Luthiere Gitar Yaptırmak

İyidir kötüdür laf edemem de, şöyle bir gerçek var dünyada; seri üretim. "Ben burgu istiyorum" ile "ben senelik 7000 adet burgu alacağım" arasında ciddi bir fiyat farkı var. Çünkü siz "7000 burgu" istediğinizde adamlar 7000 burgu için malzeme sipariş edip daha ucuza alıyor. Malzeme satan da, burgu yapan da üretim hattını durdurmuyor, zaten daha ucuza da mal ediyor. Basit mantıkla çamaşırları makineye teker teker atarsanız tek yıkamada çıkacak çamaşır için makineyi defalarca çalıştırır, masrafı birkaç misline çıkarırsınız. Kullanılan ağaç, köprü, manyetik, burgu, potansiyometre, fret vs için zaten markalardan daha fazla para ödemeniz gerekiyor. Bu işin devamlılığı için de belli bir kârda olmak gerektiğine göre?
Şöyle bir genel kanı var sanırım, "pahalı markalarda markaya para vereceğime yaptırırım daha ucuz olur". Birincisi o marka, "ben işimi standart yapıyorum, hepsinin yakın kalitede olduğunun ve sana sorun çıkarmayacağının garantisini veririm" demek. Sponge bob lisanslı ürün değiller. İkincisi de standart dışı bir gitar istiyorsanız luthier'e gidiyorsunuz, ucuz olsun diye değil. Yani daha fazla ücret ödemek için gidiyorsunuz zaten.
Alırsınız, almazsınız, uygun görmezsiniz, hatta beğenmeyebilirsiniz, zaten f/p oranının yüksek olduğunu söyleyen yok ama pahalı diyemezsiniz.
Konuya gelecek olursak, ben piyasadaki gitarları istemiyorum, hiçbiri uygun değil ama yaptıracak kadar param var deniliyorsa yaptırılır.
 
İyidir kötüdür laf edemem de, şöyle bir gerçek var dünyada; seri üretim. "Ben burgu istiyorum" ile "ben senelik 7000 adet burgu alacağım" arasında ciddi bir fiyat farkı var. Çünkü siz "7000 burgu" istediğinizde adamlar 7000 burgu için malzeme sipariş edip daha ucuza alıyor. Malzeme satan da, burgu yapan da üretim hattını durdurmuyor, zaten daha ucuza da mal ediyor. Basit mantıkla çamaşırları makineye teker teker atarsanız tek yıkamada çıkacak çamaşır için makineyi defalarca çalıştırır, masrafı birkaç misline çıkarırsınız. Kullanılan ağaç, köprü, manyetik, burgu, potansiyometre, fret vs için zaten markalardan daha fazla para ödemeniz gerekiyor. Bu işin devamlılığı için de belli bir kârda olmak gerektiğine göre?
Şöyle bir genel kanı var sanırım, "pahalı markalarda markaya para vereceğime yaptırırım daha ucuz olur". Birincisi o marka, "ben işimi standart yapıyorum, hepsinin yakın kalitede olduğunun ve sana sorun çıkarmayacağının garantisini veririm" demek. Sponge bob lisanslı ürün değiller. İkincisi de standart dışı bir gitar istiyorsanız luthier'e gidiyorsunuz, ucuz olsun diye değil. Yani daha fazla ücret ödemek için gidiyorsunuz zaten.
Alırsınız, almazsınız, uygun görmezsiniz, hatta beğenmeyebilirsiniz, zaten f/p oranının yüksek olduğunu söyleyen yok ama pahalı diyemezsiniz.
Konuya gelecek olursak, ben piyasadaki gitarları istemiyorum, hiçbiri uygun değil ama yaptıracak kadar param var deniliyorsa yaptırılır.

Aslında konunun en başında kendimi yanlış ifade etmişim. Bütçemin yetmediğini, fakat yetse bile kazıklanmış gibi olacağımı söyledim. Şu an için yetmese bile gitarın tam istediğim gibi olacağını bilsem her türlü tamamlarım parayı. Aslında demek istediğim madem bu kadar yüksek bir miktar parayı vermeye razı olmuşum neden özel ve el yapımı bir gitar yaptırmak yerine fabrika çıkışı bir gitar aliyim demek istiyordum. Ama yanılmıyorsam istediğim özelliklerde gitarı yapacak bir luthier yok. Yapamayacaklarından değil ama istemediklerinden kaynaklanıyor. Horizon görüntülü bir gitar istediğimi söylüyorum ama kabul etmiyorlar. Hocam zevk meselesi değil mi bu ? Neden benim kullanacağım gitarın şekline karışıyorlar anlamıyorum.
 
Son düzenleme:
Aslında konunun en başında kendimi yanlış ifade etmişim. Bütçemin yetmediğini, fakat yetse bile kazıklanmış gibi olacağımı söyledim. Şu an için yetmese bile gitarın tam istediğim gibi olacağını bilsem her türlü tamamlarım parayı. Aslında demek istediğim madem bu kadar yüksek bir miktar parayı vermeye razı olmuşum neden özel ve el yapımı bir gitar yaptırmak yerine fabrika çıkışı bir gitar aliyim demek istiyordum. Ama yanılmıyorsam istediğim özelliklerde gitarı yapacak bir luthier yok. Yapamayacaklarından değil ama istemediklerinden kaynaklanıyor. Horizon görüntülü bir gitar istediğimi söylüyorum ama kabul etmiyorlar. Hocam zevk meselesi değil mi bu ? Neden benim kullanacağım gitarın şekline karışıyorlar anlamıyorum.
horizon kasa yaparlar onda sıkıntı yok (headstockta sıkıntı çıkabilir belki)...şekline karışıyorlar gibi bir durum yok aksine her detayına kadar sen belirliyorsun o yüzden pahalıya geliyor zaten...birebir kopya ile uğraşmazlar dikkat ettiysen yaptıklarının resimlerini videolarını paylaşıyorlar çünkü her biri yeni siparişler getirecek örnekler...kopya gitarın resmini kim ne yapsın diye düşünüp diğer siparişlere yer açıyorlar doğal olarak...
 
