıl var mantık var ya... teomanın neyine benziyor allah aşkına teoman bir durum anlatıyor olay var emre tema albümü yapıyor, teomanın konuşma tarzından feleğine ses tonuna kadar hiçbirşeyi emreyi anımsatmıyor nedir yani ? ne ! ne ! ne ! gecenin bu saatinde insanı çıldırtacak seviyede attığın bu anlamsız mesaj nedir ? emre ne zaman duman gibi waşk demiş ? sor bakayım emre duman'ı ne kadar dinler ? ilgisi alakası yok eğer sen bunla alaka kurduysan kardeşim kaan tangözenin waaaaşk değişi g. w. bush'un waşinton değişine benziyor.

ekleyimde yanlış anlaşılma olmasın bu cevabım sadece üstteki arkadaşa değil tüm s, ş muhabbeti yapanlara... benzetenlere, benzetme hastalarına..
_________________
yokluğunda kaç damla eder adım !
www.emreaydin.org
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

belki bir gün editi:
önceden açtıkları sözüm ona albüm çıkartsın diye protesto yapılan site
http://web.archive.org/...p://www.afiliyalnizlik.com/ <- eski hali
http://www.afiliyalnizlik.com <- şimdiki hali

ve ofissel siteleri
http://www.emreaydin.org (organize işler bunlar)
kodlarına bir bakalım;

offissel sitelerinin kodu şöyledir;
<meta name="generator" content="microsoft frontpage 5.0">
<meta name="author" content="nuwanda homepage: nuwandatr.com">


"daha önce albüm'ün çıkmamasını protesto ettiğimiz bu site artık albüm tanıtımı için kullanılmaktadır." özürü ile sunulan afiliyalnizlik;
<title>emreaydın resmi sitesi :: afili yalnızlık</title>
<meta name="generator" content="microsoft frontpage 5.0">
<meta name="author" content="nuwanda homepage: nuwandatr.com">


eski halinin kodu;
<meta name="generator" content="microsoft frontpage 5.0">
<meta name="progid" content="frontpage.editor.document">
<title>afili yaln�zl�k - emre ayd�n</title>

hep o frontpage 5 be kardeşim. biraz site yapmayı öğrenin artık. eline frontpage geçiren web tasarımcı oluyor.
mutlaka ki buna da ıt bıt bişiyler uydururlar. kolaylar gelsin. özgür kardeşleri.
ha unutmadan eski protesto sitesindeki harika protesto'yu da eklemek lazım;

" yeter artık çıkarın şu albümü !!! "

14 ocak 2006 tarihinde www.emreaydin.org üzerinden indirmeye açılan "belki bir gün özlersin" adlı şarkıyı dinlediğimiz günden beri albümün çıkışını bekledik. ilk önce ocak sonu dediler daha sonra şubat ortası, sonra mart oldu mart bitti nisan diyorlar eminim susmaya devam edersek nisan değil aralık diyecekler. açıkçası ben keriz yerine konmaktan bıktığımı söylüyor ve protestoyu başlatıyorum. artık bu albüm ile ilgili ciddi bir açıklama bekliyorum/bekliyoruz. bu kadar beklenen bir albümün bekletilmesinin mantıklı bir sebebi var mı çok merak ediyorum. emre aydın, yapımcısı, menajerlik şirketi, plak şirketi tamamından ortak bir açıklama bekliyoruz.

http://forum.emreaydin.org da açtığımız forumda protesto edelim....

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

keriz yerine konmak... hmm.. hala devam ediyor olabilir mi acaba?

sitelerinde konser programı var, artık insan şüphelenmeden edemiyor atmasyon mudur diye

konser: 6 aralık çarşamba eskişehir
konser: 7 aralık perşembe kütahya (iptal)
konser: 8 aralık cuma ankara, saklıkent, saat: 20.30
konser: 9 aralık cumartesi bolu
imza günü: 10 aralık pazar istanbul, lütfi kırdar kongre ve sergi sarayı - rumeli salonu, saat: 14.30
konser: 11 aralık pazartesi izmit
konser: 12 aralık salı bursa
konser: 14 aralık perşembe istanbul
konser: 15 aralık cuma balıkesir
konser: 16 aralık cumartesi aydın
konser: 17 aralık pazar manisa
konser: 18 aralık pazartesi muğla
konser: 19 aralık salı denizli
konser: 20 aralık çarşamba isparta
konser: 21 aralık perşembe antalya

böyle program mı yazılır? ne yapsın eskişehirdekiler mesela 6'sında sokağa dökülüp emre emre diye bağırarak, "konşer buvda arkağaşlar" nidasına mı koşacaklar? konserlerin ne yeri ne saati yazıyor, sakın sıkıyor olmasınlar? bu kadar da olamaz di mi? hayır imza gününde flan açık ve net yazıyor her şey de... bi kıllandık.

