hayvan hakları

vejetaryen misiniz?

  • hayır

    Oylar: 0 0.0%
  • hayır ama zaten pek et yemem

    Oylar: 0 0.0%
  • bence vejetaryenliğin hayvan haklarıyla pek ilgisi yok

    Oylar: 0 0.0%
  • bu konu üzerinde hiç düşünmemiştim

    Oylar: 0 0.0%

  • Toplam oy veren
    308
ben her gece odama sivrisinekler için ilaç takıp yatıyorum.eger sivrisineklerinde yaşama haklarına saygı duyup öldürmüyosanız ben size yetişemem abi siz uçmuşsunuz 😛 (yanlış anlaşılmasın kötü anlamda değil) :!:
 
Kaçma şansın yokken senin bacağından bir parça et almak isteyen bir köpeğe ne yaparsın? Öldürmesen bile bir çözüm olmalı, ya yakalarsın ya vurarak kovmaya çalışırsın... vs..

İrin, bioloji okuma isteğim sadece o konuda araştırma yaptığımla ilgili.. Hiç bir canlı özgür olmayı seçmez, her canlı kendi rahatında yaşamayı seçer. Hayvanlarda ve bitkilerde ise bu bir seçim değildir, içgüdüdür. Eğer bir kedi dışarıda gezmek istiyorsa, bir bitki kendini güneşe doğru itiyorsa, bu içgüdüsel bir harekettir. Bitkideki içgüdüden öte hormonsal bir harekettir hatta.. Tavuğun çimlerde dolaşması ile fabrika ortamında bulunmasıyla ilgili ben bir yorum yapmadım ve civcivlerin tavukların öyle g.tg.te daracık alanda sadece üretim amaçlı bulundurulmasına karşıyım tabi ki. Bu da doğal olan bir şey değil, vejeteryenlik gibi.. Ama bir çiftçinin, köylünün tavuk yetiştirmesine karşı değilim. Hayvan gezer tozar, sonunda kümesine geri döndürülür.. Tavuk kümeste mi daha uzun yaşar sizce dışarıda mı?

Bir hayvan çimlerde gezmeyi seçmez, içgüdüleri ona çimlerde gezmesi gerekliliğini sunar. İnsan gibi irade ve bilinç sahibi değillerdir.

İnsan da doğanın efendisi değildir. Sadece o da ihtiyaçlarını karşılayan bir canlıdır. Dediğim gibi doğada düşünebilmesi en az zararla en çok faydayı elde edebilmesini sağlar..

Bir kurt, koyun sürüsüne saldırdığında hepsini telef eder, sadece bir tanesini yer ve cesetleri öyle bırakıp gider... Bunu bilinci olmadığı için kurta yükleyemessin. Bunu ancak bir insan yaptığında suçtur.

Doğal dengenin bozulmasıyla ilgili, daha hiç bir vejeteryen bir çözüm öneremedi, merak ettiğimden sormuştum.

Hayvan katlini meşru kılan biri değilim, yemek yemek, katliam değildir.
 
Vejeteryan değilim ama bu olayın hayvan hakları ile direk bir alakası olduğunu düşünmüyorum..Mesela hiç et tüketmeyen arkadaşlarımın çoğu sebep olarak kokusundan ,tadından ya da çocukluklarında gördükleri birşeyden dolayı yemediklerini söylüyor ama yine bu bir çoğu sokakda bir hayvan gördümü kaçan ,elinden gelse kedilerin hepsini imha edicek tiplerdir .. Ben çok fazla et yemesem bile vejetaryan değilim özelliklede sokakda yaşıyan hayvanları asla kıyamam çok kez oldu otobüsün camından gördüğüm ve aç olduğunu anladığım soak hayvanları için inip onları doyurduğumu biliyorum ... Sinek konusu ayrı onlar öldürülmek için yaratılmışlar ,çeşitli hayvanlara yem olmak için artı başka bildiğim özellikleri yok hiç acımam gördüğüm yerde öldürürüm sinekleri yaşama amaçları ya birileri sokup rahatsız etmek ya da ölmektir çünkü 🙂
 
irin demiş ki:
güzel böyle devam et distopik, onlar sadece içgüdüleriyle hareket eden robotlar(!).