horizon kasa yaparlar onda sıkıntı yok (headstockta sıkıntı çıkabilir belki)...şekline karışıyorlar gibi bir durum yok aksine her detayına kadar sen belirliyorsun o yüzden pahalıya geliyor zaten...birebir kopya ile uğraşmazlar dikkat ettiysen yaptıklarının resimlerini videolarını paylaşıyorlar çünkü her biri yeni siparişler getirecek örnekler...kopya gitarın resmini kim ne yapsın diye düşünüp diğer siparişlere yer açıyorlar doğal olarak...

Mantıklı bir bakış açısı ama benim gibi kopya gitarlar isteyenlerde çok var. Yani sayfalarında veya sitelerinde örnek olarak Gibson Sg ile aynı görünüme sahip bir gitar paylaşsalar, benim gibi kopya gitar isteyenler sevinecektir ve bu işte iyi olduklarını düşünüp onlara gitar yaptıracaklardır. Ayrıca lütfen kopya gitar isteyen insanları özenti olarak görüp küçümsemeyin. Strat görünümüne aşık olup, daha kaliteli ve el yapımı olsun diye aynı görünümlü gitarı luhtiere özel olarak yaptırmak isteyince özenti mi olmuş oluyor ? Hiç sanmıyorum. Son olarak luthierlere aşırı saygı duyarım. Horizon görünümlü gitar yapmıyolar diye onları sevmeyecek değilim sonuçta. Gitar gibi ruhu etkileyen bir enstrümanı baştan sona kendileri yapmaları bence çok büyük bir şey.
 
Mantıklı bir bakış açısı ama benim gibi kopya gitarlar isteyenlerde çok var. Yani sayfalarında veya sitelerinde örnek olarak Gibson Sg ile aynı görünüme sahip bir gitar paylaşsalar, benim gibi kopya gitar isteyenler sevinecektir ve bu işte iyi olduklarını düşünüp onlara gitar yaptıracaktır. Ayrıca lütfen kopya gitar isteyen insanları özenti olarak görüp küçümsemeyin. Strat görünümüne aşık olup, daha kaliteli ve el yapımı olsun diye aynı görünümlü gitarı luhtiere özel olarak yaptırmak isteyince özenti mi olmuş oluyor ? Hiç sanmıyorum. Son olarak luthierlere aşırı saygı duyarım. Horizon görünümlü gitar yapmıyolar diye onları sevmeyecek değilim sonuçta.
Gitar gibi ruhu etkileyen bir enstrümanı baştan sona kendileri yapmaları bence çok büyük bir şey.

sanırım yanlış anlaşılmışım kusura bakma kimseyi küçümseme gibi bir niyetim yoktu zaten kopya gitar isteyenleri öyle de görmüyorum sadece luthierlik olayının mantığını ve iş modelini anlamamaktan kaynaklandığı için belirttim...

bu işi yapanları birer kobi sahibi olarak düşünelim...para getirecek ve ciroyu arttıracak her türlü imkanı kullanırlar bence yani ben onu yapmam bunu yapmam olayı şımarıklıktan değil yoğunluğu düzenlemeden kaynaklanıyor...eğer dediğin gibi popüler modelleri yaparak cirolarını arttırıyor olsalardı yaparlardı ama gördüğüm kadarıyla pek olmayan şekiller, egzotik ağaçlar vb üzerine yoğunlaşıyorlar...

ayrıca mesela sen, ben bir de metin türkcan bir luthiere aynı anda sipariş versek büyük ihtimalle metin türkcan ın siparişi önce biter çünkü piyasaya sürülmesi tanıtımı arttırır...zaten var olan bir gitarın kopyasına hiç sıra gelmez yani 🙂
 
sanırım yanlış anlaşılmışım kusura bakma kimseyi küçümseme gibi bir niyetim yoktu zaten kopya gitar isteyenleri öyle de görmüyorum sadece luthierlik olayının mantığını ve iş modelini anlamamaktan kaynaklandığı için belirttim...

bu işi yapanları birer kobi sahibi olarak düşünelim...para getirecek ve ciroyu arttıracak her türlü imkanı kullanırlar bence yani ben onu yapmam bunu yapmam olayı şımarıklıktan değil yoğunluğu düzenlemeden kaynaklanıyor...eğer dediğin gibi popüler modelleri yaparak cirolarını arttırıyor olsalardı yaparlardı ama gördüğüm kadarıyla pek olmayan şekiller, egzotik ağaçlar vb üzerine yoğunlaşıyorlar...

ayrıca mesela sen, ben bir de metin türkcan bir luthiere aynı anda sipariş versek büyük ihtimalle metin türkcan ın siparişi önce biter çünkü piyasaya sürülmesi tanıtımı arttırır...zaten var olan bir gitarın kopyasına hiç sıra gelmez yani 🙂

