Ibanez Başlığı
- Konuyu açan Alexilaiho
- Başlangıç tarihi
Arkadaşlar bi durumdan bahsedicem size..Bugünlerde 350ex almayı planlıyodum,bugün Ankara zuhale telefon açtım ve ellerinde olduğunu ve fiyatının 540 euro olduğunu söyledi konuştuğum arkadaş.Ardından istanbul zuhali aradım..Ellerinde gitarın olmadığını,10 gün sonra geleceğini söyledi..Fiyatını sordum..540 dolar dedi..Bende "Ankara zuhalle arasındaki fiyat farkının sebebi nedir? Yeni gelecek gitar partisinin bi farkı mı var şu an orda olanlardan" dedim..O da "evet,şuan orda olanlar daha iyi" dedi.. :?: :?: :?: Nesi iyi annamadım ki?? bi ayakmı var sizce bunda? Bi fikri olan varsa acilen bekliyorum, nerden almalı, ne yapmalıki ya??
Aynı değil biri 540 euro diğeri 540 DOLAR
belki ankaradakiler yol parasını da katmışlardır içine😀 nası olsa ankara istanbuldan daha uzak heralde! emin değilim
_Alien_ demiş ki:
Valla bana tersi olmuştu bu durumun. Ankara'da (Zühal) Epiphone Gothic Explorer vardı bi tane, 495 euroydu (ki music123'te 450 ya da 500 dolar'dı o zaman, iyi bir fiyattı yani), ama İstanbul'da 650 euroydu. Ben 495'e aldım sanırım benimkinden sonra gelenler de 650 euro'dan geldi.
Arkadaşlar, Ibanez GAX75 ve AXS32 hakkındaki görüşlerinizi öğrenebilir miyim?
Özellikle GAX75, alınır mı, iyi midir vs?
Özellikle GAX75, alınır mı, iyi midir vs?
Arkadaşlar ben Ankaradayım ve uygun fiyatlı sıfır bir ibanez gitar almayı düşünüyorum sanırım zuhal'den alıcam, bilen arkadaşlar varsa bir iki tavsiye isticem ve soru sorucam
1- Uygun fiyatlı bir ibanez arıyorum üstünde floyde rose olsun ve 24 perde olsun
2- Tavsiye edeceğiniz gitarlar zuhal müzikte varmı varmı kaç para olduğunu biliyorsanız yazarsanız çok sewinirim
3- Zuhal'de taksit imkanı varmı varsa da üzerine kredi kartıyla taksit yüzünden fiyat ekliyorlarmı?
şimdiden teşekkürler arkadaşlar
1- Uygun fiyatlı bir ibanez arıyorum üstünde floyde rose olsun ve 24 perde olsun
2- Tavsiye edeceğiniz gitarlar zuhal müzikte varmı varmı kaç para olduğunu biliyorsanız yazarsanız çok sewinirim
3- Zuhal'de taksit imkanı varmı varsa da üzerine kredi kartıyla taksit yüzünden fiyat ekliyorlarmı?
şimdiden teşekkürler arkadaşlar
Yıllaeın müstesna bir ibanez hayranı olarak bazı nacizane fikirlerimi paylaşmak isterim. 2000'e kadar RGler için yaptığım sınıflandırma basitti. 550 ve altına bakmayacaksın! Elbetteki 550'nin altı bir halta yaramaz demek değildi bu ama burada verilen o paraya değmeyecek aletlerdi ki en yaygın modeli de o yıla kadar rg270 olmuştu TR'de. O yıllardaki lo-pro edge adı verilen köprü sistemi , bana göre, halen gelmiş geçmiş FR'lu sistemler arasında çaldığım en iyisidir. Bu sebeple lo-trs gibi köprülere hiç itibar etmedim. Zira göreceli performanslarından pek o kadar memnun kalmadım. Ancak 2000 yılında ibanez'de bazı köklü değişiklikler yaşandı. 2 temelde gerçekleşti bunlar; ilki FR firması ile lisans yenilemeyen şirket kendi köprülerini tasarladı ve gitarlarında 2001 yılı ile beraber bu sistemleri kullandı. İkincisi ise yepyeni adlara sahip, ancak model özellikleri babında hepsi çok da yeni sayılamayacak, modeller sürdü piyasaya. Ben o aralardan itibaren olaydan kopmaya başladım, hele j-customlara da dalınca...
