hayvan hakları

vejetaryen misiniz?

  • hayır

    Oylar: 0 0.0%
  • hayır ama zaten pek et yemem

    Oylar: 0 0.0%
  • bence vejetaryenliğin hayvan haklarıyla pek ilgisi yok

    Oylar: 0 0.0%
  • bu konu üzerinde hiç düşünmemiştim

    Oylar: 0 0.0%

  • Toplam oy veren
    308
vejeteryanlıgın hayvan haklarıyl apek bır ılgııs oldugunu dusunmuyorum,n eyanı balık yemeyelımmı,ayrıyeten bıtkılerın canı oykmu,onu neden yıyosunuz vejeteryan arkadaslar?
 
ilk varolduğu dönemde dengeli bir beslenme alışkanlığına sahip insanın et yeme alışkanlığının yoğunlaşması insana buzul çağından miras kalan bir özelliktir. bu alışkanlığın oluşmasının sebebi buzul çağında bitki yetişmemesi ve insanların et yiyerek beslenmek zorunda kalmalarıdır. insan gene de beslenme dengesini zaman ilerledikçe kurmuştur ve bu dengede ete de yer vardır.

vejeteryanlığın insan beslenmesi açısından doğru olması ya da olmamasını tartışmıyorum, yeri bura değil. ama belli bir miktar et yemeyen insan başta kendi vücuduna zarar verir. onun ötesinde et yemeyen bir insan kitlesi doğanın dengesine zarardır. en basitinden; otlayan hayvanları kimse yemese, ot kalmaz ortada, yenir biter. bu yüzden zevk için ya da beslenme amaçlı, et yenmelidir. et yemek doğal bir gerektir, bunu zevk haline getirmenin, eti zevkle yemenin bence yanlış bir tarafı yoktur.

insanların sindirim sistemi aslen otobur bir sistem değildir. otobur ve etoburun arasında bir sistemdir. sivri köpek dişlerinin yanında öğütücü azı dişlerimiz vardır. bağırsak uzunluğu otoburlar kadar fazla veya etoburlar kadar az değildir. karışık beslenmesi gereken bir canlı olarak, arada bir sisteme sahiptir insan.

yenmek için üreticiler tarafından doğada olması gerektiğinden fazlaca üretilen hayvanların yenmesi etik ve hayvan haklarını ihlal etmeyen bir davranıştır. vejeteryan bir insanın hayvanları seviyor olma ihtimali ile vejeteryan olmayan bir insanın hayvanları seviyor olma ihtimali aynıdır çünkü ikisi de insandır, belli şeyleri sever belli şeyleri sevmez. hayvan haklarıyla, hayvan sevgisiyle vejeteryanlık ilgisizdir böyle düşünüldüğünde.

konu dağılmış olabilir, mazur görün.
 
evet insanın bünyesinin ateşin bulunuşundaki evrimle birlikte et oburluğa adapte olduğunu zaten birsürü kişi sölüyor..

her vejeteryan hayvan severdir ..denilmesini yanlış buluyorum...bunun bilinebilmesi için öncelikle panter emel vejeteryanmıdır onun ortaya koyulması lazımdır.. .. ......
 
Vejeteryanlık bir beslenme şekli kabul edilmeli ki çok sağlıklı bir beslenme şekli ama kolay kolay etden de vaz geçip bu beslenme şekline girmek zor hele bizim gibi kırmızı etin çok sevildiği mutfağın en iyi yemeklerinin kırmızı ete dayandığı bir toplumda.
Bi de hayvan hakları denince aklıma sokaktaki hayvanlar.belediyenin zehirlediği yavru köpekler acımasızca can çekiştirilerek öldürülen hayvanlar felan gelmişti ne alaka bende anlayamadım...
 
Vejeteryanlar da kendi aralarında ikileme düşüyor olacaklar ki kimisi et yemedikleri halde hayvansal ürünlerden yararlanıyorlar yumurta,süt gibi.Diğer grup ise ne hayvan ürünleri ne de etini tüketmiyor.
Hayvan haklarıyla ilgisi olduğunu ben de düşünmüyorum.
 
