Entonasyon Bozukluğu = Müzik Kulağının Olmayışı ?

Profesyonel bir vokal veya bir şan öğrencisi olun hayatınızda mutlaka belli dönemlerde entonasyon bozuklukları ile karşılaşmışsınızdır. Bu durum hem icracı, hem eşlikçiler, hem de dinleyiciler için çekilmez çok zor bir durumdur. Hatta bazı opera kurumlarının solistlerinin çoğunluğu bu dertten yakınırlar. Acaba bunun nedeni nedir? Çoğu enstrümancı bu tip bir probleme sahip olan solistlerin kulağı olmadığını söyleyiverir çabucak. Bence şancıları bu kadar çabuk yargılamadan önce şu olasılıkların gözden geçirilmesi şarttır.

Yorgunluk,
Psikolojik durum,
Hastalık veya mevsimsel değişiklik,
Teknik yetersizlik...
Yukarıda sayılan ilk üç madde geçici entonasyon bozukluklarını açıklamak için kullanılabilir. Son madde ise süregelmekte olan bu tip bir problemi teşhis etmekte birebirdir. Ancak bu dört maddenin de tek bir nedeni vardır, nefesin sesi uygun olan rezonans noktasına taşıyamamasıdır. Daha açıkçası istenen notayı verebilmek üzere ses telleri için uygun olan tansiyonun gerekli hava basıncı ile desteklenememesi ve bu kombinasyonun uygun olan tını noktasında büyüyememesinden kaynaklanır. Bence bir şancının müzik kulağı olmadığına dair bir yorum yapmadan önce teknik becerisinin ne kadar iyi olduğunu kontrol etmek gereklidir.

Gerek kısa süreli, gerekse uzun süreli entonasyon bozukluklarıyla ancak ve ancak teknik hakimiyetle başa çıkılır. Açıkçası kusursuzluğa giden yol nefesi iyi kullanmaktan geçer. Çünkü aynen bir gitarda istenen notanın, parmağın klavye üzerinde uygun olan perdeye belli bir güçle bastırarak oluşturulması gibi, şanda da nefesin sert damakta kafa içerisinde bulunan uygun olan noktaya uygun olan güçte ve tansiyonda yönlendirilmesi gerekmektedir. 😉

Müzik kulağının olmamasıyla çok fazla bağlantılı değildir. Aslında müzik kulağının olmaması diye bir şeyi ben pek kabul etmiyorum. Müziğe ilgisizlikten doğan müziğe yanlış bakıştan doğan bir ilgisizlik sonucu insanlar müzik kulaklarının olmadığını zannedebilirler ama kısa bir eğitimle herkes normal bir seviyeye getirilebilir.

Entonasyon sorunları sadece vokallerin değil, bir çok enstrumancının da başının belasıdır. Üflemeli çalanlar, perdesiz enstruman çalanlar(keman çello vs.) ve hatta gitarcılar...

Entonasyonu bozuk bendlerle çalan gitarcılar kadar sinir bozucu az şey vardır. Bunların hepsi zamanla düzelecek şeyler. En profesyonel kulak bile bir oktavı ayırdedemeyebilir bazen tabi. O anki şartları göz önünde bulundurmak lazımdır. Yorgunluk vs.

Olur öyle şeyler.
🙂

Batuhancim, dediklerin cogu dogru, ama sadece bir kisim insan icin. Bazi insanlar nasil kokulari daha iyi alabiliyorsa (ben de sifir bu hadise) bazilari da sesleri daha iyi ayirt edebiliyorlar. Dogustan gelen bir sey. Cingenelerin tarihi olayin ne kadar genetik oldugunu gostermesi acisindan cok enteresan bir olaydir mesela.

Aci ama gercek, bazi insanlar ne yaparlarsa yapsin muzigi "kulagi olan" bir insan gibi duyamayacak.

Entonasyon da cok basit bir sey ya en azindan gitarda. Bence bilgisizlikten gelliyor. Bir de unutmayalim, gitarda telleri cekistirdigimizden dolayi entonasyonu bozuk bir gitarla dahi duzgun calabilirsin. Ben bu alt pozisyonlarda teli cok azicik yukari dogru iterken kendimi buldugumda fark ediyorum. Bir bakiyorum ki hafif kayik. Bilen icin 3 dakikalik bir is. Ve ogrenmek/ogretmek lazim diye dusunuyorum.

