Luthierlere Fazla Güvenmeyin...

Her cümlene katılıyorum, hepsinin kişiye özel muamelesi var, tünel piyasası genel olarak böyle sanki, benim tipimden midir bilmem öğrenciyken de böyleydi şimdi de böyle
 
Refret, tesviye, belki lehim (temiz yapılmayınca gürültü yapıyor nihayetinde), kırık çatlak vs onarım gibi işler dışında hiç gereği yok başka insana dert anlatmaya çabalamanın.
Nihai vuruş ve nakavt... bu konu kapanabilir 🙂

hakikaten, evde yapılabilecek herşeyi kendiniz öğrenin ve yapın sırf yolda geçen süre bile kazanç olacaktır.
 
86. maddenin ilgili fıkraları uyarınca ortalama 4 ay ila 1 yıl arası yiyeceğim. İyi halden, sicilden, tahrikten vs. sebeplerden 5 ay ve günlük olarak 50TL'den infaz edilse; 5 ay = 150 gün = 7.500TL + ufak tefek ek masraflar. Hadi sarayım güzel abime düzünden 10.000TL olsun.

Yavaş yavaş severim, saçı başı da çok dağılmaz, canım benim.

Şakalı komikli bir yana;

Yazın abicim açık açık şu tiplerin kim olduğunu. Bir işletmeye hizmet almaya gidip de karşılığında bu zulmü görüyor ve susuyorsanız yolunu yapıyorsunuz bunların.

Bak daha önce de konusu geçmiş;

 
Son düzenleme:
Genel olarak olumsuz deneyimler paylaşılmış, ben farklı bir yaklaşım getireyim. Ben gitarlarımı yıllardır sadece Cangöz Müzik’in luthier’i Ömer Akar’a götürüyorum. Çok kibar bir insan ve her defasında çok memnum kalıyorum yaptığı işten. Çok farklı kalitede gitarlar götürmüşlüğüm vardır, bir kere bile gitarı kötülediğini hatırlamıyorum, enstrümana saygı duyan biridir. Herkese tavsiye ederim.
Bir kere de akort burgularını değiştirmek için Kadıköy’de Volkan Özdemir’e götürmüştüm, ondan da çok memnun kalmıştım. Sonradan telefon açıp bir kaç soru sormuştum gayet yapıcı bir şekilde yardımcı oldu.
 
Madem konu luthier, tercihen İstanbul içinde olan ve düzgün bir refinish işi çıkartacak, "O kadarı USA Custom Shop'ta da olur, bak bu Fender'da da var" deyip hatalarını savunmayacak birini arıyorum.

Diyelim ki İstanbul'da bulamadık, şehir dışı da olur. Örneğin Eskişehir'deki TRCustomPaint ile çalışmış olan varsa bilgilendirebilirse sevinirim. Forumda bu kişi ile ilgili pek bir bilgi bulamadım.
 
Abilerim, ablalarım, hocalarım. Nasıl ki gelip burada bir durum yada ürün hakkında ki memnuniyetlerimizi isim ve adrese varıncaya kadar alenen beyan ediyorsak bence kötüye de kötü diyerek isim ve adresi de alenen beyan etmeliyiz. Sonuç itibari ile bizler bu sistem içerisinde ki tüketici konumundayız. Piyasalar arz ve talep ile hareket ediyor. Bizler veya sizler bu duruma sessiz veya çekimser kalmaya devam ettikçe bu kişi yada kişiler aynı tas aynı hamam bildiklerini okuymaya ve piyasada var olmaya devam edecekler. Peki bizlerin bu çekimser ve ürkek tavırlarımızın faydası kime olacak. Bize olmayacağı kesin.
Bu bakımdan bizler şimdi bu kişi yada kişileri paylaşımda bulunmadan isim vermeden eleştirmeye devam etmek abesle iştigalden öte değildir. Benim gibi daha bu işler ile yeni alakadar olmuş kişilere inanın büyük yararı olacaktır. Belkide bu piyasanın toparlanmasına da yardımı olur " sanmıyorum ama ". Saygılarımla
 
