Raporluyorum

Bunca zamandır çok şey duydum da, Gandalf'ı ellemeyeceksin der gibi "3 ay maaşsız çalışacaksın" yüzsüzlüğü ve şerefsizliğini ilk defa duyuyorum... Tamam sigorta için deneme olur ama o da 1 ay olur 3 ay olmaz, adam bir de üstüne bu 3 ay boyunca maaş da vermiyor öyle mi?

Valla ben hiç öyle kanun manun ayrıntısına giremem... Direkt dalalım derim. Adresi ver illnino. Yürüyün beyler!

Şaka bir yana işverendeki bu pişkinlik nasıl bir rezilliktir, ben okudum kan beynime sıçradı. Sanki bu insanlar hobi için işe giriyorlar, herkesin paraya ihtiyacı var, insanda biraz utanma olur da demez 3 ay bedavaya çalış diye. Valla iyi sabretmişsin kardeş, geçmiş olsun... Evet çalışmak lazım ama karşına böylesi çıkmışsa harbiden kaç, bu iş beğenmemezlik olmaz.
 
artık son kozumu oynuyorum, 2005 model bu hesabım da banlanırsa daha başka hesap kalmadı elimde, avatarı bile ellemedim nostalji olsun diye 🙂
baktım da bu sefer de Kerem gitmiş, noldu yine anlamadım.
adminlerden şunu rica ediyorum, bakın abiler şurada yazan bir avuç insanız, kendimi dışarıda tutıym ama bu forumu forum yapan kullanıcılar hala var şu bir avuç kişi arasında, burdaki samimiyetten ötürü arada sırada sinkaflı kelimeler yazabiliyoruz ama ben burda kimsenin başka bir kimseye analı avratlı şahsi küfür ettiğini görmedim. eğer 3. kişi veya kurumlara da sinkaflı kelimeler kullanılmayacak diyorsanız önce uyarın, deyin ki "bir daha bunu yaparsan seni kesin atıcam", insanlar başlarına geleni bilsinler, 2-3 ay önceki atılmamda neden atıldığımı hala bilmiyorum mesela, şahsa asla küfür etmem.
şu son 3-4 ayda atılan kullanıcıların üzerindeki otomatik banı kaldırma şansınız varsa kaldırmanızı da rica edeceğim son olarak. ben eski hesaplarım olduğundan bir şekilde çerez merez silip geliyorum tekrardan, ama görüyorum ki bayağa bir kişi atılmış, hepsine son bir şans verin ne olacak yani, bundan sonra küfür edeni kesin atarsınız, otomatik ban da koyarsnınız.
 
Bu zombi filmlerindeki mantık hatalarını ve sinema eksiklerini say say bitmez. Şu son zamanlarda The Walking Dead adlı dizinin de iyice ünlenmesiyle (ki ben de bayağı bir izlerim) bu hatalar iyice gözüme batar oldu. Öncelikle bilmeyenler için kaba olarak anlatayım. Tüm zombi (filmlerde genelde başka bir şey derler kendileri ama herkes zombi dediğinden zombi olarak kullanıyorum) filmlerindeki genel konu şudur. Zombi virüsü grip gibi yayılır. İnsanlar sırayla hasta olur ve zombiye dönüşür. En sonunda tüm dünya ele geçirilir ve bir kaç kişinin kurtulma hikayesini izleriz.

