Ucuz gitar kötüdür modifiye edilmeye değmez efsanesi doğru mu bir inceleyelim gençler.
Bu gördüğünüz katalog 1978 yılına ait Fender katalogu. Eğer en ucuz enstrümanı alsanız bile fiyatların 525 dolardan başladığını görüyorsunuz.
Bu fiyatları dolar enflasyonuna göre hesap ederseniz 2500 dolar kadar bir fiyat ortaya çıkıyor. Yani o yıllarda 530 doların alım gücü bu yıllarda 2500 dolarla kafa kafaya.
Bu arada gitar üretimi konusunda birçok üretim malzemesinin bugün Çin ve saat başı ücreti çok daha az olan ülkelerden geldiğini unutmayalım. Şöyle düşünün: O yıllarda Japonya yeni kalkınan bir ülke. Yen’in değeri çok düşük. Tıpkı Çin gibi ucuz işçilikle batıya mal satıyor ve gitar taklitleri o kadar iyi ki Fender ucuz gitar üretmek adına Japon fabrikalarını satın alma yoluna gidiyor.
Bu 1978 yılına ait Greco markasına ait katalog.
En pahalı Greco Strat ile en ucuz Fender Strat’ı kıyaslayalım. En ucuz Fender Strat 530 dolar, en pahalı Greco strat 80.000 yen.
Bu da 1981 yılına ait Yen ve dolar paritesi. Bakın Japonya’nın en üst düzey üretim yapan firmalarından birisi 3/5 gibi bir fiyata size Fender’in belini bükecek kalitede gitar sunabiliyor. Bu fiyat farkı üretim kalitesi değil işçilik için her işçiye ödediğiniz saat başı ücretle alakalı. Ham madde temin ederken ödenen vergiye kadar her şey bu fiyatları etkiler ama aslında en öncelikli olan işçiliğe ödenen paradır. Bugün Fender Meksika fabrikası daha modern aletlerle donatılır, Amerika fabrikasına ağaçlar buradan kesilerek gider. Bakın Meksika Fender daha iyidir demiyorum ama gelen ağaçlar aynı kaynaktan gelir. İki parça üç parça ağaç mevzuu da var elbette ama fiyat farkını oluşturan şey temelde Meksika’daki Fernando’nun geçinmek için Corona’daki Diego’dan(evet ikisi de latin bunların amk) daha az paraya ihtiyacı olmasıdır. Ortada bir sihir falan yok yani 🙂
Ha bir de pazarlama stratejisi gereği manyetik satmak, tuner satmak adına Meksika fenderlerde daha kolay eskiyen ve tatmin hissini daha az yaşatan parçalar kullanılır ki firma bir gitar sattığı adama sonra aksam satabilsin. Yoksa gitar yeri gelir 30 yıl kullanılır. Müşteriyi bir daha getirecek hinlikler gerek. Boktan manyetik kullanmak da bunlardan birisi. Kayıt yaparken anlamsız gürültüler veya akort kaçıran tunerlar olmazsa bu adamlar sana nasıl aksam satsın?
Arada son derece iyi Meksika serileri çıkar. Bunlar player plus, baja gibi iyi malzeme ve manyetik kullanılan ürünler olurlar.
Şimdi gelgelelim konumuza. Eddie Van Halen tarihin en ikonik gitarlarından birisini parası olmadığı için ucuz malzeme kullanarak yapmıştır.
Bakın adam Charvel fabrikasının gitar üretimine değer bulmadığı malzemeyi kullanıyor. En ucuz stratın onda biri fiyata alıyor. Çöp olarak görülen malzeme 🙂
Şimdi günümüzde artık 3D yazıcılarla bile gitar yapmak mümkün. Eskisi gibi kara düzen el yapımı yapılmadığı için Fender de dahil olmak üzere birçok firmanın üretimi hızlanmış durumda. Yani fabrikanın işçilere ödediği ücret karşılığında ürettiği talep edilen enstrümana daha fazla arz sunabilmesi mümkün. Bunu söylüyorum çünkü yurt dışında dahi bu firmaların fiyatları hala düşmedi. Nasıl sizi öptüklerini öyle hesap edin.
Bugün ise Çin ucuz üretim yeri. Endonezya Çin gibi fabrika ve otomasyon konusunda ileri olmadığı için ağaç işçiliği ve işleme konusunda kendini geliştirmiş. O yüzden ooo hocam gitar Endonezya ama çok iyi dedirtiyorlar size. Sadece Cort fabrikasının ürettiği kaç alt marka var açın bakın. Millet x marka çok iyi Cort eh f/p gitarı diyor ama olay çoğunlukla psikolojik. O gitarları da büyük ihtimalle Cort üretiyor gencolar.