ayrıca kendisi çıkartıldığı sesler itibari ile bebek taklidi yapan erkekler kategorisinin başındadır şu anda. bebek reklamları için teklif yağmaktadır kendisine. evy baby olsun bebelak olsun. çocuk bezi giymeyi reddettiği için oynamamıştır hiç birinde. koskoca şair.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

edit 2007:

tehtid ve küfür dolu mesaj almanızın an meselesi olduğu adam, yolladıkları mailden kesitler;

"konser programı belli oldukça yazılıyor zaten o turne programıydı umarım bir gün seninde turnen olurda iller olmadan yazarsın türkiyede körebe misali dolaşır bulurum konserlerini... ama bunun için önce ekşideki götü kılıç kalkan olmaktan vazgeçip gerçek hayattaki ezik ve sünepeye önem vereceksin... tavsiyemdir ki senden bi bokta olmaz ya boşver...

tek derdinde bu zaten gidip yüksek sadakat ı götünden ağzına kadar sokup pohpohlayan mumdan kanatlı bir adamın başka derdi nedir anlamış değilim..

hadi merakla bekliyoruz yeni postlarını söz veriyorum sana trt roportajında senden bahsedilecek..."

gerçekten çok duygulu satırlar. yüksek sadakat'i niye sevmiyor anlamadım gerçi ama hala ilk satırda bahsettiğimi doğrulamak istiyorlar sanki.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

angut konulu son mail ise şu şekildedir;

"yiyorsa mailimi olduğu gibi yayınlasana ayrıca gerizekalı herif"

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

bu da son editim olsun, profesyonel olabilmelerini dilerim. asla seviyeyi düşürmediğim fikrime böylesine cevap vermeyi kendilerine yakıştıramadım. sipariş üzerine mesaj yazan yazar ben değilim karıştırdılar herhalde "hepsini yaz şunu düzelt" gibi. ateş olmayan yerden duman çıkmaz derler, böyle durumlara en iyi cevabı işini yaparak verirsin esasında. daha ne istiyorsun ki anlamadım. televizyonda benden bahsedeceklermiş, şurada yazan neyi değiştirecek ki? bütün bunları bu hareketleri yapmadan önce düşünecek görüşe sahip olmak gerekirdi, telefonlarda tehtidlerle, forumlarda abuk başlıklar açıp insanları kışkırtmaya çalışarak, saldırarak, bu işler olmuyor netekim.
 
ben de okumuştum bunu. tercih dinleyicinin.
Hande ben o şahsın müzik bilgisi üst safhadadır demedim zaten. hani oldu ki o şahsın müzik bilgisi çok fazla ve Emreyi yargılıyor,beğenmiyor, bu da bizi ilgilendirmez demeye çalışmıştım. müzik bilenler için değil dinleyenler için yapılıyor manasında.
 
