sapro demiş ki:
Kahverengi-siyah washburn benim ex-aşkım. Fakat ucuz bir gitar olduğu için tonları yetersiz, bu nedenle birkaç program ödünç kız arkadaşımla çıktım sahneye. En son dungeon programında gördüğün bebek ise Yamaha BB-614, yeni kız arkadaşım. Adı Beyonce, ten rengi ve etinin balıklığı onu andırıyor çünkü🙂Artık onunla olacağım,çok hoşlanıyorum ondan🙂 Washburn le ayrıldık,anlaşamadığımıza karar verdik. Neyse;
eleştirilerin için teşekkürler. Tuncer için kullandığın "belki de senin tarzın budur" tahminini benim için de kullanırsan sahnedeki duruş problemi çözülmüş olacak. Çünkü eğer hasta değilsem veya moralim kötü değilse ben sahnede ööööle duramam. Benim kişisel düşünce ve davranış biçimim bu. Bunun nedenleri var. Ben ara verip sahneden indiğimizde haraketsiz durmayı tercih ediyorum.
Armoni konusunda haklı olablirsin. Kullandığım tüm süslemeler ya kendi bulduğum, ya da dinlediğim basçıların kullandığı altyapılara dayanan süslemeler. Şu ana kadar hiç nota,armoni ya da gitar dersi almadığım için teknik müzik bilgim beni zaten tatmin etmiyor. (Yakın zamanda çok değer verdiğim bir müzisyenle derslere başlıyorum, çok umutluyum, sonsuz besleneceğime inanıyorum.) İkinci bir faktör daha var.
Dungeon gibi bir sahnede *şu an* için müzik altyapısından daha çok sahne şovuna önem veriyorum. Tabiki müzikal altyapıyı bozmadan. Bunun da herkesin kolayca tahmin edebileceği tek bir nedeni var. Ayrıca hoplayıp zıplarken armoni düşünmek ve uygulamak da zor oluyor. Ne mutlu Flea gibi çalabilene demek geliyor içimden🙂
Son olarak eleştirilerin için tekrar çok teşekkür ederim, bu tür bireysel eleştiriler inan ki çok hoşuma gidiyor. Teknik ya da genel anlamda neyi iyi neyi eksik yaptığımı görebiliyorum. Bir dahaki programa geldiğinde bir merhaba dersen çok sevinirim,tanışır daha derin konuşuruz durumu. Belki ekstra söyleyecelerin de vardır. Nickini söylesen tanırım zaten🙂