Son üç senedir luthiere gitmiyorum. En son gittiğimde gitarda hiç bi değişiklik yapmadan 250 tl aldı birisi. Sonra o gitarın perdeleri iyice eridi, dedim bu bana 1000 tlden aşağı patlamayacak, gittim 800 TLye başka gitar aldım, o gitarda da bi buçuk yıl sonra elektrik aksamın bakıma girmesi gerekti, onu yaptırmakla uğrasacağıma 350 TLye başka bi gitar daha aldım, biraz kullandım ama onun da sapını beğenmedim, 1500 TLye başka bi gitar aldım şimdi, Cort Custom, gayet güzel çalıyorum. Evde 2 tane yaptırılmayı bekleyen gitar var ve şu an kullandığım gitarda da sorun çıkar bi zaman illa ki ama muhtemelen yaptırma masrafından daha ucuza yeni bi gitar daha alırım. Luthierler direk sanayi mantığıyla çalışıyor, -ov onun parçası bulunmaz, motor inecek 5000 TL.

(Amerika'daki stimulus check muhabbeti)
FB_IMG_1616084040653.webp
 
Madem konu luthier, tercihen İstanbul içinde olan ve düzgün bir refinish işi çıkartacak, "O kadarı USA Custom Shop'ta da olur, bak bu Fender'da da var" deyip hatalarını savunmayacak birini arıyorum.

Diyelim ki İstanbul'da bulamadık, şehir dışı da olur. Örneğin Eskişehir'deki TRCustomPaint ile çalışmış olan varsa bilgilendirebilirse sevinirim. Forumda bu kişi ile ilgili pek bir bilgi bulamadım.
TRCustomPaints'e gitar boyatmak istedim, yanar-döner mavi yeşil gibi olan renge 850 TL istedi, çok para yav. Gitar zaten kaç para. Üzülerek vazgeçtim, gönder geri gelsin falan derken 1000 Tlyi zaten geçecekti. Elimdekinin rengini sevmeyi tercih ettim.
 
Geçen amfinin lambasını değiştireyim dedim. Youtube'dan gördüğüm kadarıyla amfi fişten çıkıkken birkaç dk kapasitörlerin boşalmasını bekledikten sonra eldiven giyerek yavaş hareketlerle tutarak, 1 lambayı 5-6 dkda falan çıkarttım. Sonradan amfiyi luthiere götürme gereksinimi doğdu ve ne görsün bu gözler öyle ? Adam amfi fişe takılı ve çalışıyorken, lambayı çıplak eliynen küt diye çıkardı. Sonra da yenisini alıp aynı şekilde küt diye tek hamlede taktı. Bi 30-40 sn bekledik amfinin tekrar ses vermesini. Neyse ki verdi ve amfiye bişey olmamış çalışıyordu.
Birdaha aynı problem olursa multimetreyi alıp kendim girişicem voltaj ayarına. Tehlike falan yok abi kandırmışlar bizi yıllarca.
Bu muamele adamın sizi tanıyıp tanımamasına göre değişiyor ama. Tanıdıkları kişilere özenip iş yapıyorlar. Gitarınızı, aletinizi seviyorsanız luthierle kanka kıvamına gelin o olmasa bile ne kadar sohbet ederseniz adamın gitarınıza iyi davranma ihtimali o kadar artıyor.
Bunun bir istisnası olarak Cenker'i söyleyebilirim. İlk gittiğimde de sonraki gidişlerimde de adam özenerek dikkatli iş yapıyordu. Dolu oluyo zaten genelde o, fiyat da bundan dolayı yüksek.
 
TRCustomPaints'e gitar boyatmak istedim, yanar-döner mavi yeşil gibi olan renge 850 TL istedi, çok para yav. Gitar zaten kaç para. Üzülerek vazgeçtim, gönder geri gelsin falan derken 1000 Tlyi zaten geçecekti. Elimdekinin rengini sevmeyi tercih ettim.
Ben TRCustomPaints ile düzenli çalışıyorum. Bence fiyatları müthiş ucuz. Bunu yurtdışı ile karşılaştırarak ve bu işi geçmişte "in house" yapmış olmanın deneyimiyle söylüyorum. 400 doların altına kolay refinish bulamazsınız. Bulursanız da iyi araştırın, sonuçlardan pek memnun kalmayabilirsiniz. Öte yandan elinizde malzeme olsa dahi refinish işi fena halde emek yoğun. Kendiniz yapsanız (hani diyelim aynı kalite garanti ve tek denemede istediğiniz sonuca ulaşacak kadar ustasınız) dahi zımparasyıydı, spreyiydi, kurumasıydı, ıslak zımparasıydı, parlatmasıydı derken sadece emek maliyeti daha fazla tutar.