Çin istisnai bir ülke. Çin’de Eastman diye Premium üretim yapan firmalar da mevcut. Yani bir gitar Çin malı diye tü kaka olmaz. Açın Eastman neymiş bir araştırın. Çoğu yerde Gibson ile kıyaslanır. Ancak sorun şu ki Amerikan kültür emperyalizmi sende headstock’u kırılan Gibson iyidir düşüncesini oluşturduğu için Gibson’a 2-3 kat para vermeyi tercih edersin. Müritlik gibi bir şey bu.
Çin malı deyip geçen insanların 100 bin tl verdiği Premium iPhone telefonları da Çin’de üretilir. Yani Çin sana der ki hacı benden ne istiyorsun? Ucuz ürün istersen ucuz ürün veririm. Premium ürün istersen Premium ürün veririm. Sen bana ne talep ettiğini söyle.
Şimdi gelgelelim firmaların politikasına. Her firma Gibson gibi adından dolayı ürün satmayı amaçlar. Neden? Çünkü kar marjı yüksek. Hani bazen haberlerde çıkar ya şu lüks firma şu kadar ürününü yaktı diye. İnsanlar da çok pahalı kaç milyar dolarlık ürün vs derler. Olay öyle değil gencolar. Adam zaten onu 50 dolara üretmiş adından dolayı sana binlerce dolara sokuyor. Yani değer algısı gerçek değerden daha fazla kar getirir.
Özetle, bir gitarı Çin malı diye kötüleyen varsa beyni yıkanmış bir cahilden başka bir şey değildir. Modifiye edilmeye değer gördüğünüz her gitar, ortalama standartta üretilebilmiş her gitar modifiye edilebilir ve son derece iş görür. Gidin Maddison alın demiyorum ama bir gitarın modifikasyon veya yatırım yapmaya değer olup olmadığını üretim yeriyle ilişkilendirmeyin.
Hayırlı forumlar.
.
Bu gördüğünüz katalog 1978 yılına ait Fender katalogu. Eğer en ucuz enstrümanı alsanız bile fiyatların 525 dolardan başladığını görüyorsunuz.
Bu fiyatları dolar enflasyonuna göre hesap ederseniz 2500 dolar kadar bir fiyat ortaya çıkıyor. Yani o yıllarda 530 doların alım gücü bu yıllarda 2500 dolarla kafa kafaya.
Bu arada gitar üretimi konusunda birçok üretim malzemesinin bugün Çin ve saat başı ücreti çok daha az olan ülkelerden geldiğini unutmayalım. Şöyle düşünün: O yıllarda Japonya yeni kalkınan bir ülke. Yen’in değeri çok düşük. Tıpkı Çin gibi ucuz işçilikle batıya mal satıyor ve gitar taklitleri o kadar iyi ki Fender ucuz gitar üretmek adına Japon fabrikalarını satın alma yoluna gidiyor.
Greco 1978 Catalogue Vol. 9 - Vintage Japan Guitars
Greco 1978 Guitars Catalogue Vol. 9. We offer a lot of free guitar catalogs of many Japanese brands or Made in Japan guitars.
vintagejapanguitars.com
En pahalı Greco Strat ile en ucuz Fender Strat’ı kıyaslayalım. En ucuz Fender Strat 530 dolar, en pahalı Greco strat 80.000 yen.
Bu da 1981 yılına ait Yen ve dolar paritesi. Bakın Japonya’nın en üst düzey üretim yapan firmalarından birisi 3/5 gibi bir fiyata size Fender’in belini bükecek kalitede gitar sunabiliyor. Bu fiyat farkı üretim kalitesi değil işçilik için her işçiye ödediğiniz saat başı ücretle alakalı. Ham madde temin ederken ödenen vergiye kadar her şey bu fiyatları etkiler ama aslında en öncelikli olan işçiliğe ödenen paradır. Bugün Fender Meksika fabrikası daha modern aletlerle donatılır, Amerika fabrikasına ağaçlar buradan kesilerek gider. Bakın Meksika Fender daha iyidir demiyorum ama gelen ağaçlar aynı kaynaktan gelir. İki parça üç parça ağaç mevzuu da var elbette ama fiyat farkını oluşturan şey temelde Meksika’daki Fernando’nun geçinmek için Corona’daki Diego’dan(evet ikisi de latin bunların amk) daha az paraya ihtiyacı olmasıdır. Ortada bir sihir falan yok yani 🙂
Ha bir de pazarlama stratejisi gereği manyetik satmak, tuner satmak adına Meksika fenderlerde daha kolay eskiyen ve tatmin hissini daha az yaşatan parçalar kullanılır ki firma bir gitar sattığı adama sonra aksam satabilsin. Yoksa gitar yeri gelir 30 yıl kullanılır. Müşteriyi bir daha getirecek hinlikler gerek. Boktan manyetik kullanmak da bunlardan birisi. Kayıt yaparken anlamsız gürültüler veya akort kaçıran tunerlar olmazsa bu adamlar sana nasıl aksam satsın?
