hayvan hakları

vejetaryen misiniz?

  • hayır

    Oylar: 0 0.0%
  • hayır ama zaten pek et yemem

    Oylar: 0 0.0%
  • bence vejetaryenliğin hayvan haklarıyla pek ilgisi yok

    Oylar: 0 0.0%
  • bu konu üzerinde hiç düşünmemiştim

    Oylar: 0 0.0%

  • Toplam oy veren
    308
Dün haberlerde içimi parçalayan bir görüntü vardı. Kendini bilmez belediye işçileri bir çöp evden 7-8 tane kopek çıkartmaya çalşıyolardı. Önce hayvanları bayılttılar, buraya kadar güzeldi; fakat sonrası rezil, insan evladına yakışmayacak derecede iğrençlik içeren sahnelerdi.
Ellerinde köpek değilde sanki taşla dolu bir çuval varmış gibi demir bir kafese öylesine "ölesine" atıyorlardıki köpekleri, baygın halde inliyordu hayvancıklar; kafaları, vücutları demire ve birbirlerine çarparken...
İçimden dedimki bunu yapan insan olamaz....
Hayvan hakları için önce İnsan olup kendine ve etrafına saygılı olmak gerekli....

***Ayrıca lütfen üçüncü sayfanın sonuna denk gelen Hayvan Hakları Bildirgesi ni de okuyunz...
 
Bayıltmamışlar üstelik zehirle iğneymiş o zaten can çekişiyorlar bi de kafalarını demire vura vura arabaya fırlatıyorlar ve kimse bir şey söylemiyor,bu insanlarla aynı dünyada ve hatta ülkede yaşadığım için delirmek üzereyim.Ayrıca gerçekten hiç aklıma gelmemişti hayvan hakları bildirgesini yazmak tebrikler ama zaten anlamayan yine anlamaz der ki insan hakları bile gözardı edilirken ne hayvan haklarıymış (sözüm meclisten dışarı burdaki arkadaşlara söylemiyorum)
 
açıkçası, aynı şey insanlara rahatlıkla yapılıyorken ben hayvanları düşünmem.(ama bu normal karşıladığım anlamına gelmez)insan hakları gözardı ediliyorken ne hayvan haklarıymış demek hayvan hakları olmasın demek değildir, insan söz konusuyken,insanlıkla ilgili düşünülmesi gereken dünya kadar şey varken ben bunu düşünmeye fırsat bulamam demektir.hayvan hakları bir başlangıç noktası olamaz.
 
Hayvan hakları bi millette düşünülmeye başlanmışsa onlar zaten insan haklarını da aşmış demektir bu mesela bir insanın açken ve hastayken sinemaya gitmeyi istemesi gibi bir şey olur. Ama şu da bir gerçek ki hayvanları sevmeyen insanı da sevmiyor en azından ben hep öyle gördüm
 
ben de genelde insan sevmeyen hayvanseverler gördüm.daha doğrusu hayvansever olma nedeni olarak insan sevmemelerini gördüm.senin de çok önceden belittiğin gibi...
o zaman biz önce insan haklarını bi aşalım,sonra hayvan haklarını düşünmeye başlarız.bunu söyleyebiliyorsan zaten aynı şeyi söylüyoruz demektir.ama banane insanlardan,ben hayvanları düşünürüm,insanlar kötü hayvanlar iyi... gibi konuşan insanlar bence insanlarla olan problemlerinden kaçıp, hayvanseverlik kimliğine sığınmış sorunlu insanlardır.
 
Tabi neyin sorunlu olup olmadığı görecelidir.Ben kendi adıma şunu söyleyebilirm ki insan haklarını kişisel olarak aşmış bir insanım toplumsal olarak her ne kadar aşılmamış olsa da.Ve herkes kendinden sorumludur,uzun lafın kısası kendini aşmak insan haklarını aşmak böyleyken insanın içinde başka hakları aşma güdüsü doğuyor. Sizleri bilemicem ama benim için öyle...Ama sizleri de anlıyor ve saygı duyuyorum ve yine aynı konuya dönüyoruz ki insanlara kişiliklerini veren ve hayata bakışını düşüncelerini hislerini belirleyen hayatta başlarına gelenlerdir.Öyle olan insanları anlamamak çok zor olmasa gerek daha doğrusu empati yeteneğinin gelişmiş olması gerek,peki bu insanların neden insanlarla problemleri var deli filan mı bunlar yoksa nedenlerini bilemezsin onun neler yaşadığını bilemezsin
 
stratofanius demiş ki:
***Ayrıca lütfen üçüncü sayfanın sonuna denk gelen Hayvan Hakları Bildirgesi ni de okuyunz...