İşin kalitesine gelince... TRCustompaints Ömer Usta biraz takıntılı biri. işte iğne başı kadar kusur görse baştan yapmaya teşne. Çıkardığı işler de harika oluyor dolayısıyla. Zaten yurtdışına da gitar boyuyordu veya en azından talep alıyordu diye biliyorum. Ben hala hayret ediyorum böyle bir usta nasıl senelerdir bu kalite ve fiyat istikrarıyla devam ediyor.

Elbette işin hakkından bağımsız verilen fiyatlar fazla gelebilir, ona bir şey diyemem. Öte yandan, chameleon finish bir de ekstra pahalıdır (malzemenin kendisi pahalı). Size çok çok çok iyi bir fiyat verilmiş. Bu fiyatı yeni mi aldınız bilmiyorum (ben en son 4-5 ay önce iş yapmıştım) ama şimdilerde eminim fiyatlar artmıştır. İhtiyaç ya da kuvvetli bir istek yoksa boyatmamak doğru karar tabii.

Buradan luthier'lere güvenme noktasına bağlayayım. Birçok haklı eleştiri gelmiş. Arada işini iyi yapan 3-5 tane de maalesef kaynıyor. Sorunun luthierlik mesleğiyle ilgili yapısal bir sorundan çok "memleket şartları", artık sosyal, ekonomik, ahlaki her neyse, olduğunu düşünüyorum.
 
Ben TRCustomPaints ile düzenli çalışıyorum. Bence fiyatları müthiş ucuz. Bunu yurtdışı ile karşılaştırarak ve bu işi geçmişte "in house" yapmış olmanın deneyimiyle söylüyorum. 400 doların altına kolay refinish bulamazsınız. Bulursanız da iyi araştırın, sonuçlardan pek memnun kalmayabilirsiniz. Öte yandan elinizde malzeme olsa dahi refinish işi fena halde emek yoğun. Kendiniz yapsanız (hani diyelim aynı kalite garanti ve tek denemede istediğiniz sonuca ulaşacak kadar ustasınız) dahi zımparasyıydı, spreyiydi, kurumasıydı, ıslak zımparasıydı, parlatmasıydı derken sadece emek maliyeti daha fazla tutar.

İşin kalitesine gelince... TRCustompaints Ömer Usta biraz takıntılı biri. işte iğne başı kadar kusur görse baştan yapmaya teşne. Çıkardığı işler de harika oluyor dolayısıyla. Zaten yurtdışına da gitar boyuyordu veya en azından talep alıyordu diye biliyorum. Ben hala hayret ediyorum böyle bir usta nasıl senelerdir bu kalite ve fiyat istikrarıyla devam ediyor.

Elbette işin hakkından bağımsız verilen fiyatlar fazla gelebilir, ona bir şey diyemem. Öte yandan, chameleon finish bir de ekstra pahalıdır (malzemenin kendisi pahalı). Size çok çok çok iyi bir fiyat verilmiş. Bu fiyatı yeni mi aldınız bilmiyorum (ben en son 4-5 ay önce iş yapmıştım) ama şimdilerde eminim fiyatlar artmıştır. İhtiyaç ya da kuvvetli bir istek yoksa boyatmamak doğru karar tabii.

Buradan luthier'lere güvenme noktasına bağlayayım. Birçok haklı eleştiri gelmiş. Arada işini iyi yapan 3-5 tane de maalesef kaynıyor. Sorunun luthierlik mesleğiyle ilgili yapısal bir sorundan çok "memleket şartları", artık sosyal, ekonomik, ahlaki her neyse, olduğunu düşünüyorum.
TRCustompaints ile ilgili verdiğiniz bilgiler için teşekkürler. Ben de çok takıntılı olduğum için böyle takıntılı biriyle çalışmak beni mutlu eder gerçekten.
Şu an aklımda iki farklı refinish projesi var, ancak tüm detaylarına karar vermedim. Bir de İstanbul'da olduğum için şehirlerarası kargo biraz ürkütüyor beni. Gitarın başına bir iş gelmesinden korkmuyor değilim. Henüz fiyat almadım ancak yaptıkları işler çok güzel gözüküyor.

