Bence korkular, karakterin temelleri Eroika nın yazdığı gibi ta çocukluğumuza dayanır. Fakat insan ergenliği ile şekillenen, toplumdan etkiler alan, aileden etkiler alan, aynı zamanda kendinden de hiç azımsanmayacak etkiler alan karakter zaten sürekli değişim içindedir. Ve ergenlik atlatılıp 20 lere gelindiğinde insan ve karakteri başbaşa kalır. Geçmişten bazı şeylerle yıkanmışsa ve hala beyinin bunlar tabu halinde kalmışsa yıkması çok zor olacaktır, fakat geçmişten bu yaşlara gelene kadar biraz da olsa kendini biriktirebilmişse iradesiyle kendi karakterini değiştirebilecek gücü içinde bulur.
Eğer her babasından dayak yiyen insan bunun yarattığı psikolojik etkiyle sapıtsaydı, şu an bence Türkiye'de harbiden akşam sokağa çıkamazdık (gene de sokakta her adam dövmeye, bıcaklamaya hazır bir kitle var ama sanırım durum bundan daha ciddi olurdu). Bu insanın gerek toplum etkisi gerek kendi iradesiyle bazı şeyleri yenme gücünün olduğunu gösterior.
Zaten toplumda kişi kendi gibi insanlar arar, sevdiği müzikleri dinler, istediği filmi izler,kitabı okur bu yüzden de aslında kişinin de elinde olan da çok şey var.
Ve toplum insanın önünde en büyük sınırlayıcıdır, bu kesin olan ama insan kendinden eminse toplum umrunda olmaz. Sadece yapabileceği topluma öğretmektir, toplum kızarsa sen de kızarsın, senin gibilerde kızar bölece de toplum denen yapı da bir değişime girmeye başlar, herşey biribiri içinde.. Neyse ben zırvalıom gene.