Ya bırakalım o vejeteryan bu vejetermayan, konu hayvan hakları ve sonunda ülkemizde de bir hayvan mezarlığı açılıcakmış. Bursa-Osmangazi'de. Bu uygulama hayvan haklarına saygının bir örneğidir. Tebrikler..
 
Simdi evet ben de ete ihtiyac duymadigimiz bir hayat yasamayi cok isterdim ama maalesef uzun vadede HIC hayvansal urun kullanmazsan bir takim saglik problemleri ile karsilasacak olman kacinilmaz. Ayrica belki bana fasist (!) 😀 diyebilirsin ama bilinci olmayan hayvanlari (etige uygun davranmak kosulu ile) besin olarak degerlendirmenin ne gibi bir zarari olabilir ki?
 
Başlığı açan arkadaş da kabul etti zaten hayvan hakları başlığı adı altında açmamalıydım diye.Hayvan hakları derken yaşama hakkını varsaydığını tahmin ediyorum ama sadece vejeteryanlığı ele almış halbu ki bir cok alanda hayvanların yaşam hakkı katlediliyor tabi şimdi birileri de der ki insanlar da öldürülüyor ne var hayvanlar daha mı önemli diyecek olan olursa çağdışı düşünenler muhatabım değil zaten.Ayrıca hayvan hakları denildiğinde neden direkt aklınıza Panter Emel geliyor,basında çığırtkan bir insan olarak lanse edildiği için mi?Kendisi gerçekten duyarlı ve iyi bir insan millet bi dolamış ağzına Panter Emel lafını,ayrıca genelleme yapmayınız lütfen gerçekten tam anlamıyla vejetryan olan insanlar var herkesi kendiniz gibi sanmayın yani nerden biliyorsunuz ki her vejeteryanın sözde vejeteryan olduğunu aslında deli gibi et yediğini
 
Bugün okul kampüsünün yanında ilginç bir enstantane ile karşılaştım. Bir tane köpek, tavşanı kovalıyordu ve öğrencilerin müdahalesi olmasa muhtemelen tavşanı avlayıp kendine güzel bir öğle yemeği çekecekti. Öğrenciler araya girip köpeği uzaklaştırdılar ve tavşanı onun elinden aldılar.. Bu benim kafama takıldı; ne menem bir hareketti, olumlu mu, olumsuz mu..

Bir tanesinin canını kurtardılar ama diğerinin beslenmesine müdahale ederek aç kalmasını sağladılar. Eko sistemin içine kendi ellerini sokmaları da ayrı bir olay.
 
ben et yemiyorum ve bu benim için,ne etik ne siyasi ne de "çocukluğumda meydana gelen" bir travmatik bir olay değil!bunların varlığını yadsımıyorum,hatta çoğu etik ve siyasi sürece karşı da mücadele ediyorum ama benim et yememem bunu seçebilmemden kaynaklanıyor,insan ne etobur ne otoburdur,insan hepçildir.Ancak günümüzdeki haliyle bir kişinin et yemesi için hem ekolojik hem de ciddi ekonomik yıkımlar gerçekleştiriliyor!Hayvan üreticiliğinin doğaya açtığı tahribatı anlatmak için buradaki yer bile yetmez!Küresel ısınma da bunun bir parçası..Yaşadığımız dünya metalaştırıldıkça biz herşeye hakkımız olduğunu sanmaya devam ediyoruz!Doğanın dengesi bu diyerek işin içinden sıyrılabiliyoruz.Doğanın dengesi mi seri üretim?doğanın dengesi mi hayvnların üstünde binlerce deney yaparak onların yaşam haklarını elinden almak?bizim de aracımız beynimiz deyenler olacaktır,neden beynimiz bir kere olsun doğayı tahakküm altına almaya çabalamaktan vazgeçip,zaten varolan yaşam yerine (besin zinciri de bunun içinde) yerleşmeyerek hepsini yoketmeye yöneliyor?Bizim aracımız yaşamayı mümkün kılmaktan çok yaşamayı yüceltmekten başka bir işe yaramıyor!Oysa yaşam lüx olmadan esas değerini kazanır.Doğadan o kadar uzaktayız ki artık,doğanın dengesinden dem vurmaya hakkımız yok!O denge denen şeyden de eser kalmadı malesef..çok dağıta dağıta yazdım amacımdan da saptım ama idare edin artık..
 
