Gitar Telleri hakkında

Merhabalar,
bu tel olayına kafayı takıp uzun uzun araştırdım ve okudum, özellikle www.custom-sounds.com sitesinde tips bölümünde 1996da vintage guitar dergisinde çıkmış 22 sayı süren bu konuda kapsamlı bi makale serisi var (müzik konusunda ciddi olan herkese öneririm. sadece tel konusundan bahsetmiyor). özetle şöyle: bugün bir gitar mağzasına gidip aldığınız teller %99.9 (elektro için) nickel kaplı çelik oluyor. yani çelik bir telin üzerine nikel kaplanıyor, bu şekilde tamamen nikel tel yapmanın maliyetinden kurtuluyor firmalar. ama teller daha ucuz olmakla beraber daha az kullanılabiliniyor, kolay akord kaybediyor vs. hatta o yazı dizisine konuk yazar olarak katılan meşhur bir guitar techin (Stephen White) dediğine göre nikel kaplı çelik tellerde (seri üretiminin sonucu olarak) çoğu zaman hatalar oluyor, o yazıda bu hataların nasıl bulunabileceği anlatılıyor zaten. bu kişinin dediği diğer bir ilginç olay da yine nikel/çelik tellerin sol (G) telleri yüzde 15 oranında hatalı yapılıyor. neyse olayın ana fikri ne kadar iyi bir gitarınız olursa olsun, ne kadar iyi pedallar ve ve anfilerle çalarsanız çalın teller her şeyi belirliyor; yani signal path aslında tellerden başlıyor :!: . bu yazı dizisinde anlatılan diğer bir önemli nokta 60lar ve 70lerin soundlarının kullanılan enstrüman kadar tellerle de alakalı olduğu. 1970e kadar bütün teller saf nikelden yapılıyor, ayrıca flatwound denen bir olay var (beatles, kinks soundu). bu gitarın kalın telelrinin sarılırken değişik bir prosesten geçirilmesi, sonuçta ses çok daha parlak ve güçlü çalış rahatlığı daha fazla ve tel ömrü çok çok daha fazla oluyor. bu flatwound işlemini yapan makineler avrupada üretiliyor yani en iyi flatwound teller avrupada bulunuyor. bu yazıyı okuduktan sonra almanyadaki pyramid strings sitesinden 2 set saf nikel roundwound (normal sarım işlemi ile yapılmış) ve 2 set flatwound set sipariş verdim. siparişler 3 günde elime ulaştı, ve hemen .10 flatwound seti telecasterime taktım, sonuç inanılmazdı : tel farkının çalışı ve soundu BU KADAR etkileyebileceğini düşünemezdim, öncelikle kalın telleri daah önce bildiğiniz şekilde unutun! ilk olarak kalın tellerin görüntüsü ve hissi bambaşka, iki sargı arasında boşluk yok! flatwound tellerle bütün bendler ve slidelar çok kolay yapılıyor, parmaklarınızın ucundaki aşınmadaneser yok (string polish sürülmüş gibi). ince tellerde ise inanılmaz bir ton/tını (timber) farkı var (sol -G- teli hem sarılı hem düz geliyor). daha önce blue steel ve electro-harmonix tel kullanıyordum (bence en iyi markalardan) ama flatwound nickelin farkı anlatılacak gibi değil! kesinlikle alıp denemeniz lazım. bu teller daha pahalı AMA gerçekten de gitara binlerce dolar sayıp soundunuzu ucuz teller yüzünden feda etmenin anlamı yok, unutmayın ki kalite farkı fiyat farkını da getiriyor. bu telleri yaptıkları müziğe ve soundlarına önem veren herkese tavsiye ediyorum. umarım bilgilendirici olmuştur, herkese selamlar.
 
yalnız ben birinden, yüksek fret(jumbo fret) kullanıyorsanız flat wound kullanmayın tarzı bir şey duymuştum. Bunun nedeni hakkında fikri olan var mı?? Ben de blue steel kullanıyorum normalde...
 
Tam tersi -ya da eş anlamlısı- olarak, anlamaya bağlı 🙂 , ince fret kullanıyorsanız roundwound kullanmayın da denebilir. Fretler daha çabuk aşınır.
 
Bende sonunda Elixir lerin sözde uzun ömrünü test etmiş bulunmaktayım.