Sizden değil genel anlamda kopya gitar yaptırmayı özenti olarak gören insanlardan bahsediyordum yani sıkıntı yok 🙂

Dediğim gibi ben horizon hastası biriyim ve 50 farklı gitar bile alsam hep kendi kendime ''keşke horizon alsaydım'' derim. Zevk meselesi sonuçta. Bir luthier ile konuşuyorum o yapıcak galiba. Yapmaktan vaz geçersede normal esp horizon alıcam artık yapıcak bir şey yok. Sonuçta marka gitarlar plastikten yapılmıyor yani abartmamak gerek. Kendim için söylüyorum abartmamak gerek diye 🙂
 
Konuya yazıp yazmamak konusunda çok kararsız kaldım, fakat en azından adım geçtiği için, mesajı ikiye bölerek, bir forumdaş olarak ve bir yapımcı olarak iki farklı bakış açısıyla yazmaya çalışacağım.

”gitargitargitar” arkadaşım, öncelikle son 1-1.5 ay içerisinde açtığın konuları göz önünde bulundurunca, bir de yaklaşık 2 saatlik Facebook muhabbetimizden sonra buradaki paylaşımların sonucu, benim düşüncem; ESP Horizon'ın kendisini alman seni daha mutlu ve memnun edecektir. Bir başkası için bu böyle olmayabilir; arayışlar ve deneyimler çok öznel şeyler olduğu için bu tarz konularda başkalarının fikirlerini almak ve bunlardan etkilenmek bu tarz forum ortamlarında oldukça risklidir. Zira herkes kendi doğrusunu paylaşacak, ortaya bir ”fikir çorbası” çıkacaktır. Ki, söz meclisten dışarı, yerli-yabancı bir çok forumda ne saçmalıklar konuşulduğunu görseniz, yanlışların yanlışlarla çürütülmeye çalıştığı bir çok, artık komik diyebileceğim, konu var.

İşin enteresanı, doğru bilginin paylaşıldığı konularda genelde tartışma ya da atışma/sürtüşme olmadığı için muhabbet kesiliyor ve konu arka sayfalara doğru kayıyor iken, fikirlerin çatıştığı konular devamlı canlı kalarak ön plana çıkıyor. Bizim forumlarda da genelde bu oluyor. Fikir geliştirme adına hiç bir muhabbet zorlanmıyor. Konuya gelenler, ”Hmm x kişisi bunun için böyle dedi, demek ki böyle tamam” ya da ”işkembeden sallıyor işte” düşünceleri eşliğinde konuyu olduğu gibi bırakıp heyecan olan konuya gidiyor. Arama özelliği kullanılmayınca, bir çok defa paylaşılan bilgilerin, orjinal yazarlar tarafından tekrar tekrar yazılmaması sonucu (tabii bence haklı olarak, sonuçta forum için içerik üretici konumundayız hepimiz, bu konu tam olarak üniversitede aynı çalışma ile ilgili farklı makaleler yazmaya benziyor 🙂 ) bilgilerin paylaşıldığı, fikirlerin konuşulduğu değerli konular yerini polemik dolu konulara bırakmak durumunda kalıyor.

Neyse, konumuza dönelim, bir forumdaş olarak, daha önce de yazıldığı gibi, ”daha ucuza halledeyim” mantığında gitar yaptırmak çok sağlıklı değil düşüncesindeyim. Zira seri üretim bir gitarın maliyeti ile butik bir gitarın maliyeti arasında dağlar var. Bu kıyaslama ESP, Fender, Gibson vs Suhr, Vigier arasında yapılan kıyaslamada olduğu gibi, Suhr vs Knaags, Melancon arasında da var örneğin. Üretim sayısı azaldıkça maliyet artar.

Haliyle yerli üretim de olsa, görselliğini bir kenara bıraktığınızda elinize aldığınız enstrümanın ”rakibi” olduğu gitarlar hiç bir zaman ESP, Fender, Gibson olmamalı. Tabii bu benim şahsi düşüncemdir. Katılan olur, katılmayan olur, tartışmaya açık bir konu.

Buradan ilk mesaja dönüyorum tekrardan, ESP Horizon baz alınarak birebir kopyasını yapmak, birinci aşamada etik değil, zira tasarım hırsızlığına giriyor. (Ki benzerini headstock konusunda yurtiçinde yaşadım, çok sinir bozucu bir durum.) İkinci olarak, ortaya çıkacak gitar ESP markası adı altında satışa sunulan gitarların muhtemelen %90'ından iyi olacaktır. Tabii kime göre neye göre iyi, bu da tartışmaya en en en açık konulardan birisi.

Göz ardı edilen nokta şu. Öyle ya da böyle, bizler bu dünyada, arkamızda bırakacağımız enstrümanlar üretme aşkıyla yanıp tutuşan insanlarız. Olay hiç bir zaman ”iki keresteyi birleştireyim, teli takayım oldu bitti al sana gitar” basitliğine inmedi, inemez de. Sizler nasıl hoşunuza giden gitarı almak istiyorsanız, bizler de ardımızda bıraktığımız enstrümanların imzamız olmasını istiyoruz. Zira bir gitarın yapımı için 3-6 ay arası zaman harcayıp, ortaya çıkan şeyin aslında seri üretimde bulunan gitarın bir kopyası olması... Bilmiyorum arkadaşlar, bazı şeyler parayla, kazançla ölçülmüyor.

