Gitarını Göster Ey Turkrockcılar

Gitarlar ona emanet.

photo-3.webp

Hocam bunlari korumaya bu ufaklik yetmez, sana sivas kangal lazim, kiskancliktan fazla yemlenmis besi tavugu gibi catlatir adami senin gitarlar; tebrik ediyorum amfi dahil hic bos yok, daha nice boyle gitarlariniz olsun....
 
Sprey boya iş görüyor mu hakikaten? Ben de bir headstock işine girişeyim diyorum, matching yapmak için (zaten ucuz gitar 🙂 ), ama boyasıdır cilasıdır bulamam diye hiç bakınmadım bile. Reklam olmayacaksa kullandığınız boya marka/model verebilir misiniz?

Özellikle cila kısmı korkutuyor beni, ortaokulda tahta kaşık yaptırıp cilalatmışlardı, rezalet iş çıkmıştı elimden. 😀

Doğru uygulanırsa evet, görüyor.

Akçalı'nın Metalik Violet ürününü kullandım tam olarak. İlk katı bugün attım, yarın sabah duruma göre ya ikinci katı atacağım ya da erteleyeceğim. Katlar arası zımpara olacak tabi ki. Polisan'ın mat sprey verniği ile de bitirip son zımpara-buffing işlemlerini yapmayı düşünüyorum.
 
Sprey boya iş görüyor tabii. Fakat sadece boyayı atmakla bitmiyor iş, boya üzerine clear coat (vernik) yapıp, rengi korumak - derinlik katıp parlamasını sağlamak gerekiyor.

Adım adım bahsetmem gerekirse
- Gitarı istediğimiz renge boyuyoruz
- Pürüzlü kısımlar varsa hafifçe zımparalayarak düzeltiyoruz.
- Vernik kullanarak gitarın üzerinde saydam bir tabaka oluşmasını sağlıyoruz
- Vernik tabakasının üzerini çeşitli incelikteki zımparalarla düzeltip dümdüz olmasını sağlıyoruz.
- Pasta cila tarzı parlatıcıları ya polisaj makinesi ya da elle uygulayarak gitarın ayna gibi parlamasını sağlıyoruz.

Bu aşamalar içerisinde, boyama sonrası gitarın toz - parmak izi - kir gibi şeylerden uzak kalmasını sağlamamız lazım. Çünkü verniği attıktan sonra altta kalan herhangi bir kiri temizlememiz mümkün değil. Bu da bize boyada sisli görünüm tarzı şekillerde geri dönüyor.
Ayrıca sprey boyaları ve vernikleri kullanırken oldukça yavaş ve sabırlı olmak gerekiyor, hızlı olduğunuzda bir alana birden çok fazla miktarda boya ve bununla birlikte çözücüsü gidiyor ve bunlar bir damla şeklinde akıyorlar. Bu da düzeltemeyeceğimiz başka bir durum demek. Ayrıca çok yakından da boyarsak damlalar olabiliyor.

İyi akşamlar

Doğrusuyla yanlışıyla benim projem de aşağıdaki gibi oldu arkadaşlar. Vakit bulduğum zaman yeniden çalışmayı düşünebilirim.
 
Son düzenleme:
Sıkboğaz etmek gibi olmasın da, aslında video çekebilme imkanınız varsa çalışırken çekebilir misiniz? Referans olur en azından benim için. 🙂
Sprey boya iş görüyor tabii. Fakat sadece boyayı atmakla bitmiyor iş, boya üzerine clear coat (vernik) yapıp, rengi korumak - derinlik katıp parlamasını sağlamak gerekiyor.

Bu aşamalar içerisinde, boyama sonrası gitarın toz - parmak izi - kir gibi şeylerden uzak kalmasını sağlamamız lazım. Çünkü verniği attıktan sonra altta kalan herhangi bir kiri temizlememiz mümkün değil. Bu da bize boyada sisli görünüm tarzı şekillerde geri dönüyor.