Gerek ellerimin teri, gerek çok kullanmam, gerek gitarlarımın bulunduğu ortamın nemli olması, gerek entonasyona ciddi önem vermem ve buzz feiten tuning system in taze telde düzgün iş görmesi beni 10-15 gün arası bir günde tel değiştirmeye itiyor.Birde 3 tane gitar olunca gitarları satıp ev almak tel parası ilede metres tutmak geliyo insanın aklına

Sonra Elixirler ile tanıştım. Tahmin edileceği gibi hemen kefallemedim. Bir takımına 25 milyon vermeden önce 2 ay düşündüm. Sonra aldım 🙂

Aldımda ne oldu? İlk başta çıkan telleri inceledim, sadece wound ( kalın, sarılı teller ) elixir in o nano-web naylon katmanı ile kaplanmış. İnce 3 tel kaplanmamış . Kısaca en çabuk korozyona uğruyan entonasyonu kaçan teller "standart" . Sonra kalın telleri incelediğimde ufak üretim hataları ile karşılaştım, telin çeşitli yerlerinde naylon kaplamanın baloncuk vari çıkıntılar yaptığını gördüm. Allahtan dikkat etmişim ucundan kes başından kes temiz bir kısmını bulup çift kilitli sistem sayesinde telin "defosuz" kısmını birdge ile nut arasına getirecek şekilde taktım tellerimi.

2 saat çaldıktan sonra wound olmayan teller daddarriolarımda olduğu gibi bronzlaşmaya başlatı, ertesi gün çaldığım yerler karardı, . Her kullanıştan önce ve sonra GHS fast fret ile teli temizlememe ve 26 milyon vermenin ızdırabı ile tellere katlanmaya çalışmama rağmen 16. günde teller değiştirildi . Wound tellere laf yok ama, onlar zaten korozyona uğramıyodu ama entonasyonları bozuluyodu eskiden(13. - 14. fretlerden sonra sharp a doğru kayıyordu entonasyon tel ömrü bittiğinde, wound olmayan tellerde flat e doğru kayınca çekilmez bir durum oluşturuyordu ) , elixirler ise entonasyonlarınıda koruyor

Tavsiyem : Elixir i takım olarak almayın, sadece wound telleri elixir alın, ama alırkende deformasyon varmı diye teli kontrol edin. (Telin üstündeki tespit etmiş olduğum naylon bombeler ciddi anlamda balans bozukluğu yaratır, yeni telin espirisi kalmaz ) Alt 3 telide kafanıza göre alın çünkü onların ömür konusunda bir artısı yok
 
Bu tel yazısı çok çok yararlı oldu.Aylardır her aldığım tel berbat çıkıyordu.Bende fender orijinal fender stratocaster vardı ve onun fabrika telleri gibi tel görmemiştim.Demek böyle bulunuyormuş.
Bir sorum var;
"flatwound denen bir olay var (beatles, kinks soundu)" derken aklıma sormak geldi
ben bass gitarda beatlaes soundunu elde edemiyorum hatta bazen bu yüzden bu sound için bassları elektro gitarla çaldırıyorum.O beatles ın bass sounduna hangi tellerle ulaşırım sizce?
 
bu tel konusu bi yerde daha tartisilmisti. cok iyi hatirliyorum. orda yazdiklarimi burda da yaziyim.
ben fenderin 10 numara saf nikel (pure nickel) telini kullaniyorum nikel kaplamalardan daha kaliteli ve daha uzun sure idare ediyor. yani, gunde en az 3 saat çalabiliyorum (okuldan dolayi). haftada 21 saat eder ki haftasonlari daha fazla çaliyorum. ayda 21*30=630 saat eder. ben diyim 1.5 ay siz deyin 2 ay idare ediyor. ben RE de tutuyorum ve guzel bi floydrose ayari ile tadindan yenmeyen bi rahatliga kavusuyorum. zaten ne demisler 9 da mi 10 da re 🙂
 
2 takim tel kullanmaktayim. Ska' nin dedigi gibi pahaliya patliyor acikcasi ama ne yapacaksin!

1. strat tele icin ernie ball slinky 0.10-0.52 set, valla gayet memnunum. cidden slinky, onlardaki parlakliga digerlerinde cok yaklasamadim.

2. les paul ve diger hb icin: dean markley blue steel, 0.11-0.52 (yoksa 54muydu ???) bu birazcik pahalica ama degiyor kanimca.

B
 
Aynı olayla bende karşılaştım, şimdi daha iyi anladım sorunun nerden kaynaklandığını. Çogu herkes tel teldir deyip geçiyor ama öyle değil tabikide. Gibson zakk wylde signature gitari ilk aldıgımda üzerindeki tellerde zakk in signature telleri idi. başka bir tel taktiğımda ise aynı performansı alamadım vede elimde STI marka Jason becker'in kullandıgı tellerden 15 takım vardır çok ucuza bulmustum bayaa alayım dedim. Sonra hepsini dagıttım tellerin..
Şimdi GHS GBZW Zakk Wylde Boomers 0,10 teller kullanıyorum ve çok memnunum hem daha uzun ömürlü olyor. Kayıtta falan tercih ediyorum..
 
Ben 9 ile 13 numara arasında değişen takım teller kullanıyorum. Mi den si ye kadar düşen akortları olanlar var, tabi si de 13 veya 12 numara gerekiyor ve hepsi de şu anda D'addario. Ernie ve Daddario'lar bana yumuşak ve bendi kolay geliyor. Dean Markley ise daha çabuk eskiyor ve tel kalınlıkları Daddario'dan biraz farklı. Jackson marka gitarların tercih ettiği Daddario marka bence Jackson için iyi seçim zaten. Çift kilitli gitarlarda ben olayı çok önemli çünkü teller kulak tarafından da kitlendiği için gerdirme oranı azalıyor. Daddario bana bu eksiyi birhayli kapattırıyor. Fender takım teller ise tam bir işkence. Rahatlıkla binalara kolon dikerken reinforcement (betonarme) olarak için kullanabilirsiniz. Bu kadar sert tel görmemiştim. Birkaç yıl öncesine kadar tel konusunda araştırmacıydım. Artık ekipman daha önemli benim için. Eskiyen teller tabi ki çok vibrato yapıyor heleki jumbo fretlerde daha kolay bükülüyor. Kayıt ve konser öncesi mutlaka değiştirip bir saat (ki ben bütün gece) gergin tutmakta fayda var ki teller biraz boşalsın, sonra kitlersiniz. Kolay gelsin
 
davulzade, bu iş sadece tellerle olmuyor. Ekipman işi. Ama o telleri de nereden bulursun bilmiyorum. Bir soundu yaratırken araya gerçek anlamda onlarca etken giriyor. Sırf tellere kalsaydı herkes tel alırdı bu forumlar da olmazdı. 🙂
 
arkadaşlar belki faydası olur,stagg marka tel kullandım bir keresinde,takarken elimin değmesiyle daha kullanmadan karardı,sinir oldum haliyle...fenderlar iyidir,dadario falanda çok kötü değil...
 
Konu hortlatmak yeni hobim.

Neyse,

Jim Dunlop ve D’addario hakkında iki kelamım olacak.

Yıllardır farklı akort düzenleri için farklı kalınlıklarda ve mümkünse yine farklı markalar kullanmayı tercih ediyorum. İçlerinde en stabil sonucu aldığım ve aynı zamanda paketleme konusunda da takdir ettiğim marka ise son 3 yıldır Jim Dunlop idi. Fakat son siparişimin elime ulaşmasıyla durum biraz değişti. İkinci sınıf bir çakallık olarak hava geçirmez plastik paketleme ve silikon jel uygulamasına son verilmiş, paket dizaynı da aşırı sığ bir tasarımla değiştirilmiş. Tabi nihayetinde önemli olan tellerin ne şekilde tınlayacağı.

Hava geçirmez paketlemenin ve nem önleyicilerin başta korozyon olmak üzere uzun vadede birçok olumsuz dış etkene karşı önemli bir koruma sağladığı malum. Maalesef bu değişimden habersiz olarak çoklu sipariş vermiş bulundum ve bir daha Jim Dunlop tercih edeceğimi sanmıyorum.