Gördüğünüz, yaptığımız, paylaştığımız gitarların arkasında da yüzlerce saatlik çalışma, planlama, tasarım var. Hal böyle olunca, bizim gözümüzde, gidip ”ESP Horizon”ın bir kopyasını yapmak gram değeri olmayan bir iş. Eğer onu beğeniyorsanız, onu almak yapacağınız en doğru şey. Aynı koşul bizlerin yaptığı gitarlar için de geçerli. Beğeniyorsanız alırsınız/yaptırırsınız.

Forumdan Onur Yahya Öner ile bir proje geliştirdik geçtiğimiz dönemde mesela. Muhabbet öyle bir noktaya geldi ki, gitarı birlikte yaptık resmen. Ve ilerleyen dönemde standart olarak insanlara sunduğum modeller arasında yer alacak o da. Benden bir gitarın kopyasını da isteyebilirdi, onun yerine ”şu şu şu modeller ilgimi çekiyor, bunların kafasında bir şey yapalım mı, ne dersin?” talebiyle geldi ve ortaya gururla portfolyoma ekleyebileceğim bir gitar çıktı. Burdadan da kendisine teşekkürlerimi iletirim, böyle bir projeye ön ayak olduğu için. @Onur Yahya Öner

Benzer şekilde Caner Akova, geldi abuk sabuk bir gitar istiyorum diye, ortaya yine çok çok güzel, karakteristik bir gitar çıktı. Yeri geldi atölyede birlikte karaladık, çizimini yaptık, yeri geldi gitarın sırt formunu verirken bana eşlik etti. Tekrardan, ortaya sonuna kadar arkasında duracağım bir iş çıktı.

13576685_1329918950369443_2499624021865882299_o.webp 13558952_1329919027036102_8601275463907635308_o.webp

WhatsApp Image 2017-02-15 at 17.00.38.webp WhatsApp Image 2017-02-15 at 17.02.27.webp

Bana yenilikçi şeylerle gelen kimseyi geri çevirmedim, çevirmem de, iş böyle gelişir zaten, fakat, zaten günde 300-500 adet üretimi yapılan gitardan bir tane de ben yapmayayım. 🙂

Uzun bir mesaj oldu, umarım ofansif algılanmaz kimse tarafından zira gram art niyet olmadan yazılmış bir yazıdır. Konuya cevap yazmadan önce de ”gitargitargitar” arkadaştan Facebook konuşmamız esnasında istediğim izin doğrultusunda yolluyorum.
 
Öyle çok istli mistli kelimeler kullanmayı sevmem ama içinde bulunduğumuz kapitalist düzende, ürettiğiniz herhangi bir ürün, yüzbinlerce doları basıp bir kaç hafta kullandırabildiğiniz, elinde poz verdirebildiğiniz, video çekip youtube kanalına yüklettirebildiğiniz ünlü kişi sayısı kadar iyi gözükmektedir...

Ülkemizdeki luthierler yapacakları yüzbinlerce dolarlık anlaşmalarla gitarlarını eric clapton'a, uli john roth'a, ne biliyim mark knopfler'e falan kullandırabilse çok değil 1 hafta içinde en iyi custom gitarlar listesine girerler...

Bizim gibi gelişmemiş ülkelerde custom gitar yapan luthierinin isminin ahmet, mehmet, gençoğlu, akbulut vs. yerine david, anderson, williams, jones vs. olmasının, ağaçtan aksamdan falan malesef çok daha önemli görüldüğünü düşünüyorum.
 
Olay genelde surada kopuyor:

"Fender 5000 Euro ama basim zora girdiginde temiz 4500e satarim hemen..."

Bir de su var:

"Su bu modelin güzel ama sunun bunun elinde gördüm, hic sevmedigim bir adam, cok sogudum."

En güzeli ise (benim favorim):

Gitar isinden hic anlamayan adam ve forum yancisi

😉
 
Son düzenleme:
Olay genelde surada kopuyor:

"Fender 5000 Euro ama basim zora girdiginde temiz 4500e satarim hemen..."

Bir de su var:

"Su bu modelin güzel ama sunun bunun elinde gördüm, hic sevmedigim bir adam, cok sogudum."

En güzeli ise (benim favorim):

Gitar isinden hic anlamayan adam ve forum yancisi

😉

Şu resimdeki gitarın truss rod'u sağa kayacak şekilde yanlış yapılmış. Bu gitarın sapının dönmesine sebep olacaktır. Custom bir gitarda hiç olmaması gereken bir şey. Bir Luthier olarak nasıl böyle bir şey yapabildiniz? Bence farkında bile değilsiniz çünkü bir dönem fotoyu facebook sayfanızın profil fotosu yapmışsınız. Ayrıca kullandığınız kendi üretiminiz köprülerin tel ile yaptığı açılar tasarımdan dolayı çok düşük. Bu sustain'i oldukça kötü etkileyecektir.

https://scontent-frt3-1.xx.fbcdn.ne...=fb0b85c14c02328c7bf6af8d34d86b8e&oe=59345BC6

Neyse uzatmayayım, bir şey üretiyorsunuz ama insanları lütfen küçümsemeyin. İşinize odaklanın, zaten butik iş yapıyorsunuz, tüm forum "hadi bize gitar yap" desek o kadar vaktiniz, imkanınız, ham maddeniz yok. o yüzden bırakın yaptığınız gitarlar konuşsun.