Değil mi? En azından olmadığını kanıtla?

Da bu arada ben robotlar demedim. İÇgüdüleriyle hareket eder dedim, robotun içgüdüsü mü vardır? Olabilir bilemiyorum.

Sahibine sevgi gösteren köpein bu hareketinin bile içgüdü olduğu kanıtlanmıştır, bu hor görme amaçlı bir durum değildir ki?
 
limonatacım sineklerin de doğmuş her canlı gibi yaşama hakları vardır.dediğin sana gerçekten mantıklı geliyor mu?bir canlı nasıl olur da ölmek/öldürülmek için doğar?çok korkunç bir sözdü bence.koluna ıstırrmak için konan bir sinek de en az o sokaktaki köpek kadar açtır.ve karnını doyurmak için senin kanından çok önemsiz bir miktarı emecektir.köpeklerden çok daha savunmasız ayrıca.minicik bir hayvan.belki de tek suçu çirkin olması.böceklerden çirkin oldukları için tiksinmek de ayrı bir saçmalık örneği.bir adamdan çok çirkin olduğu için ya da bir kadından derisinin renginden dolayı nefret etmekten hiçbir farkı yok.çünkü bunlar elinde olmayan şeyler.doğarken nasıl bir yaratık olacağına karar veremiyorsun.hiçbir işe yaramıyor diyorsun o sevimli köpek ne işe yarıyor o zaman?dünyadaki insanların birçoğu da hiçbir halta yaramıyor zaten.diğerlerine verdikleri tek şey yıkım.zihinsel ve bedensel engelli olarak doğmuş olsan sen de bir işe yaramayacaktın.bu durumda senin mantığına göre öldürülmen gerekiyor.unutma,bir şey doğmuşsa eğer kendisinden başka hiçkimse yaşamına son veremez çünkü buna cinayet denir!
 
Sevgili fireincairo söylediğim şeyde şaka yapıyordum elbetteki hayatımı etrafdaki sinekleri öldürürek nasıl geçirebilirim ... Bir sürü var onlardan kafayı yerdim heralde öyle bir amacım olsaydı ..
Ama elbette ölü bir sinek görmek beni ölü bir kedi ya da köpek görmek kadar etkilemez o ayrı bir konu ...
 
Çok büyük bir hayvan hakları savunucusu olmama rağmen ne yazık ki zaman zaman hatta çoğu zaman karşımıza etin mutlaka sokuşturulduğu yemekler çıkıyor ve anneme bu durumu anlatamıyorum et yemeyin almayın desem de yaşamak için mecbur olduğumzu söylüyor ve tam olarak bi vejeteryan değilim bazen yemeğin içindeki eti yiyorum ama o bile vicdanımı rahatsız etmeye yetiyor ama hiçbir zaman da aman gidip bi kebap yiyeyim diyemiyorum gerçekten ama o kadar çok kişi var ki hayvanları yemekmiş gibi gören bi yerden sonra umutsuzluğa kapılıyorum.Böyle gelmiş böyle gitcek diyorum.Hayvanların insanlar için yaratıldığı düşüncesi ise insanın her zaman olduğu gibi kendi çıkarı için ortaya attığı bir düşüncedir.
"Şiddetten uzak durmak en büyük ahlaki kurala götürür,evrimin amacı budur.Diğer canlılara zarar vermekten vazgeçinceye kadar hala vahşi sayılırız."Thomas Edison
 