Arada son derece iyi Meksika serileri çıkar. Bunlar player plus, baja gibi iyi malzeme ve manyetik kullanılan ürünler olurlar.
Şimdi gelgelelim konumuza. Eddie Van Halen tarihin en ikonik gitarlarından birisini parası olmadığı için ucuz malzeme kullanarak yapmıştır.
Bakın adam Charvel fabrikasının gitar üretimine değer bulmadığı malzemeyi kullanıyor. En ucuz stratın onda biri fiyata alıyor. Çöp olarak görülen malzeme 🙂
Şimdi günümüzde artık 3D yazıcılarla bile gitar yapmak mümkün. Eskisi gibi kara düzen el yapımı yapılmadığı için Fender de dahil olmak üzere birçok firmanın üretimi hızlanmış durumda. Yani fabrikanın işçilere ödediği ücret karşılığında ürettiği talep edilen enstrümana daha fazla arz sunabilmesi mümkün. Bunu söylüyorum çünkü yurt dışında dahi bu firmaların fiyatları hala düşmedi. Nasıl sizi öptüklerini öyle hesap edin.
Bugün ise Çin ucuz üretim yeri. Endonezya Çin gibi fabrika ve otomasyon konusunda ileri olmadığı için ağaç işçiliği ve işleme konusunda kendini geliştirmiş. O yüzden ooo hocam gitar Endonezya ama çok iyi dedirtiyorlar size. Sadece Cort fabrikasının ürettiği kaç alt marka var açın bakın. Millet x marka çok iyi Cort eh f/p gitarı diyor ama olay çoğunlukla psikolojik. O gitarları da büyük ihtimalle Cort üretiyor gencolar.
Çin istisnai bir ülke. Çin’de Eastman diye Premium üretim yapan firmalar da mevcut. Yani bir gitar Çin malı diye tü kaka olmaz. Açın Eastman neymiş bir araştırın. Çoğu yerde Gibson ile kıyaslanır. Ancak sorun şu ki Amerikan kültür emperyalizmi sende headstock’u kırılan Gibson iyidir düşüncesini oluşturduğu için Gibson’a 2-3 kat para vermeyi tercih edersin. Müritlik gibi bir şey bu.
Çin malı deyip geçen insanların 100 bin tl verdiği Premium iPhone telefonları da Çin’de üretilir. Yani Çin sana der ki hacı benden ne istiyorsun? Ucuz ürün istersen ucuz ürün veririm. Premium ürün istersen Premium ürün veririm. Sen bana ne talep ettiğini söyle.
Şimdi gelgelelim firmaların politikasına. Her firma Gibson gibi adından dolayı ürün satmayı amaçlar. Neden? Çünkü kar marjı yüksek. Hani bazen haberlerde çıkar ya şu lüks firma şu kadar ürününü yaktı diye. İnsanlar da çok pahalı kaç milyar dolarlık ürün vs derler. Olay öyle değil gencolar. Adam zaten onu 50 dolara üretmiş adından dolayı sana binlerce dolara sokuyor. Yani değer algısı gerçek değerden daha fazla kar getirir.
Özetle, bir gitarı Çin malı diye kötüleyen varsa beyni yıkanmış bir cahilden başka bir şey değildir. Modifiye edilmeye değer gördüğünüz her gitar, ortalama standartta üretilebilmiş her gitar modifiye edilebilir ve son derece iş görür. Gidin Maddison alın demiyorum ama bir gitarın modifikasyon veya yatırım yapmaya değer olup olmadığını üretim yeriyle ilişkilendirmeyin.
Hayırlı forumlar.
.
Son düzenleme: