Merhaba,
Bir süreliğine ben de müziğin renklerle ilişkisine takmıştım.
Grafik tasarım yükseklisansı yaparken, bir album kapaklarının renkleriyle icerisindeki müziğin birbirini ne kadar yansıtabildiği konusunda düşünürdüm, hala arada bazı arkadaslara sorarım bu sarkının ya da bu albumun rengi ne renk diye?(onlar da genelde bir yürü git lütfen diye tepki verirler iyi ihtimalle🙂 ) Bazen kapaktaki renkle mi hatırlıyorum albumun sarkılarının atmosferini diye de düşünmüyor değilim. Sonucta insanın birşeye baktıgında hakkında edindiği ilk görsel bilginin yüzde 80inin renk tarafından saglandıgı biliniyor, bir başka deyişle markete bir ürün sürülürken onun alıcı kitlesinin karakteristiği veya o ürün hakkındaki beklentisiyle ilgili yansıtması gereken en büyük bilgi renkte gizli. Genelde temizliği cagrıstırması gereken malzemelerin cogunun beyazla kullanılan mavi ve yesil renkte olmasının, basarılı restoran logolarında mutlaka kırmızı rengin bulunması ve fastfoodcularda kırmızıya agırlıgın verilmesinin tabi ki acıklanmıs sebepleri var.
Dogal olarak böyle olunca, belki sarkı icindeki kompozisyonla renklerin ilişkisi kadar, toplamda tüm albumun kapakta dogru renklerle ifade edilebilmesi de incelenesi bir baslık olarak gelmiştir hep bana göre. Böyle bir sürü album sayabilirim icindekiyle muhtesem uyum icinde olan kapaklardan(kompozisyondan bagımsız, renkle ilintili olarak)
Tabi bu kurulan ilişki notalardan, gamlardan bagımsız, tamamen o albumdeki sarkıların beni alıp götürdüğü dünyanın atmosferi ile, havası ile ilgili birşey.
Onun dısında sarkı yazılırken kompozisyon sırasında notalar ve sesler arasında bir bagıntı kurmak gercekten pek zor, kurulsa da nereye varırız bilemiyorum. Ama benim kucuk bir incelememle...
Bu 7 nota-7 renk değerlendirmesi gokkusagının (ısıgın) bize verdiği renklerden yola cıkılarak düşünülmüş sanırım. Cok subjektif görüşlerim yine: gokkusagı renklerinde 3 sıcak, 4 soguk renk vardır. Bunlarla modları karsılastırdıgımızda modlarda da temel olarak 3 major, 4 minor gam cıkmakta. Cok heyecanla baktım basta, sonra renklerle modların sırasının uymadıgını gördüm. Lydian, major ve mixolydian, sakinleştirinci etkiye sahip olan soguk renklerle(mavi, yesil, lacivert), dorian, aeolian, phrygian ise daha canlandırıcı, kışkırtıcı olan sıcak renklerle özdeşleştirdiğimi(sarı, kırmızı, turuncu) bir süredir düşünürüm. Minor bir gam olan Locrian' a mor kalıyor, esasında mor tam soguk değil, tam sıcak ve soguk arası, ondan dolayı ona bu spastik rengi ön gördüm(yılların kraliyet rengine de böyle dedik hadi bakalım, olsun elalem gay rengi de diyor) Tabi baska biri bu eşleştirmeyi ters de yapabilir, o zaman tüm minorlere soguk, tum majorlere sıcak renk düşüyor, daha anlamlı gözüken bir eşleşme oluyor.
zira ben bu kadar katı bakmıyorum, rengin kullanıldıgı yerin dokusu, birlikte kullanıldıgı diğer renkler gibi notalarda belli hızlarda belli notalarla üstüste gelince farklı anlamlar kazanabiliyor, aynı majorler mutludur, minor mutsuz gibi basit bir acıklamanın hic birzaman müziği kavramakta yeterli olmadıgı gibi. Belki renkleri değişmiyor gamların, insan ilk nasıl onları ogrendiyse(hangi sarkıları dinleyerek) onlarla özdeşleştirdiği renklerle hatırlıyor, bazen ritm yavaslayınca ya da siddetler değişince renk koyulasıyor veya acılıyor. Bazen gamlara denk gelen renkleri tamamen değiştirmeye calısıyorum belli kalıplarda kısıldıgımı hissettikce, parcanın hızıyla oynuyorum, ya da enstrumanları değiştiriyorum, formu olusturdugunuzda yarattıgınız yaratıgın ten renginin yakısmadıgını görebiliyorsunuz bazen. Arada sırada caldıgım şeyin klibi nasıl olurdu, veya sahnede nasıl bir ışıklandırma olurdu diye düşünüyorum. Bazen bunu görsel olarak düşünmek, parcanın aranjesinde inanılmaz yardımcı olabiliyor, cunku acıkcası gorsel yeteneğime daha cok güveniyorum(tamam, itiraf ediyorum, dünyayı ele gecirmek icin hepsi esasında) Denemek eglenceli oluyor acıkcası.