diğer canlılara zarar vermeden yaşayamayız,herşeyden önce doğada bir besin zinciri var,biz yemesek onlar birbirlerini yerler.ayrıca bitkiler de canlı onları da mı yemicez...
et yemeyen insanlar,tiksindikleri için yemiyolardır.ben de mesela tavuk bacağı şeklinde önüne konmuş bi eti ya da kafası ve gözleri üzerinde duran bir balığı yiyemem,iğrenirim.ama hiçbir güç kebap yememi engelleyemez mesela...
bence hayvan haklarından önce düşünülmesi gereken insan hakları var.bazı insanlar, evinde elli tane kedi besliyo ama insan sevgisi taşımıyo içinde,ne anlamı var...
bizim sokakta çok fazla sokak köpeği var ve tehlikeliler,geceleri (kendilerini kurt zannettikleri için)sürü halinde dolaşıp,kedi kovalıyolar,kavga ediyolar falan ve dürüst olmak gerekirse hepsini bi kaşık suda boğmak istiyorum!napıyım yani...
 
Kendi çıkarın için ve kolayına geldiğini için böyle düşünmen çok normal endoplazmik kardeşim.Bir insan olarak yani sen neden biraz gerçekçi düşünmeyi ve detaycı düşünmeyi denemiyorsun.Bi düşün bakalım o sürü halinde gezen senin sevmediğin etrafa güya zarar veren(ama şunu da düşün bu dünyayı bu hale onlar mı getirdi insanlar mı,yani asıl zararlı hangisi onun ayrımını yapamayan sen)ve korkutucu olan(ki ben insan sürülerinden çok korkarım çünkü gerçekten zararlı ruhlar) neden varla sence?Bu sürü halinde yaşama tutunmaya çalışan bu sokak hayvanları neden var bi düşün bakalım yok düşünemem diyorsan da ben söyleyim.Beş para etmez insanların kefif olsun diye yurt dışından getirttiği ya da canlılar üzerinden para kazananlara destek olarak pet shoplardan aldığı bu zavallılardan bir süre sonra heveslerini alıp onları yapayalnız sokaklara terk ettikleri ve daha sonra birbirlerini bulup üremeleri sonucu varlar.Söyle bakalım sorumlu ve suçlu kim,sürü halinde gezip yaşamaya çalışmaları mı yoksa buna meydan veren güya en akıllı ve önemli canlı insan(ki bunun böyle olmadığı dünyanın hlinden belli)mı?Şunu da ekleyim evinde 50 tane kedi besleyip insanları sevmeyenler aslında önünde eğilenilecek insanlardır hiç onları tanımayı denedin mi?peki bunu söylemeden önce düşündün mü acaba bu insanın başına neler geldi ki insanlardan bu kadar soğudu neden kendini en masum dünyadaki melekler olan canlılara adamış diye hiç düşündün mü.Ben söyleyim hayııııırr.Çünkü siz insan evladı insan olduğunuz için önce insan hakları demeyi çıkarınız için doğru buluyorsunuz da ondan.Bu dünya sadece insnlar için değil mi diğerleri niye var ki çünkü onlar banka hortumlayıp halkın üç kuruş parasını yemiyor,doğayı denizi gölleri çöplüğe çevirmiyor,okullarda oratkul çocukları hatta onlar gibi ben polatım deyip arkadaşlarını öldürmüyor,petrol isterim diye milyonlarca insanı öldürmüyor.....................değil mi?????
 