Bu arkadaş, nickini bile hatırlamak istemediğim.. Çamur atacağı yeri bile kestirememiş bir zavallı idi. Zira konser tarihlerine bile atmasyon diyecek kadar saçmalamıştır. Vallahi de billahi başka illerdeki konserlere bile gittim ben, hiçbir yerde de "e konser yok ki" demediler bana. Gerçi o konuyla ilgili almıştır cevabını, konsere gidip eğlenen, ardından evine gelip yorum yapan insanları da parayla tuttu zaten bu adam, konser videolarının hepsi de atmasyon, onlar da yalan... Hepsi düzmece... Emre Aydın o kadar zengin ki parasını insanları keriz yerine koymaya harcıyor... Yazık ya bu insanlara, vallahi yazık... Kendi söyledikleri altında ezilmeye mahkum olmalarına çok üzülüyorum ben.
Ogunkolik lafım sana değildi tamam ben seni anladım fakat öteki kimseye anlatmaya çalışıyorum, fakat nedense akıntıya karşı yüzüyormuşum gibi bir his var içimde 🙂
Görüntü resmimi sanırım ben internet üzerinden bulmuştum ama nereden bulduğumu gerçekten hatırlamıyorum 🙂
Bunların dışında, bu ara Emre Aydın için gerçekten bir meyve veren ağacı taşlarlar durumu söz konusu, gerçi en başından beri böyleydi ya bu. Bazı şeylerin farkında olmak, paylaşmak, her şeyden öte de kişisel tercihlere göre müzik yapmak kişilerin tercihidir, sanatçının tercihidir. Dinlemek, dinlememek ise bizlerin. Bu yüzden dinlemiyorsak, sırf burda maksat yazmak olsun diye bir şeyleri yazmayalım. (Müzik zevkimi sığ olarak nitelendirenler ne yazık ki müzik zevkimi bilmiyorlar.)
Hangimiz sevmediğimiz bir sanatçının başlığında "Sevmiyorum ulen, kötü kötü kötü, ürün kötü bi kere, iğrenç olmuş, sen de kendini sert mi sanıyosun, yürrrüü!" tarzında şeyler yazıyoruz? Bunlar gereksizdir, bunlar gerçekten bir insanın kalitesini gösterir. Yani eleştirmek fiilini yanlış anlamaktan ileri geliyor da olabilir. Bilemem. Biz Emre Aydın sevenler olarak kaliteli eleştiriye açız, aç...
 
Bu yazıyı ekşi sözlükte ben de okudum. "sevilince iyi müzik yaptığı için sevilen, eleştirilince eleştiren aptal olduğu için eleştirilen adam. " diye başlaması yazının geneline bakıldığında sanki bir kinaye gibi duruyor, hani yazan kişi asıl derdinin emreaydının müziği, kendisi değil "emreaydın" denilen bir proje olduğunu savunsa da aralara serpiştirilmiş birtakım ciddi eleştiriler de mevcut.(bebek sesli olması,bebek bezi reklamlarından teklif alması, konşer buvda arkağaşlar nidası, konserlerin boş geçtiği iması gibi). aslında adamın derdi emreaydın projesini(tabii o bunun bir proje olduğuna inanıyor) ortaya çıkaran herkesle.
yalnız çelişkili tutumu şu ki bir taraftan emre aydının samimiyetini, canayakınlığını, elektriğini çok doğru buluyo diğer taraftan bu kişiyi tamamen gerçek dışı bir düzleme oturtuyor. yani tamamen hayal ürünü bir kurgu olduğunu belirtiyor nerdeyse. yada ben yazılanı anlamamışım.
aslında çok ilgimi de çekmişti bu yazı, çünkü nerdeyse bir zamanlar benim emreaydın hakkındaki düşüncelerime benziyor diye düşünmüştüm. yani şu önceden yazdığım hikaye, şu emreaydın projesi işte...Emre Aydın-emreaydın ayrımını kendimce ortaya koyduğu zamanlar.

insan aslında görmek istediğini görür, duymak istediğini duyar. eğer kişi kendini bir gerçeğe inandırmaya şartlamışsa tüm duyu organları ve algılamaları onu haklı çıkarmak için onun tarafından kullanılır. ben emreaydının gerçek olduğuna, samimi olduğuna inananlardanım. en azından bu gerçeğe inanmak istiyorum. o yüzden mesela sarı sıcakta emreaydını izlediğimde eskisinden daha sıcakkanlı, sahneye daha bir alışmış, çekingenliğinden biraz sıyrılmış o sevimli, mahçup adamı görüyorum. bir başka arkadaş ise aynı şeyleri izleyip, hani emre utangaç bir adamdı, bu ne yavşak tavırlar diyor. ben sahneye acaip yakıştırıyorum, bir başkası ses olsun görüntü olmasın bu adamda, sahnede durmayı bilmiyor diyor. işte davulzurna çıkıp geliyor ve yaptığı müzik kötü diyor ama bizler onu severek dinliyoruz ve müzisyenliğini ortalamanın üstünde buluyoruz. barbie(yazının sahibi) de emreaydının tam bir promosyon çalışması olduğunu, çok şişirme olduğunu söylüyor, bu noktada dinleyici ister katılır ona ister emrenin samimiyetine inanır. sonuçta tvden gördüğümüz, şarkılarını dinlediğimiz, röportajlarını okuduğumuz ama şahsen tanımadığımız bir adam var ortada.(şahsen tanıyanları tenzih ederim). tanımadığımız bir adam hakkında atıp tutuyoruz işte. barbie de atıp tutuyor, ne kadar tanıyor ki emreaydın ve ekibini o?