"Oysa yaşam lüx olmadan esas değerini kazanır"

Sonuçta bir lükse ulaşım çabası var. Demek ki lükse bir değer verilmiş. Lüksün değersiz olduğu bir düzen içinde kimse buna çabalamaz.

Lost dizisini izleyen bilir. Öyle bir durumda adaya binlerce dolar bırakılmış olsa, o paraları yakacak ya da tuvalet kağıdı olarak kullanırlar.
 
mithra demiş ki:
ben et yemiyorum ve bu benim için,ne etik ne siyasi ne de "çocukluğumda meydana gelen" bir travmatik bir olay değil!bunların varlığını yadsımıyorum,hatta çoğu etik ve siyasi sürece karşı da mücadele ediyorum ama benim et yememem bunu seçebilmemden kaynaklanıyor,insan ne etobur ne otoburdur,insan hepçildir.Ancak günümüzdeki haliyle bir kişinin et yemesi için hem ekolojik hem de ciddi ekonomik yıkımlar gerçekleştiriliyor!Hayvan üreticiliğinin doğaya açtığı tahribatı anlatmak için buradaki yer bile yetmez!Küresel ısınma da bunun bir parçası..Yaşadığımız dünya metalaştırıldıkça biz herşeye hakkımız olduğunu sanmaya devam ediyoruz!Doğanın dengesi bu diyerek işin içinden sıyrılabiliyoruz.Doğanın dengesi mi seri üretim?doğanın dengesi mi hayvnların üstünde binlerce deney yaparak onların yaşam haklarını elinden almak?bizim de aracımız beynimiz deyenler olacaktır,neden beynimiz bir kere olsun doğayı tahakküm altına almaya çabalamaktan vazgeçip,zaten varolan yaşam yerine (besin zinciri de bunun içinde) yerleşmeyerek hepsini yoketmeye yöneliyor?Bizim aracımız yaşamayı mümkün kılmaktan çok yaşamayı yüceltmekten başka bir işe yaramıyor!Oysa yaşam lüx olmadan esas değerini kazanır.Doğadan o kadar uzaktayız ki artık,doğanın dengesinden dem vurmaya hakkımız yok!O denge denen şeyden de eser kalmadı malesef..çok dağıta dağıta yazdım amacımdan da saptım ama idare edin artık..

yanlişimiz var.. hayvanlar yemekle bitmez.. dünyada biz yemesek bu kadar inek tavuk koyun olabilirmiydi? zannetmiyorum.. özellikle küçükbaş hayvanları ve tavukları başımızın tacı ettik nüfuslarını patlattık...bi kısmını yedik ama hala çoklar.. hayvanların nesillerinin tükenmesnin esas sebebi kirliliktir ve fütursuz avlanma dır..

...belki sen öyle düşünmüyosundur ama hayvanlara zarar verdiğini düşünerek et yememek aykırılıktır ,marjinalliktir...hatta çok daha ileri giderim hayvanlara zarar verdiğini düşünerek tavuk yumurtası yemeyenlerin bilinç altında zoofili olabileceğini düşünüyorum..

kuzu sevimli bir hayvandır bende en az bir tavşan kadar sevimliyim madem öyle yemeyelim böylece kuzu ikonuyla benide özdeleştirirler...kuzu kavramının sarıp sarmalayan yumak yumak sevimliliğinden payçıkartmalıyım..mantığının güdüldüğünüde içten içe seziyorum...

biz mağarada yaşasak,ateşi bilmesek bile yakalar hatır hutur ısırırdık danayı,camışı zaten...modern olduk diye yemiyoruz

tavşana traş losyonu süren,sincap şampuanlayan,fok rektumundan kellik ilacı yapan zihniyettir esas hayvanların soyunu tüketen...