B

Geliştirilebilir be dostum bence yani hiç kulağı olmayan bir adama bile verilen eğitimle zehir gibi hale getirilebilir
Ama tabiiki şu olay var bu işi isteyerek ve canı gönülden yapan bir insanın kavrama yeteneği daha üstün olacaktır buda pisikolojik bir olay ama yine şöyle diyebilirim hiç anlamayan sevmeyen hatta en beceriksiz olarak itam edilen bir insan bile iyi bir eğitimle zehir gibi yapılabilir.
gitarda hissetmek neden zordur çünkü;
diğer enstrumanlara göre daha geniş bir hakimiyet ve ton yelpazesi vardır.
bu yüzden pozisyon yelpazesi içinde sağlıklı hisiyat çok zordur iyi bir adaptasyon gereklidir.

Barlo hocam, ben de senin gibi düşünüyorum zaten kısa bir eğitimle herkes normal bir seviyeye gelebilir derken onu kastettim. Kimisi hiç bir eğitim almadan o bahsettiğim normal seviyenin katlarında dolaşıyorlar. Ve bazıları o yüksek seviyelere çok çalışsalar da gelemezler.

Gitarda entonasyondan kastettiğim entonasyon ayarı düzgün bir gitarda, teli başka notalara bend etmeye çalışırken alakasız yerlerde dolaşan kişiler. Yoksa ben de gitarımın entonasyonunun bozulduğunu ya da tellerimin eskidiğini çalarken teli yukarı kaydırdığımı farkettiğimde hissediyorum. Alışınca bunları duyacak seviyeye geliyor insan.

Ancak müziğe ciddiyetle yaklaşan çaldığını duymaya çalışan herkes kısa bir eğitimle bir teli yarım ses bend edebilecek kadar kulağına hakim olabilir demek istedim.

Doğaçlama konusunda da duyum yeteneği çok önemli. Bana göre "kulak" denilen şey sadece duyulan şeyi ayırdetmek değil. Bir chord progressionumuz olsun mesela. Gitarı bir köşeye bırakalım. Bu akorlar üzerine melodiler mırıldanabiliyor muyuz? Sonra gitarı elimize alalım. Mırıldandığımız o melodiyi gitarda çalabiliyor muyuz?

Çoğu kişi doğaçlamayı akor üzerine verilmiş scaleler üzerinde rastgele dolaşmak olarak algılıyor. Yani önce çalıyorlar sonra duyuyorlar ve "güzel oldu" veya "kötü oldu" diyorlar. Halbuki doğaçlamada, parmağını perdeye götürüp teli titretmeden önce yapılması gereken şey o perdeden çıkacak sesi kafada duymaktır. Ve bu duyum yeteneğiyle doğrudan ilişkilidir.

Benim gecemi gündüzüme katarak ilerletmeye çalıştığım bu yeteneğin çok daha gelişmişini doğuştan bulunduran kişiler var. Belki ben de asla onlar kadar duyamayacağım. Ancak yine de çalışmak lazım, yapılan işten zevk almak lazım.

Açıklama için teşekkürler.

Santanaya sormuşlar iyi gitarist nasıl olmalı??siz iyi bir gitaristmisiniz şöyle cevap vermiş;

kendinizi denemek istiyorsanız gitarınızı elinize alıp uzun süre çalın çaldıktan sonra kendinize şunları sorun;
bu melodiler bendenmi çıktı yoksa parmaklarımdanmı?? eğer sizi yöneten parmaklarınızsa yanlış yoldasınız demektir bu problemin örneklerinide zamanımız müzisyenlerinde sıkça görmekteyiz.
Bu tür bir problem jimmy hendrix'dede oluştu aramızdan ayrılmadan kısa bir süre önce diyor santana ben kayıt için lady land studyolarına gitmiştim içeride kayıt teknisyeni deli gibi bağırıyordu nedenini sordum hendrix'i gösterdi, kayıt bitmişti hendrix odadan dışarı gözleri kan çanağı şekilde çıkarak studyoyu terketmişti...
Aldığı aşırı uyuşturucu madde sinir sistemini iyice yıpratmış ve düşünme yetesinin kaybolmasına neden olmuştu kayıtları dinlediğimde resmen zırvalamıştı ve ortada çok kötü bir malzeme vardı.Bu olay olduktan kısa bir süre sonrada jimmy kendi kendinin sonunu hazırlamıştı ama iyi bir gitaristti...
duymak hissetmek ve hissettiğini çalmak bir müzisyen için en mükemmel olaydır zaten bunu yapabilen biri yaptığı analizlerle ''iyi''nin tanımını yapar kendi kendine...
uzun lafın kısası;