sonuçta herkes kendi doğrusunu kendisi yaratacaktır emreaydın yada başkaları konusunda...
 
afedersniz ama kim bu yaa:S emreyi tanıyomumuş:Stamamen sansasyon yaratmaya çalışmış bnce:Sbi anlam veremedm..

bunları yazdıktan sora aralara şunuda eklemiş => "sen salaksın, eziksin de ondan sana böyle geliyor" diye yaklaşmak benim söylediklerimin satırına kadar doğru olabileceği gerçeğinin uyandırdığı sözlük formatına aykırı olmayan yasal acının dürtüklediği en basit refleks olabilir.<= knedisine bunlarn baştan söylenmemesi için yazmış o sözleri sen eziksn eksiksn beynin almaz ve sayle.. nokta koyabilmek için.. daha başlamamış bu tartışmanın başlamasına engel olup EMRE AYDIN ı ea mafyası olrak tanımlamış. soruyorm şimdi bunca insan salak ta tamamen reklamla oluşturulmuş bi hayran kitleside kendimi gerçekleri görüo akıllı olan kendide (hadi geçtm artık emre yi)
sanat a proje mi dio _?:S :S

dorudur söledikleri😛 naparsın kimisi yapamadıığı sanatı ulaşamadıı mevkiyi bu tür uzun uzadıya gerçekleri karalayarak mafyamış ekipmiş olmayan konserlermiş <ölşem> miş dertli insanları dahada dertlendirmek bişeye bnzemeyen sözlerle etkilememiş die nitelendirerek yazılar yazar ve bölece bi yerlere ulaşmak insanlarn tepkisini toplamak (ancak kendisininde ne kdr hak verdiiği tartışılacak şeler) söyleyerek tek kelimeyle iftira yalan kullanarak , prosteto ederek albm yapma gibi yln ynlş ne dedi anlaşılmayan suçmalar yapan insanlar var günümüzde!

bu kdr haber yapıp sayfalarca yazı yazıp BENİ ANLAYAN YOK MU gibisnden tavırlar tanınan insanlarda var dünyada aldırış etmemek lazım..

Mulkiyeli den alıntı:

barbie(yazının sahibi) de emreaydının tam bir promosyon çalışması olduğunu, çok şişirme olduğunu söylüyor, bu noktada dinleyici ister katılır ona ister emrenin samimiyetine inanır. sonuçta tvden gördüğümüz, şarkılarını dinlediğimiz, röportajlarını okuduğumuz ama şahsen tanımadığımız bir adam var ortada.(şahsen tanıyanları tenzih ederim). tanımadığımız bir adam hakkında atıp tutuyoruz işte. barbie de atıp tutuyor, ne kadar tanıyor ki emreaydın ve ekibini o?

bi yandanda bu sölediklernde Mulkiyeli e katılıorm ve bilmiorm bunu yazanın ne kdr dorudr söledikleri.. ama bi çoğunun tepki toplamak sanki emre aydından alınması gerekn bi öc varmış zihniyetine sahip olunarak yazıldığı açık ...bunada SABIR deyip takmamak ve yapılan, ortaya konulan EMRE AYDIN şarkılarını bölelerine inat daha bi severek zevk alarak dnlemek gerekir..

sanırım bu konuda uzayacak😀 bnde yorum yapmış oldum ama hiç girmiyelim ve burda nokta diyerek_? her kesn fikri kendine beğenir beğenmez dinler dinlemezz proje der yada en ii sanat olarak adlandırır herkesn kendine ait bi yargısı düşüncesi olabilir kimse kimseye sevmedii için yada beenmedi tepki gösterdiği içinde saldırmas iş taki bu tür boyutlara gelene kdr kendide normal bi dille belirtr : 'ben beğenmiyorum kardeşim varsn siz dinleyn banane.' der bi daha dönüp kim ne yazmış die bakmaz foruma.. ancak amaç saçmalıklar üzerrnden reklam yapmak olmasn ltfn..