Genel olarak soruyorum. Bu özgüvenin kaynağı ne? Hangi yurtdışı gitar yapım kurslarından sertifika aldınız, ne tür bir gitar yapım eğitimi geçmişiniz var da özgüven patlaması yaşıyorsunuz?

yamuk gitar.webp
 
Şu resimdeki gitarın truss rod'u sağa kayacak şekilde yanlış yapılmış. Bu gitarın sapının dönmesine sebep olacaktır. Custom bir gitarda hiç olmaması gereken bir şey. Bir Luthier olarak nasıl böyle bir şey yapabildiniz? Bence farkında bile değilsiniz çünkü bir dönem fotoyu facebook sayfanızın profil fotosu yapmışsınız. Ayrıca kullandığınız kendi üretiminiz köprülerin tel ile yaptığı açılar tasarımdan dolayı çok düşük. Bu sustain'i oldukça kötü etkileyecektir.

https://scontent-frt3-1.xx.fbcdn.ne...=fb0b85c14c02328c7bf6af8d34d86b8e&oe=59345BC6

Neyse uzatmayayım, bir şey üretiyorsunuz ama insanları lütfen küçümsemeyin. İşinize odaklanın, zaten butik iş yapıyorsunuz, tüm forum "hadi bize gitar yap" desek o kadar vaktiniz, imkanınız, ham maddeniz yok. o yüzden bırakın yaptığınız gitarlar konuşsun.

Genel olarak soruyorum. Bu özgüvenin kaynağı ne? Hangi yurtdışı gitar yapım kurslarından sertifika aldınız, ne tür bir gitar yapım eğitimi geçmişiniz var da özgüven patlaması yaşıyorsunuz?

ucuz etin yahnisi yenmez
 
Şu resimdeki gitarın truss rod'u sağa kayacak şekilde yanlış yapılmış. Bu gitarın sapının dönmesine sebep olacaktır. Custom bir gitarda hiç olmaması gereken bir şey. Bir Luthier olarak nasıl böyle bir şey yapabildiniz? Bence farkında bile değilsiniz çünkü bir dönem fotoyu facebook sayfanızın profil fotosu yapmışsınız. Ayrıca kullandığınız kendi üretiminiz köprülerin tel ile yaptığı açılar tasarımdan dolayı çok düşük. Bu sustain'i oldukça kötü etkileyecektir.

https://scontent-frt3-1.xx.fbcdn.ne...=fb0b85c14c02328c7bf6af8d34d86b8e&oe=59345BC6

Neyse uzatmayayım, bir şey üretiyorsunuz ama insanları lütfen küçümsemeyin. İşinize odaklanın, zaten butik iş yapıyorsunuz, tüm forum "hadi bize gitar yap" desek o kadar vaktiniz, imkanınız, ham maddeniz yok. o yüzden bırakın yaptığınız gitarlar konuşsun.

Genel olarak soruyorum. Bu özgüvenin kaynağı ne? Hangi yurtdışı gitar yapım kurslarından sertifika aldınız, ne tür bir gitar yapım eğitimi geçmişiniz var da özgüven patlaması yaşıyorsunuz?

Hocam acaip göz var sizde, tebrik ederim.
Öne arkaya olan sap eğilmelerinde truss rod'a dengesiz yük geleceği kesin gibi duruyor, merkezlenmemiş çünkü dediğiniz gibi. Sağa sola eğilmesinde, eğer mümkünse dengesiz olacağı aşikar. Truss rod'un böyle yerleştirilmesinin teknik bir açıklaması varsa bilgilenmek isterim.
 
Bu konuyla ilgili farklı yaklaşımlar var, Jackson Chris Broderick Signature modeli de dahil olmak üzere, bazı modellerinde benzer bir tasarım kullanıyor. Truss rod daha da yukarıda hatta. Açıklaması basit; kalın tellerin olduğu bölgede sapa daha çok yük bindiği için truss rod'u kalın tellerin olduğu tarafa kaydırmak kullanılan tekniklerden biri. Bu bir yaklaşımdır, fikirdir. Yapıldı ve çalışıyor.
Buyrun örnekleri;

jackson offset truss rod.webp

IMG_8230.webp

(Edit: Dikkat ederseniz iki Jackson'da Custom Shop'dan çıkma)


Bahsettiğiniz çıkarımları yapmak, yorumu attığınız fotoğraf üzerinden maalesef mümkün değil. Ancak ve ancak sapı x-ray'den geçirip elde edilen görüntüler üzerinden bu yorumları yaparsanız doğruluk payı tartışılır. Ki, bahsettiğiniz örneklerin olması için truss rod'u özenle eğik yerleştirmek gerekir, öyle hata ya da dikkatsizlik sonucu merkezden 5-7mm kayık bir truss rod bahsettiğiniz problemlerin hiçbirine yol açmaz. (Bakınız Jackson örneği) Bunun dışında Mete'nin kullandığı üretim yöntemini az çok tahmin ediyorum, kullandığı aparatlar ile istese de bu saydığınız sorunlara sebep olacak truss rod slotunu açamaz. (Yanlış oldu, isterse açar tabii ki, sadece kasıtlı yapması lazım)

Hatta o attığınız fotoğraftan şöyle bir çıkarım yapabilirim; belki de Mete, truss rod'u sol telinden uzaklaştırarak gitarlarda genelde görülen sol ve re tellerinin nispeten düşük tınlaması problemini nispeten daha kalın olan, la ve re tellerine doğru kaydırmak istedi. Örneğin bu da bir yaklaşımdır. Kim bilir, bir sonraki gitarda ben de denerim belki.