''Beynin parmaklarını değil , parmakların beynini takip etsin doğru olan budur

Kompozitolük bölümüne hazırlanıyorum bilirsin... Müzik Kulagıma çok güveniyorum belki doğuştan bi yetene fakat bu yeterli değil 20 günlük bi şan hocası ile çalışma fırsatım oldu...Şu zamanlar ara verdim çünkü yaklaşık 4 haftadır entonasyon olayını yaşamaktayım..Sinir bozucu bi durum 😉 ...Sanırım sestellerimde nodül oluşmuş faranjit falanda var oh ne güzel...Konuyu nereye getiricem
;Şu ses tellerinde ki nodül olayını nasıl başa çıkıcaz..Gerçi ilk defa karşılaşıyorum (Doktor çok bagırmaktan dolayı oluştuğunu belirti 😉 Gerçi ben yaklaşık 3 senedir StellDragon,Skidrow vs tarzı vokaller yapıyorum 3 senedir bişey olmadı şimdi mi oldu 😉 Sanırım mevsim muhabbeti)neyse çok kafaya taktım bu olayı galiba umarım geçer.... :roll:

Yaptığın vokal tarzları oldukça iddaalı :roll:
öncelikle gırtlak yapını bilmiyorum ve sesini hiç dinlemedim ama şunu unutmamak lazım sebastian bach gibi özel vokalistlerin gırtlak yapıları Allah vergisi olarak çok özeldir bu tür vokal çeşitlemeleri ile çalışacaksan yatkın olup olmadığınıda test edip bilmek zorundasın eğerki ben sebastian gibi bir yaklaşım uygulayacığım diyorsan ve kendini gerçekten zorluyorsan ses tellerinde gerçekten ciddi derece kalıcı hasarlar oluşabilir :!: (sesinin bu tarza yatkın omadığını varsayarsak)
Eğerki sesimi kontrol edemiyorum istediğim tınıyı veremiyorum diyorsan biraz relax ol rahatla sakinleş ve bir süre hiç uğraşma yani biraz ara ver eğerki fiziksel bir rahatsızlık değilse kısa bir süre içinde geçicektir ve kaldığın yerden devam edersin Bence hiç dert etme bende özellikle son zamanlarda gitardan oldukça soğudum hiç bir şey yapmak istemiyorum yaparsamda devamlı hata yapacak yada yaptığımdan hiç zevk almayacak gibi hissediyorum ve kafamda tasarladığım hiç bir şeyi klavyeye dökemiyorum 🙂 yaptıklarımı duyamıyorum anlamlandıramıyorum ve düşünemiyorum 😉 sanırım ufak bir depresyon 😀 ama pes etmemek lazım dönem dönem olur bunlar...(bana geliyolar ara sıra)
Eğerki problemin sürekli gelir ise ve oldukça sorun çıkarıyorsa ciddi bir doktor muayenesinden geçmeni tavsiye ederim.

Sağol cash 🙂 ....Biraz dinlenmem gerek ewet...Stres.... stresten uzak diyarlara geçmek gerek oyle bir diyar var ise 😉

Valla öyle bir diyar varsa banada söyle bende gideyim ama bildiğim kadarı ile yok eee hayal gücü ne yere duruyor bizde kendi diyarımızı kendimiz yaratırız 😉
Bu dönemlerde oldukça rahat olmak lazım insan sağlıklı karar veremiyor benim sigortalar öyle bir attıki 4 ay önce şeytan ddi neyine senin müzik bilmemne boş işlerle ne uğraşıyosun diye satıcaktım tüm tesisatı çekicektim altıma suzuki maruder chooper bir motor fink atıp serseri serseri dolaşacaktım son anda jeton düştüde vazgeçtim oluyor böyle şeyler özellikle genç müzisyenlerde depresyonlar hat safhadakorunmak lazım :!:

pyramind demiş ki:

Barlo hocam, ben de senin gibi düşünüyorum zaten kısa bir eğitimle herkes normal bir seviyeye gelebilir derken onu kastettim. Kimisi hiç bir eğitim almadan o bahsettiğim normal seviyenin katlarında dolaşıyorlar. Ve bazıları o yüksek seviyelere çok çalışsalar da gelemezler.