son olarak şunuda belirtmek istiyorum emre aydın ı SANATINA, EMEÐİNE VERİLMESİ GEREKEN Bİ DEÐERİ, KARŞILIÐI OLMASI GEREKTİİNİ ,YAZDIKLARININ ve OLUŞTURDUKLARININ GERÇEKTEN BİR DEÐER TAŞIDIÐINI BİLEREK VE VERMEK İSTEYEREK DİNLİYORUM.(-RUZ?)böle boş saçmalıklar okumak için deil..=)
 
beehh beehh beehhh.. adam olmuşlarrrr, herşeyi müzik uğruna harcamışlar da gelmişler bişeyleri eleştriyorlar.. beeehh behhh beeehhhh.. orası show dünyası kardeşim tabiki promosyonlar olucak, tabiki pazarlama stratejisi olucak. tabiki mor ve ötesindede vardı o pazarlama, milliyet gazetesi, sabah.. h.sonu eklerinde ''geri döndüler'' tarzında yazılarla en büyük reklamı yaptılar.. kim geri döndü, kaç kişi biliyorduki mvö sini? orası show dünyası arkadaşım eleştirken buna dikkat et !!

emre aydın buraya gelip konser verdiğinde vega ile, nerdeyse kimse tanımıyordu ve kimlan bu diyolrlardı.. adamın 2.şarkısından sonra millet bidaha bidaha diye bağırdı.. belkide para vermişlerdir onlarada. lan bak gördünmü biz kaçırdık paraları..(muhahaha) benim fikrim şu.. bi mafya var evet.. emre aydın ı karalamak için uğraşan bi mafya. belkide para ile tutulan klavye artistleri.. sanırım bu ekşi arkadaşta onlardan...
 
Bahsedilen kastedilen bi mafya varsa bahsedilen konserlere parayla adam getiren, bi daha bi daha diye bağırttıran, konser çok güzeldi çok babaydı diye yorumlar yaptıran bir kurumsal alan. Yani bizim de dahil olduğumuz, bizim de onlardan biri sayıldığımız. (Sevenler olarak.)
Ben o dediklerinin hepsini yapmışımdır, konserlerde bağırmak, gidemediğim konserlere bile gitmek, sınırları zorlamak, bunları sevdiğim sanatçı ve onun müziği için yaptım. Kimse bana vermedi. Neyse bunları dökmenin bir anlamı yok zira o yazıyı yazan ekşi arkadaşın da tezleri çoktan çürüdü gitti. 😉
 
TAKVİM GAZETESİ SAKLAMBAÇ EKİ 31 AÐUSTOS 2007

Emre Aydınla röportaj yapılmış
ve bir soru :Sevgilinizi aldattığınız oldumu hiç?
cevap: Evet,bende aldattım.Ortaya çıkmıştı ve terk edilmiştim.

soru:Sevgilinizin sizi aldattığını görseniz ne yapardınız?

cevap:İlişkiyi bitirirdim.Yapacak ve söyleyecek çok bir şey kalmamaşıtır zaten.

bilmem siz de aynı şeyi düşündünüz mü ama demek Emre Sadece aldatılmamış. ALDATMIŞ da. o zaman yazılan şarkıların hepsi anlamını yitiriyor,zira yakışmıyor aldatılmış insanın ağzından yazılan şarkıların aslında aldatan birine ait olması.
 
aynen katılıyorum ogünkolik. kendimi kandırılmış gibi hissediyorum şu anda.
inanamamıştım başta böyle bir adamın gerçek olabileceğine, bu kadar mütevazı, bu kadar mahçup, sakin, kendi halinde biri olabileceğine. inanamamıştım da kafamda yaratmıştım emreaydın-Emre Aydın farkını. ya hani tek eşliydi bu adam, yalan mı söyledi o röportajında, hani kim dokunduysa sana ona git idi, bunu diyebilmiş bir insan nasıl ALDATIR ya? nerede emreaydın imajı, nerde o kıymet bilen adam, hani edebiyat-şiir seven, o çok güzel şiirlerin sahibi, çekingen, akıllı adam? ya ben inanmıştım bir anlığına. bu adamın gerçek olabileceğine inanmıştım. o şarkıları gerçek hislerle yazdığına inanmıştım. böyle bir insan hiç sıkılmadan nasıl ALDATTIM der? hani dese ki evet aldattım, ama bir hataydı, yanlıştı, yapmamalıydım, pişman oldum dese tamam. bu kadar yazmayacağım ben de buraya. ama böyle bir insan ALDATAMAZ. yanlış birşeyler dönüyor burada. ya biri bizi kandırdı bugüne kadar. yada biri çıksın desin emreaydının ağzından çıkmadı böyle bi laf diye. asla aldatmayacak, sevdiğinin kıymetini bilecek bir adam imajı çizilmemiş miydi bugüne kadar, ben mi gözümde çok büyütmüşüm? ben haklı mıydım emreaydın-Emre Aydın ayrımını yaparken yoksa?
 