senin bu saydıklarını da hayvanlar yapıyorlar,onlara insan denmesi insan oldukları anlamına gelmiyor.inan bunları ancak hayvanlıktan kurtulamamış,ilkel canlılar yapıyorlar. ben sokak köpeklerinden bahsederken onları suçlamadım zaten dikkat edersen suçlayabilmem için düşünen bi canlı olması gerekir.sadece onlardan rahatsız olduğumu söyledim,çünkü insanların hayvanlardan farklı bir yaşama düzeni vardır ve ben sokağa çıktığımda ,çöpleri karıştıran ,ortalığa pisleyen,sokak ortasına kedi leşleri bırakan(aslında kendi ilkel ,doğal hayatını yaşayan ama bunu yanlış yerde yapan ya da yapmak zorunda kalan)yaratıklar görmek istemiyorum.ayrıca evet insana herşeyden fazla değer veririm.insanları severim diyemem,insanlar çok iyidir falan da diyemem ama insan bana göre herşeyden değerlidir.bu hayvanları sevmediğim anlamına gelmez,doğanın bir parçası olarak tabi ki hayvanları da seviyorum ama bu rahatsız olmama engel değil.
insan evrim zincirinde son halkadır,yani hala üzerinde çalışılan bir sanat eseri gibidir.insan heyecan vericidir,merak uyandırıcıdır,gelecektir...
eğer yaratıcı bir güç, bir bilinç varsa, insan bu bilincin en büyük parçasıdır.(ki bana göre kendisidir)onu geliştirecek olandır,tanrısal olandır.insan bu yüzden doğanın geleceğidir,geçmişten daha önemlidir.
kendimi yanlış anlatmış olabilirim ama ben yalnız hayvanları değil,doğayı herşeyiyle bir bütün olarak severim.ama sadece bu bütünün parçalarının olması gerektiği gibi yerleştirilmesinden yanayım yoksa bir bütün oluşturulamaz.
ama insan sevgisinden yoksun "hayvanseverlerin" sevebildiklerine inanamam ben.insanlar bazen kendilerini boşlukta hisseder,diğer insanlar da bu hislerini destekleyecek davranışlarda bulunurlarsa,insanlardan bi anlamda vazgeçerler,senin deyiminle insanlıktan soğurlar.ve kendilerine farklı,yapay dünyalar yaratıp, o dünyada söz sahibi olmaya,kendilerini adayacak birşeyler bulmaya çalışırlar.bu bazılarında da böyle hayvan sevgisi rolüne bürünerek çıkabiliyo işte...
bizim ilkokuldayken bi hocamız vardı örneğin, derste hepimize birer sümüklüböcekmişiz gibi davranan,kafamıza tahta silgileri fırlatan,bunu zevk duyarak yapan insan,evinde sokak köpeği koleksiyonu yapardı,ben de düşünmeden edemezdim acaba onlara nasıl davranıyodur diye.ama sonradan duydum ki,komşuları hayvanlara işkence yaptığı için şikayet etmişler bunu.bence bu hayvan sevgisi falan değil,doğaya saygısızlıktır.
 
luNa demiş ki:
Kendi çıkarın için ve kolayına geldiğini için böyle düşünmen çok normal endoplazmik kardeşim.Bir insan olarak yani sen neden biraz gerçekçi düşünmeyi ve detaycı düşünmeyi denemiyorsun.Bi düşün bakalım o sürü halinde gezen senin sevmediğin etrafa güya zarar veren(ama şunu da düşün bu dünyayı bu hale onlar mı getirdi insanlar mı,yani asıl zararlı hangisi onun ayrımını yapamayan sen)ve korkutucu olan(ki ben insan sürülerinden çok korkarım çünkü gerçekten zararlı ruhlar) neden varla sence?Bu sürü halinde yaşama tutunmaya çalışan bu sokak hayvanları neden var bi düşün bakalım yok düşünemem diyorsan da ben söyleyim.Beş para etmez insanların kefif olsun diye yurt dışından getirttiği ya da canlılar üzerinden para kazananlara destek olarak pet shoplardan aldığı bu zavallılardan bir süre sonra heveslerini alıp onları yapayalnız sokaklara terk ettikleri ve daha sonra birbirlerini bulup üremeleri sonucu varlar.Söyle bakalım sorumlu ve suçlu kim,sürü halinde gezip yaşamaya çalışmaları mı yoksa buna meydan veren güya en akıllı ve önemli canlı insan(ki bunun böyle olmadığı dünyanın hlinden belli)mı?Şunu da ekleyim evinde 50 tane kedi besleyip insanları sevmeyenler aslında önünde eğilenilecek insanlardır hiç onları tanımayı denedin mi?peki bunu söylemeden önce düşündün mü acaba bu insanın başına neler geldi ki insanlardan bu kadar soğudu neden kendini en masum dünyadaki melekler olan canlılara adamış diye hiç düşündün mü.Ben söyleyim hayııııırr.Çünkü siz insan evladı insan olduğunuz için önce insan hakları demeyi çıkarınız için doğru buluyorsunuz da ondan.Bu dünya sadece insnlar için değil mi diğerleri niye var ki çünkü onlar banka hortumlayıp halkın üç kuruş parasını yemiyor,doğayı denizi gölleri çöplüğe çevirmiyor,okullarda oratkul çocukları hatta onlar gibi ben polatım deyip arkadaşlarını öldürmüyor,petrol isterim diye milyonlarca insanı öldürmüyor.....................değil mi?????

