Fender CD100 ve sunburst Art and Lutherie gitar tanıtımlarını izleyin sonra yine konuşalım. Bu sitenin tavsiyelerine uyup bu gitarlardan alıp günlerce küfreden arkadaşlarım var. Böyle bi hizmetin kötüsüne, eksiğine muhtaç değiliz, bu yanlış bi mantık; çünkü eleştiri adil olmalı. Herşeyin malzemesinden çalabilirsin, herşeyi ortadan kesip yarımını alabilirsin ama adilliğin yarımı olmaz, adaletin eksikse adil olamazsın, bu bir evrensel gerçektir. Neyse, doğası gereği eleştiri objektif olmalı dedik, eleştiriye daha ziyade ürünün eksik yanlarını, dezavantajlarını öğrenmek için ihtiyaç duyarız. Ürünü satan adamsa politik cevaplarla kıvırtmak varken aletin kötü yanını bize neden söylesin? Zaten iyi yanını söylemek için de çoğu aletin tipine bakmak bile yeter, hatta benim karşıma kedi koy, (cebime de para koy tabi) onu bile sabaha kadar överim kafama göre. Ayrıca ekmek mi, su mu bu yahu, olmasa en kötüsü ne olur, açar YouTube'dan bakarız.
Tıpta önce hata yapmamayı öğretirler, burda da böyledir. Niyetin bile önemi yok. Yanlış konuşmak, konuşmamaktan daha zararlıdır, bu ülkenin başına ne geldiyse bilmeden konuşmaktan geldi zaten, bu yüzden adam konuşsun da isterse sallasın mantığını şiddetle kınıyorum. 😉 Ayrıca tartışmak iyidir, hatta doğru kullanıldığında en iyi şeylerdendir, "edebiyat yapma!," "felsefe yapma!", "sen de tartışmaya meraklısın" tarzı sözler boş bi kitle yetiştirmek için bilinçlice üretilmiş "yapma" deyimlerdir, Nazım Hikmet ve Necip Fazıl olmasaydı halimiz nice olurdu siz düşünün. Kısacası edebiyat, tartışmak... Bunlar faydalı, insanları geliştiren, erdem katan şeylerdir (tabi tartışmak şimdilerde Nagehan Alçı'yla, Rasim Ozan Kütahya'yla anıldığı için size de hak veriyorum). Her neyse, bi önceki mesajda da kendi kayıtlarımdan bahsediyodum farkedebileceğiniz gibi... ve evet sağolun, tuşem fena değildir.