ulan şimdi aklıma geldi yoksa bu Hülya Avşar bu herif bana şarkıyı vermiyor, şuna ben bir ders vereyim diye bir kuyruk acısıyla böyle bir oyun mu etti, röportajı mı değiştirtti? Yani röportajın çıktığı dergi Hülya Avşar'a ait olunca komplo teorisi üretmek kolaylaşıyor.

ya Hülya Avşar çıksın ben emreaydına kızdım şarkıyı vermeyeceğini söyleyince sağda solda, o yüzden yaptırttım böyle bir şey desin ve özür dilesin, ya emreaydın çıksın desin ben böyle bir cevap vermedim, hakkımı mahkemede arıycam desin, yoksa ben emreaydının samimiyeti ile ilgili ciddi kuşkular beslemeye başlıycam.
 
Çok fazla abartmıyor musunuz ? Evet, Emre Aydın´ı koruma içgüdüm gerçekten bazı bünyelerden fazla olabilir ama bu konuda hakkını yiyemem kendi yaptıklarımı düşünürsem. Bir insan aldatılır, üzülür, yani elbette ki acı çeker aldatıldığında. Ve acılarını kağıda döker, bir gidiş, bir aldatılış, o an yaşanan her neyse öyle yoğundur ki sonsuza dek sürecek sanırsınız, e haliyle de kağıda böyle dökersiniz. Her neyse sonra illa ki geçer acılar, bir şekilde yolunuzu bulursunuz. .(o ara yazdıklarınız belki insanlara ulaşmıştır ve insanlar sizin ne kadar çok acı çekmiş olduğunuzu, yaralanmış olduğunuzu anlarlar.) Ama illa her zaman aldatılmış olmanın yüküyle yaşayamayacağınız gibi aldatıldığınız için kalbiniz nasırlaşır bir miktar, aldatmayı da hoş karşılar olursunuz. Yani bunu kendimden yola çıkarak söylüyorum. Bazen o kadar çok hayal kırıklığı yaşayıp, o kadar çok lanet ediyorsunuz ki, içinizdeki zehri dökmek için bir masumun canını yakmak pek de önemli gelmiyor o an size. Emre Aydın bunu yapmıştır diye söylemiyorum.. Ama samimiyetini sahte bulmak burda bana yanlış yaptırıyor çünkü o zaman yani yazarken çektiği acı gerçek, son derece gerçek. Gerçek olduğu için içimize işliyor zaten. Ama "tamam, kendisi de aldatmış, niye şimdi böyle "kim dokunduysa sana ona git" tadında şarkılar yapıyor ki bu adam" diye düşünmenin bir haksız tarafı var gibi geliyor bana.
Ha bu konuda sizi ikna edemem çünkü son derece kişisel bir konu. Yani aldatma+Emre+siz üçgeni arasına giremem belki ama en azndan benim naçizane görüşüm bu. Sizi anladığım da doğru bir yerde ama hem sevmeye, çok sevmeye, aşkın gerçekten varolabileceğine hala inanan, hem de "aldatmak+aldatılmak" çemberinden az da olsa geçmiş birisi olarak söylüyorum bunları.
 
hande_sh demiş ki:
Yahu hanginiz aldatmadınız ki? Hatta şöyle söyleyeyim, hangimiz aldatmadık ki?