Merak ettiğim bir konu da gitardaki mevcut kusurların giderilip giderilmediği (vurukların dolgusu, açık damarların kapatılması vs). Sağolsun bir X kişisi Y bir gitara bunları yapmadan basmış spreyi, alt kusurlar olduğu gibi üste çıkmış. Ne anladım öyle refinishten. Gider sanayide folyo kaplattırırdım daha iyi olurdu.
 
Kötü usta adamı usta yapar lafından yola çıkarak evvel zaman önce bu işleri öğrenmeye 'çırak' olmaya başladım. Tesviyeyi de kendim yapayım, kablolamayı da kendim yapayım refret'i de kendim yapayım derken işin suyu çıktı. Sonra baktım ki bu durumu fırsata çevirip 'limon yağı sürüp bakım yaptım' diyen luthier arkadaşlar çoğalmış. Benim neyim eskik diyerek instagram bile açtım.
Hadi bu işi meslek olarak yaparsın gitarını götürürsün bakıma vs ona hadi neyse diyeyim fakat en uyuz olduğum konu öğrencinin cebindeki 50-100 liraya göz konması. Karaktersizlik yapılması. Enseye şaplak muhabbeti. Çöp gibi davranılması ve yapılmış işe suç atma durumu. Bu durumlardan bıktığım ve artık kimse beni işi bilmiyorum gibi yargılayamasın diye göze soka soka paylaşıyorum instagramda.
Türk insanının kronik sorunu: Çöpleştirmek.
Vallahi bu aralar forumda aktif değilim, uzun süredir gitar piyasasında az çok varım, çok luthier gördüm gezdim, ilk başladığım gitar da öyle pahalı bir şey değildi yani, Çin malı dandik bir gitarla başladım. Gitarımdan memnundum fakat bir ayar için götüreyim dedim, 200₺'lik gitar için 300-400 arası fiyat aldım. Normalde öğrencilik dışında, elektronikle uğraşıyorum. Telefon yazılımı, tamir vs. her zaman ücreti tam alırım, ama ihtiyacı olandan para almadığım, 1 saatimi ayırdığım telefon tamirinden işçilik almadığım olmuştur(bunu kendimi öv öv bitirmek için demek istemedim, yanlış anlaşılmasın lütfen), ama yani gerçekten ihtiyacı olan bir insanım, ihtiyaç sahibinin halinden anlarım. Bana fiyatlar komik geldi. Yaptırmayıp bozuk kullandım o gitarı.

Yeni bir gitarım vardı, sapını yaptırdım ama bu sefer düşüp sapın başka kısmı kırıldı, bu sefer ben yapıştırdım. Ardından cızlama vs. var diye @kavurcukabi 'ye gittim. Daha önceden de sohbetim vardı kendisiyle. Gitarı gayet güzel titiz bir şekilde yaptı. Kendisine buradan teşekkür etmek isterim.

İşini severek yapan insan gerçekten kazanıyor, para amaçlı olsun-olmasın, tüm meslek grubu için bunu öğrendim. Bu yazım elbette luthierlere hakaret etmek için değil, bu dediğim her meslek grubunda geçerli bir şey. 300₺'lik telefonu kardeşim öğrenci adamsın sana 600₺ olur diyen telefon satıcısı yok mu, var, ya da kardeşim senin bilgisayarın ekran kartı yanmış, ben bunu alt modelle değiştirdim 200₺ öde diyen bilgisayarcı da var yani, bu gözler bunu da gördü. Bunun tamamen alınan eğitim ve hırs kaynaklı olduğunu düşünmekteyim.
 