Her ne olursa olsun, yazılan mesajlardan anlaşıldığı üzere, gitar yapımı ile çok fazla fikir sahibi olmadan, belirli sayıda enstrüman yapmış birine, yaptığı iş üzerinden saldırmadan önce bir durup düşünmek gerekir.

”Acaba neden böyle yapmış?”

Bu, kim nerede olursa olsun böyledir. Arabanızı teslim ettiğiniz ustaya gidip ”o vidayı neden gevşek bıraktın? O kendi kendine açılır ordan sonra düşer bak bir vidayı bile sıkamıyorsun” demeye benziyor. Bunu derken, o vidanın sıkılması gereken tork değerini, çok sıkılırsa ne olacağını, gevşek bırakırsa ne olacağını bilmiyor isek, o ustaya laf söylemeye hakkımız da yok demektir. Malesef böyle arkadaşlar. Sonra televizyondaki futbol yorumcularından farkımız kalmıyor. 🙂


Benim rahatsız olduğum nokta, bu gönderiyi yazmaya iten nokta, bu işi Jackson yapınca ”oo adamlar düşünmüş yapmış” olurken, x birisi yapınca doğrudan yapım hatası olarak değerlendiriliyor.

Kendi çapımda karaladım bir şeyler öyle işte, parmaklardan ters birşey çıktıysa affola.

----------------

O değil de;
Eğer talep olursa konu ile paralel bir şekilde, yeni bir başlık açalım, binlerce, yüz binlerce üretilmiş gitarlardaki tasarım hatalarını dökelim ortaya. Ben böyle bir çalışma için mesai ayırırım açıkçası. Keyifli mevzular, ürün geliştirme adına faydası olacak birçok veri çıkar ortaya. Hepimiz faydalanırız. Tek çekincem, o konunun dönüp bana ”sen ne anlarsın, adamlar 60 yıldır yapıyor, onlardan iyi mi bileceksin” olarak geri dönmesini istemem.

Sapıyla gövdesi birbirine ”yapıştırılmış”, ama sapının sadece bir kenarı gövdeye tutunan Gibson Les Paul'ler mi, Floyd rose eşiğini sapın altından vidalayacam diye sapın boyun kısmında az biraz ağaç bırakıp, tel gerilimine dayanamayıp kendi kendine kırılan saplar yapan Ibanez mi? Nereden başlayalım dersiniz? 🙂
 
Bu konuyla ilgili farklı yaklaşımlar var, Jackson Chris Broderick Signature modeli de dahil olmak üzere, bazı modellerinde benzer bir tasarım kullanıyor. Truss rod daha da yukarıda hatta. Açıklaması basit; kalın tellerin olduğu bölgede sapa daha çok yük bindiği için truss rod'u kalın tellerin olduğu tarafa kaydırmak kullanılan tekniklerden biri. Bu bir yaklaşımdır, fikirdir. Yapıldı ve çalışıyor.
Buyrun örnekleri;

97937 eklentisini görüntüle

97938 eklentisini görüntüle

(Edit: Dikkat ederseniz iki Jackson'da Custom Shop'dan çıkma)


Bahsettiğiniz çıkarımları yapmak, yorumu attığınız fotoğraf üzerinden maalesef mümkün değil. Ancak ve ancak sapı x-ray'den geçirip elde edilen görüntüler üzerinden bu yorumları yaparsanız doğruluk payı tartışılır. Ki, bahsettiğiniz örneklerin olması için truss rod'u özenle eğik yerleştirmek gerekir, öyle hata ya da dikkatsizlik sonucu merkezden 5-7mm kayık bir truss rod bahsettiğiniz problemlerin hiçbirine yol açmaz. (Bakınız Jackson örneği) Bunun dışında Mete'nin kullandığı üretim yöntemini az çok tahmin ediyorum, kullandığı aparatlar ile istese de bu saydığınız sorunlara sebep olacak truss rod slotunu açamaz. (Yanlış oldu, isterse açar tabii ki, sadece kasıtlı yapması lazım)

Hatta o attığınız fotoğraftan şöyle bir çıkarım yapabilirim; belki de Mete, truss rod'u sol telinden uzaklaştırarak gitarlarda genelde görülen sol ve re tellerinin nispeten düşük tınlaması problemini nispeten daha kalın olan, la ve re tellerine doğru kaydırmak istedi. Örneğin bu da bir yaklaşımdır. Kim bilir, bir sonraki gitarda ben de denerim belki.

Her ne olursa olsun, yazılan mesajlardan anlaşıldığı üzere, gitar yapımı ile çok fazla fikir sahibi olmadan, belirli sayıda enstrüman yapmış birine, yaptığı iş üzerinden saldırmadan önce bir durup düşünmek gerekir.

”Acaba neden böyle yapmış?”

Bu, kim nerede olursa olsun böyledir. Arabanızı teslim ettiğiniz ustaya gidip ”o vidayı neden gevşek bıraktın? O kendi kendine açılır ordan sonra düşer bak bir vidayı bile sıkamıyorsun” demeye benziyor. Bunu derken, o vidanın sıkılması gereken tork değerini, çok sıkılırsa ne olacağını, gevşek bırakırsa ne olacağını bilmiyor isek, o ustaya laf söylemeye hakkımız da yok demektir. Malesef böyle arkadaşlar. Sonra televizyondaki futbol yorumcularından farkımız kalmıyor. 🙂


Benim rahatsız olduğum nokta, bu gönderiyi yazmaya iten nokta, bu işi Jackson yapınca ”oo adamlar düşünmüş yapmış” olurken, x birisi yapınca doğrudan yapım hatası olarak değerlendiriliyor.

