Sesler ve renkler arası ilişki ve müzik kulağının gelişimi

  • Konuyu açan Konuyu açan Hussein_Nuclear
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

renklerle işitme bir cocugun zamanla renkleri tanıyıp adlanlandırması örnegi gibi sesleri duydugumuzda kafamızda belli bir renk imajı oturtmaya baslıyoruz majorler kırmızı diyelim, minor yeşil,yedililer filanca, dimler filan...gibi zamanla siyahla beyaz birleşince gri olması gibi analizleri yapabilmeye baslıyorsun ama herkes kendi imjındaki renkle bunu yapıyor. ileri seviyelere gelince herhangi bir resmin imajının aslında ne renk olması gerektiğini, neyin gereksiz neyin hatalı oldugunu ayrıstrımaya baslıyorsun
ayrıca seslerin teker teker tınılarını tıpkı bır rengın acıklıgı koyulugu gibi tanımaya baslıyorsun...frekansı duymaya tıtresımler arasındakı yogunlugu ayrdetmeye baslıyorsun... toplam altı kaset ve bir kitap var ama senle beraber aynı düzeyde bir partnere ihtıyac var. vaktim oldugunda kasetleri stüdyoda cd ye aktarıp türkce seslendirmeyi düsünüyorum dileyen arkadaslara ücretsiz iletecegim ama bu aralar yogunum bu sayfardan ietirim yine.
 
Peki tonmaister olabilmek düzgün mixler yapabilmek için gereken teknik kulak perfect pitch mi oluyor yoksa ayrı bir başlık mı?
Çünki ben teknik kulakla müzikal kulağın alakasız olduğunu sanıyorum.
Mesela bass ı elime alınca çalan herhangi birşeyin üzerine çalabiliyorum nota bilmeden.Çünki gitarla alakasız olmama rağmen kendi yaptığım parçalarda çala çala sesler kulağıma kazındı hangi perdeye geçersem hangi sesin çıkacağını biliyorum beynimde ama mix yaparken elim ayağıma dolaşıyor.
Teknik kulak olup olmadığını anlamak için basit testler var mı?
 
Mix yapmakla enstruman calmak biraz ayri seyler. Hic bir enstruman calmayan biri cok guzel miks yapabilir. Ve tabi tam tersi de oluyor cok iyi enstruman calip mix yapamamak olasi. Miks yapan insan butun muzigi dinleyip, hicbir enstrumana ozel bir duskunlugu olmamali, oysa gitaristler gitari, davulcular davulu cok acabiliyorlar miksde. Kulagin iyi isitip, muzigi algilamasi gerekiyor miks icin ama perfekt pitch olup, duydugun sesin ne notasi oldugunu bilmen gerekmiyor kesinlikle.
Sanirim mixde onemli olan; objektif olmak ve muzigi bir butun olarak gorebilmek (duyabilmek) 🙂
 
işitme 5 ana başlık altında toplanıyor yani insanlar 5 ayrı çeşit duyuyor:

1_sample hearing:
yalnızca ''ses'' duyma (müzikal olmayan kulak)
müzik hakkında fikirleri olmaz,kalın ve ince diye ayırabilirler ancak.
2_ music appreciation:
müziği hissedebilirler
konsept olarak müziği duyarlar
efektleri ayırabilirler
bu zamanla gelişebilir
müzik öğrencisi seviyesidir
3_relative pitch
müzik hareketlerini kurallarını ve yapısını ayırabilirler
dalga olarak duyarlar yani armonik degisimleri kavrayabilirler araliklari kavrayabilirler
piyasadaki bircok müzisyen böyledir.müziğin yapısını kavrayabilirler. kompozisyonu duyarlar,yapabilirler.
müzisyen seviyesidir.
4-perfekt pitch:
renkleri duyarlar.bir oncekine nazaran müziğin yapısını kavrarken blokların neden oluştuğunu da duyuyorlardır.
dalga yerine vertical duyarlar (turkcesini bulamıycam)
müziğin yapsını n kaynagını duyarlar.renkleri duyma dediğimiz konu budur.
müzisyen seviyesinden bir derece üstündür. sanatçı seviyesidir artık.
5_further horizons
senfoni orkestrasındaki ikinci kemanlardan birinin sibemol sesini biraz pes bastıgını duyup ona gözünü büyüterek bakarlar (şeftir yani)
duyuş içlerindedir.beyindedir
bu zavallılara bu dünyada huzur yoktur.....en önemlisi sessizliği ayırabilirler.
master seviyedir. ustalardır.
 