İnsanlar çok kötü ,bela, aslında aptallar, hayvanlar daha akıllı, kahrolsun insanlar, hepsi başa bela şeklinde ve benzerinde düşünceleri piskolojide ruhsal sorun, çöküntü ve boşluk olarak değerlendirilirler, depresyon belirtisidir. Tıbbın dışında, benim kanaatimce saçma ötesidir.

İnsanların çevreye zarar vermeleri bile bilince sahip olduklarının kanıtı değil midir? Akıl, düşünce bilinç iyiyi seçmek demek değil, iyi ya da kötüyü seçebilmek demektir.

Bir kedi ya da köpğğek için ömasum tanımı asla yapamazsın. Hayvanlar söz konusu iken, masum ya da suçlu tanımları geçerli değildir çünkü, suç işleyecek ya da işlemeyecek bilinçleri yoktur. Senin sadıklık dediğin, şirinlşik dediğin şey onun hayatta kalma mücadelesidir.

İnsanlığa ve insanlara b.k atmak yerine, düzeltme yolları arayanları, insanlığa önem verenleri desteklemek ve onlara katılmak daha makul değil mi?

Vejeteryanlık konusunda da, neden kimse besin zinciri ve doğal denge konusuna cevap veremiyor?

Bir haber daha vardı bugün, dev örümcekler çıkmış İçanadolu civarlarında.. 10 santime varan et kopartabilen örümcekler. Bunun sebebi kuşların kuş gribi zamanı telef edilmesi. Dengenin bozulması. İnsanın et yemediği zaman ortaya çıkabilecek sonuçlar nelerdir acaba..

Doğada insana ihtiyaç olmasaydı, insan varolmazdı. Madem bilimsel konuşacaksnız, bilimsel yanıt verebilin..

Uslubum sert olduysa özür dilerim öyle bir niyetim yok, sadece kahrolsun tüm insanlar söylemini duyunca öfkelenirim.
 
Doğal denge söz konusu olunca söyleyecek çok söz olur tıpkı senin yaptığın gibi.Merak etme ben de doğal dengenin muhteşem düzeninin farkındayım da merak ediyorum bir insanın bi canlıyı öldürüp yemesi doğal dengenin bi parçası olduğu kanaatine insanevladi nasıl varmıştır,bana öyle geliyor ki özünde barındığı saldırgan ve vahşi güdüler ona bunu yaptırmıştır tabi bir de olayları insan olduğu için kendi lehinde kullanmayı çok iyi bildiği için onların birer et yığını ve yenmeleri gerektiği mantığı oluştuğu için.Ve hiçbir şekilde mantığıma yatmıyor ki o hayvan yavrularını aman insanlar yesin diye doğurayım demiyordur değil mi,insan kadar bilinçli canlılar olmayabilirler ama onlar da içgüdülerince üreme barınma neslini devam ettirme haklarına sahiptir ve vejeteryanların hoşuna gitmeyen durumda burada başlıyor insan ya da hayvan olsun yaşama hakkına her canlı sahiptir doğal dengede hayvanlar birbirlerini yiyerek hayatta kalmaya çalışıyorlar peki insanlar neden bu düzeni bozuyor bu bence düzenin bir parçası olamaz çünkü en basitinden kurban bayramlarında bile o kadar kanın akıp gittiğini bir canlının iç organlarının deşildiğini gören bir çocuğun ilerde sağlıklı birey olacağından da şüphe ederim.
Diğer meseleye gelince burda kimse ben de tabi insanlar kahrolsun gibi bir anlamı kastetmedim benim söylediklerim ise insanların hayat deneyimleriyle alakalıdır bunu böyle algılaman gerekir benim hayata bakış açım budur psikolojinin bozuk olmasıyla bir alakası da yoktur yani ve dünya düzeninin ve insanların bozulmalarından rahatsız biri olarak gerçeklerin farkında olduğumu düşünüyorum.Ayrıca insanlığa belki de en önem veren insanlardan biriyim ve hayatımın her anında dünyadaki ve toplumlardaki bozulmaların iyileştirilmesinde aktif rol oynayan biriyim ve sonuç yine şuna çıkıyor ki benim gördüklerim yaşadıklarım bu düzenin ne yaparsak yapalım değişmeyeceğini gösteriyor bana ve bu ise yordu beni,inan ki insanla uğraşmak hiç kolay değil hayatta beni mutlu eden ise insanlarla uğaraşmaktan ziyade hayvanların insanlardan çektiklerine en azından kendimce destek olmak.Belki sen de haklısın kendi hayat standardına ve yaşadıklarına göre,herkesi kendi yapan bir özelliği vardır zaten ve bunu sebebi de yaşadıklarıdır,tabi sana göre bu kişilere hasta diyorsan bunu da anlayışla karşılarım........
 