Direk bilgirgeyi alıntı yapmayayım diye bunu alıntı yaptım..

Bildirgeyi okuduktan sonra insanlar şu soruyu sormazsa, büyülenebilir, inanabilir, doğru bulabilir... Ama ömelli soruyu sormalıdır; "Neden?"

Bildiri öyle bir hal almış ki; "hayvanlar insanların hizmetinedir" diyen düşünceyi tersleyen kişiler "insanlar hayvanlara hizmet etsin diye varolmuşlardır" anlamını çıkartıyor.

Neden sorusunu sorup objektif bakmak gerekir..

Denek hayvanları konusunda bilmiyorum ama, o deneyler yapılmasaydı, bilimde bu kadar ilerleme, hastalıklarda tedavi olmayacaktı. Yani denek larak hayvan kullanılmasaydı milyonlarca insan belki aynı anda ölebilecekti... Bir hastalık dünyadaki insan neslini yokedebilecekti..
 
hayvanları kendimden bile daha çok seviyorum ama öldürüyorum işte böcük görünce ama kedi ve köpeklere gelince ayrı onlara garışmam hop oturup hop gaklkarlar sabahın ilk ışıklarındaki guş cıvıldasmaları da bi hoş ediyo insanı yürecign umutla haykırıyo dünyaya sessiz fısıldamalarıyla bu fısıldasmalar öyle sessiz ki bir tek tanrı duyuyo...ama herkeşler uyuyo...ııhmmm.....1 sn.su içem bi...
nesli tükenen hayvanlara selamlarımı çakıyorum.ey sizler nesli tükenenler üzülmeyin insanlık aleminin de nesli tükendi pek insan kalmadı ortalıkta durum eşit yani...got it?dostalrım benim...suan uyumakta olan 6 kedime,bir kuşuma,bir de köpegime sevgilrimi sunuyorum.forumların ailecek müptelasıyız haykırın hadi siz de yasasın midya saati yasasın türkrock gündem maddesi....alkışlar....sagolun sagolun....bu ödülü hepimiz adına alıyorum ve de sizler için dost hayvanlarım yumoş,minnoş,duman,arap1,arap2,ve öbür aleme hiperaktivieden dolayı göçmüş olan tekirim..ruhun sad olsun...
kuduz a ise bön bön bakarak onu delirterekden kendine getiriyorum...
uçmayan kusuma da bir gün uçarsın elbet hele bir büyü diyorum ama uçmasa daha iyi....saygılar ey forum milleti insanları...
 
Yeni Yılla Gelen Kedi isimli bir kitap vardı. aktif bir hayvan hakları savunucusu olan yazarı bu kitapta hayvanlar üzerinde yapılan deneyler,
Kanada'daki fok avı ve konuyla ilgili bir kaç konuda bilgi vermiş ara ara...
bir de Sisteki Goriller filmi ilginçtir: sadece süs eşyası yapılmak için öldürülen zavallı hayvanlar... konuyla ilgilenen arkadaşlara biraz yardımı
olur umarım.
 