Miksaj ve mastering mühendislerine kulak terbiyesi, eğer edinebilirlerse perfect pitch kabiliyeti kesinlikle öneriliyor. Özellikle mastering'de saygı duyulacak derecede işler çıkartan baba mühendisler kendi aralarında konuşurken nota ile konuşurlar, "250 Hz civarında yüklenme var" demek yerine "Orta Do'da yüklenme var" diye konuşurlar (bunun Washington DC civarında "Orta Doğu" diye de algılanıp paniğe sebep olduğu da vakidir 😉 ). Çoğu hangi notanın aşağı yukarı hangi frekanslara denk geldiğini bilir ve kafadan söyleyebilir. Eğer miksajda bir sorun varsa o frekans çakışmasının hangi notalarda gerçekleştiğini perfect pitch sayesinde kafadan söyleyebildiğiniz için anında o noktalara EQ müdahelesi yapmak sureti ile miksajı düzeltmeniz mümkün olur.
 
Özür dilerim:
renklere taktık baska bir bilgiyi vermeyi unuttum
eger işitmeyi geliştirmek istiyorsanız böyle bir bilgisayar yazılımı var şimdi kendi kendinize calışabiliyorsunuz ben perfekt pitchin bu yüzden üzerine düşmüyorum. indirin cok güzel trial versiyonu hoşunuza giderse satın alın:
www.earmaster.com
 
ayhanorhuntas demiş ki:
renklere taktık baska bir bilgiyi vermeyi unuttum
eger işitmeyi geliştirmek istiyorsanız böyle bir bilgisayar yazılımı var şimdi kendi kendinize calışabiliyorsunuz ben perfekt pitchin bu yüzden üzerine düşmüyorum. indirin cok güzel trial versiyonu hoşunuza giderse satın alın:
www.earmaster.com

Mesajınıza ilave yapmak isterim.

Earmaster' in 2 versiyonu var. Dersleri kendi bilgi ve yeteneklerinize göre ayarlayabileceğiniz versiyonu school versiyonu. Linki aynen şöyle:

http://www.earmaster.com/download/earscl4setup.exe

Bu ana mesaj başlığını yeni keşfettim. Bir kaç söz söylemek isterim. Klasik piyano eğitimi almama rağmen, perfect pitch' e pek fazla önem vermemiştim. 1 sene kadar önce, Cumhurbaşkanlığı Orkestrası şeflerinden Rengim Gökmen ile tanışmıştım. Ve, bu konuyu açtım kendisine.

Kendisinin yorumu özetle şu oldu:

"Eğitim, eğitim, eğitim...pratik pratik pratik..."

Earmaster' i aldım. Önce trial olarak 45 gün denedim. Sonra satın aldım. Bilgisayarın başında olmadığım zamanlarda ise, cebimde devamlı bir diyapozon. Önce La ile başladım. Örneğin La diyorum, sonra diyapozonla kontrol ediyorum. Aklıma ne zaman gelirse bu çalışmayı yapıyorum. Şu anda, doğruluk oranım % 90 lara vardı. Her gün en az yarım saat te earmaster çalıştım. Hâla da çalışıyorum. Ve, korktuğum o perfect pitch olayının çok basit olduğunu kendime ıspatlamış durumdayım.

Kişisel yapı olarak tembelim. Yatakta ya da başka bir mekânda, herhangi bir enstrümana bağlı olmaksızın, beste ya aranje yapmak kadar hoş bir şey olamaz. Örneğin uçaktasınız. Aklınıza bir ezgi geldi. Kargodan gitarınızı mı getirteceksiniz?

Tonlar, interval' ler ve chord' lar kafanızda yer yapana kadar çalışacaksınız . Gerisine hikâye derim.

Almanlar' ın dediği gibi: "Çalışmak, çalışmak, çalışmak!"

Herkese kolay gelsin.
 
ear master school versiyonun dediğin programı indirdim baya güzelmiş, işe yarayacak gibi saol. ayrıca rengin gökmen'le de bir defa çalılştım cemal reşit rey senfoniyi ve bizi( trt çoksesli korosu ) yönetti 2 ay önce falan maslak harp akademisinde.
 
blazer demiş ki:
ear master school versiyonun dediğin programı indirdim baya güzelmiş, işe yarayacak gibi saol. ayrıca rengin gökmen'le de bir defa çalılştım cemal reşit rey senfoniyi ve bizi( trt çoksesli korosu ) yönetti 2 ay önce falan maslak harp akademisinde.

Çok sevindim.

Rengim Gökmen ise çok şeker bir abimizdir.. Bir şey soracağım? Rengim Gökmen üstadımız çok çoşkulu ve heyecanlıdır...Hâla öyle mi?

Sevgiler.

Not: Bir tavsiye. Earmaster' ın test bölümü oldukça kazıktır. Başlangıç kolaydır ama, sonra kazıklaşır.

