Ek olarak oldukça dayanıklı. Gitarda bir sorun yoksa normal calimda hiçbir insan evladı koparamaz teli
Kelepir İlanlar
- Konuyu açan SNOktay
- Başlangıç tarihi
Ben zaten koparamıyorum eskitemiyorum teli de ona ek olarak tonal anlamda ya da başka bir artısı var mı onu merak ediyorum. Sadece dayanıklı ise o da güzel ama bana bir artı sağlamaz...
Tonal olarak daha parlak diğer tellere nazaran ve bu parlaklığı da daha uzun süre koruyor
Anladım, o zaman denemek lazım. Eldeki telleri bitirince ben de deneyeceğim.
Üniversitede ilk yılımdan beri genelde Washburn akustiklerle muhataptım, okulda 2 yakın arkadaşımda vardı. Nispeten ucuzdu ama f/p o zamanlar için süperdi.. Arkadaşımın gitarını beğenip aynısının kırmızısını Cangöz'de ikinci el çiziksiz, vuruksuz, tertemiz bulunca mağaza sahibi ile girdiğim iddiayı kazanıp süper ucuza almıştım.. Kaybedersem vitrin fiyatına pazarlık yapmam, üstüne para veririm ama kazanırsam şu fiyata alırım diyince geri adım atmadı, gitarla ilgili bir konuda inatlaştık işte de tanıyordum zaten, TL'sini tam hatırlamıyorum ama en fazla 100 dolara gelmişti, tüm hafta mutlu gezmiştim, pazarlıkla 170-180 dolara alabilirdim, iddiayı kaybetsem neredeyse 240-250 dolara gelirdi.. Bugün 500 dolara vermem, versem ne alacağım, tonu oturmuş, ağacı elimde kurumuş, evlat olmuş gitarım varken gidip aynısının daha iyi markasını arayacağım, ne gerek var..
Neyse kullandığımız bir kaç marka akustik vardı, Fender, Ibanez, Jackson, Washburn, Jasmine, az olsa da Epiphone.. Takamine, Taylor, Martin filan pahalı gelirdi, Gibson akustiği numunelik vitrinde göremezdik.. (Takamine ile Jasmine'in, Gibson'la Epiphone gibi bir durumu vardır).. Washburn D10 akustik gitarım iyiydi de yine de gözüm daha iyisine kaymaya başlamışken, aklıma pahalı tel takıp denemek düşünce paraya kıyıp (kıydığım da extra 4-5 dolardır) ilk elixir 10'luk ya da 11'lik teli alıp taktığımda (genelde akustikte d'addario 9'luk ya da 10'luk kullanırdım) aldığım ton çok ciddi fark etmişti, gürlüyor gibi gelmişti gitar, yıllardır hem arkadaşlarım hem ben Washburn'den ton almayı becerememişiz, yeni gitar almış gibi sevinmiştim.. Ne fakir çevrem varmış arkadaş diyeceğim de öyle değil, sık tel değiştirdiğimiz için öğrencilik hali kıyamazdık paraya, ben her ay birkaç takım tel alırdım gitarlarıma günde minimum 2-3 saat, bazen 6-7 saat gitarlarla oynadığım için.. O zamandan beri akustik tel olarak hep Elixir marka, genelde 10'luk (10-47) Nanoweb Phosphor Bronze kullanıyorum bazen değişiklik olsun diye aynısının 11'liğini (11-52) alıyorum.. 25 Yıl oldu neredeyse başka akustik gitar alma ihtiyacı duymadım, her tel değişimimde çalmaya başlayınca tonun güzelliğinden aptal aptal gülüyorum hala..
Sonuç : Benim için akustik gitarda Elixir, parasını hakeden, karşılığını fazla fazla veren candır, değiştirmeyi düşündüğüm gitarımı daha çok sevdirmiştir.. Elektro'da da tam olarak böyledir de orada hem verdiği çalım/duyum hissiyatı sevdiğim/alıştığım için hem de daha uyguna geldiği için d'addario'ya devam ediyorum, ama eskiden kayıt filan işlerimde çalacağım türe, haliyle gitara göre (mesela U2, Pink Floyd tarzı az drivelı, daha temiz şeyler çalacaksam) Elixir veya Dean Markley BS filan takıp, kayıt öncesi bir saat filan çalıp gitarı demlerdim biraz.. Saygılar...
Neyse kullandığımız bir kaç marka akustik vardı, Fender, Ibanez, Jackson, Washburn, Jasmine, az olsa da Epiphone.. Takamine, Taylor, Martin filan pahalı gelirdi, Gibson akustiği numunelik vitrinde göremezdik.. (Takamine ile Jasmine'in, Gibson'la Epiphone gibi bir durumu vardır).. Washburn D10 akustik gitarım iyiydi de yine de gözüm daha iyisine kaymaya başlamışken, aklıma pahalı tel takıp denemek düşünce paraya kıyıp (kıydığım da extra 4-5 dolardır) ilk elixir 10'luk ya da 11'lik teli alıp taktığımda (genelde akustikte d'addario 9'luk ya da 10'luk kullanırdım) aldığım ton çok ciddi fark etmişti, gürlüyor gibi gelmişti gitar, yıllardır hem arkadaşlarım hem ben Washburn'den ton almayı becerememişiz, yeni gitar almış gibi sevinmiştim.. Ne fakir çevrem varmış arkadaş diyeceğim de öyle değil, sık tel değiştirdiğimiz için öğrencilik hali kıyamazdık paraya, ben her ay birkaç takım tel alırdım gitarlarıma günde minimum 2-3 saat, bazen 6-7 saat gitarlarla oynadığım için.. O zamandan beri akustik tel olarak hep Elixir marka, genelde 10'luk (10-47) Nanoweb Phosphor Bronze kullanıyorum bazen değişiklik olsun diye aynısının 11'liğini (11-52) alıyorum.. 25 Yıl oldu neredeyse başka akustik gitar alma ihtiyacı duymadım, her tel değişimimde çalmaya başlayınca tonun güzelliğinden aptal aptal gülüyorum hala..
Sonuç : Benim için akustik gitarda Elixir, parasını hakeden, karşılığını fazla fazla veren candır, değiştirmeyi düşündüğüm gitarımı daha çok sevdirmiştir.. Elektro'da da tam olarak böyledir de orada hem verdiği çalım/duyum hissiyatı sevdiğim/alıştığım için hem de daha uyguna geldiği için d'addario'ya devam ediyorum, ama eskiden kayıt filan işlerimde çalacağım türe, haliyle gitara göre (mesela U2, Pink Floyd tarzı az drivelı, daha temiz şeyler çalacaksam) Elixir veya Dean Markley BS filan takıp, kayıt öncesi bir saat filan çalıp gitarı demlerdim biraz.. Saygılar...
Son düzenleme:
Parlaklığı daha uzun süre koruyor, korozyon çok ekstrem durumlar dışında hiç görmedim
Benim gördüğüm sıkıntı biraz daha gergin diğer tellerden aynı numara olmasına rağmen, ya da bana öyle geliyor
Nanoweblerin kaplamasi soyuluyordu en kotu ozelligi oydu. Optiweb ile birlikte o da kalmadi. Sarimsiz teller 172 sene sonunda hafif korozyona ugrayabiliyor fakat senelerce degistirmesen bile iki aylik Ernie Ball gibi pasli dikenli tele donusmuyor. Tel eskidiginde ton cok degisiyor ve tel cok sertlesiyor, degistirmem gerektigini ben o sekilde anliyorum.
Benzer Konular
