Otodidaktik Gitar Eğitimi

15 yıldır gitar çalıyorum.tabii bu zaman zarfında sürekli elimde değildi.çok vazgecip uzun aralar vermisligim vardır.temel majör ve minör akorlari ve ritm pattern'larini öğreten arkadaşım dışında kimseden ders almadım.kendimi iyi bir gitarist olarak görmüyorum.gitar literatüründe "sloppy" olarak bilinen stile sahibim.benim için gitar çalmak,sevdiğim şarkıların ve partisyonlarin yapılarını keşfedip merakımı gidermekle ve kendimi o şarkıların seviyesine çıkarmakla ilgili.başlangıçta sevilen şarkılara vakıf olmanın verdiği hazzın,birgün o seviyeye kadar getirmek istersen eğer,şarkı yazmaktan alınan hazza çok benzediğini söyleyebilirim.bu benim gitar tecrübem.sen de enstrümanla kuracağın ilişkiye göre kendi hikayeni belirlersin.ama bunun için her nasıl olursa olsun o ilişkiyi kurman gerekiyor.gitar öğrenmede işin kitabı metodu kadar,hatta belki de daha fazla, yaklaşım ve tavır da önemlidir.şunu şunu yaparsam, şu süre zarfında şu hakimiyete ulasirim hesabından ziyade,istediğin müziği bilmeli onu tanımalı ve dinlemelisin.ilgini çeken gitaristlerin yaklaşımını bilmelisin.mesela malmsteen'i ele alalım.sevmediği tek melodiyi çalmaz.ama bu calmadiklarini bilmediği anlamına gelmez.onları da çalmış ve elemistir.bir de accept'ten wolf hoffmann'ı düşünelim.oysa sadece sevdiği şeyleri çalmış,sadece onlar üzerinde durmuş ve o klasik accept albümlerinde duyulan sounda tuseye hakimiyete ulaşmıştır.son tahlilde gitar öğrenme ilgi alaka ve farkindalik işidir.kolay gelsin.
 
15 yıldır gitar çalıyorum.tabii bu zaman zarfında sürekli elimde değildi.çok vazgecip uzun aralar vermisligim vardır.temel majör ve minör akorlari ve ritm pattern'larini öğreten arkadaşım dışında kimseden ders almadım.kendimi iyi bir gitarist olarak görmüyorum.gitar literatüründe "sloppy" olarak bilinen stile sahibim.benim için gitar çalmak,sevdiğim şarkıların ve partisyonlarin yapılarını keşfedip merakımı gidermekle ve kendimi o şarkıların seviyesine çıkarmakla ilgili.başlangıçta sevilen şarkılara vakıf olmanın verdiği hazzın,birgün o seviyeye kadar getirmek istersen eğer,şarkı yazmaktan alınan hazza çok benzediğini söyleyebilirim.bu benim gitar tecrübem.sen de enstrümanla kuracağın ilişkiye göre kendi hikayeni belirlersin.ama bunun için her nasıl olursa olsun o ilişkiyi kurman gerekiyor.gitar öğrenmede işin kitabı metodu kadar,hatta belki de daha fazla, yaklaşım ve tavır da önemlidir.şunu şunu yaparsam, şu süre zarfında şu hakimiyete ulasirim hesabından ziyade,istediğin müziği bilmeli onu tanımalı ve dinlemelisin.ilgini çeken gitaristlerin yaklaşımını bilmelisin.mesela malmsteen'i ele alalım.sevmediği tek melodiyi çalmaz.ama bu calmadiklarini bilmediği anlamına gelmez.onları da çalmış ve elemistir.bir de accept'ten wolf hoffmann'ı düşünelim.oysa sadece sevdiği şeyleri çalmış,sadece onlar üzerinde durmuş ve o klasik accept albümlerinde duyulan sounda tuseye hakimiyete ulaşmıştır.son tahlilde gitar öğrenme ilgi alaka ve farkindalik işidir.kolay gelsin.
Bende sizin önerdiğiniz gibi sevdiğim müziği öğrenmek için çaba harcamayı planlıyorum. Çok teşekkürler hikayenizi paylaştığınız için.
 
Bende sizin önerdiğiniz gibi sevdiğim müziği öğrenmek için çaba harcamayı planlıyorum. Çok teşekkürler hikayenizi paylaştığınız için.
Bende sizin önerdiğiniz gibi sevdiğim müziği öğrenmek için çaba harcamayı planlıyorum. Çok teşekkürler hikayenizi paylaştığınız için.
Lafı bile olmaz.ben müziği yemek içmek gibi gayet basit ve temel birşey olarak görüyorum.müzikal begenilerim de genelde aynı doğrultuda.tabii bu benim algım ve hayata bakış açımla ilgili.çabuk nüfuz eden,belirli bir giriş ve gelişmeden sonra kestirmeden sonuca giden işleri seviyorum.insanı celbeden bir akor dizilimi,kendi içinde etkili bir matematiği,alıcısının duygu dünyasında sağlam karşılığı olan bir melodisi,isabetli,yaraya parmak basan sözleri ve tam yerinde güzel bir solosu da varsa ben koyarım sepete.