özetle:vejeteryanlık hayvan haklarına engel değildir
 
Distopi_ya_k demiş ki:
"Oysa yaşam lüx olmadan esas değerini kazanır"

Sonuçta bir lükse ulaşım çabası var. Demek ki lükse bir değer verilmiş. Lüksün değersiz olduğu bir düzen içinde kimse buna çabalamaz.

Lost dizisini izleyen bilir. Öyle bir durumda adaya binlerce dolar bırakılmış olsa, o paraları yakacak ya da tuvalet kağıdı olarak kullanırlar.
lüksün bir değeri olduğu aşikar zaten onu tartışmaya bile gerek yok!ancak yaşam özsel değerini bu gibi "dünyevi"(herşey dünyevi demeyin benim kastım insan eliyle yaratılmış olan yapaylık) şeylerden uzaklaşarak kazanabilir.
sevgili dispoti öne sürdüğün fikri tam anlayamadım , görüşüme karşı çıkıyorsan verdiğin örnek tam da benim kastediğim şeydi..
yanlişimiz var.. hayvanlar yemekle bitmez.. dünyada biz yemesek bu kadar inek tavuk koyun olabilirmiydi? zannetmiyorum.. özellikle küçükbaş hayvanları ve tavukları başımızın tacı ettik nüfuslarını patlattık...bi kısmını yedik ama hala çoklar.. hayvanların nesillerinin tükenmesnin esas sebebi kirliliktir ve fütursuz avlanma dır..

...belki sen öyle düşünmüyosundur ama hayvanlara zarar verdiğini düşünerek et yememek aykırılıktır ,marjinalliktir...hatta çok daha ileri giderim hayvanlara zarar verdiğini düşünerek tavuk yumurtası yemeyenlerin bilinç altında zoofili olabileceğini düşünüyorum..

kuzu sevimli bir hayvandır bende en az bir tavşan kadar sevimliyim madem öyle yemeyelim böylece kuzu ikonuyla benide özdeleştirirler...kuzu kavramının sarıp sarmalayan yumak yumak sevimliliğinden payçıkartmalıyım..mantığının güdüldüğünüde içten içe seziyorum...

biz mağarada yaşasak,ateşi bilmesek bile yakalar hatır hutur ısırırdık danayı,camışı zaten...modern olduk diye yemiyoruz

tavşana traş losyonu süren,sincap şampuanlayan,fok rektumundan kellik ilacı yapan zihniyettir esas hayvanların soyunu tüketen...