Son düzenleme:
edit: Pirateinthesky yazınca aklıma geldi. Yıllar önce arkadaşımla ilk gitarı aldığımızda, 2005-2006 civarı falan sanırım, Cort'un en düşük model ama köprüsü humbuckerlı bir stratıydı modeli unuttum şimdi. 160 veya 200TL'ye almıştık. Piyasadaki en düşük fiyatlı gitarlardan biriydi) Gitarın aylar sonra bakıma götürmek için tünele gittik, ünlü ustalardan biri gitara baktı etti, şuyu şöyle buyu böyle falan, bize bakım için verdiği fiyat gitarın kendisiyle sanırım aynı paraydı. Sonra arkadaşlara falan sorduk, başka yerler bulduk, arkadaş edindik falan filan... çok çok daha ucuza halledilmişti. Adam ya bizi yolunacak tavuk olarak gördü, yada gitarın fiyatına ve kalitesine bakmadan ben buna bir de tesfiye yapayım onu yapayım şunu yapayım gitar tamamiyle adam olsun diye düşündü. Yav gitarı o kadar adam olmuş gitar istesek o kadar ucuz gitarı niye alalım. 😄 Yapacağın şey tel takıp sap ayarına bakmak ve entonasyon ayarı yapmak, o kadar...

***

Eskiden benim de çok sıkınıtı çektiğim bir konuydu. En rahatsız olduğum şeyi paylaşayım. Eski bir gitarımın (malesef çalındı) özel bir tremolo köprüsü vardı, dimarzio marka, 80'lerde yapılmış. İnç ölçülerinde bir tremolo kolu gerekiyordu, eh ingilizcemiz de o aralar çok iyi değil, yurtdışı alışverişlerinden de korkuyoruz, gitarı bakım zamanı teslim ettim, buna inç ölçüsünde tremolo kolu da takın dedim. Parasını da peşin verdim. Adam köprüyü torna tezgahına sokup normal kol takmış, kısaca köprünün ağzına sıçmıştı. Tüneldeki gayet de bilinen, sevilen ustalardan biri bu. Ya insan telefon açar, gitarda şöyle bir işlem yapsak olur mu diye bir sorar yahu.

Bu olaydan sonra ben bir daha ustaya falan götürmedim gitarlarımı. Zamanla tesfiye ve fret çakma dahil bir çok şeyi luthier kitapları okuyarak ve videoları izleyerek öğrendim. İlk önce kendi gitarlarımda uyguladım. Ustaların çoğundan da daha iyi iş çıkararak gitar tamirlerimi, bakımlarımı yapıyorum. Kafam rahat. Bazen arkadaşlarımın gitarlarına da bakım yapıyorum.

Yeni fret çakarken fret kenarlarını törpülemeyen, güzelim brezilya gül ağacına yeni fret çakarken kenarlarından japon yapıştırıcı bolca taşıran var. İnsan utanır, hele de özel gitarlar getiriliyorsa. Fret çakmaya tonla para alıp kenarlarını çin yapımı gitarlar gibi sert şekilde bırakmak nedir, senin işçiliğin için veriyoruz o parayı.

Kafalarına göre gitarlarda değişiklik yaparlar, kullanıcıya hiçbir şey sormazlar. Ben medium fret seviyorum mesela, zorla jumbo taktırtır. Gitarın tuşesinin bütün hissiyatı değişir, gitarınıza küsersiniz. Yabancı iyi luthierler gitarın sahibi o tuşeyi çok seviyorsa tuşe değişmesin diye özen gösteriyorlar, gitar kusursuz halde olmasada o özel halinde duruyor. Fretlerin zamanla değişmiş radiusunu koruyorlar, tek tek radius veriyorlar klavyeye dokunmamak için. Böyle özenli işleri görüp izledikçe bizim luthierlere küfür ediyorum.

Başka bir ünlü luthier. Bir arkadaşım gitarına çelik fret çaktırmak ve başka çeşitli işler için götürdü. (hardware'ü değiştiriyordu komple) adam tanıdık kazığı geçirmiş resmen. Üzülmesin diye ses etmedim. İşçiliği kötü değildi, iyiydi tabi. Fretlerden işçiliği az alırım sen tanıdıksın demiş, çelik fret için bu fretler 1000TL civarı falan demiş. Yahu en düzgün fret markalarından olan Jescar'ın çelik fretleri 20$ falan.

