Harun teknik direktör oluyor! =)
HARUN TEKİN teknik direktör oluyor..
29 yıllık hayata ne kadar başarı sığar? Kimileri okulunu bitirip işe girip, zamanı gelince emekli olup balık tutmaya gidiyor ya, üzerinize alınmayın ama Harun 'birazcık' farklı. Hani reklamlarda Okan Bayülgen "Bir alkış da dünyayı gezmek için emekliliği beklemeyenlere" diyor, burada alkışımız dünyayı gezmek değil ama keşfetmek için beklemeyen, üşenmeyen Harun'a.
Alman Lisesi, ardından Boğaziçi Üniversitesi'nde hem Felsefe hem Psikoloji bölümlerinde çift anadal derken, bambaşka bir alanda ışıl ışıl bir kariyer. 'Hayat' üzerine düşünüyor, kafa yoruyor, sessiz kalmıyor. Sorgun'da ormanlar katledilirken de, Akkuyu'da nükleer santral kurulmaya çalışırken de onun sesi duyuluyor. Çalışmayı seven, dünyayı kendine dert edinen, olup bitene sessiz kalmayan 'sağlam' bir karakter. Mor ve Ötesi'nin biricik solisti Harun Tekin'e 'Urban Cool' dedik, konuşturduk.
Hayatının belirleyici faktörleri neler? Müziğin hayatındaki ana karakterlerden biri oluşu ne zamana rastlıyor?
Futbol ve müzikti hayatımın belirleyici faktörleri, her zaman da böyle oldu.
Neden müziği seçtin?
Lise döneminde yani müzikle iyice iç içe olmaya başladığım dönemde hayatta en çok keyif aldığım şeyin müzik olduğunu fark ettim.
Bir dönem Berklee'de eğitim almışsın, ne kadar sürdü bu?Üniversiteye başladığım zamanlar müzikle ilgili daha ciddi bir dönem başlıyordu. Berklee 4 senelik bir üniversite, biz onun ilk dönemini yaz okulu olarak aldık, dolayısıyla Berklee'de bir dönem okumuş sayıldık.
Neden devam etmediniz?
Boğaziçi'nde Felsefe okuyordum. O dönemler bizim okuldaki öğretim kadrosu da çok iyiydi. Türkiye'de bulunabilecek en iyi felsefe eğitimini veriyorlardı. Ben de okulu bırakmakla ilgilenmedim doğrusu, düşünmedim bile.
Hem Felsefe hem Psikoloji okudun. Hiç bu alanlarda çalışmayı düşünmedin mi?
Düşünmedim. Kendinden beklentileri yüksek biri, dört senelik eğitimlerle o alanlarda tatmin olmaz. Felsefe okuduysan yüksek lisans yaparsın, klinik psikolog olmak istiyorsan mutlaka yüksek lisans yaparsın; büyük ihtimalle doktora yapman istenir. Felsefeyi de bırak bitirmeyi, hayatın boyunca uğraşsan filozof olamayabilirsin belki de, felsefeci dahi olmazsın...
Peki gelecekle ilgili planlar, programlar yapar mısın hiç?
Ufak tefek. Bir kitap yazmam gerekiyor. İleride de muhakkak bir teknik direktörlük kariyeri istiyorum. Kariyer değil de, muhakkak bir tane takımı şöyle 2-3 ay en azından, kovulana kadar bir yönetmek istiyorum. Futbolculara çok şey katabileceğime inanıyorum.
Ne kadar ciddisin bu konuda? Ne kadar ileri gidebilirsin?
6-7 yıldır Playstation veya bilgisayarda futbolla ilgili oyunlar oynuyorum. Gerçek hayatta teknik direktörlük yapmak için 'gerçek' bir şeyler yapmak lazım tabii. Bilmiyorum tam prosedürünü, zamanı gelince ne gerekirse yapacağım.
Futbol bu kadar önemli demek hayatında... Peki başka nelere ilgin var?