Hatalara gelirsek; tüm dünya zombilerinken bu çimleri kim kesiyori bu şehirlerin planını kim yapıyor, nasıl olabiliyor? Adam orda hayatta kalmaya çalışıyor, yapımcılar da bize bunu gösteriyor ama benim gözüm bunlara daha çok takılıyor. Sonra o saçlar, sakallar, kıyafetler niye hep tertemiz. Bi' kere su, doğalgaz, elektrik falan olsun her şey kesilmiş zaten, sen nasıl her gün duş alıp kıyafetlerini yıkıyorsun? Su bulsan sıcak su yok zaten (bu arada nasıl su buldukları da muamma zaten kamera arkalarında kuyu, tulumba falan mı var acaba 😀 ). Ayrıca da bu zombiler neden birbirlerini yemiyorlar? O zaman iş biter ya. İzleyen bilir TWD 2. sezonda bir sahnede kendini ağaca asan bir adam öldükten sonra zombiye dönüşmüş ve inemediği için ayaklarını diğer zombiler yemişti. Lan madem bunu en başta yapabiliyordunuz, niye adamı uğraştırıyorsunuz 😀

En başta zencileri kaybetmeleri de ayrı bir olay zaten. Ama onu tüm korku filmlerinde yaptıkları için hiç girmek istemiyorum. Ama bu ırkçılığın en bariz olduğu olay (bence) 300 Spartalı ve Prince Of Percia filmlerinde. 300 Spartalı'da Persler kötü adam ve zenci oynuyor (şu kendine tanrı diyen adam), Prince Of Percia'da ise Persler iyi adam ve beyaz oynuyor. Allah'ınızı seviyorsanız bir tarih falan çalışın da öyle yapın filmi. Eldeki oyuncuya göre yazmayın 😀. Bu arada POP oyunlarını da çok severim, yine olsa yine oynarım
 
TWD çizgi romandan çevrilme olduğu için o tarz şeylere çok takılmamak lazım. Sonuçta dizinin asıl konusu homo homini lupus. Bize göstermeye çalıştığı da o. Değilse zombilerle dünya nasıl olurdu değil 🙂
 
http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&ArticleID=1124961&CategoryID=77

Bugün de Isparta'da tüm açık alanlarda içki içmek yasaklanmış. Bu dönemde bu haberleri çok duyar olduk, amacım olaya hemen "eyvah şeriat geliyor" basitliğinde yaklaşmak değil, bu olayın gözüme çarpan bir tutarsızlığından bahsetmek.
Dün de Afyon'da otobüslerde haremlik-selamlık uygulamasının başladığına dair bir haber okumuştum.
Şimdi Türkiye üniter bir ülke değil mi arkadaş, bazı kanunlar değişti, bizim mi haberimiz yok? Yani şunu demek istiyorum bir İstanbul'da, İzmir'de, Ankara'da, Bursa'da serbest olan birşey Isparta'da, Afyon'da veya memleketin başka bir ilinde nasıl yasak oluyor?
Önce bu tutarsızlığı kendi içimde aşamıyorum, bunu aşamamayı fazla sorun etmeyerek düşünmeye devam ediyorum. "Açık alan" diye tabir edilen mekan tanımı ucu çok açık ve geniş bir alanı ifade ediyor. Bunun içinde deniz kıyıları, ormanlar, piknik alanları, sokak köşe başıları, parklar otobanların kenarındaki boş alanlar, v.s. v.s. bir çok mekan geliyor insanın aklına. Hatta ve hatta haberi okursanız park halinde ve yolda giden arabalar bile bu tanıma alınmış.
Düzenli içki içen bir insan olarak her bulduğu kuytu köşede naralar eşliğinde bağıra bağıra muhabbet ederek sokak köşe başlarını bir nevi kendi evleriymiş gibi kullanan tiplere ben de karşıyım. eski oturduğum semtteki evim böyle bir çıkmaz sokağa bakıyordu, hava biraz ısınmaya başladığın sokak üstü açık bara dönüyordu. gecenin geç saatlerine kadar bağıra bağıra konuşan insanlar eşliğinde uyumak zorunda kalıyorduk ve bazen kavga da çıkıyordu, şişeler kırılıyordu, polis molis derken tam bir keşmekeşti hakkatten. bu tip bir alkol kullanımı hakkatten gayet rahatsız edici, bacak arasına bira alıp ta araba kullanan tiplere değinmek bile istemiyorum zaten.
şimdi bu yasakların bu gibi alkol tüketimlerinin önüne geçeceğinin samimiyetine inansam en başta ben desteklicem ama haberin içeriğinde geçen yasak metninde geçmeyen yer bir bizim ev kalmış.
efendi gibi pikniğine gidip rakısını birasını içen adamı bile bu kategoriye sokmalarına dur derim işte veya barda/meyhanede içki içecek parası olmadığından parkta veya sahil kenarında delikanlı gibi efendice, çevresindekileri rahatsız etmeden içkisini içen adama ne karışıyorsun arkadaş?