özetle:vejeteryanlık hayvan haklarına engel değildir
yanlış anlaşılma var sanırım:benim sözünü ettiğim yıkım yalnızca hayvanların soyunun tükenmesi değildi..Ki zaten hayvan soyunun tükenmesine senin bahsettiğin neden üzerinden bakarsak yine bunun da lüks arayışı olduğunu görürüz..Yani temelde aynı şeyden bahsediyorsun. Modernliğin getirdiği şey değil zaten hayvan yemek, bunu herkes biliyor.Eski zamanlarda vücudun ısısını yükseltme,dolayısıyla hayvansal yağ ihtiyacıdır insanı ete yönelten.Artık böyle bir ihtiyacımız kalmadı hatta küresel ısınmanın boyutları da göze alınırsa artık hayvan yemeyerek vücudumuzda su biriktirmemiz bile gerekebilir!
Ayrıca ben et yemenin doğamıza aykırılığından bahsetmiyorum.Bu konuda tartışmaya bile gerek yok.Zaten ben hayvan neslinin tükenmesinden de bahsetmiyorum!Esas problem bunun çok daha ötesinde..Hayvanların insanların taleplerini karşılayabilmek için fazlaca üretilmesine de karşı duruyorum.Hepimizin bildiği üzere büyükbaş hayvanlardan çıkan metan gazı küresel ısınmanın başlıca nedenlerinden biridir..Konuyu daha da genişletirsem; bugün hayvancılık yapılması için ayrılan para ve arsanın dünyadaki açlığa son verebilecekken yalnızca belli kesime hitap etmesi de sözkonusu!!Araştırmalara göre isterseniz sayısal verilerini sunabilirim; bir kilo et üretimi için harcanan para ve alanla 100 kişi tahıl ve sebzeyle doyurulabilir!Sorun sevimlilik sorunu olmaktan ve yalnızca hayvanları kapsamaktan çok uzaktır. Eğer kendi eylemim üzerinden konuşmam gerekirse, başka türlüsü mümkünken ,bu kadar soruna yol açmayı gereksiz ve sorumsuzca buluyorum.Açıkçası benim eylemimin tek sebepleri bunlar da değil,kapitalizmin metalaştırma anlayışı,hayvanların üretim adı altında toplama kampında güneş yüzü görmeden üremesi bile yapaylaştırılıp "yetiştirilmesi",ve Çin'de köpek yenmesi nasıl hepimize canilik gibi geliyor ve anlamlandıramıyorsak,bugünkü sürecin zaman içinde işleyerek aynı şeyi önümüze koyabileceğine inanmamdır.Yani gün gelip biz de köpek yiyerek doğanın dengesi bu ama diyebiliriz! zoofili meselesine ise hiç girmeyeceğim çünkü duyarlılık sıklıkla sapkınlıkla karıştırılmaya başladı !! saydığım faktörleri düşünüyorum bir de cinsel bir haz duymayı..ne diyeyim?
 
beklediğimden bilgilisin madem..

haklısın tabi....genel bi cevap verdiğini biliyorum ..ama kenede bana söylediğini farz edicem..

esasen ben bu konuda bayağı duyarsızım.. zira ben tüm doğa dengesinin ve diğer dengelerin bozulmasının nedenini biliyorum..

gelişmemiş ülkelerde sebep=eğitimsizlik
gelişmiş ülkelerin yarattığı bu yıkımın adı=cehalet

tüm o büyük şağşalı ülkeleri gördüm sayılır.. amerika emperyalist çin ,avrupa metayla kafayı bozmuş bi topluluk,doğu da eğitimi kabullenmeyen gerici bir kitle..

esas sebep bu bunun köşesine bucaüına inmeye gerek yok.. apaçık sebep eğitimsizlik ve cehalet.. umarım bunları dediğini unutmazsın ve idealinde vejeteryanlikten daha büyük bi atılım olur(ileride okul yaptırmak gibi) nedensiz karşı duruştan daha somut ve inandırıcı gelir o zaman söylediklerin de..

söylenenler pek ciddiye alınacak bişey değil gibi ama bence daha fazlası olmalı .. madem idea var neden somutlaştırmayasın...bişey demene gerek yok yani somut kanıtlarını dilerim fikirleri bu kadar ciddiye almak güzel
 
mithra;

Ben o cevabı sana karşı çıkmak için değil, hatta orada tırnak içine aldığım sözü desteklemek için yazmıştım 🙂

Sonuç da şuna çıkıyordu, lüks gibi bir olay (ki kürk, makyaj, aşırı et yemek) toplumda "üst" sınıf göstergesi oldukça, hak ihlali devam edecektir.

Hayvanların yapay yollardan insan kontrolünde çoğaltılması durumu ikiye ayrılıyor. Biri tüketim amaçlı özgürlüğü aşırı kısıtlanmış hayvanlar. Ben de karşıyım buna. Tavuk çiftlikleri vs.. Ama doğada serbest halde bulunan (gazlar diyesim geldi) hayvanları bir çoban misali kontrol altında tutup çoğalmasını sağlamak hatta yavruların yaşamını sağlamak durumu pek ters gelmiyor bana, çünkü bu bir yaşan kaynağı hayvancılık olarak. İhtiyaç ve ihtiyaç fazlası durumu...


mithra; bu arada "dispoti" derken? 🙂
 
Distopi_ya_k demiş ki:
mithra;

Ben o cevabı sana karşı çıkmak için değil, hatta orada tırnak içine aldığım sözü desteklemek için yazmıştım 🙂

Sonuç da şuna çıkıyordu, lüks gibi bir olay (ki kürk, makyaj, aşırı et yemek) toplumda "üst" sınıf göstergesi oldukça, hak ihlali devam edecektir.