"merak ediyorum bir insanın bi canlıyı öldürüp yemesi doğal dengenin bi parçası olduğu kanaatine insanevladi nasıl varmıştır" demişsin, peki bir aslan geyiği öldürmesi gerektiği fikrine nerden varmıştır?

Yemek seçimi içgüdü+ağız tadıdır. Zevk...

Şu an insanların hayvan yememesiyle ya da bitki yemesiyle (sürekli) doğadaki dengenin nasıl bozulacağı açıktır.

Yediği hayvanı seçmesi de zevk kavramı içine giriyor. Tayvan'da köpek eti de yiyorlar.

Bitkiler de tohumlarını binbir zahmetli işle, insanlar yesin diye dağıtmıyor, ama yiyoruz..

Doğal dengenin besin piramidinde her canlının yediği her besin, bir zamanların "canlısıdır". Sadece hayvan olunca bu tepki göstgerilmesini de yanlış buluyorum. Haksız mıyım?
 
Mesela Hindistan da da inekler kutsal sayılıyor bunlar o toplumdaki kültürler ona bir şey diyemeyiz ve bitkilerin yenmesine tepki vermem çünkü onalrın bize anlamlı ve sevgi dolu bakan gözleri yok ve bizimle kurabilecekleri bir ilişki de yok ama hayvanlar ciddi şekilde duyguları olan canlılar hatta sevgisizlik yüzünden intihar eden hayvanlar dahi vardır
 
O sevgi dolu gözler "sevgiden" mi sanıyorsun 🙂

Farkedersin ki özelikle büyük kediler "sevgi dolu" bakmaz o kadar (senin anlamlandırmanın dışında). Çünkü kedi kendi başına hayatta kalabilen bir hayvandır. Kendi yemeğini kendi daha rahat bulur.

Köpekler daha "sevgi dolu" bakan canlılardır. Kendini sevdirmek hoşuna gider. Bir veterineere giderseniz neresinin daha çok sevilmesi gerektiğini söyl4eyecektir, omuzları arasının, kaşıyamadığı tek yerin...

Bu karşılıklşı çıkardır, belki yemek vermeniz belki yaşam sağlamanız amacıyla, sağlıyorsanız da bunun devamı amacıyla süren bir politika.

Duyguya sahip olamayacak canlılardır, bilince sahip olamayanların hepsi..

