Yanlış İşlere Soyunanlar..
Bir şeyleri içimde tutmamak için yazdım bu yazıyı. Katılıp katılmayacağınız bir durum yok. Sadece bazı konular açıklığa kavuşsun, cümleten başımız göğe ersin istedim. Yazının sonunda “Ben zaten bunu biliyordum..!” derseniz.. Helal olsun derim o zaman.
Geçen gün TRT1’de Kıraç ve Funda Arar’ın sunduğu “Gölgeler” adlı programı izledim. Her hafta bir sanatçı seçip, bütün program boyunca o sanatçının şarkılarını söylüyor, arada da barkovizyondan mevzu bahis sanatçının resimlerini gösteriyorlar. Sonra Şans Topu çekilişi yapılıyor. Konsept budur.
Benim izlediğim gün konu(k) babamdı. Yani tesadüfen değil, özellikle açmıştım televizyonu. Yoksa ne işim olur, ilgilenmediğim insanlar. Loto da oynamam. Lay lay lom’la zaten işim olmaz.. Aslında ben TV seyretmem! Neyse..
Funda Arar’ın, Arap Saçı’nı bir önceki albümünde seslendirdiğini biliyorsunuzdur. Beğenmedim. Niyesi önemli değil. Böylesine ciddi bir şarkının klibinde de sırıtmayı başarabildiği için Funda Hanım’ı tebrik ediyorum.
İsteyen, istediği parçayı söyleyebilir tabii. Buna diyecek bir şeyim yok. Zaten parçanın sahibi de Funda Hanım’ın ısrarla belirttiği üzere, Özer Şenay. Evet, bugüne kadar aksini iddia eden olmadı zaten.
İyi çok güzel, güçlü bir sesi var hanımefendinin, ben ruhsuz buluyor olabilirim, bunun da hiç önemi yok. İznini de almış, telifini de ödemiş, güzel güzel söylemiş, belki bazı gençler de parçayı Funda Arar’dan duymuş ilk olarak. Bunlar hoş işler. Fakat şurada dikkati çekmek istediğim bir nokta var. Funda Hanım istediği kadar “bu bir Özer Şenay parçasıdır” desin, istediği kadar Arap Saçı’nı “Arap Saçı” yapan ismi ağzına bile almasın, bazı gerçekleri ömrü boyunca –ne o ne bir başkası- değiştiremeyecek, bunu bilmesi gerekiyor.
Şarkı kendi üzerine kalsın diye bir düşüncesi var, edindiğim izlenime göre. Doğduğumdan beri yüzlerce “çeşit” insan örneği tanıdım, sahnelerde uyudum, stüdyolarda uyandım, benim de biraz “izlenimim” olsun artık bu konularda..
Programda da, üstüne basa basa “Bu şarkı Erkin Koray’ın değil, biz öyle bilirdik ama DEÐİL, değil, değil, keşke bestecilerin de adı söyleyenler kadar öne çıksa, inşallah bir gün o da olacak, hede hödö…” deyip durdular ikisi birden.
İşte bunlar boş işler kategorisine giriyor.
Dünyanın neresinde besteci şarkıcıdan daha ön planda olmuş bugüne kadar..? Hadi bunu geçtim.
Bir parça o parçayı halkın en seveceği şekilde yapana ait olur. Ve Erkin Koray söz konusu olduğunda bu hiçbir zaman kendisinden başkası olamaz, olamayacak.
Ne “Şaşkın”, Emre Altuğ’un oldu bugüne kadar, ne “Öyle Bir Geçer”, Çelik’in, ne “Estarabim”, Ünlü’nün. “Arap Saçı” da “Funda Arar’ın şarkısı” olamayacak, üzgünüm.
Bunun ilk söylemeyle son söylemeyle de ilgisi yok. “Çöpçüler” Ali Toprak’ın şarkısıdır, hatta Erkin Koray’dan önce kendisi de seslendirmiştir. Ama şu anda baktığımızda “Çöpçüler” kimin parçasıdır?
“Seni Her Gördüğümde”, “Aşk Oyunu”, “Aşkımız Bitecek” ve “Yağmur” da “ikinci söylenişte can bulan şarkılar”dan..
Hayatta bazı şeyleri olduğu gibi bırakmak gerekiyor.
Israr etmemek gerekiyor.
Bükemediğin eli öpmek gerekiyor.
Sonunda sıkıntıya giren siz olursunuz. Benden söylemesi.
(Not 1 (Fesatlar için): Bu yazı en başta da belirttiğim gibi içimde patlamasın diye yazılmış bir yazıdır. Ve tamamen kendi düşüncelerim ve kelimelerimden oluşuyor. Bir derdi olan bana gelsin, babamı rahatsız etmeyin. İşi gücü var onun.
Not 2 (Alınganlar için): Forum üyeleri son cümleye alınmasın, üstüne alması gerekenler kendilerini bilir. Yani umarım bilirler...)