Dokuz-beş bir işim olmadığı için hayatımda neye ilgi duyarsam onu yoğun olarak yaşamak gibi bir lükse sahibim. Kişisel ilgilerimi hobi olarak tanımlayamam. Futbol veya kitap okumak hobi kategorisinde olamaz.
Ne tür kitaplar okursun?
Kurgusal olmayan kitapları tercih ediyorum. Kurgusal olan kitaplarda da mesela roman olacaksa, güvendiğim birisinin tavsiye ettiği bir kitabı okumayı tercih ediyorum çünkü romana verilecek enerji çok büyük. Bu büyük enerjiyi de kafama göre seçtiğim bir romanla harcamam. Roman yazmak da başka bir olay zaten. Romancı denmiyor her roman yazana.
Peki, roman kategorisinde 'iyi' dediğin neler var?
Mesela birisi Iain Banks. Türkçe'ye 'Rock Laneti' diye çevrilen bir romanı var. Sonra, 'Eşekarısı Fabrikası'... Bunlar benim hakikaten okuduğum en güzel romanlardan. Bir de İhsan Oktay Anar var. Yanılmıyorsan dört tane kitabı var şu ana kadar basılmış olan. Her biri de birbirinden ala.
Kitap yazmak istediğini söyledin... Nasıl bir kitap olacak bu? Bugüne kadar yazdığın yazıları mı toplayacaksın?
Yazmak istediğim birçok kitap var aslında. Açıkçası ilk kitabımın yazılarımın toplaması olmasını istemem. Mesela öfke veya mutluluk anlarında yazılmış aforizmalar olabilir, şarkı sözü olamayacak kadar dağınık yazıların toplandığı bir kitap olabilir. Birkaç tane de kurgusal şey var kafamda.
Politikayla da yakından ilgilendiğini biliyorum. Meclisteki tüm partilerden daha solda bir yerde olduğunu söylemiştin. Peki Türkiye'de ve dünyada şimdi ne olsa seni mutlu eder?
Seçim barajı kalksa, milletvekili seçilme yaşı on sekize inse ve bütün devlet kurumları gelir ve giderlerini şeffaf bir şekilde internetten yayınlasalar... İsrail'de bir muhalefet ayaklanması ve rejim değişikliği olsa. İsrail bugün dünya barışının önündeki en büyük tehlike. Sonra, dünyanın ileri gelenlerinden bir grup çıksın desin ki "Bu dünya bu kadar insanı kaldırmıyor, Afrika'yı zaten yok etmeye başladık, şu anda Ortadoğu'yu yok etmeye devam ediyoruz, ondan sonra mümkünse Hindistan ve Çin'e daha önceden tasarladığımız biyolojik silahları kullanarak bir taarruzda bulunacağız. Dolayısıyla esas amacımız dünyada A.B.D. standartlarında tüketen 700 milyon insan kalsın, geri kalan 5.5 milyara da gerek yok. O yüzden onları yok edeceğiz..." Mesela böyle bir yaklaşımla gelseler, bu beni çok mutlu eder. Çünkü şu anda görünen bu. İtiraf etsinler bunu, anlatsınlar. Sen bunu dillendirdiğin zaman deli damgası yiyorsun...
Nerede tatil yaparsın?
Denizle öyle 'aman aman' bir ilişkim de yok. Kendimi iyi hissetmeyeceğim yerler vardır, oralardan uzak dururum. Mesela Bodrum. Oradan çok hoşlandığımı söyleyemem.
Urban Cool müzisyenler
Şebnem Ferah: Müzikle 'nefes alan' müzisyenlerden. Müzik uğruna ODTÜ Ekonomi bölümünü 2. sınıfta bıraktı, daha sonra İstanbul'a gelince İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı'na kaydoldu. 1988'de kurduğu rock grubu Volvox ile geniş kitleler tarafından tanındı. Grup dağıldıktan sonra bireysel çalışmalarına başladı. Bugüne dek beş başarılı albüme imza attı.
Melike Karakartal