daha önce de söyledim,hayvan haklarının doğada insan ve hayvanların bir arada yaşamalarından kaynaklanan düzenin sağlanabilmesi için ve aynı zamanda da vicdani açıdan korunmaları şarttır.ve insan hakları ile kıyaslanamazlar.çünkü niteliksel farkları var bu ikisinin.burada bahsedilen hayvanların da yaşama hakkı olduğu,onların insanlar tarafından keyfi nedenlerle zarar görmemesi,yaşama alnlarının tahrip edilmemesi,bedenlerinin gereksiz yere sömürülmemesi,gıda maddesi olacaksa iyi koşullarda yaşayıp acısız şekilde ölmesi gibi şeyler...bunları uzun uzun yazdık tartıştık zaten.ne sırf zevkimiz için hayvanların zarar görmesini ne de hayvanlar ölmesin diye insan yaşamı için gerekli olabilecek bazı şeylerden vazgeçilmesini(et yemek ya da bilimsel çalışmalar yapmak olabilir bu) kabul edebiliriz.dediğim gibi bunları önceki sayfalarda hep birlikte tartıştık...

aslında beni üzen başka bişeyden,hayvanat bahçelerinden bahsetmek istiyorum.henüz pakize kaçmamışken,yıllar önce atatürk orman çiftliği'ne gitmiş ve ordaki hayvanlara çok üzülmüştüm.haftasonu olduğu için bir sürü okul gezisi vardı ve onlarca çocuk kafeslerin etrafını sarmış vıcır vıcır seslerle hayvanlara bakıyorlardı.inanabilir misiniz bilmiyorum ama ben ordaki hayvanların mutsuz olduklarını hissettim açıkçası.herhalde hiçbirimiz,bikaç metrekarelik,tel örgülerle çevrelenmiş küçük bi alana hapsedilen aslanın yerinde olmak istemeyiz.ya da çocukların seslerinden ürküp barakasına kaçmak isterken elinde sopasıyla bağırarak onu tehdit eden bakıcısından korkarak yerinden bile kıpırdayamayan(artık bakıcısından neden o kadar korktuğunu siz tahmin edin!) filin yerinde...doğal ortamlarından alınmış ve küçük birer kafese kapatılarak insanlara sunulmuş zavallılar.farkında bile değiller neden ordalar,her gün o kadar küçük insan niye gürültülü biçimde gelip onları ürkütüyor...belki minikler için faydalıdır hayvanları canlı canlı görmek ve tanımak ama bunun için artık başka bi çözüm yolu bulunması gerekmez mi? hoş,bu saatten sonra doğaya bırakılsalar adapte olamazlar belki ama yine de bu kadar hapis hayatı yaşamaları,vitrin süsü gibi insanların beğenilerine sunulmaları benim vicdanımı rahatsız ediyor.

bi de sirkler var.zaten onlar hayvanat bahçelerinden bile korkunç geliyor bana!çocukluğumdan beri de hiçbi zaman sevmemişimdir!yapılan tüm o numaralar şartlı refleks yöntemiyle gerçekleştiriliyor.yani bu şartlı refleks hayvanda oluşturulurken de ona çoğu zaman acı veriliyor.insanlar gidip onları seyredecek ve gülecek eğlenecek diye hayvanların bunları yaşaması da bence haksızlık.zaten bana eğlenceli,heyecanlı ya da komik de gelmiyor onlara yaptırılan numaralar.
 
Burjuvalarımız otantik hayvan görsün diye HIV virüsünün var olduğunu, insanların sadece 5-10 burjuva salağının magazin merakı giderilsin diye AIDS'ten öldüğünü biliyorsunuzdur.. Ebola virisünün de aynı sebepten olduğunu.. Yaşam alanı değiştirilen virüslerin aktiflweştirilmesi vs.. bu sadece insanlarla ilgili olan kısmı...

Bir de hayvanların böyle iğrenç bir sebepten yaşam alanlarından koparılması...
 
ben başlığı ele geçirmiş olan şu 'ılımlı hayvan hakları savunucusu' modeline kafayı takmış durumdayım.
hayvanı ha hapsetmişsin ha deneyde kullanmışsın.iki durumda da iradesiz bir varlık olmasından yararlanıyorsun.biri eğlence için biri bilim adına diyeceksiniz şimdi.hayvan için bunun hiç bir farkı yok.eğer insanlar için bir ilaç deniyorsan deneylerinde de insanları kullan o zaman?.gönüllü mutlaka çıkacaktır.ama kolayı var hayvanlara sormaya bile gerek yok değil mi?elinde ölse o hayvan kimse bir halt yapmaz sana ne güzel.insan olmamızla sürekli övünüyoruz,bunu sürekli lehimize kullanıyoruz,ama bence bir insanın kendini savunmaktan aciz bir canlıyı olabilecek her şekilde sömürmek yerine koruması gerekir.
 