Bitkinin gözlerinin olmaması iddiası da ancak kendini meşrulaştırmaya çalışmak olur. Onların da en az hayvanlar kadar canlı olduğu, hareket ve içgüdü gösterdiğini yazmıştım bu başlığın ilk mesxajlarımda oku istersen..
 
kurban bayramlarıyla ilgili bişey yazılmış yukarıda...ona katılıyorum ama oradaki olay ,hayvanın insan tarafından yenmesi değil (bu doğal olandır)birşeye kurban edilmesi,böyle bi amacı olması,bunu da inandırılmışlıklarından yapıyolar.kurban bayramlarında asla et yemem!kimse bilmese de bu benim kendi kendime yaptığım bir protestodur.
ama et yemek,saldırgan içgüdülerimizle değil,doğanın dengesinin korunmasıyla ilgili.distopik in verdiği örümcek ve kuş ilişkisi örneğinde olduğu gibi...
ayrıca nasıl hayvanların sokakta kalması konusunda kendilerine kızamazsak,çünkü bunu düşünerek yapacak zekaya sahip değillerse,sevdiklerini de düşünemeyiz.biz onları sevebiliriz ancak bu karşılıksız bir sevgidir 🙂
 
merhaba LuNa burada da yalnız olmadığımı görmek rahatlatıcı.
önce bitkilerle ilgili birşey söylemek istiyorum size.distopik sürekli bitkilerin de hayvanlardan hiçbir farkının olmadığını çünkü en az onlar kadar var olma savaşımı verdiklerini söyleyip duruyor.bu kesinlikle çok güzel bir tespit,en azından daha önce düşünmediğim bir nokta.fakat şöyle düşünürseniz onun demek istediği şeyin pek de etkisi kalmıyor:doğru,bitkiler de hayatta kalmak için birşeyler yapıyorlar ama bunlar onların insanlar ve hayvanlar için birer besin oldukları gerçeğini değiştirmiyor.çünkü bir ağaç siz yeseniz de yemeseniz de eriğini verir,mevsimi geçene kadar dalından koparmazsanız o kendisi atar,ve o erik çürür gider.sonra o yenisini üretir.ama hayvanlar için aynı şey geçerli değil.tavuklar kanatlarını,butlarını bir ağacın meyvesini yetiştirip atması gibi vücutlarından atmazlar.onları yemeniz için o hayvanı öldürmeniz gerekir.bu da asla aynı şey değil.
doğal dengeyle ve bütün insanların vejetaryen olmasıyla bunun bozulacağını söylemesine verilecek cevaplar kesinlikle var,ama bu benim zamanında araştırıp istediğim cevabı aldığımda aklımda tutmaya gerek duymadığım bir konu,yalnızca şunu söyleyebilirim ki doğal denge bu değil.olması gerekenden çok çok daha fazla insan var şu anda dünyada ve hayvanlar da insanların çokluğuna,buna bağlı olarak da insanların ihtiyaçlarına göre fazlaca "üretiliyorlar".doğal olmayan yollarla.hayvanlar kendi hallerine bırakılsalar bunun öyle korkunç sonuçları olmazdı.
dengenin bozulmasına verdiğiniz örnekler değil de bu konudaki varsayımlarınız çok korkunç.çünkü bütün bu örümcekler keneler vs. insanların bir canlı türüne yaptıkları katliam sonucu ortaya çıkmışlardı,bir türü rahat bırakmalarını bu katliamlarla eş tutmanız gerçekten korkunç..
 