Onun dısında bir bakıs acısından...
Temel renk bilgisinde, tüm renklerin 3 ana renkten olusturulabileceği varsayılır ve 12 rengin esit aralıklarla dagıtıldıgı cember buradan yola cıkılarak cizilir. Cember oldugundan, 12 notanın basladıgı nota olması özelliğiyle biryerde benzeşmekte.
bu 12 renk arasında belli uyum-zıtlık ilişkileri vardır temelde, aynı bir gamın dominant ve subdominant notaları olması gibi bazı renkler, belli renklerle kullanıldıgı zaman ya daha baskın hale gecerler, ya daha uyumlu oldukları varsayılır vs...
Müzikte de modlardan değil notalardan yola cıkarsak, 12 nota var. renklerdeki tamamlayıcılar(zıtlar) kuralına göre belli ilişkiler cıkıyor. Do major gamından yola cıkıldıgında. do' nun tamamlayıcı rengi triton nota(fa diyez)ya denk geliyor(gamın ortası, cemberin tam zıttı) Tamamlayıcıyı armonik uyumlu olarak almayın yalnız, tamamlayıcı renkler aynı değerde kullanıldıkları zaman göz icin yorucu bir birliktelik arzedebilir, ama belli oranlarda baska değerleriyle oynanarak uygun kompozisyonlar olusturmakta kullanılır. bir diger tamamlayıcı kuralına göre, do majorde do ile fa ve sol (dom. ve subdom. notalar) cıkıyor, birbiriyle cok güclü etki yaratan triad kuralına göre do ile mi ve sol diyez cıkıyor(artık beslisi). Yani ilişkiler biraz tesadüfi, su haliyle. Belki notaların birbiriyle uyumu değil gam geçişleri icin bir arayısa girilse daha farklı şeyler cıkabilir. Mesela renkler kuramında, yanyana duran 3 renk uyumludur denir. Müzikte kromatik yürüyüşle bir baglantı yapılabilir ama bu da zayıf kalıyor biraz. renk armonisi tamamen geometrik bir sistem üstüne kurulu, simetriler hakim, oysa 7lilerin girdiği bir müzik sistemini acıklamaya yeterli değil belki bu kadar katı bakıs acısıyla.
Bazı şeyleri dinlediğimizde aklımıza gelen renklerin, daha cok o renklerle ilgili yasadıgımız deneyimlerle ilgili oldugunu düşünüyorum. Mesela delay, echo tarzı şeyler genelde uzay, bosluk, hava, su, yankı dolayısıyla mavi ve siyahı hatırlatır bana. Eski cızırtılı kayıtlar duydugumda kirli toprak rengi, sarılar, turuncular aklıma gelir, ne alaka bilmiyorum. Baglama vs. tarzı şeyler, erkan ogur' un müziği misal, bana doguyu, çöl renklerini vs. anımsatır sanırım, bu da direk enstrumanın kendisiyle veya cevresiyle alakalı olan deneyimden ibaret. Tabi baska şeylerle bir araya geldiğinde kesinlikle yıkılan düşünceler bunlar, o acıdan renklerle müziği birebir bagdastırmaya calısmak yerine kafamızda olusan renk sablonlarını kırmaya yonelik denemeler yapmak, soyut düşünme acısından zorluk ceken benim gibi vatan evlatları icin farklı deneyimler yaratabilir diye düşünüyorum.
İlk mesajımda bu kadar uzun bir şey yazmayı düşünmüyordum. Zamanını ayırıp, garip hezeyanlarımı okuyanlara teşekkür ederim.
Umut