1) İnsanın ölmesindense hayvanın ölmesini tercih ederim. Çünkü geleceği değiştirebilecek olan kader değil iradedir. Bilincin hayatta kalması tabi ki daha önemlidir.

2) Bilim için öldürülen hayvanlar sayesinde bir çok şey var. Bir çok hayvan bile. Eğer o deneyler olmasaydı bir çok hayvan salgından ölecekti. Bilim sayesinde veterinerlik gibi bir dal var. Bilim sayesinde soyu tükenecek hayvanlar korunabiliyor. Ha soyu tükenmesinin sebebi insanlar diyebilirsin, bu her şartta doğru olmak zorunda değil.

vs..
 
insanı zekiliğe doğru evrilten tetikleyicinin insanın eti pişirmeyi öğrenmesi olarak gösterilir.. hayvanları yemenin bi sakıncası yok bence... ki zaten zeka gelişiminde önemli bir faktör.....çocukluk döneminde etyememiş insanların yaraları daha yavaş iğleşir hastalıklara karşı daha az dirençlidirler..
 
Distopik demiş ki:
1) İnsanın ölmesindense hayvanın ölmesini tercih ederim. Çünkü geleceği değiştirebilecek olan kader değil iradedir. Bilincin hayatta kalması tabi ki daha önemlidir.

2) Bilim için öldürülen hayvanlar sayesinde bir çok şey var. Bir çok hayvan bile. Eğer o deneyler olmasaydı bir çok hayvan salgından ölecekti. Bilim sayesinde veterinerlik gibi bir dal var. Bilim sayesinde soyu tükenecek hayvanlar korunabiliyor. Ha soyu tükenmesinin sebebi insanlar diyebilirsin, bu her şartta doğru olmak zorunda değil.

vs..

akıllıca söylemişsin.. bazı teorideki gerçekleri pratikte denemeden tam olarak sonuç alamıyoruz.. belli bi kota içinde bence de doğru...

insanı zekiliğe doğru evrilten tetikleyicinin insanın eti pişirmeyi öğrenmesi olarak gösterilir..
hayvanları yemenin bi sakıncası yok bence... ki zaten zeka gelişiminde önemli bir faktör.....çocukluk döneminde etyememiş insanların yaraları daha yavaş iğleşir hastalıklara karşı daha az dirençlidirler..

ama sadece yemek için ürettiğimiz hayvanları yemeliyiz genetik olarak melezleştirilmiş ama genetiğiyle oynanmamış et oranı yüksek yağı ve kemiği düşük sürümleri tercih etmeliyiz.. ama malesef bu tip hayvancılık gelişmekte olan ülkelerde yok....
hollandalılar melezleştirme sayesinde ineklerinden bizimkilerden 5 6 kat daha fazla süt sağıyolar.. biz ise 20 yıllık evin ineğini hastalanınca kesip yiyoruz..

ilerisi için iyi bi meslek olabilir.. böyle bi mesleği düşünmek akıllıca olabilir... yada bu konuda araştırma yapan genetik mühendisliği..
 
fireincairo demiş ki:
Distopik demiş ki:
1) İnsanın ölmesindense hayvanın ölmesini tercih ederim. Çünkü geleceği değiştirebilecek olan kader değil iradedir. Bilincin hayatta kalması tabi ki daha önemlidir.
dünyadaki tüm kötülüklerin kaynağı da insandır,bunu unutuyorsun :!:

Öyleyse hayvanlar yenmesin diye uğraşacağına, insanların kötülük yapmasına gerek kalmaması için uğraş.
 
Öncelikle o zaman vejeteryanlığın ekosisteme etkisini araştır, bu konuyla ilgilenenlere sor, önce onu tartışalım, daha sonra bu konular döner.

Sor derken öğren de gel demiyorum, ben kesin bilgi hakimiyeti dğeilim konuda. Ben de sorayım hatta, ona göre tartılşalım.
 

Geri
Üst