İkisini belki avantaj - dezavantaj tarzı karşılaştırmak daha faydalı olur senin açından.
Fender Mustang'in gövde yapısı standartların biraz dışındadır. Klavye yapısı da aslında senin teleye yakın. Mustang de seni zorlayabilir bu açıdan.
Drive çalmaya da niyetli isen tele drive tonuna Mustangden daha yatkın. Mustang daha çok clean, surf veya hafif kirli tonlarda daha iyi gördüğüm kadarı ile. Drive tonlarda zayıf ve fuzzy kalıyor.
Manyetik seçicisi de biraz antikadır, tele kadar pratik değil bu açıdan.
Versatil bir gitar da değil, sound olarak belli tonlarda kısıtlı kalıyor. Ama tele hard rock ile country hatta caz arasında rahatça esneyebilen bir gitar.
Yeni teleler manyetik konfigürasyonu açısından da çok kaliteliler. Ama Mustang'in manyetiklerini değiştirmeye kalksan zahmet çekebilirsin.
Bunlar benim kişisel görüşlerim. Bahsettiğin gitarı yine de bir dene tabii ki, tarz olarak ta seversin belki. Ama benim görüşüm tele ile kalmandan ve alışmak için çabalamandan yana.
Ben de kısa parmak olayından çekiyorum senin gibi. Bu yüzden 60'lar tarzı klavye kullanmaya bakarım bu yüzden. Hatta Nighthawk alma sebeplerimden biri de 60'lar tarzı slim tapered" klavyeli olması idi. Şu anda elimde yukarıdaki vatandaşı dahi baştan çıkaran (bkz.
@tugberkozdemir ) bir LP'üm var. Gel gör ki, başlarda klavyesi işkence idi bana. Öyle böyle değil, ritim atarken dahi zorlandığım anlar oldu. Hele 18. perdeden sonrası yok mu? Bildiğin hakiki işkence çektirdi bana bir kaç hafta. Şu anda alıştım, elden düşmüyor artık. Hani "1966 has vintage gitar buldum, elden kaçırmasam mı?" gibi bir endişen var ise, gitarın modeli itibarı ile bu tür bir düşünce ile hareket etme derim.
Hakan