... Olup ...Yapmak İstiyorum

  • Konuyu açan Konuyu açan Guest
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

G

Guest

Hayattan beklenenler ne kadarıyla bize geri döndü bilinmez ama ütopyalarımızda neler barındırdığımız da önemli bence..
Ne olmak ister bunun sonucunda ne yapmak isterdiniz??
Somut soyut ayrımı olmadan,sonuna kadar özgürce..
 
Olmadan bilmek olmasa gerek..
Yine de olmalı ütopyası insanın.Gerektiğinde yıkmak gerektiğinde yapmak adına..
 
"Duygu" sözcüğüne olumlu değer atfetme hastalığı...
"abi baksana adam soloya nasıl duygu katıyoo... Bi de ceysın bekırmıdır nedir, herifte hiç duygu katma yok..." Sanki duygu demek romantizm demek! Sanki nefret bir duygu değil.

Seymasa şunu söylesem kafi olur mu acaba?
Düşünme! Ol!
 
Olamayacağın şeyleri düşünüyorsan sen zaten zihinsel olarak bu dünyadan çoktan göç etmişsindir. Artık hayatını bir frp kurgusu içinde yaşıyorsundur. Bu tarz insanların öte dünyalılardan pek te farkı kalmıyor açıkçası...
Bak ne güzel laf : Düşünme! Ol! 😀
 
Bütün insanlığın korktuğu bir kral olmak isterdim ve sonucundada zulmetmek isterdim kan dökmek özellikle arapların kanını sonra diğer nefret ettiğim ırkların kanını 🙂

yada çoooooook eski zamanlarda kılıcım atım ve ben bir gezgin olmak isterdim heryeri gezip görüp girdiğim bütün han gibi yerlerde bir olay çıkartıp yeteri kadar kan döktükten sonra ordan uzaklaşırdım

yani her iki şekildede kan dökmek isterdim hehe 😛 :twisted: :twisted:
 
Düşünme! Ol! iyi bir hayat felsefesi evet..
Ama sanırım ütopyaya atfedilen değerler bunun dışında şeyler..Bu yaşamı yönlendirme güdüsüyle düşünülen tarzda birikim belki..Ütopya daha farklı olarak geliştirilen belki içine sığındığımız ayrı bir dünya yaşadığımızdan..Bu en azından benim için böyle.Yaşamak istediklerimin gerekliliklerini ve şartlarını hazırlayabiliyorum.Ama ayrı bir dünyam daha var olduğumun dışındaki beni yaşattığım belki..

Ben bunu düşünerek yola çıkmıştım özetle..
 
ilteris demiş ki:
Duyguların olmadan yapmak isteyip de yaptığın şeylerden nasıl haz alacaksın ki?

Bilmiyorum :roll: ama haz almak bir suru duygudan sadece biri. Hersey haz almakla bitmiyor, bunun acisi var, ofkesi var, nefreti var, kini var, aski var, ozlemi var vs.. Hepsi de insani tuketen cinsten 😆
 
Senin bakış açına göre duygusuz olmak duygulu olmaktan daha iyidir olumsuz şeyleri hiç duymamayı tercih ediyosun sanırım... Benim kişisel tercihim ise şu yönde olurdu... Aşk ya da benzeri bir duyguyu hissetmek için acıyı öfkeyi nefreti duymaya katlanırdım...

".... olup .... yapmak istiyorum"

Ben kendim olup insanları mutlu etmek istiyorum
 
".... olup .... yapmak istiyorum"

Ben kendim olup insanları mutlu etmek istiyorum[/quote]

Tam olarak dışavurumunu istediğim sanırım bunun gibi şeylerdi..Rollerimiz hayattaki yerimiz gerçektir evet.Olmasını beklediğimiz şeyler onları gerçek yapan küçük parçalar anlam katan var olduğu gerçeğine..Ama farklı yerlerdedir bu ikisi.Tamamlayan ama aynı yere ait olmayan..
 
Duygu meselesine gelince de;
Bence bahsedilen duyguların hepsi yaşanmalı hepsi hayatta bir yer bulmalı kendine ki acının beslediklerini,sevginin yücelttiklerini,öfkenin götürdüklerini,özlemin biriktirdiklerini taşıyabilsin insan hazinesinde..Tekrar dönüp baktığında yaşanmışlık görebilmeli zamana dair ve gelenlerin gidenlere mukayesesini yapabilmeli edindikleriyle..Birinin birinden üstün olduğu sonucunu çıkarabilmek adına kanımca...
 
sanırım "ideal" ve "ütopya" arasındaki fark burada biraz gözden kaçmış.yanılmıyorsam, ikisi birbirinden farklıdır.eğer "zulmeden bi tiran olup kan dökmek isterdim" dersek,gerçekleşme payı dolayısıyla ütopya'ya dahil olur.ama işte "kitapçı dükkanı açıp kafa dinlemek isterdim" dersek bu daha da farklıdır gibi geliyor bana.gerçi başlık açılırken gerçekleşmesiyle ilgili bi nokta üzerinde durulmamış zaten,dikkat çekmeye çalıştığım şey kişilerdeki algılayış farkı.(konuyu da nerden nereye getirdim,hayırlısı...)

aslında tam da bu nedenle "duygu" kavramına bile yaklaşım farklılaşıyor.ben de her duygunun yaşanmak zorunda olduğu ve zaten yaşanmasının da gerektiği kanısındayım.bu hayatın kendisiyle ilgili bişeydir.

eğer ütopya değil ideal baz alınıyorsa diyebilirim ki,olanla olması gereken arasında büyük bir uçurum varsa,kişi bi yerlerde hata yapıyor demektir.çünkü herkes nasıl bi hayat yaşadığını kendi seçimleriyle belirler.
 
İdealler de söylenebilir tabi ki ama başlığın açılma nedeni ütopyaydı..Biraz farklı yaklaşımdan biraz da yeni düşünceleri ortaya çıkarmak adına sanırım konuda kaymalar oldu..Olsun bu olabilir..Sonuçta amaç paylaşım dışavurum..Asıl konudan çok fazla uzaklaşmadan tabi ki..
 
Sadece kisa bir sureligine erkek olup, 19. ya da 20. yy'in buyuk savaslardan birinde bir asker olmayi ve onlarin yasadiklarini yasayip, nasil hissettiklerini anlayabilmek isterdim.


Adolf Hitler olup onun mantigini kavrayabilmek isterdim.

Dunyayi yok olmaktan kurtarabilmek isterdim ve butun hayvanlarin en az insanlar kadar onemli oldugu gercegini, ve ayni derece de saygi gormeleri gerektigini butun dunyada bir yasa haline getirmeye calisirdim!
 

Geri
Üst