Sözün özü RG alacak olsam tercihim yeni bir 1270 bilmemkaç yerine 92 yapımı bir RG770DXVM,ki şu cihaz olur kendisi,
veya 91 yapımı bir rg550'i tercih ederdim. Benim çok sevdiğim wizard neck bile buna yeterli bir neden oluştururdu.
Bana göre ibanezin en önemli eserleri ise Jem ve UV modelleridir. Onlardan da jem/uv başlığında bahsetmiştik 🙂
Sözün özü RG alacak olsam tercihim yeni bir 1270 bilmemkaç yerine 92 yapımı bir RG770DXVM,ki şu cihaz olur kendisi,
veya 91 yapımı bir rg550'i tercih ederdim. Benim çok sevdiğim wizard neck bile buna yeterli bir neden oluştururdu.
Bana göre ibanezin en önemli eserleri ise Jem ve UV modelleridir. Onlardan da jem/uv başlığında bahsetmiştik 🙂
ben de pembe bir rg istiyorum hep🙂
Nienturi, bence konuyu biraz daha özelleştirmek gerekir. "2000 yılı öncesi Ibanez'lerde RG serisinin 550 modeline ve altına bakmayacaksın" derken ne açıdan bakmayacaksın? Eğer kasttetiğin köprüyse tamam. Ama ağaç olayına geldiğinde işler çok değişiyor bence. 98 yılı öncesi Japon yapımı Ibanezlerin ağaçlarının hepsi son derece kaliteli. Sapsarı olan ıhlamur değiller mesela gövdeler. Daha sık tanecikli ve çizgilili yapıdalar. Yani daha kuvvetli rezonansları var. Sap ağaçları da AAA maple. Bendeki böyle mesela. Klavye kızıla çalan hindistan gülağacı ki şimdikiler koyukahve hind. gülağacı ve daha kalitesizler. Eskilerin tona katkısı daha bir sıcak. Şimdiki MusicMan gitarları andırıyor açıkçası. İşçilikleri gayet güzel ki o 90-98 yılları arasında Team J. nin Fugijen'de 270 ve üstü gitarları yaptığı rivayet edilir. Manyetikler belirli standartlarda yüksek çıkışlı sayılabilecek şeyler. Ama yine 90-98 arasında bir de Edge köprü vardı. Lo-edge, lo-trs ve edge; toplam 3 tip. Edge'lerin de kendi aralarında çeşitleri vardı. S modellerinde de değişik köprüler kullanıldı. Diğer uzayan giden çeşitli kıstas alanları da yaratabiliriz.
Sonuç;
Bence 90-98 yılları arasında Japonya-Fugijen'de üretilmiş bir Ibanez alın ve zevkinize göre bir profesyonelin yardımıyla modifiye edin. Dünya standartlarında 5 üzerinden 5 alacak bir gitarınız olur 😀
Sonuç;
Bence 90-98 yılları arasında Japonya-Fugijen'de üretilmiş bir Ibanez alın ve zevkinize göre bir profesyonelin yardımıyla modifiye edin. Dünya standartlarında 5 üzerinden 5 alacak bir gitarınız olur 😀
euphrates demiş ki:
Yazdıklarına tümden katılıyorum. Benim orada yazdığım şey o zamanlar düşündüğümdü, yoksa şu anı içeren bir "RG serisinin 550 modeline ve altına bakmayacaksın" genellemesi değildi. Yazmış olduğum gibi 2000'e kadarki düşüncem buydu 🙂
Ama şunu söyleyebilirim, şu an yaygın seriler olan rg470ler, S 470ler, rg350ler felan bana çok bir anlam ifade etmiyorlar. Bu kötü gitarlardır demek değil şüphesiz. Ama senin de bahsettiğin gibi F badrollü bir PGM'e, FGM'e, Jem77bfp'e, UVMC'e sahip olmak benim için çok daha büyük bir tatmin kaynağı olurdu.
