Eski Kafalının Biri Bu Sektörde Tutunabilir mi?

Merhabalar. 6 yıldır gitar çalıyorum. İlk 3 4 yılı pasif geçti. SRV ve Hendrix ile haşır neşir olunca enstrümana daha fazla ilgi duymaya başladım. Şu an gitar çalmak çok sevdiğim bir aktivite. Bu işten az da olsa para kazanıp hem istediğim ekipmanı daha rahat alabilmek hem de eğlenmek istiyorum. Led Zeppelin, SRV, Hendrix, Yavuz Çetin, Alice Cooper şarkılarını coverlamayı seviyorum. Acaba benim gibi eski kafalı biri bu sektörde tutunabilir mi? Umarım yardımcı olan çıkar.
İyi günler dilerim.
 
Merhabalar. 6 yıldır gitar çalıyorum. İlk 3 4 yılı pasif geçti. SRV ve Hendrix ile haşır neşir olunca enstrümana daha fazla ilgi duymaya başladım. Şu an gitar çalmak çok sevdiğim bir aktivite. Bu işten az da olsa para kazanıp hem istediğim ekipmanı daha rahat alabilmek hem de eğlenmek istiyorum. Led Zeppelin, SRV, Hendrix, Yavuz Çetin, Alice Cooper şarkılarını coverlamayı seviyorum. Acaba benim gibi eski kafalı biri bu sektörde tutunabilir mi? Umarım yardımcı olan çıkar.
İyi günler dilerim.
Hayatınızı bu şekilde kazanmanız pek mümkün değil. Ama asıl gelirinizi başka şekilde kazanıyorsanız, bir taraftan sahne alıp cebinize 3-5 kuruş para koyacak cover çalınan projelerde şansınızı deneyebilirsiniz.
Müzisyenlikte para daha çok stüdyo müzisyenliği + pop piyasasında sık sahne almak + stüdyo işletmek gibi uğraşlarla kazanılıyor görebildiğim kadarıyla.
Ama pekala sahna alan ve bar piyasasında tanınan bir grup oluşturmayı hedefleyebilirsiniz.
Ancak şöyle bir sıkıntının oluştuğunu da gözlemliyorum: Blues-rock tayfasının repertuarı hep aynı. Geçenlerde sahne aldığımız bir barın sahbi bizim caz altyapısından gelen bir ekip olduğumuzu duyunca çok memnun oldu mesela, çünkü bu hem playlist hem de tavır açısından farklı olduğumuzu düşündürdü adama. Artık iş o raddeye gelmiş ki, aynı gece iki grup sahne aldığında repertaurdaki parçalarda çakışma olasılığı ciddi sorun olmaya başlıyormuş. Cover projelerinde de bunları akılda bulundurmakta fayda var.
 
Bu grupları farklı yorumlayabiliyorsanız youtube bence güzel yol. Belli bir zemin hazırladıktan sadece kendi başına çalarak para kazanma ihtimali olan bir durum. Olmazsa da kaybedilecek bir şey yok sonuçta dediginiz gibi bir aktivite ve bu süreç gerçekten zevkli. Tabii ek gelir olarak söylüyorum. Yoksa türkiye de srv, hendrix çalarak ciddi para kazanmak bence mümkün değil. Bazen youtube ve instagramda bu sanatcilarin kült şarkılarını çok güzel özgün tarzda yorumlamış kişilerle karşılaşıyorum. Hiç para kazanmasa bile kolayca bir kitleye hitap edebiliyorlar. Ama pride and joyun aynısını neden başkasından izleyeyim ki srv varken 🙂 Özgün olmak önemli.
 
Hayatınızı bu şekilde kazanmanız pek mümkün değil. Ama asıl gelirinizi başka şekilde kazanıyorsanız, bir taraftan sahne alıp cebinize 3-5 kuruş para koyacak cover çalınan projelerde şansınızı deneyebilirsiniz.
Müzisyenlikte para daha çok stüdyo müzisyenliği + pop piyasasında sık sahne almak + stüdyo işletmek gibi uğraşlarla kazanılıyor görebildiğim kadarıyla.
Ama pekala sahna alan ve bar piyasasında tanınan bir grup oluşturmayı hedefleyebilirsiniz.
Ancak şöyle bir sıkıntının oluştuğunu da gözlemliyorum: Blues-rock tayfasının repertuarı hep aynı. Geçenlerde sahne aldığımız bir barın sahbi bizim caz altyapısından gelen bir ekip olduğumuzu duyunca çok memnun oldu mesela, çünkü bu hem playlist hem de tavır açısından farklı olduğumuzu düşündürdü adama. Artık iş o raddeye gelmiş ki, aynı gece iki grup sahne aldığında repertaurdaki parçalarda çakışma olasılığı ciddi sorun olmaya başlıyormuş. Cover projelerinde de bunları akılda bulundurmakta fayda var.
Hangi parçalar çalınıyor hocam genelde?
 
