Enstruman Kablosu Onerisi

Şöyle bir video serisine rastladım:






Farklar gayet net duyuluyor.


Duyuluyorda laf mı sağır duyar, o derece. Bu inceleme gerçekten güzel üstte paylaştığım video da bunlardan biriydi. Ayrıca bildiğin tv anten kablosunun da hiç fena olmadığını ekleyeyim aklıma gelmişken, genelde çok düşük kapasitanslı oluyorlar, yalnız hiç esnek değil kütük gibi kablolar.
 
Duyuluyorda laf mı sağır duyar, o derece. Bu inceleme gerçekten güzel üstte paylaştığım video da bunlardan biriydi. Ayrıca bildiğin tv anten kablosunun da hiç fena olmadığını ekleyeyim aklıma gelmişken, genelde çok düşük kapasitanslı oluyorlar, yalnız hiç esnek değil kütük gibi kablolar.
Abi, 3. videodaki Monster Jazz kablo dikkatimi çekti, en yüksek kapasitanslı o, hakikaten caz tarzını düşünerek low pass filter mantığında yapmışlar herhalde. 🙂

Edit: Öyle imiş: "High-performance, application-specific instrument cable designed to deliver precise tonality, quick transients and vivid harmonics for jazz musicians."
 
Son düzenleme:
Abi, 3. videodaki Monster Jazz kablo dikkatimi çekti, en yüksek kapasitanslı o, hakikaten caz tarzını düşünerek low pass filter mantığında yapmışlar herhalde. 🙂

Edit: Öyle imiş: "High-performance, application-specific instrument cable designed to deliver precise tonality, quick transients and vivid harmonics for jazz musicians."

Aynen öyle, kablonun eş değer devresi low pass veya high cut filter. Burda da üst harmoniklerin iletimini düşürüp tizliği azaltmak istemişler. Bu yüzden yukarda birde kapasitansı nispeten yüksek, kaliteli bir kablonuz da olsun elinizin altında dedim. Yalnız o kablonun bile üst kesim frekansı 700-800 Mhz, gerçi giriş çıkış empedanslarını hesaba kattığında düşer fakat yinede 10 khz civarında oluyor. Bak şimdi geçenlerde 3 khz üzerindeki harmonikleri duyamayız diyen aşırı eğitimli arkadaş geldi aklıma, neyse 😀
 
Konu ile ilgili cok fazla bilgi sahibi olmamama ragmen videolari izledikten sonra acikcasi aklima soyle bisey geldi. Kaliteli malzeme kullanilan kabloda noise'in dusuk olmasi ve sinyalin en az kayipla iletilmesi disinda geri kalan kisim sanki EQ ile halledilebilir gibi geliyor. Kaldi ki bildigin anten kablosunun overdrive performansindan cok da memnun kaldigimi soylemeliyim. Kendi dusunceme gore, super high-gain disinda bu kablolarin hepsini (monster jazz haric) ufak EQ ayarlamalariyla kullanirim, hic sikayet etmem 🙂

Ek not, kayit yapan arkadasin enstruman hakimiyetine hasta olmama ragmen kullandigi overdrive soundunu pek begenmedim.

Bazen muzisyenler olarak cok fazla detayda kaybolup asil buyuk resmi goremiyoruz gibi geliyor bana; gitari calmak gibi. Eski Hendrix kayitlarinda noise'dan gecilmiyor, fuzz, singlecoil vs. filan ama hala dinleniyor.

Kayitlarda da ayni seyi goruyoruz aslinda; gunumuzde tum enstrumanlarin her zaman en iyi sekilde duyulmasi gerekiyormus gibi genel bir hava var, dolayisiyla da bence steril ve dinamigi minimize edilmis bi sound ortaya cikiyor. Oysa ki eski Zeppelin albumlerinde davullar 3 mikrofonla kaydedilmis. Kullanilan kablolarin da super kalite oldugunu dusunmuyorum, ozellikle YardBirds ve oncesinde. Ama bangir bangir dinleniliyor albumler.

Bence boyle tartismalarin yapilmasi cok anlamli, zaten basligi da o yuzden actim ama buyuk resmi kacirmamak lazim.

Herkese kolay gelsin...
 