scott walker'in tüm kataloğu veya roxy music'in bazı dönemleri gibi çok daha karmaşık grift müziklerden sevdiğim şeyler de var.ama bunları tam idrak edebilmem için belirli bir birikime yaşa gerek müzik gerekse yaşam tecrubesine ulaşmam gerektiğini itiraf etmeliyim.

teoriyi metodu yutmuş, icrada aşmış, "doğru müzik" eksperleri ve bilirkişileri karşısında önümüzü iliklememiz, haddimizi asmamamiz,"üstad" çekip saygıyı elden bırakmamamız yönündeki düşünceye de şiddetle karşı çıkıyorum.öz olarak kıt ve yeteneksiz birinin,olağanüstü çabalarla kendine hakettiginden fazla paye bicmeye çalışması gibi bir müzik dünyası rutiniyle karşılaşmak çok büyük bir ihtimal .illa hizaya gelip haddimizi bilmek istiyorsa paşa gönlümüz,hem yerel hem evrensel düzeyde kendini kanıtlamış müzisyenlerin albumleri bir google searche bakıyor.

ayrıca müziğin iyi mi kötü mü,faydalı mı zararlı mi olduğu da, hiç kimsenin üzerinde karara vardığı birşey değildir, bırak otorite mercii olsun.mesela tolstoy müziği insanların aşırı tutkularını uyandıran kötü ve zararlı birşey olarak niteler.bana kalırsa, müzik eksperleri çok kızacak ama, en basit tabiriyle "önemli" birşey değildir müzik.

fazla uzattım.müzik felsefesi edinmede yararlı olacağını düşündüğüm iki kitap ve klasik rock metal muzisyenlerinin amentusu olan gitar metodu önerisiyle yazımı bitiriyorum

Doktor Faustus


Kitapyurdu Mobil

TULANGAN BENGKEL MUSIC DIDIN SATRIANI: Speed Mechanics for Lead Guitar - Troy Stetina
 
Son düzenleme:
Az biraz okudum yorumları vs.. Senin seviyenden daha ileri bir seviyedeyim ve aynı süreçleri herkes gibi bende yaşadım. Ama müzik öğretmeni gibi tavsiyeler vermeyin demişsin de onların ya da illa öğretmen olması şart değil bu işi öğretebilenlerin dediklerini sıkılıp sabredersen ilerleyebilirsin. Aslında sıkılmak denilen süreçte çok kısa bir süreç bence, parmak egzersizleri bile -hala devam ediyorum yapmaya- benim için bazen şarkı çalmak kadar zevkli oluyor. Yeri gelir gitarın telini değiştirmek, temizlemek hatta sadece tellerine dokunup çıkan sesi dinlemek bile seni o sıkıntıdan geri alıp tekrar kaldığın yerden sıkı ve düzenli çalışmalara geri getirecektir. Bence doğru çalışma stili de zaten o müzik öğretmenlerinin ya da öğreticilerinin dediklerine uymak. Ama tabii ki bireysel düşünceler ve farklılıklar olduğu için yine hep en doğru yol senin benimsediğin olacak. Çalışmalarında başarılar dostum..
 
Az biraz okudum yorumları vs.. Senin seviyenden daha ileri bir seviyedeyim ve aynı süreçleri herkes gibi bende yaşadım. Ama müzik öğretmeni gibi tavsiyeler vermeyin demişsin de onların ya da illa öğretmen olması şart değil bu işi öğretebilenlerin dediklerini sıkılıp sabredersen ilerleyebilirsin. Aslında sıkılmak denilen süreçte çok kısa bir süreç bence, parmak egzersizleri bile -hala devam ediyorum yapmaya- benim için bazen şarkı çalmak kadar zevkli oluyor. Yeri gelir gitarın telini değiştirmek, temizlemek hatta sadece tellerine dokunup çıkan sesi dinlemek bile seni o sıkıntıdan geri alıp tekrar kaldığın yerden sıkı ve düzenli çalışmalara geri getirecektir. Bence doğru çalışma stili de zaten o müzik öğretmenlerinin ya da öğreticilerinin dediklerine uymak. Ama tabii ki bireysel düşünceler ve farklılıklar olduğu için yine hep en doğru yol senin benimsediğin olacak. Çalışmalarında başarılar dostum..
Aslında sıkılmak değil bendeki. Hani nasıl anlatsam doğru olur bilmiyorum. Aklımın içinde olanı yaratacak kadar müzik bilgisi yok. Kafamda çok güzel şeyler beliriyor ne kağıda ne müziğe dökebiliyorum. Benim ki sabırsızlık olsa gerek. Yoksa bakmayın bende gitarımla 2 aydır evli gibiyim.
 

Geri
Üst