bu yasaktaki alt metnin hedef aldığı şey bariz "alkol" dür. götüyle içen kimselerin çevreye verdiği rahatsızlığın önüne bu şekilde geçilmez. bir de bu yasağı kabahatler kanununa bağlıyorlar. Benim bildiğim kabahatler kanununda "alkol tüketen kimse" diye bir tabir yoktur, alkol tüketip te etrafa rahatsızlık veren kimse diye bir tabir vardır, yani kanun alkolü hedef almıyor ama bu yasağı çıkaran bürokratlar neden bu kanunun arkasına sığınıp bunu bahane ediyorlar.

böyle böyle yasaklarla muhafazakar yerlerde iyice alkolü topluma bir öcüymüş gibi göstermek çabası var, hatırlarsınız geçen sene Antalya'da bir piknikte öğrencileriyle rakı içen öğretmenler hakkında il milli eğitim müdürlüğü soruşturma başlatmıştı. işte bunlar hep bu yasaklar sonucu oluşturulmaya çalışılan algıdan doğuyor.
ya hep ya hiç faşizmi var bu yasakların alt metninde. bu yasakları çıkaranların siyasi ideolojilerinde alkole karşı nasıl bir tutum içinde olduklarını ayrıca belirtmeye hiç gerek yoktur herhalde.
 
Siyasi ideoloji mi? Onların siyasi ideolojileri yok. Siyasi ideoloji dediğin şey aslından bu kişilerin iki yüzlü yaşam tarzının temeli.
Tutuma gelince, şayet gerçekte, saklandıkları o kalın duvarların arkasında kuru-sulu, kızlı-oğlanlı karıştırıp ahlaktan yoksun rezil bir hayat sürmüyorlarsa eğer, yarından tezi yok bir hahama çırak olup dindar bir yahudi olarak ömür sürerim 🤣
 
Dünya'da kaç tane dindar (sadece Müslüman değil bütün dinlerden) diye geçinen adam aç kalmış onu da sormak lazım. Bu devirde asıl onlar kazanıyor parayı. Alın işte bu fotoğraf da bir örneği. Bizim cahiller de bunların peşine takılıyor. Ne fetvalar çıkıyor okudukça evde kanımız donuyor ya. Ölen karının cesedi soğumadan 6 saat içinde ilişkiye girilebilir fetvası bile gördüm 😀. Neler var neler. Yani ben de inanmıyorum ki bunlar çok ahlaklı da ondan yapıyorlar bu işleri
url.webp
 
josephking, tam da bu iki konu üzerine (Isparta'da alkol yasağı, ve Afyon'da haremlik-selamlık uygulaması) yazmaya hazırlanıyordum ki, yazını okudum. Ben bu kadar iyi ifade edemezdim. Ama o basitlikle yaklaşıyorum konuya, evet şeriat geliyor. İran'da devrimi gibi bir gecede değil, kademe kademe geliyor.
 
Isparta ve Afyon hakikaten enteresan memleketler. Bu işlerin buradan başlaması beni -ne yazık ki- şaşırtmadı pek. Sonumuz hayrolsun.

Bu arada, Dinçer Çekmez hayatını kaybetmiş. Türk sinemasının isimsiz kahramanlarından, dilimize pelesenk olmuş nice repliğin sahibi, bir çok filmde karşımıza çıkan ve bizi güldürmüş olan bu güzel insan artık yok. Toprağı bol, mekanı cennet olsun. O kimdi? denildiğini duyar gibiyim... Gerisini, bana ait olmayan satırlara bırakıyorum.