Kendi çapımda karaladım bir şeyler öyle işte, parmaklardan ters birşey çıktıysa affola.

----------------

O değil de;
Eğer talep olursa konu ile paralel bir şekilde, yeni bir başlık açalım, binlerce, yüz binlerce üretilmiş gitarlardaki tasarım hatalarını dökelim ortaya. Ben böyle bir çalışma için mesai ayırırım açıkçası. Keyifli mevzular, ürün geliştirme adına faydası olacak birçok veri çıkar ortaya. Hepimiz faydalanırız. Tek çekincem, o konunun dönüp bana ”sen ne anlarsın, adamlar 60 yıldır yapıyor, onlardan iyi mi bileceksin” olarak geri dönmesini istemem.

Sapıyla gövdesi birbirine ”yapıştırılmış”, ama sapının sadece bir kenarı gövdeye tutunan Gibson Les Paul'ler mi, Floyd rose eşiğini sapın altından vidalayacam diye sapın boyun kısmında az biraz ağaç bırakıp, tel gerilimine dayanamayıp kendi kendine kırılan saplar yapan Ibanez mi? Nereden başlayalım dersiniz? 🙂
uuppss.. Gol oldu. 🙂
 
Bu konuyla ilgili farklı yaklaşımlar var, Jackson Chris Broderick Signature modeli de dahil olmak üzere, bazı modellerinde benzer bir tasarım kullanıyor. Truss rod daha da yukarıda hatta. Açıklaması basit; kalın tellerin olduğu bölgede sapa daha çok yük bindiği için truss rod'u kalın tellerin olduğu tarafa kaydırmak kullanılan tekniklerden biri. Bu bir yaklaşımdır, fikirdir. Yapıldı ve çalışıyor.
Buyrun örnekleri;





(Edit: Dikkat ederseniz iki Jackson'da Custom Shop'dan çıkma)


Bahsettiğiniz çıkarımları yapmak, yorumu attığınız fotoğraf üzerinden maalesef mümkün değil. Ancak ve ancak sapı x-ray'den geçirip elde edilen görüntüler üzerinden bu yorumları yaparsanız doğruluk payı tartışılır. Ki, bahsettiğiniz örneklerin olması için truss rod'u özenle eğik yerleştirmek gerekir, öyle hata ya da dikkatsizlik sonucu merkezden 5-7mm kayık bir truss rod bahsettiğiniz problemlerin hiçbirine yol açmaz. (Bakınız Jackson örneği) Bunun dışında Mete'nin kullandığı üretim yöntemini az çok tahmin ediyorum, kullandığı aparatlar ile istese de bu saydığınız sorunlara sebep olacak truss rod slotunu açamaz. (Yanlış oldu, isterse açar tabii ki, sadece kasıtlı yapması lazım)

Yorumunuzu okuduktan sonra biraz düşündüm. Haklısınız, bu bir yaklaşımdır, fakat kendi adıma bildiğimiz normal saplı, normal 6 tel gitarlarda bu yaklaşıma gerek var mı bilemiyorum. Gönderdiğiniz örneklerdeki gitarların saplarının biri oldukça ince görünüyor diğeri ise 8 telli ekstrem bir gitar.

Buna belki resimlere bakarak karar vermek sağlıklı değildir ona da katılabilirim. Yalnız düz mantık diyor ki 'bir şey bozuk değilse tamir etme'. Sıradan 6 telli bir gitar sapı yapıyorsan çalışan bir sistemi mükemmel uygulamak yerine yenisini denemek hele de özel yapım gitar için gereksiz bir risk değil mi? Sapın böyle bir düzeneğe ihtiyacı olduğuna karar vermek için bence önce '8 tel' ya da 'çok ince sap' gibi ekstrem bir problemle karşı karşıya olmak gerekiyor. Yoksa 60 kilometre maksimum hızı olan arabaya spoiler(arabalarda rüzgardan faydalanarak sürtünmeyi artıran bir aerodinamik parça) takmak gibi bir durum. Belki daha da kötü çünkü bu gösteriş için değil işlevi için kullanılan bir parça ve sapın dönmesine sebep olabilecek dengesiz bir gerginlik de yaratabilir. Söz konusu gitarı yapan luthier'in bunu (sizin önerdiğiniz gibi) sapı x-ray'den geçirerek tasarladığını zannetmiyorum. Yine de böyle bir durum varsa belirtin biz de bilelim.

Ek: Ben şu anda gitarın ya yanlışlıkla böyle yapıldığını ya da eğer bu, gitarı yaptıran kişinin isteğiyse bilinçsizce bir seçimden dolayı öyle yapıldığını düşünüyorum.

uuppss.. Gol oldu. 🙂

Belirtmeden geçemiyorum: Şu yorum da tam 13 yaşında bir çocuğun yorumu olmuş. Ne gerek vardı? Varsa katkınız buyrun. Yoksa okuyun geçin. Mahalle kavgası mı izliyorsunuz?
 