Hayvanların yapay yollardan insan kontrolünde çoğaltılması durumu ikiye ayrılıyor. Biri tüketim amaçlı özgürlüğü aşırı kısıtlanmış hayvanlar. Ben de karşıyım buna. Tavuk çiftlikleri vs.. Ama doğada serbest halde bulunan (gazlar diyesim geldi) hayvanları bir çoban misali kontrol altında tutup çoğalmasını sağlamak hatta yavruların yaşamını sağlamak durumu pek ters gelmiyor bana, çünkü bu bir yaşan kaynağı hayvancılık olarak. İhtiyaç ve ihtiyaç fazlası durumu...


mithra; bu arada "dispoti" derken? 🙂

🙂 distopi_ya_k senden hata sonucu yanlış nitelendirmemden dolayı çok özür dilerim 🙂 Söylediklerin konusuna ise katılıyorum;yani düzeni ben yaratacak olsaydım;hayvacılığın geçim kaynağı haline getirilmesini istemezdim,ama bugünkü durumda gerçeklerden de sapmamız pek mümkün değil. Etik olarak hayvanların pragmatik bir bakış açısıyla kontrol altında tutulup doğal yaşam şartlarını sürdürerek, üremesini sağlayarak kendi hayatını onun üzerinden sürdürmek pek sevimli bir tanımlama olmasa da gerçeklikte, köylerde sürüsüyle duygusal bir bağ kuran insanların varlığı,en azından bu açıdan durumu pembeleştiriyor.
beklediğimden bilgilisin madem..

haklısın tabi....genel bi cevap verdiğini biliyorum ..ama kenede bana söylediğini farz edicem..

esasen ben bu konuda bayağı duyarsızım.. zira ben tüm doğa dengesinin ve diğer dengelerin bozulmasının nedenini biliyorum..

gelişmemiş ülkelerde sebep=eğitimsizlik
gelişmiş ülkelerin yarattığı bu yıkımın adı=cehalet

tüm o büyük şağşalı ülkeleri gördüm sayılır.. amerika emperyalist çin ,avrupa metayla kafayı bozmuş bi topluluk,doğu da eğitimi kabullenmeyen gerici bir kitle..

esas sebep bu bunun köşesine bucaüına inmeye gerek yok.. apaçık sebep eğitimsizlik ve cehalet.. umarım bunları dediğini unutmazsın ve idealinde vejeteryanlikten daha büyük bi atılım olur(ileride okul yaptırmak gibi) nedensiz karşı duruştan daha somut ve inandırıcı gelir o zaman söylediklerin de..