Konu ile ilgili cok fazla bilgi sahibi olmamama ragmen videolari izledikten sonra acikcasi aklima soyle bisey geldi. Kaliteli malzeme kullanilan kabloda noise'in dusuk olmasi ve sinyalin en az kayipla iletilmesi disinda geri kalan kisim sanki EQ ile halledilebilir gibi geliyor. Kaldi ki bildigin anten kablosunun overdrive performansindan cok da memnun kaldigimi soylemeliyim. Kendi dusunceme gore, super high-gain disinda bu kablolarin hepsini (monster jazz haric) ufak EQ ayarlamalariyla kullanirim, hic sikayet etmem 🙂

Ek not, kayit yapan arkadasin enstruman hakimiyetine hasta olmama ragmen kullandigi overdrive soundunu pek begenmedim.

Bazen muzisyenler olarak cok fazla detayda kaybolup asil buyuk resmi goremiyoruz gibi geliyor bana; gitari calmak gibi. Eski Hendrix kayitlarinda noise'dan gecilmiyor, fuzz, singlecoil vs. filan ama hala dinleniyor.

Kayitlarda da ayni seyi goruyoruz aslinda; gunumuzde tum enstrumanlarin her zaman en iyi sekilde duyulmasi gerekiyormus gibi genel bir hava var, dolayisiyla da bence steril ve dinamigi minimize edilmis bi sound ortaya cikiyor. Oysa ki eski Zeppelin albumlerinde davullar 3 mikrofonla kaydedilmis. Kullanilan kablolarin da super kalite oldugunu dusunmuyorum, ozellikle YardBirds ve oncesinde. Ama bangir bangir dinleniliyor albumler.

Bence boyle tartismalarin yapilmasi cok anlamli, zaten basligi da o yuzden actim ama buyuk resmi kacirmamak lazim.

Herkese kolay gelsin...

Haklısın ekolayzır ile halledebilirsin ama halledemeyebilirsin de, çünkü bir müzisyen olarak kablo ile hangi frekansı kaybettin ve ekolayzırın hangi frekansı yükselteceğini net olarak bilmiyorsun. Televizyon kabloları düşük kapasitanslı kablolar olduğundan bence de enstruman için çok uygun fakat dediğim gibi kablo hiç esnek değil.
Haklı olduğun diğer bir nokta kapasitans düşünce sound tiz olacak ama tiz sevmiyorsan bu senin için kötü, yani göreceli aslında zevk meselesi gibi gelebilir. Ama şunu atlamamak gerekli, bir kablonun amacı sesi flat olarak iletmektir. Ama burda transfer fonksiyonu içerisindeki tek değişken kablo verileri değil, ayrıca manyetiğin iç empedansı ve girdiğin pedal veya amfinin giriş empedansı da mesele. Mesela gitar mayetiğinin iç direnci 50 ohm diyelim, amfi ise 1 Mohm, bu durumda hemen hemen her kablo 20 khz içerisinde flat olarak iletim yapar. Fakat gerçekte gitar manyetiği 5-20 kohm, amfi ve pedallar ise 500k-10 Mohm, bu durumda üst kesim frekansın duyulabilir frekans içinde kalacak ve her sistemde kablonun kesim frekansı dolayısı ile ekolayzır tepkisi değişecek. Yeteri kadar düşük kapasitanslı bir kablo ise hemen hemen her sistemde kesim frekansını duyulabilir frekans dışında tutar, yani her sistemde aynı iletimi sağlar ve beklenmedik sonuçlar doğmasına izin vermez. Umarım çok karışık olmadı
 