Bu konuyla ilgili farklı yaklaşımlar var, Jackson Chris Broderick Signature modeli de dahil olmak üzere, bazı modellerinde benzer bir tasarım kullanıyor. Truss rod daha da yukarıda hatta. Açıklaması basit; kalın tellerin olduğu bölgede sapa daha çok yük bindiği için truss rod'u kalın tellerin olduğu tarafa kaydırmak kullanılan tekniklerden biri. Bu bir yaklaşımdır, fikirdir. Yapıldı ve çalışıyor.
Buyrun örnekleri;

97937 eklentisini görüntüle

97938 eklentisini görüntüle

(Edit: Dikkat ederseniz iki Jackson'da Custom Shop'dan çıkma)


Bahsettiğiniz çıkarımları yapmak, yorumu attığınız fotoğraf üzerinden maalesef mümkün değil. Ancak ve ancak sapı x-ray'den geçirip elde edilen görüntüler üzerinden bu yorumları yaparsanız doğruluk payı tartışılır. Ki, bahsettiğiniz örneklerin olması için truss rod'u özenle eğik yerleştirmek gerekir, öyle hata ya da dikkatsizlik sonucu merkezden 5-7mm kayık bir truss rod bahsettiğiniz problemlerin hiçbirine yol açmaz. (Bakınız Jackson örneği) Bunun dışında Mete'nin kullandığı üretim yöntemini az çok tahmin ediyorum, kullandığı aparatlar ile istese de bu saydığınız sorunlara sebep olacak truss rod slotunu açamaz. (Yanlış oldu, isterse açar tabii ki, sadece kasıtlı yapması lazım)

Hatta o attığınız fotoğraftan şöyle bir çıkarım yapabilirim; belki de Mete, truss rod'u sol telinden uzaklaştırarak gitarlarda genelde görülen sol ve re tellerinin nispeten düşük tınlaması problemini nispeten daha kalın olan, la ve re tellerine doğru kaydırmak istedi. Örneğin bu da bir yaklaşımdır. Kim bilir, bir sonraki gitarda ben de denerim belki.

Her ne olursa olsun, yazılan mesajlardan anlaşıldığı üzere, gitar yapımı ile çok fazla fikir sahibi olmadan, belirli sayıda enstrüman yapmış birine, yaptığı iş üzerinden saldırmadan önce bir durup düşünmek gerekir.

”Acaba neden böyle yapmış?”

Bu, kim nerede olursa olsun böyledir. Arabanızı teslim ettiğiniz ustaya gidip ”o vidayı neden gevşek bıraktın? O kendi kendine açılır ordan sonra düşer bak bir vidayı bile sıkamıyorsun” demeye benziyor. Bunu derken, o vidanın sıkılması gereken tork değerini, çok sıkılırsa ne olacağını, gevşek bırakırsa ne olacağını bilmiyor isek, o ustaya laf söylemeye hakkımız da yok demektir. Malesef böyle arkadaşlar. Sonra televizyondaki futbol yorumcularından farkımız kalmıyor. 🙂


Benim rahatsız olduğum nokta, bu gönderiyi yazmaya iten nokta, bu işi Jackson yapınca ”oo adamlar düşünmüş yapmış” olurken, x birisi yapınca doğrudan yapım hatası olarak değerlendiriliyor.

Kendi çapımda karaladım bir şeyler öyle işte, parmaklardan ters birşey çıktıysa affola.

----------------

O değil de;
Eğer talep olursa konu ile paralel bir şekilde, yeni bir başlık açalım, binlerce, yüz binlerce üretilmiş gitarlardaki tasarım hatalarını dökelim ortaya. Ben böyle bir çalışma için mesai ayırırım açıkçası. Keyifli mevzular, ürün geliştirme adına faydası olacak birçok veri çıkar ortaya. Hepimiz faydalanırız. Tek çekincem, o konunun dönüp bana ”sen ne anlarsın, adamlar 60 yıldır yapıyor, onlardan iyi mi bileceksin” olarak geri dönmesini istemem.

Sapıyla gövdesi birbirine ”yapıştırılmış”, ama sapının sadece bir kenarı gövdeye tutunan Gibson Les Paul'ler mi, Floyd rose eşiğini sapın altından vidalayacam diye sapın boyun kısmında az biraz ağaç bırakıp, tel gerilimine dayanamayıp kendi kendine kırılan saplar yapan Ibanez mi? Nereden başlayalım dersiniz? 🙂

Örnek verdiğiniz jackson'lar asimetrik headstock'lu, hatta ikinci jackson sekiz telli. o gitarlarda truss rod'u headstock'taki asimetrikliği dengelemek için kullanmışlar. Benim verdiğim örnekteki gitarda headstock simetrik.

İkinci olarak da hiçbir luthier kopya yapmaz çünkü fender'in, esp'nin, gibson'un kalitesindeki bir gitarı aynı fiyata ve aynı kalitede yapamazlar. Kendileri söylüyorlar zaten "biz seri üretim yapmadığımız için pahalıyız" diye. ne o boyayı atabilirler, ne o ağaca sahip olabilirler, ne o fretleri o hassasiyette yerleştirebilirler, ne hesap kitap yapacak teknolojileri var, ne de patentleri var vs vs vs. Seri üretim bir gitar kalite olarak luthier'in yaptığıyla aynı olsa bile her zaman daha ucuz olacak. Bir de luthier'ler asla fiyat vermezler, hayallerinizi fiyatlandırır ve size sağlam bir fiyat verirler. Sonra öyle büyük kazık yersiniz ki hayatınız boyunca o gitarı kaça aldığınızı kimseye söyleyemezsiniz 🙂

Ayrıca Türkiye'de luthier'lik değil daha çok kereste tüccarlığı yapılıyor diye düşünüyorum.
 

Geri
Üst