Bu arada eskinin wizard saplarını da ayrıca bir sempatiyle anayım 🙂
Superwizard 17mm ilk perde, 19-20mm 12. perde kalınlığındaydı sanırım. Şimdiki Prestige neckler 18mm ilk perde, 20mm 12.perde kalınlığındalar. Benim "eskinin wizardı" ise 19mm ilk perde, 21mm 12.perde kalınlığında. Şimdiki klavyeler 430mmR radiustayken benimki ve çoğu eski RGler ve sanırım bütün JEMler 400mmR. Daha bir seksi daha bir ince belli hatun imajı yani 😀
Tam eski Ramazanlar muhabbeti oldu be nienturi 😀
Tam eski Ramazanlar muhabbeti oldu be nienturi 😀
şimdi böyle bi gitara sahip olmak için(bildiğim kadarıyla sıfırı yok bunların) taaaa 90'lı yıllarda yapılmış ''ikinci el'' bi gitar almak zorundayız...Bu da kaç yıllık gitar,sahibi nasıl baktı, gitar yıllardır nasıl saklandı vs. vs. ben cesaret edemem bu kadar yaşlı bir gitarı almaya...
Ben de yeni bi gitar almak istiyorum hatta bi ara RG2570'i de düşünmüştüm ama Basswood gövdesi(en ucuz ibanezlerde de bu ağaç var) ve bolt-on birleştirmesi yüzünden kıl oldum, gitarın o kadar parayı hak etmediğini düşünüyorum
Ben de yeni bi gitar almak istiyorum hatta bi ara RG2570'i de düşünmüştüm ama Basswood gövdesi(en ucuz ibanezlerde de bu ağaç var) ve bolt-on birleştirmesi yüzünden kıl oldum, gitarın o kadar parayı hak etmediğini düşünüyorum
Canneerr demiş ki:
Her zaman diyorum,aynı cins olsa bile her ağaç bir değildir.Yani ıhlamur var,ıhlamur var.Yüksek modellerde kullanılan ağaçların da kaliteleri yüksek oluyor.Şimdi Jackson js serilerinde de alder kullanıyor,usa serilerinde de(genelde) kimse çıkıp da ikisinde de aynı ağaç var demiyor.(elbette ki usa serilerdeki alder daha kaliteli 😉 )Ibanez'e bu önyargı neden anlamıyorum 🙂 Bu arada bolt-on veya neck-thru gitarın kalitesini ortaya koymuyor kesinlikle ikisinin de avantajları ve dezavantajları var.
Satriani, Petrucci, Vai (Tüm gitarları değil ama) Paul Gilbert basswood kullanır. Hatta Steve Morse'un gitarının gövdesi kavaktandır. Denildiği gibi basswoodun belki de 20 ayrı kalitesi vardır. Ayrıca yine benim en sevdiğim gitaristler çoğunlukla bolt-on gitar kullanırlar.
euphrates demiş ki:
Bunun altına imzamı atarım. Kim çıkardı ki ıhlamur ağacından gitarlar kötü ses verir diye? Benim en sevdiğim 2. vaya 3. ağaç tipidir. Hafifliği, kalitelisinin tınısı, rengi vs. beni çok cezbeder. Gerçekten iyidir çünki.
Ya euphrates, mirim hatırlar mısın o vakitler bunun çeşmibülbül desenlisi vardı, hoh hoh hoh (yaşlı amca sesi ile 😉 )
Benzer Konular