ya Hande şimdi aldatma/aldatılma işinin felsefesine girmeyelim. Burada başka bir şey kastediliyor, ihanetten, sadakatsizlikten, en amiyane deyimle boynuz takmaktan bahsediliyor. Herkes herkesi aldatabilir, herkes aldatılabilir, ama herkes kaba tabirle boynuz takmaz. Bunu yapan bir adam da tutup boynuz yemişliğini şarkıya döküp bunun üzerinden kendine belli bir imaj çerçevesi oluşturmaz. Şimdi o imajı kafanızdan yarattınız diyenler oluyor, kesinlikle inanmıyorum, böyle bir imaj kuruldu insanların kafasında, hatta gözümüze sokuldu ki duyanlar şaşırıyo. heralde emre hayır aldatmadım deseydi aaaa emre hiç aldatmamış, allah allah, bak görüyor musun vs demezdik. emre salak mı insanların kendisi hakkında ne düşündüğünü bilmiyor mu? bugüne kadar bu imajı yanlışlayacak ne yaptı ama?yakışmıyor aldatılmış, bunu çok güzel ifadelerle şarkıya dökmüş, kim dokunduysa sana ona git diyebilmiş bir adama aldatmak. amacım emreyi yerden yere vurmak değil aslında, kimbilir neler yaşamıştır zamanında, nasıl ayakları yere basmıyordu, ne oldu da sevgilisini aldattı...bunlar önemsiz detaylar. önemli olan bunu bugüne kadar saklamış, hatta nerdeyse aksini göstermiş olması. yoksa emre istediğine gitsin boynuz taksın, istediğine yüzük taksın, ne yaparsa yapsın, yeter ki aksi yönde imaj oluşturmasın, kendini olduğu gibi ortaya koyabilme cesaretini gösterebilsin, dürüstlük edip aldattım diyeceğine bu dürüstlüğü en başından göstersin.
 
hande_sh demiş ki:
Çok fazla abartmıyor musunuz ? Evet, Emre Aydın´ı koruma içgüdüm gerçekten bazı bünyelerden fazla olabilir ama bu konuda hakkını yiyemem kendi yaptıklarımı düşünürsem. Bir insan aldatılır, üzülür, yani elbette ki acı çeker aldatıldığında. Ve acılarını kağıda döker, bir gidiş, bir aldatılış, o an yaşanan her neyse öyle yoğundur ki sonsuza dek sürecek sanırsınız, e haliyle de kağıda böyle dökersiniz. Her neyse sonra illa ki geçer acılar, bir şekilde yolunuzu bulursunuz. .(o ara yazdıklarınız belki insanlara ulaşmıştır ve insanlar sizin ne kadar çok acı çekmiş olduğunuzu, yaralanmış olduğunuzu anlarlar.) Ama illa her zaman aldatılmış olmanın yüküyle yaşayamayacağınız gibi aldatıldığınız için kalbiniz nasırlaşır bir miktar, aldatmayı da hoş karşılar olursunuz. Yani bunu kendimden yola çıkarak söylüyorum. Bazen o kadar çok hayal kırıklığı yaşayıp, o kadar çok lanet ediyorsunuz ki, içinizdeki zehri dökmek için bir masumun canını yakmak pek de önemli gelmiyor o an size. Emre Aydın bunu yapmıştır diye söylemiyorum.. Ama samimiyetini sahte bulmak burda bana yanlış yaptırıyor çünkü o zaman yani yazarken çektiği acı gerçek, son derece gerçek. Gerçek olduğu için içimize işliyor zaten. Ama "tamam, kendisi de aldatmış, niye şimdi böyle "kim dokunduysa sana ona git" tadında şarkılar yapıyor ki bu adam" diye düşünmenin bir haksız tarafı var gibi geliyor bana.
Ha bu konuda sizi ikna edemem çünkü son derece kişisel bir konu. Yani aldatma+Emre+siz üçgeni arasına giremem belki ama en azndan benim naçizane görüşüm bu. Sizi anladığım da doğru bir yerde ama hem sevmeye, çok sevmeye, aşkın gerçekten varolabileceğine hala inanan, hem de "aldatmak+aldatılmak" çemberinden az da olsa geçmiş birisi olarak söylüyorum bunları.

anlattığın süreçlere katılıyorum güzelim. ama olmuyo şimdi işte, aldattığını bildiğim bir adamın kim dokunduysa sana ona git şarkısını aynı tatla dinleyemiyorum artık. aşırı tepki gösterme durumu da söz konusu olabilir bende çünkü ben kimsenin samimiyetine inanmak istemedim emreninkine inanmak istediğim kadar. emrenin yeri hakikaten özeldi benim için. şimdi o özelliği sarsıldı gözümde, onun tepkisi bütün bu yazdıklarım.
 
Dediğim gibi, bu konu herkesin kişisel tercihine girer. Kişisel olduğu zaman da benim konuşmam pek doğru olmaz. Yani birinin samimiyetine inanmak size kalmıştır, o an inanmak istersiniz ya da istemezsiniz. Ama dediğim gibi benim kendime ait düşüncem bu, bu yüzden yadırgamıyorum aldattım demesini de. Ama söylediğim gibi aldatma+Emre Aydın+siz üçgenine giremem sanırım. 😉
 

Geri
Üst