Ben şöyle başladım earmaster' e... Exercise bölümünden sadece C majör 1 oktav aralığını set up yaptım. Önce 1 oktavlık C majörü (tabi ki kromatik C majörü kastediyorum, yani tam 12 yarım sesten oluşan C majör), melodic up çalıştım. Sonra sırasıyla melodic down ve harmonic. En sonra da hepsi bir arada. Burada set up bölümünde çok önemli bir nokta var: Set up' ın tonic bölümü işaretlenecek. Eğer, diatonic girersen, root nota olarak, her seferinde ayrı bir başlangıç notası çalar. Bu da, başlangıç için çok zor bir olaydır. Tonic işaretinde ise, ilk nota hep Do' dur. Egzersizleri 50 soru olarak ayarladım. 6-7 dakika arası sürer. Sonra mola. Gün içerisinde 5-6 kere yaptım bunu. Hala da yapıyorum.

Sonra, G majöre geçtim. Böyle devam etti olay. Faydasını hemen görmüyorsun. Ama, bir de bakmışsın ki, bir süre sonra, hafızaya yerleşen notalar, artık senin malın olmaya başlamış.

Başarılı çalışmalar dilerim.
 
rengim gökmen hala şeker bir adam iyi de bir şefmiş, daha bir çok yabancı ve türk şefle çalıştık, türk şefler arasında en iyilerden diyebilirim.
söylediğin ayarlamaları yapacağım. ben bodoslamadan çalışmaya başladım. her bölüm 10 ar sorudan başladı. ilk bölümlerde yüzde yüzle falan gittim, sonra major , minör ayrımı falan sordu tabi aynen devam, sonra dim akorlar derken 6. bölümde aug ve dim ayrımına geldik orda yüzde 60 da kaldım tabi earmaster bir önceki bölüme gitsen iyi olur dedi.
ama ilk defa bu alıştırmayı yapan biri için fena değil galiba ve müzik öğrencisi olmayan biri için tabi.
 
blazer demiş ki:
ben bodoslamadan çalışmaya başladım. her bölüm 10 ar sorudan başladı. ilk bölümlerde yüzde yüzle falan gittim, sonra major , minör ayrımı falan sordu tabi aynen devam, sonra dim akorlar derken 6. bölümde aug ve dim ayrımına geldik orda yüzde 60 da kaldım tabi earmaster bir önceki bölüme gitsen iyi olur dedi.
ama ilk defa bu alıştırmayı yapan biri için fena değil galiba ve müzik öğrencisi olmayan biri için tabi.

Bence çok çok iyi...Demek ki kulak doğuştan çok iyi. Çalışma ile çok daha iyi ve bilimsel olacaktır. Ne yaptığını bilmek kadar güzel bir şey yok bence...🙂

Kutlarım.

Sevgiler.
 
Ya alakasız yerden giricem ama içimden geldi...Ankara'da stüdyolar vokalistler için resmen sesini öldürme yeri.Hiç bir zaman (özellikle sert müziklerde) vokal olarak sesini duyamıyorsun duyuramıyorsun.Aletlerin sesini kıssan bu sefer davul çok çıkıyor.Tuşesini düşürtsen gazı kalmıyor müziğin.Ders almak şart sanırım ama şan eğitimi ruhu öldürür mü ki?
 
Niye öldürsün?

Kafanı bulandırma böyle düşüncelerle. Eğitimli de olsan eğitimsiz de olsan her ikisi de sonuçta sensin. Eğitim alınca başkası olmuyorsun ki? Olaya bir de öyle bak: Eğitimli olmayı mı tercih edersin, eğitimsiz mi?
 
Eğitim almanın faydalarını görmeye başladım alanlardan ama böyle insanın gözünde büyüyor hocaların yaptırdıklarını duyunca.Ben de bir kere almaya teşebbbüs ettim bi hocadan,bana kola sigara bira vb. yasak dedi.Sert müzik yapmayacaksıne dedi.Doktora git rapor al sesinile alakalı falan filan bir sürü şart koydu ben de oha oldum abi ya.Bunları geçiştirmek için de yapmadı.Kulak falan filan test etmişti çünkü.Diyeceksin gülü seven dikenine katlanır.Ben de diyecek bir şey bulamayacağım.Ayrıca solfej ve şan çok farklı değil mi?Solfej hakkında da bilgi verir misiniz?
 
Gerçekten kaliteli işler için gereken bazı standartlar var. Şimdi bir atlet sabahlara kadar içip eğlense sonra da koşuya gitse sence yarışı kazanma şansı ne olur? Bence yüzde yüz kazanır, birinci olur... sondan sayarsan 🙂
 

Geri
Üst