Bu müzikleri dinlemek ve çalmayı istemek eski kafalılık değil bence.
Aslına bakarsanız bu müzikler 21.yy müziğinin çok üstünde. Ama insanlar tarafından böyle algılanıyor maalesef.
Birine Led Zeppelin dinletirsin "ay bu çok eski diil mi" SRV dinletirsin "bu ne yav" derler. En kötüsü de insanlara Hendrix dinlettiğimde bu "yeteneksiz de kimmiş" denmesi.
 
Sweet home chicago'dan girip Hey Joe'dan çıkılıyor, Zeppelin'den Rock'n Roll, Free'den All Right Now, Sunshine Love, Long Train Running...
Bu konuda ciddi iseniz gidip bir grubu yerinde dinleyin derim. Acil Servis'i mesela...
Zeppelin Whole Lotta Love; Hendrix Fire, Freedom çalan oluyor mu hocam?
Denizlide olduğum için bu barlara girip çıkmışlığım yok.
 
Zeppelin Whole Lotta Love; Hendrix Fire, Freedom çalan oluyor mu hocam?
Denizlide olduğum için bu barlara girip çıkmışlığım yok.
Whole lotta love çok çalınır. Freedom'dan emin değilim, Fire çalan ben görmedim. Hendrix dendi mi önce Hey Joe nedense🙂 Purple Haze'den bile çok daha popüler. Little Wing keza çok çalınıyor.
Bu arada, ben başlıktaki "eski kafalılık" ifadesini İngilizce "old school" anlamında düşündüm. Yani yargılayıcı bir terim olarak modası geçmişlikten ziyade, belli bir tarzı ve dönemi yansıtan bir terim olarak algıladım.
Ancak şunu da söylemek gerekiyor: Bu tarzları çalan tüm grupların öyle 60-70ler ruhunu yakaladığını düşünmek mümkün değil. Aslına bakarsanız, ne yazık ki bu grupların çoğu bu müziğin ruhunu tümden ıskalıyor. "Neden ?" derseniz, çünkü popüler olanı çalmak dışında pek bir dertleri görünmüyor. Şarkı seçerken de, çalarken de risk almıyorlar. Bir kaç dakikaya sığdırılan ve birbiri ardına dizilen şarkılar var. Şarkılar bir anlamda "tüketiliyor".
Oysa Hendrix ve benzeri adamları canlı kayıtlarından dinlerseniz, şu unsurlar çok daha baskındır:
1)Parça iskeleti bir araçtır, mesela hiç bir zaman parçayı başından sonuna çalıp bitirmek değildir. Enerji yakalanmışsa parçalar uzun çalınabilir, hatta çoğu zaman da uzun çalınır.
2)Spontan çalmak asıl amaçtır, o anın içinde müzik yapılması amaçtır. O yüzden de ezberlenmiş lickleri, riffleri aynen çalmak marifet sayılmaz.
3)Grup üyeleri birbiri ile etkileşir. Basçının, davulcunun verdiği enerji gitarı ateşler. "Şarkı bitse de bira içsem" tadında dümdüz eşlik çalınmaz.
4)Vokal performansı değil, enstrümantal çalım ön plandadır. Vokalli parçalar bile kimi zaman enstrümantal çalınır o nedenle. Gitarist-vokalistlerin baskın olması tesadüf değildir bu açıdan. Aksi takdirde vokalistin sahnede tuzluk gibi dikilmesi gerekebilir🙂 Ya da başka bir enstrüman, perküsyon vs çalmalıdır.

Ben Blue Blues Band'den bu yana bu kafayı yakalayan bir grup dinlemedim buralarda. Kimseyi kişisel eleştiriyor değilim, ama bar grupları tat vermiyor pek... Blues-rock da büyük ölçüde bir piyasa müziği olarak icra ediliyor ne yazık ki...
 

Geri
Üst