Evim giriş katında olduğundan toz büyük sıkıntı benim için, artık bir şekilde izole edeceğiz. 🙂 Gayet başarılı olmuş Cort. Yanlış hatırlamıyorsam bir gitar daha vardı, eğer yanlış hatırlamıyorsam eski başlıklarda.
 
Teşekkür ederim. Youtube'da bir çok video var gitar refinish olayı ile ilgili. Ben de oradan bakarak - araştırarak öğrenmiştim. Tripodum vs. olmadığından video çekmemiştim ancak çeşitli aşamalar için fotoğraflarım var.

Çalışırken sprey boyaların genelde şu özelliği olduğunu farkettim ve oldukça işinize yarayabilir. Bu boyalar direkt olarak (20 - 25 cm katı ve kuru yüzey) püskürtülmediği yüzeylere yapışmıyorlar. Etrafa saçılan, havada askıda kalan boya taneleri bir süre sonra yere düşüyorlar, yerde siyah tozlar oluyor. Yani balkon tarzı bir yerde çalışırsanız, yerlere de boyacıların serdiği naylonlardan serdiğiniz durumda bir probleminiz olmaz. Açık havada çalışmanızı önermem, çünkü rüzgar her türlü oluyor ve boyayı eşit püskürtememenize sebep oluyor. Camekan yapılmış bir balkon güzel seçim 🙂 Gaz maskesini ihmal etmeyin yalnız.

Bahsettiğiniz diğer gitar da galiba benim Cort'la yaptığım ilk çalışmaydı diye düşünüyorum.
 
Son haltımız 1982 Japon Greco LP. @tugberkozdemir ve "Japanise Vintage" fikrinin kafama düşmesine sebep olan (özellikle) GP ve buradan forumdaş kardeşlerime, Burak Eren abime ve SRV Müziğe de selamlarımı ve en iyi dileklerimi ileteyim.

dr0p.jpg


qqom.jpg


Not: Fotoğram makinem kayıp, resimleri telefon ile çektim. İdare ediverin şimcilik 🙂


bu gitarı SRV'ye her gidişimde görürdüm, satılmazdı. O sıralar aklımda Fender vardı da pek dikkat etmemiştim buna. Sonra satılınca üzülmüştüm. Fiyatına göre çok iyi bir gitardı. Demek o kişi sendin 😀
 
bu gitarı SRV'ye her gidişimde görürdüm, satılmazdı. O sıralar aklımda Fender vardı da pek dikkat etmemiştim buna. Sonra satılınca üzülmüştüm. Fiyatına göre çok iyi bir gitardı. Demek o kişi sendin 😀

Sobelendik 😀
Aslında SRV'ye arkadaşım için gitar bakmaya gitmiştik. Direk alan kişi benm değilim aslında. Baktım arkadaş Studio Gibson seçmeye kalkışıyor. Müzikal zevkerini bildiğim için bu gitarı denemesini önerdim. Çalıp deneyince gördü ki hem Studio'dan daha iyi tınlıyor hem de daha ucuz (Studio 1300 dolardı), Studio'dan vazgeçti, bunu aldı. Ama bir süre sonra amfi GAS'ı tutunca, bendeki amfilerden birini ile bunu takasladı.
 
gitarlarınızı gördükçe kıskanıyorum bende elimdeki gitarların bir kısmını çekip göstereyim dedim. Gerçi bir çoğonuz evime geldiğinde bu setup ı gördünüz.

Soldan Sağa;
1- Ritchie blackmore's Stratocaster
2- Fender squier japan 1994
3- Fender stratocaster 1990
4- İbanez Rg350 Dx Bk
5- Asım canın kendisinden 1994 de aldığım Mg 74
6- İbanez Jem 7v
7- Fender strat 1993
8- Squier tele 1993

IMAG0139.webp
 

Geri
Üst