"Bazı insanlar vardır, sokakta rastgele sorsan 10 kişi ismini bilmez, lakin TV'de yüzünü görünce "hah, bu işte" diye anında çıkartır. Kemal Sunal filmlerinden şöyle bir hafızanızı yoklayın bakalım: Şark Bülbülü'ndeki "Mazlum'u getirin bana" repliğiyle ünlü gazino patronu, İnek Şaban'daki "O kadarrrr!!!" diye her lafa son noktayı koyan kulüp başkanı, Şabanoğlu Şaban'daki şantözün belalısı Kadırgalı Eşref'i, Atla Gel Şaban'da altılı tahminleri her seferinde tutan bir adamı kaçırıp, onu çakma minibüse oturtan, aynı ortamı hazırlayan, "Şiki şiki baba" şarkısını söyleyen mafya babası... 'Evet yahu, biliyorum onu' dediniz ya şimdi... Bu güzel insan aramızdan ayrılmış; haberi Şehir Tiyatroları web sayfasından ilan edilmese belki duymayacaktık. Ruhu şad olsun..."
 
Maiden başlığın bulamadığım için buraya yazıyorum, eski davulcuları Clive Burr vefat etmiş. Toprağı bol olsun ustanın. Killers'da ki o muhteşem performansıyla hatırlayacağım hep.
 
dostum "şeriat geliyor" modası geçmedi mi hala sizce? burda benim siyasi görüşümü bilen bilir, yanlış anlamana vesile olmaması adına iktidar karşıtı olarak tanımlıym sana kendimi.
ama bu "şeriat geliyor" yaygarası beyaz türk elitistlerinin yaymaya çalıştığı bir korku propogandasıydı, şimdi kendileri bile inanmıyorlardır buna. hiçbir devrim bir gecede olmaz zaten, bahsettiğin İran devrimi de bir gecede olmadı, 20 yıllık bir süreçti o.
neyse bu başlıkta uzun uzadıya siyasi konuşmalar yapma niyetim yok. kısaca şunu diyeceğim, bu yukarıda bahsettiğimiz haberler elbetteki iç açıcı olmayan, insanı geleceğe dair endişelere gark eden haberler ama bu memleketin sorununun ne şeriat, ne türban, ne irtica olduğunu düşünüyorum, bu söylemler artık hakkatten bayatladı ve bu söylemler en büyük sorunları perdeliyor, neyse ki en büyük sorun şu son dönemlerde bir nebze olsun her türlü itiraza rağmen çözüm sürecine girdi, en azından süreç başladı, bu noktada elbet tüm kesimler dinlenmeli.
ikinci büyük sorun ise servetin, zenginliğin bölüşülememesi, işte bu nokta belki birincisinden bile daha zor ama ilkinde ölüm mevzubahis olduğu için o daha ön planda gibi gözüküyor ama ikincisinin çözümü bu yapı altında çok daha zor.
tamam bununla yetinelim şimdilik bu başlıkta bundan fazlası ağır olur.


Dinçer Çekmez'i daha geçenlerde bir Kemal Sunal filminde izlerken aklımdan "acaba bu adamcağız ne yapıyordur, nerdedir, hiçbir yerde gözükmüyor" diye geçirdim, 1 hafta sonra ölüm haberini aldık. hakkatten ben de çok üzüldüm, Allah rahmet eylesin, herkesin milyon kere izlese sıkılmayacağı filmlerin kahramanlarındandı ve evet Mazlum'una kavuştu, hepsi nur içinde yatsın.
 
Maiden başlığın bulamadığım için buraya yazıyorum, eski davulcuları Clive Burr vefat etmiş. Toprağı bol olsun ustanın. Killers'da ki o muhteşem performansıyla hatırlayacağım hep.