Haa kurtuldum mu, kurtulamadım. 🙂 Bir gitarımı ayarlarını çok düzgün bir şekilde yapıp sattım. İnsanlara iyilik olsun diye satarken bakım yaptıracağın zaman getir ilk bakımını yapayım falan diyorum bazen. Neyse bu sattığım kişi gitarı tünelde birine götürmüş. Luthier gitara çamur atmış, bunlar kötü bilmemne, bak sap şöyle falan. 10 gün geçti eleman gitarı geri vermek istiyor bana. Çünkü luthier şöyle böyle demiş gitara, sorunları var demiş. Gitarda sorun falan yok tabi. Geldi, gitarı kontrol ettim sorun falan yok, almıyorum dedim yolladım geri.

Haa bu arada ibanez SAT PRO II köprü floating bridge ve gövdeye paralel olacak şekilde, gövdeden yüksekliğine kadar dikkatlice ayarlamıştım. Kolu geriye çekince 1.5-2 perdelik tizleşme olması ve vibratonun güzel yapılabilmesi için. Bu luthier denen kazma köprüyü arkaya gövdeye kadar yatırmış. Tek taraflı tremolo olmuş resmen, köprü önü kalkık eski magirus minibüsler gibi duruyor. (fenderde bile köprünün arkası tam yatırılmaz, arkasının belli bir yüksekliği vardır vibrato yapılabilmesi için, bizim çoğu luthier bilmiyor, gövdeye yapıştırıyor) Açtım ibanezin bakım klavuzunu, bak kardeşim dedim bu köprünün ayarı şöyledir, netten fotoğraflar da gösterdim, ben sana ideal ayarlı körpü verdim, senin götürdüğün gitara çamur atan luthier köprüyü nasıl ayarlamış. Gitarı satmadan önce de bu gitarın action'u daha fazla düşmez dedim, bunu kabul ederek aldın (2mm actionu var endonezya yapımı alt-orta seri ibanez, normal bence) fakat gittin luthiere action'u düşürmek için, adam üst eşiğin tellerinin girdiği yeri zımparalayıp telleri iyice içeri sokmuş, boş telde sustain azalmış, action 1.7mm'ye inmiş, gitar bızlıyor. Gitarın üst eşiğinde tellerin nasıl geçeceğine bile özen göstermiştim akort stabilitesi artsın, teldeki rezonans daha düzgün sapa iletilsin diye. Luthier üst eşiğin ağzına etmiş resmen. Biraz daha uğraşsa gitardan sitar tonu yakalayabilirmiş.

Zamanında Gibson Kalamazoo'dan Nashwille'e taşındığında, Nashwille'de üretilen gitarlar için oradakiler zanaatkar değil marangoz yaa deniliyormuş. Bizim luthilerlerin çoğu malesef marangoz kafasında. Ha, işçiliğini görüp beğendiğim birkaç tanesi de var fakat fiyatları ne durumda bilmiyorum tabi gitmediğim için.
 
Son düzenleme:
Ben TRCustomPaints ile düzenli çalışıyorum. Bence fiyatları müthiş ucuz. Bunu yurtdışı ile karşılaştırarak ve bu işi geçmişte "in house" yapmış olmanın deneyimiyle söylüyorum. 400 doların altına kolay refinish bulamazsınız. Bulursanız da iyi araştırın, sonuçlardan pek memnun kalmayabilirsiniz. Öte yandan elinizde malzeme olsa dahi refinish işi fena halde emek yoğun. Kendiniz yapsanız (hani diyelim aynı kalite garanti ve tek denemede istediğiniz sonuca ulaşacak kadar ustasınız) dahi zımparasyıydı, spreyiydi, kurumasıydı, ıslak zımparasıydı, parlatmasıydı derken sadece emek maliyeti daha fazla tutar.

İşin kalitesine gelince... TRCustompaints Ömer Usta biraz takıntılı biri. işte iğne başı kadar kusur görse baştan yapmaya teşne. Çıkardığı işler de harika oluyor dolayısıyla. Zaten yurtdışına da gitar boyuyordu veya en azından talep alıyordu diye biliyorum. Ben hala hayret ediyorum böyle bir usta nasıl senelerdir bu kalite ve fiyat istikrarıyla devam ediyor.