söylenenler pek ciddiye alınacak bişey değil gibi ama bence daha fazlası olmalı .. madem idea var neden somutlaştırmayasın...bişey demene gerek yok yani somut kanıtlarını dilerim fikirleri bu kadar ciddiye almak güzel
Öncelikle vejeteryanlık benim idealim değil,ben vejeteryan oldum gibi bir karar vermedim hiç bir zaman! Ben sadece "hayvan yememeyi" seçerek basit bir eylemde bulunuyorum ve bunun bu derece basit bir eylem olduğunu bilmem sayesinde insanlara bunu savunabiliyorum..Eylemi büyüten eylemde bulunmamayı seçenlerdir..
İkincisi sunduğum bütün argümanların hepsi somut gerçeklikten ibaretti,istersen seninle bunun ideadaki imgelem yönünü de tartışabiliriz ama zaten örnek verdiğim olaylar bilimsel alanda da kabul görmüş ,resimlerle belgelenmiş dolayısıyla inandırıcılık kaygısı taşımayan bilgilerdi.Resimlere ve yazılara bu alanda birçok yayın yapan dergi ve kitaplardan ulaşabilirsin,ya da internet yoluyla eğer inanmak gibi bir kaygın varsa..
Nedensiz karşı duruş lafını da söyleyebilmek için yazdıklarımı okumamış olman gerekiyor,kendi fikirlerim açısından çok az da olsa nedenlerimden bazılarını saymıştım!Bunlar sana karşı durulmayacak kadar değerli gelmeyebilir ama bu neden olduklarını yadsıman için uygun bir destek olmaz yine de..
Bir diğer konu da: eğitimin gerekliliğini kimse inkar etmiyor ama bu forum hayvan haklarıyla ilgili olduğundan dolayı (ve sen eğitimin hayvan haklarıyla direkt olarak nasıl bir etkide bulunacağını "somutlaştırmadığından" dolayı) ,bunun yanında eğitimin içeriği ve şekilleri ve hizmet ettiği amaç bambaşka tartışmaları gerektirdiğinden dolayı bu tartışmanın başka forum altında uygun düşeceğini düşünüyorum. Ki zaten "söylenenler pek ciddi şeyler değil" dediğine göre yaşamdan anladığımız şeylerin de farklı olduğu sonucuna da ulaşabilirim.Senin için önemli olan eğitim/(le "tektipleştirmek")(bunu söylerken seni tenzih ediyorum bu benim şimdiki eğitimden anlayışım) olabilir ama benim için yaşamsal içgüdü daha önemlidir..
 
peki ozaman sen yememe seçimine zaten devam ediceksin..


bende bir ömür izgaranın o sıcak,sarıp sarmalayan keyfine varıcam,rakı balık sofralarının denize nazır tadını yaşicam,beşamel soslu çevirme tavukların dayanılmaz lezzetini tadıcam,kuzu şişin enfes kokusunu içime çekicem .. bu da benim seçimim...

"ben hayvanı bir ormanda;bir de soframda severim"
Ertuğ Onur

benim fikrim bu,ben de vejeteryanliğe karşıyım

2 karşıt seçim var burda...ama olay çıkartmaya gerek yok

...evet söylenenler en azından benim söylediğim şeyler ciddi değil

..dediğim gibi evet.zaten pek önemsediğim veya üzerinde düşündüğüm bişey de değil hayvanları yemek..yani bu işin üzerine düşünmeye vakit ayırdıysan bu konuyu benimle tartışmak istemezsin ..

.. bunu önemsemekte senin farkın benden ve benim gibilerden üstünlüğün olsun...
 
Mithra gerçekten çok mantıksal ve bilimsel yaklaşmışsın olaya,bu nedenle seni kutluyorum,hayvan hakları konusunda en mantıklı açıklamaları yapan arkadaşlardan birisin.Ben de en az senin kadar hassas ve düşünceliyim bu konuda ama ne yazık ki insan kendi çıkarına hizmet edecek herşeyi yani kendinden başka her canlıyı ve cansızı yok etme güdüsüyle yaşıyor.Bunu kabul etseniz etmeseniz de rahat ve lüks yaşam tutkusu hepimizin içinde var kolayı seçiyoruz,neden enfes güzel kokulu bir yemekten zevk almak dururken,onu et olarak görmek dururken,onu yaşama hakkına sahip bir canlı olarak göreyim ki mantığı.Ama bazen durup düşünmek gerek.En azından bir canlının gözlerinden bir mana çıkarıyorsan sen yeryüzündeki çok şanslı ender insanlardan birisindir..Ve bu şansa herkes sahip değil ne yazık ki,keşke böyle olsaydı ve yeryüzünde kimse kimseyi öldürme güdüsüne sahip olmasaydı...Doğayı,dünyayı,herşeyi yok ediyoruz,bizim de ve yeryüzünün de yok olacağı gün uzak değil zaten...
 

Geri
Üst