Yahu Maiden başlığı da mı uçtu? Thrash Till Death, Iced Earth, Testament; şimdi de Iron Maiden. Çok yazık değil mi? Senelerin emekleri, yazıları, anıları gidiyor. Müzik forumunda nasıl içimizden gelsin şu durumda müzik konuşmak...

Clive Burr için orada-burada her zaman söyledim, Nicko'dan bile fazla sevdiğim bir davulcuydu, yalnızca Killers değil ilk albüm olan Iron Maiden ve Number of the Beast albümünde de çalmıştı... Konser görüntülerinde de o bagetlerin hakkını her daim verdiğine şahitizdir. İsmini unuttuğum bir DVD'de röportajı vardı, niye yolları ayırdığımızı bugün bile bilmiyorum diyordu. Yahu ölüm haberleri üst üste geldi, hangisine üzüleceğimizi şaşırdık. Clive Burr için de içim burkuldu gerçekten, huzur içinde yatsın...
 
Modayla ne alakası var? Moda değilse yazmayacak mıyız? Doğru modası geçti, çünkü zaten insanların gözüne soka soka islami temellere dayalı bir zaten federasyon kuruluyor ve tasmalı medya da bu konuları dile getir(e)miyor. İçki yasaklarını geçtim hadi. Şu an bile çeşitli konularda diyanet işleri başkanlığından alınan fetvalara göre hareket ediliyor, politikada din ana malzeme olarak kullanılıyor, adamlar bağıra bağıra "laik değiliz" diyor ve ağzını açmaya kalkışan insanlara "laikçi" diye hakaret ediyor, dizilerin içeriklerine bile müdahele ediliyor , ...

Şu an moda olan ifade "çözüm süreci" tabii. Artık çözülen ne oluyorsa? (Aranızdaki "Ne o sen barışa karşı mısın?", "analar ağlasın mı istiyorsun?" diyenleri de duyar gibiyim .)

İran'ı da boşverin.Bu gidişle İran'dan daha beter olacak bu ülke.
 
ms hastalığı rezalet bi hastalık, rahmetli senelerce onla boğuştu, müziği erken bırakmak zorunda kaldı. babası ms hastası olan biri olarak kimin bu hastalığa sahip olduğunu duysam tüylerim diken diken olur. hastalıkla boğuşurken maddi yönden de epey çöktüğü söyleniyordu bir ara. sana bakan birisi yoksa hayatta kalamayacağın bir hastalık çünkü, İngiltere gibi bir ülkede bile hastaların maddi durumlarını epey çökerten bir hastalık, ben ilk duyduğumda çok şaşırmıştım giderlerin devlet tarafından karşılanmadığını duyunca, avrupa maalesef tahmin ettiğimiz gibi değil işte.
toprağı bol olsun, 2013 yılı enteresan bir yıl olmaya son sürat devam ediyor.
 
bence bu başlıkta daha fazla siyasi konular konuşmayalım, evet biliyorum ben başlattım, hatamı kabul ederek başka bir başlıkta bu konuların konuşulmasını rica ediyorum.
çünkü bu başlık başka bir başlık, insanların gündelik yaşamlarında başlarına gelen komik/enteresan/üzücü olayları paylaştığı iç dökme başlığı bir nevi, alkol yasağını içeren haberi buraya koymakla da hata ettim ama nereye koyacağımı da bilemedim uzun süredir forumda olmayan biri olarak.
 
Lan allah belanı vermesin gözlerimden yaş geldi laaaan bu ne böyle 😀

Abi sırtım ağırdı lan gülmekten muhteşem olmuş, Bon Jovi abi kusura bakmasın 😀

Ek: Lan hala gülüyorum ofiste rezil olduk ahahah
 
Altıma edecem birazdan.sajdhkjashdkjsad. 😀

Şarkının bulunduğu albüm komple süper. Hatta New Jersey albümü ile birlikte BJ tarihinin en iyi albümü.
 

Geri
Üst