Haklısın ekolayzır ile halledebilirsin ama halledemeyebilirsin de, çünkü bir müzisyen olarak kablo ile hangi frekansı kaybettin ve ekolayzırın hangi frekansı yükselteceğini net olarak bilmiyorsun. Televizyon kabloları düşük kapasitanslı kablolar olduğundan bence de enstruman için çok uygun fakat dediğim gibi kablo hiç esnek değil.
Haklı olduğun diğer bir nokta kapasitans düşünce sound tiz olacak ama tiz sevmiyorsan bu senin için kötü, yani göreceli aslında zevk meselesi gibi gelebilir. Ama şunu atlamamak gerekli, bir kablonun amacı sesi flat olarak iletmektir. Ama burda transfer fonksiyonu içerisindeki tek değişken kablo verileri değil, ayrıca manyetiğin iç empedansı ve girdiğin pedal veya amfinin giriş empedansı da mesele. Mesela gitar mayetiğinin iç direnci 50 ohm diyelim, amfi ise 1 Mohm, bu durumda hemen hemen her kablo 20 khz içerisinde flat olarak iletim yapar. Fakat gerçekte gitar manyetiği 5-20 kohm, amfi ve pedallar ise 500k-10 Mohm, bu durumda üst kesim frekansın duyulabilir frekans içinde kalacak ve her sistemde kablonun kesim frekansı dolayısı ile ekolayzır tepkisi değişecek. Yeteri kadar düşük kapasitanslı bir kablo ise hemen hemen her sistemde kesim frekansını duyulabilir frekans dışında tutar, yani her sistemde aynı iletimi sağlar ve beklenmedik sonuçlar doğmasına izin vermez. Umarım çok karışık olmadı


Yok, cok iyi aciklamissin aslinda. Tesekkurler. Sadece soyle bi ekleme yapayim, gitarinizi direk amfiye baglasaniz bile tonu etkileyen inanilmaz sayida faktor var. Elle ve/veya pena ile calmak, penanin yapim malzemesi, kalinligi, pick attack, tum gitarin yapiminda kullanilan agac kombinasyonu, nut, fret cesiti, bridge, tailpiece, elektronikler (pickups, pots, caps, baglanti kablo kalinligi), enstruman kablosu, amfi secimi, speaker ve elbette kullanilan elektrigin "kalitesi" ve unuttugum bi suru sey...

Simdi bu kadar degisken iceren bi denklemde, bu bilesenlerden birisini degistirip inanilmaz bi tonal degisim beklemek pek akil kari degil ama yine de en fazla degisiklik isteniyorsa herkesin tahmin edebilecegi gibi amfi (EQ) ve speaker degisimi, pickup degisimi muhtemelen size en ciddi tonal degisimi verecektir (Pick attack uzerine calisarak ucretsiz bi tonal degisim de elde edebilirsiniz tabii azminizle dogru orantili olarak 🙂 ). Kullandiginiz bilesenler cok dusuk kalitede olmadigi surece, geri kalan bilesenler fine-tuning gibi geliyor bana ve bu alanda harcanabilecek para gercekten inanilmaz...

Belki biraz konu disina cikicaz burda ve tamamen sana bir cevap niteliginde degil ama sadece yeri geldigi icin soyleyelim, kapasitans dustugu icin sesin tiz gelmesi cok ciddi bisey degil. Aslinda biraz istenen bisey. Olan seyi azaltmak tone pot'i ile mumkun. Ornegin bridge'ten cok tiz ses geliyorsa tone pot'unu kisarak bunu kontrol altina alabilirsiniz. Esas problem bunun olmamasi, ornegin neck'te hic tiz ses olmamasi, cok boomy bi ses gelmesi gibi.

Bunun da cozumu aslinda baslangictaki goreceli "yanlisi" duzeltmek. Soyle ki; eger gitar calarken bridge ve neck pickup arasinda tonal olarak gecis yapiyorsaniz amfinizin EQ'sunu bridge pickup'a gore degil de neck pickupa gore yapmaniz daha anlamli. Neck'teki EQ yapildiktan sonra bridge'teki extra tiz icin tone pot'ini kismak yeterli olucaktir.
Aksi takdirde her neck'e geciste o hepimizin asina oldugu boomy bi neck tonu bizi bekliyor olucaktir.


Bi cok muzisyen tum pot'larini 10'da kullaniyor ama ozellikle kaliteli responsive audio taper potlarla o 10 ile 0 arasinda bi cok pedali kullanmaniza gerek birakmayacak tonlar sakli.
 
Son düzenleme:
Yok, cok iyi aciklamissin aslinda. Tesekkurler. Sadece soyle bi ekleme yapayim, gitarinizi direk amfiye baglasaniz bile tonu etkileyen inanilmaz sayida faktor var. Elle ve/veya pena ile calmak, penanin yapim malzemesi, kalinligi, pick attack, tum gitarin yapiminda kullanilan agac kombinasyonu, nut, fret cesiti, bridge, tailpiece, elektronikler (pickups, pots, caps, baglanti kablo kalinligi), enstruman kablosu, amfi secimi, speaker ve elbette kullanilan elektrigin "kalitesi" ve unuttugum bi suru sey...