Elbette işin hakkından bağımsız verilen fiyatlar fazla gelebilir, ona bir şey diyemem. Öte yandan, chameleon finish bir de ekstra pahalıdır (malzemenin kendisi pahalı). Size çok çok çok iyi bir fiyat verilmiş. Bu fiyatı yeni mi aldınız bilmiyorum (ben en son 4-5 ay önce iş yapmıştım) ama şimdilerde eminim fiyatlar artmıştır. İhtiyaç ya da kuvvetli bir istek yoksa boyatmamak doğru karar tabii.

Buradan luthier'lere güvenme noktasına bağlayayım. Birçok haklı eleştiri gelmiş. Arada işini iyi yapan 3-5 tane de maalesef kaynıyor. Sorunun luthierlik mesleğiyle ilgili yapısal bir sorundan çok "memleket şartları", artık sosyal, ekonomik, ahlaki her neyse, olduğunu düşünüyorum.
Hocam işçilikle ilgili fiyatları yurtdışıyla kıyaslamak doğru olmaz, zira aynı iş için saat ücreti Türkiye'de Avrupan'nın Amerika'nın neredeyse onda biri. Neck reset de 500 Dolara kadar çıkıyor yurtdışında, Türkiye'de 250 TLye yaptırmıştım 4 sene önce. 400 Dolara Türkiye'de araba bile boyatabileceğiniz yerler var.

Ustanın yaptığı işler iyi görünüyor internette, işçiliğine lafım yok zaten ama 850 TL bence pahalı. Bunu kendi kazandığım parayı gitarı boyatmaya ayırabileceğim bütçeye orantılayarak söylüyorum. Yurtdışında olsam 400 dolar belki düşük belki yüksek gelir, 850 TL ise uygun gelir ama Türkiye'de yaşıyorum malesef.
 
Bir konuyu yanlış yorumlamamak lazım.
Parça üzerine fahiş bir marj koyuyorsa o adamla çalışmazsınız çünkü piyasada herkesin ulaşabileceği malzemeye makul bir kar elbet koyacak çünkü sen uğraşmıyorsun o elindekini satıyor ama iki katı para istiyorsa adama küfretmek yerine onunla iş yapmazsınız.
İşçilik konusunda ise ben daha esneğim. Kendimiz evde yapabileceğimiz ayarları basit iş diye görüp buna da şu kadar para alınır mı dememek lazım ya da piyasadaki maaşlara, yövmiyelere bakıp luthiere'in emeği ve vaktinin değerini belirlemek kimsenin haddi değil.
Dediğim gibi pahalı buluyorsanız çalışmazsınız o kadar. Yorum yaparken empati yapın. Eşimin kendine ait işyeri var, o yüzden arka planda bu işin vergisi, sigortası, elemanların bitmez masraf ve dertleri, belediyesi, maliyesi vs vs biliyorum ... yani luthiere sizden bir para alıp onu cebine atıp akşam da pavyonda ezmeye gitmiyor. O yüzden hakkınızı savunun, paranızı koruyun ama "esnaf"a da acımasız davramayın. Adam belki dükkanı açık tutabilmek için en az o kadar kazanmak zorunda, bilemeyiz.
Yani kısaca üzüm yiyin bağcı dövmeyin. Biraz iletişim kurunca kim düzgün esnaf, kim düzgün zanaatkar belli eder kendini.
 
2007'de Squier marka bi Telecasterı kendim zımparalayıp, arkadaşımın vasıtasıyla İstanbul'da meşhur bir gemi modelcisine boyatmıştım. Airbrush tabancasıyla yapmışlardı. Boya yurt dışından diğer siparişlerle birlikte gelmişti, parasını hatırlamıyorum çünkü onu bile almamışlardı. Diyeceğim o ki kırığı döküğü olmayan, dolgu vs başka işlem gerektirmeyen bir gitarın zımpara+boya+cila işlemi için 850 TL bence de biraz fazla. Adamları yermek için demiyorum tabii bunu, ben de zamanında fiyat sorup vazgeçtim, keşke daha makul fiyatlarda olsa da isteyen herkes boyatsa.
 
Son düzenleme:

Geri
Üst