Gitarda entonasyondan kastettiğim entonasyon ayarı düzgün bir gitarda, teli başka notalara bend etmeye çalışırken alakasız yerlerde dolaşan kişiler. Yoksa ben de gitarımın entonasyonunun bozulduğunu ya da tellerimin eskidiğini çalarken teli yukarı kaydırdığımı farkettiğimde hissediyorum. Alışınca bunları duyacak seviyeye geliyor insan.

Ancak müziğe ciddiyetle yaklaşan çaldığını duymaya çalışan herkes kısa bir eğitimle bir teli yarım ses bend edebilecek kadar kulağına hakim olabilir demek istedim.

Doğaçlama konusunda da duyum yeteneği çok önemli. Bana göre "kulak" denilen şey sadece duyulan şeyi ayırdetmek değil. Bir chord progressionumuz olsun mesela. Gitarı bir köşeye bırakalım. Bu akorlar üzerine melodiler mırıldanabiliyor muyuz? Sonra gitarı elimize alalım. Mırıldandığımız o melodiyi gitarda çalabiliyor muyuz?

Çoğu kişi doğaçlamayı akor üzerine verilmiş scaleler üzerinde rastgele dolaşmak olarak algılıyor. Yani önce çalıyorlar sonra duyuyorlar ve "güzel oldu" veya "kötü oldu" diyorlar. Halbuki doğaçlamada, parmağını perdeye götürüp teli titretmeden önce yapılması gereken şey o perdeden çıkacak sesi kafada duymaktır. Ve bu duyum yeteneğiyle doğrudan ilişkilidir.

Benim gecemi gündüzüme katarak ilerletmeye çalıştığım bu yeteneğin çok daha gelişmişini doğuştan bulunduran kişiler var. Belki ben de asla onlar kadar duyamayacağım. Ancak yine de çalışmak lazım, yapılan işten zevk almak lazım.

Açıklama için teşekkürler.

Hepsini görmek için tıklayın...

Batuhan,

Elbette, aynen dediklerine katiliyorum. Bu arada bazi ozel seylerin ustunden notamo gitmek te zamanla cok ise yariyor. Ogrenirken degil, ama bir iki sene sonra birden insan kusbakisi neyin ne oldugunu gormeye basliyor ve cok guzel bir duygu o. Senin yasinda iken deliler gibi satriani calisip dururdum ki o muzigi dinlemezdim. Salaklik iste! Sonra o adamin uc bes sarkisi calacak seviyedeyken hatta gitari cok daha iyi anlamami saglayan bir adamla karsilastim, nami diger "dikis makinasi" san'at gunesimiz. Burada isim vermeyeyim zaten ogrenci listesi cok bir kabarik tutup basina daha fazla adam sarmanin alemi yok. Simdi hatirlarim ona gitmistim, cal dedi, cagur cugur bir seyler caldim. Kes trasi demisti.

Sonra ne dinlersin diyince, ben abicim zeppelin, the who falan diyince a koc neden onlari calmiyorsun ki diye muhabbet basladi. Ve birden anlasildi ki bir yerde o kadar teknik calismanin hepsi adam gibi olmadigi icin bos, fakat daha gitari ilk elime aldigim gunlerde dire straits'i taklit ederken elime bir sekilde oturmus olan vibrasyon (tremolo kollu falan demiyorum) cok daha onemli. Simdi mesela acik ve secik goruyorum bunu. Clapton neden Clapton diye bakacak olursan, cevabi bence su: adam bir iki saniye bir bend yapsin calanin o oldugunu anliyorsun. Yavas genis bir vibrasyonu vardir.

Lafin kisasi tabi ki calismadan hic bir sey olmuyor. Ve ayni zamanda var olana bakip insan cok sey ogreniyor, oyle olmak zorunda. Hatta onemli temel seyleri orijinal kaynagindan ogrenmek lazim. Malmsteen mi calacaksin Paganini'nin etudeleri var, zamaninda Malmsteenin yaptigi gibi ilk once oraya bakmak lazim. Bu devam ederken zaten insanin kafasina bir seyler cakiliyor, ve birden bir bakiyorsun ki amanin cok sey oturmus.

Neyse iste boyle.

Saygi sevgi,

B

Night_Mare demiş ki:

Şu ses tellerinde ki nodül olayını nasıl başa çıkıcaz..

Hepsini görmek için tıklayın...

http://www.professional-voice.org/seshastlk.htm