Simdi bu kadar degisken iceren bi denklemde, bu bilesenlerden birisini degistirip inanilmaz bi tonal degisim beklemek pek akil kari degil ama yine de en fazla degisiklik isteniyorsa herkesin tahmin edebilecegi gibi amfi (EQ) ve speaker degisimi, pickup degisimi muhtemelen size en ciddi tonal degisimi verecektir (Pick attack uzerine calisarak ucretsiz bi tonal degisim de elde edebilirsiniz tabii azminizle dogru orantili olarak 🙂 ). Kullandiginiz bilesenler cok dusuk kalitede olmadigi surece, geri kalan bilesenler fine-tuning gibi geliyor bana ve bu alanda harcanabilecek para gercekten inanilmaz...

Belki biraz konu disina cikicaz burda ve tamamen sana bir cevap niteliginde degil ama sadece yeri geldigi icin soyleyelim, kapasitans dustugu icin sesin tiz gelmesi cok ciddi bisey degil. Aslinda biraz istenen bisey. Olan seyi azaltmak tone pot'i ile mumkun. Ornegin bridge'ten cok tiz ses geliyorsa tone pot'unu kisarak bunu kontrol altina alabilirsiniz. Esas problem bunun olmamasi, ornegin neck'te hic tiz ses olmamasi, cok boomy bi ses gelmesi gibi.

Bunun da cozumu aslinda baslangictaki goreceli "yanlisi" duzeltmek. Soyle ki; eger gitar calarken bridge ve neck pickup arasinda tonal olarak gecis yapiyorsaniz amfinizin EQ'sunu bridge pickup'a gore degil de neck pickupa gore yapmaniz daha anlamli. Neck'teki EQ yapildiktan sonra bridge'teki extra tiz icin tone pot'ini kismak yeterli olucaktir.
Aksi takdirde her neck'e geciste o hepimizin asina oldugu boomy bi neck tonu bizi bekliyor olucaktir.


Bi cok muzisyen tum pot'larini 10'da kullaniyor ama ozellikle kaliteli responsive audio taper potlarla o 10 ile 0 arasinda bi cok pedali kullanmaniza gerek birakmayacak tonlar sakli.

Tabiki tonu etkileyen bir sürü şey var fakat dikkat et bunların hepsi sabit. Pena hep kullandığın pena, speaker öyle, amfi öyle, kablo da öyle aslında ama yüksek kapasitanslı kablolarına bağlı pedalların yerini bile değiştirsen soundun beklenmedik bir şekilde değişecek ve bunu öngöremeyeceksin. Her değişimde kablo iletiminin köşe frekansı değişecek. Mesela bir pedal alacaksın sana boğuk gelecek ama aslında pedal öyle değil sadece giriş empedansı biraz düşük olduğu için köşe frekansı düşecek. Her sistemde amaç öngörülemeyen değişkenleri saf dışı bırakmaktır, ancak bu şekilde sisteminizi tanıyabilir ve optimum hale getirebilirsiniz.
 
Gs-6 nın kapasitansi çok yüksek öyleki standart kablolardan bile yüksek. 4E6S ise zaten enstrüman kablosu bile değil.
Diğeri mikrofon kablosu biliyorum işten anlayan adamı görünce onuda araya sıkıştırayım dedim 🙂)
Sonuç olarak 4E6S bulunuyor burada ama GS-6 getiren yok baya bi araştırdım. Bir de van damme denemek istiyorum ama onuda bulamadım hiçbir yerde.
 
Klotz lagrange, sommer spirit xxl bulunabilecek en iyi ve f/p oranı en yüksek kablolar. Daha da abartayim, gereksizde olsa gümüş kaplama olsun dersen f/p oranı en yüksek kablo van damme silver series lo-cap. Bunlar bulk olarak bulabileceğin kablolar. Hazır kablo istiyorsan bunların yanına Lava'yı da ekleyebilirsin. Bunun dışındakiler ya sacmasapan fiyatlara sahip, yada kötü kablolar.
 

Geri
Üst