D’addario’ya gelirsem; kullandığım son seti yaklaşık on yıl önce gitardan nefretle sökerken bir daha dokunmayacağıma yemin etmiştim. Ne var ki büyük konuşmamak lazımmış, bir kayıt sürecinde anlık bir tel değişimi ihtiyacıyla set olarak değiştirdim. Dunlop ile arasında yarı yarıya fiyat farkı mevcuttu haliyle büyük bir beklentim yoktu. Fakat beni ters köşe yaparak o ana kadar kullandığım tüm marka ve modelleri dev tokatladı. Sustain çok başarılı, entonasyon uzun süre dayanıyor, düşük ve drop akortlarda berraklığını yitirmiyor, en sevdiğim yanı ise aynı anda parlak ve dolgun bir duyuma sahip ve bu özelliğini uzun süre koruyor.

Özetle; D’addario yeniden das kaporta!

Murat out.
 
Konu hortlatmak yeni hobim.

Neyse,

Jim Dunlop ve D’addario hakkında iki kelamım olacak.

Yıllardır farklı akort düzenleri için farklı kalınlıklarda ve mümkünse yine farklı markalar kullanmayı tercih ediyorum. İçlerinde en stabil sonucu aldığım ve aynı zamanda paketleme konusunda da takdir ettiğim marka ise son 3 yıldır Jim Dunlop idi. Fakat son siparişimin elime ulaşmasıyla durum biraz değişti. İkinci sınıf bir çakallık olarak hava geçirmez plastik paketleme ve silikon jel uygulamasına son verilmiş, paket dizaynı da aşırı sığ bir tasarımla değiştirilmiş. Tabi nihayetinde önemli olan tellerin ne şekilde tınlayacağı.

Hava geçirmez paketlemenin ve nem önleyicilerin başta korozyon olmak üzere uzun vadede birçok olumsuz dış etkene karşı önemli bir koruma sağladığı malum. Maalesef bu değişimden habersiz olarak çoklu sipariş vermiş bulundum ve bir daha Jim Dunlop tercih edeceğimi sanmıyorum.

D’addario’ya gelirsem; kullandığım son seti yaklaşık on yıl önce gitardan nefretle sökerken bir daha dokunmayacağıma yemin etmiştim. Ne var ki büyük konuşmamak lazımmış, bir kayıt sürecinde anlık bir tel değişimi ihtiyacıyla set olarak değiştirdim. Dunlop ile arasında yarı yarıya fiyat farkı mevcuttu haliyle büyük bir beklentim yoktu. Fakat beni ters köşe yaparak o ana kadar kullandığım tüm marka ve modelleri dev tokatladı. Sustain çok başarılı, entonasyon uzun süre dayanıyor, düşük ve drop akortlarda berraklığını yitirmiyor, en sevdiğim yanı ise aynı anda parlak ve dolgun bir duyuma sahip ve bu özelliğini uzun süre koruyor.

Özetle; D’addario yeniden das kaporta!

Murat out.
Çok güzel hortlatmışsın hocam 🙂
Ibanez rgt42'mde elixir 09 optiwebler var, her çalış sonrası siliyorum ve ilk günkü kayganlığı hala devam ediyor gibi. Ama sanki ton olarak bi ernie ball parlaklığı alamadım. Dadaryoyu çok iyi bilmezdim elektro gitar tellerinde ama belki bir şans verebilirim diye düşündüm. Yeni aldığım jackson dkmg gitarımda denemek istiyorum. Hangi serisinden önerirsiniz?
 
Çok güzel hortlatmışsın hocam 🙂
Ibanez rgt42'mde elixir 09 optiwebler var, her çalış sonrası siliyorum ve ilk günkü kayganlığı hala devam ediyor gibi. Ama sanki ton olarak bi ernie ball parlaklığı alamadım. Dadaryoyu çok iyi bilmezdim elektro gitar tellerinde ama belki bir şans verebilirim diye düşündüm. Yeni aldığım jackson dkmg gitarımda denemek istiyorum. Hangi serisinden önerirsiniz?

Ben 7 telli için EXL 110-7 (10-59) serisini tercih ettim. Standart 10-46 sanırım EXL 110 olmalı. Ek olarak, akort düzenim ADGCFAD ve gayet berrak bir duyumu var. Km-7 için ise halen Dunlop tercih etmek durumunda kalıyorum çünkü yapısal farklılıklar sebebiyle bu seti yemedi, haliyle heavy core 10-60 ile devam edeceğim bir süre daha. Yine de D’addario her kulvarda eziyor onu söyleyeyim.
 

Geri
Üst