Çok sevgili distopik benim gözlemlerim ve yaşadıklarım ne büyük kediler ne de köpekler çıkar için bizi seviyor,bu karşılıklı birşey yaşamayan pek anlayamaz.Ya da iletişim kuramayan.Köpeklerin sırt kısmını kaşıyamadığı için öyle sevgi dolu yaklaştıkalrını söylemişsin ama nedense benim baktığım tanıdığım köpekelrin hiçbirinin omuzlrının arasını yani kürek kemikleri arasını sevmememe rağmen ömür boyu bana dostluklarını veriyorlar hatta yemek vermesem bile onalrı sevmiş olmam da yetiyor yani çıkarı olmayınca çekip gitmiyorlar senin dediğin gibi.Bitkiler konusunda fireincairo ya tamamen katılıyorum onlar zaten hep varlar ve bize hayat (oksijen başta olmak üzere)veriyorlar ve böyle sürüp gidiyor taa ki yine insanevladı doğayı mahvedene kadar,şayet insanlar ne ormanlara ne hayvanlara ne de ormanları ev,bina,yol haline getirmeyip gelişmeyi bu şekilde algılamamış olsaydı ne ben hayvanları korumak için mücadele verirdim ne de biz bunları konuşuyor olurduk.Ben ve benim gibi düşünen arkadaşalarım kendi yaratmadı bu oluşumları hepsinin bir başlangıcı var ve tabi tek suçlu ise insanların bitip tükenmek bilmeyen ve hayatı birbirlerine zehir eden çıkar,kazanç,iktidar,egemen olma isteği........ yatıyor.Yoksa herşey mükemmel mi de biz de deli miyiz de böyle düşünüyoruz.
Ve son olarak doğada ne doğal kaldı ki hayvanlar da doğal yaşantılarını sürdürebilsinler ama tabi doğa kanunudur bu hepsi başının çaresine bakar demek ise rahata kaçmaktan ya da empati kuramamktan ileri gelir...
 
1- İnsanlar bitkinin sadece meyvesini yemiyor. Ağacın meyvesini yemek tavuğun yumurtasını yemek gibi bir şey. Ya da ineğin sütünü içmek. Bitki yemek, kökünden bir bitkiyi kopartıp pazarda satmak demek. Sadece meyve olarak düşünmeyin.

2- Doğal denge bu değil değil 🙂 Yeryüzünde hiç insanın varolmadığını düşünün. Sadece hayvanlar ve bitkiler. Hayvanlar hayatta kalmak için birbirlerini yiyor, yemek dışında birbirini öldürenler de var. Bu "bilinçleri olmadığı için" doğru olabilir ancak. Ama bilinçlerinin olması demek onların da katil olduğu demek. Neyse, doğal denge içinde sonsuza kadar yaşamlarını sürdürebilecekler miydi? Her ekosistem insan etkisi dışında da bozulabilir. Reçineden orman yandını çıkar insanlar olmadığından söndürülemez de, orman da yanar, karbondioksit de artar vs.. İnsanlardan bağımsız da doğal denge sabit ve sizin istediğiniz biçimde kalmayabilir.

3- Kuşların "katlinden" sonra artan kene ve örümceklerin sorumlusu insan evet. Ama burda anlatılmak istenen besin zinciri. İnsanın et yemekten vazgeçmesini kuşların börtü böcek yemesinden vazgeçmesi gibi düşün. Aynı şey. Bu durumda ekosistemde oluşan dengesizlik nasıl kapatılacak? Öldüren keneler, et yiyen ve çocuklar-yaşlılar için öldürücü olabilen örümcekleri kim telafi edecek? İnsanların et yemeği bıraktığında doğacak sonuç nelerdir? Besin kıtlığı? Hayvanların zincirdeki dengesizliğinden dolayı otçulluk evrimini geçirene kadar geçecek yüzlercebinlerce yılda açlıktan ölen canlılar?

4- Sevgi insan da bile çıkar ilişkisi konumundayken hayvanların saf sevgi beslediklerini mi düşünüyorsun? Onları aşağılamak için söylemiyorum. Kedi ve köpekleri ne akdar sevdiğimi bilemezsin zira bir çok kez bu sevgim karşılıksız ( 😛 ) kaldığından sağlam yara almışımdır 🙂 Neyse, bir köpeğin yemek vermeden de bağlı kalması yeterli zekaya sahip olmamasından doğuyor olabilir mi? Yani sürekli umut edip vazgeçmeme olayı? Sadece bir öneri tabi bu.

5- İnsanların kavgaları konusunda da hemfikiriz ama bu hayvanseverlikle olmuyor, tarih-politika başlığında sorun koyup çözüm öneriyoruz biz zaten 🙂

6- Neden madde madde yazdım bilmiyorum, dayatma şeklinde algılanmasın z,ra benim hoşuma gitmeyebilirdi ama daha düzenli duruyor 🙂
 

Geri
Üst